Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

SOYA DÜNYA GÜNDEMİNDE

 

 

 Prof.Dr.İbrahim ATAKİŞİ[*] 
 

 

VII.Dünya Soya Araştırma Konferansı, IV Uluslar arası Soya İşletme ve Yararlanma Konferansı ve III.Brezilya Soya Kongresi 29 Şubat-5 Mart 2004 tarihleri arasında Brezilya’nın Foz Iguassu şehrinde yapıldı. 1999 Chicago Konferansından sonra, dünyanın çeşitli 43 ülkesinden 1574 bilim adamı, araştırıcılar ve firmaların katılımıyla gerçekleşen kongrede; soya her yönüyle konuşulup tartışıldı. Kongreye Brezilya’dan 950, Arjantin’den 215, Amerika Birleşik Devletleri’nden 179, Japonya’dan 34, Çin ve Paraguay’dan 25’er araştırıcı katıldı. Türkiye’den kendi imkanlarım dahilinde eşim ile beraber gittim.

Soya kongresinde çok önemli ve ilginç araştırma sonuçları sunulmuştur. Soya üretiminde baş döndürücü artışı ürünün değerlendirilmesi ve endüstrisi konusundaki çalışmalar, hayranlıkla izlenmiştir.

Kongrede; soya yetiştirme, mekanizasyon ile hasat teknolojisi, soya ıslahı ve germplasm soya hastalık ve zararları, soya ve insan sağlığı konularında 179 adet bildiri ve 544 adet poster bildirisi sunulmuştur.

Dünya Soya Üretimi 2003 yılında 190.3 milyon tona ulaşmıştır. Ayçiçeği üretimi ise 24 milyon ton olduğu göz önüne alınırsa, soya üretiminin önemi daha iyi anlaşılır. Dünyada en çok soya üreten ülke ABD (74.3 milyon ton), Brezilya (52 milyon ton), Çin (16.9 milyon ton) ve Hindistan (4,9 milyon ton) üretime ulaşmışlardır. Brezilya’da her yıl 5 milyon ton arttırılması çok ilgi çekicidir. Deyim uygunsa, dağ taş soya ile dolmuştur.

Soyanın gıda olarak sanayide değerlendirilmesi konusunda da yeni teknikler ve yöntemler açıklanmıştır. Soyanın 160 farklı şekilde değerlendirildiği, dünya açlıkla savaşta en stratejik madde olduğu, gelecekte akaryakıt-biodizel kaynağı olduğu devamlı vurgulanmıştır. Brezilya soya biodizel üretimin, petrol tüketiminin %20’sini karşılamasını hedeflemiştir. Ayrıca soyadan, hidrolik ve makine yağı elde edilmesi de önemli miktarlara ulaşmıştır. Aynı artış mürekkep üretiminde de görülmektedir. Bu maddenin maliyetinin düşüklüğü, ekonomik önemi çok arttırmaktadır.

Soya ve insan sağlığı konusunda orijinal bildiriler sunulmuştur. Uzun yılların araştırma sonuçlarına göre, soyalı yiyecekler ve soyadaki isoflavone maddesinin meme kanseri, prostat kanseri, kalp-damar hastalıkları ve menapoz için ihtiyaç duyulduğu açıklanmıştır. Beslenmede belirli miktarda soya yer aldığında, belirtilen bu amansız hastalıklara yakalanmadığı veya hastalığın ilerlemediği saptanmıştır. Bu konudaki bildiri metinleri temin edilmiş ve isteyenlerin yararlanmasına sunulacaktır.

Topraklarımızın soyaya ihtiyacı olduğunu ispatlayan, soyanın çimlenmesinde organik maddenin önemini açıklayan Yrd.Doç.Dr.Fadıl Önemli, Yard.Doç.Dr.Hakan Turhan ve tarafımdan hazırlanan poster bildirisi ilgi görmüş, orijinal bulunmuştur. Çok sayıda katılımcı posteri inceleyerek sorular sormuş resmini çekmişlerdir. Dolayısı ile Türkiye; Trakya Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesi ismi başarı ile temsil edilmiştir.

Soya, üretim miktarı değerlendirme de çeşitlik özelliği, insan beslenmesindeki ve sağlığındaki yeri, toprağın soyaya ihtiyacı modern tanımın gereği nedeniyle önemi her geçen yıl artmaktadır. Bu önemin bilincine varmış ülkeler, ulusal projeler yaparak soya üretimini arttırmakta ve değerlendirmektedir.

Soya bir nimettir. Bu nimetten ulusumuzun da yeterli ölçüde yararlanması en büyük dileğimizdir. Çünkü bunu sağlayacak potansiyelimiz, yetişmiş eleman ve üreticilerimizin var olduğuna inanıyoruz.

Soya yetiştirmek, teknik tarım yapmanın bir gereğidir. Üretim tekniği kolaydır. Buğday ve pamuk yetiştiren çiftçilerimiz, elindeki makine ve aletleri kullanarak rahatlıkla soya yetiştirebilmektedir. Ayrı bir donatım masrafına girmesine gerek yoktur. Soya; bölgemizde buğday, arpa, sebze ve diğer kışlık bitkilerin hasat edilmesinden sonra ikinci ürün olarak ekilip yetiştirilebilmektedir. Uzun yıllar uygulama sonucuna göre dekara 200-400 kg soya alınabilmektedir. Taban fiyatı ve alıcısı vardır. Ek gelir sağladığı ve kazançlı olduğu anlaşılmaktadır. Soya yetiştirilen tarlanın yapısının iyileştiği, dekara yaklaşık saf 8 kg azot biriktirdiği, organik maddesini artırdığı bulunmuştur. Soya yetiştirilmiş tarlanın kolay sürülerek işlendiği, aynı tarlaya buğday ekildiğinde iyi bir gelişme göstererek verim artışı sağladığı, bu verimin dekara 50-200 kg arasında fazlalaştığı ortaya çıkarılmıştır. Aynı durum pamuk ve diğer ürünlerde de görülmüştür. Soya yetiştiren çiftçilerimiz bu faydaları yakından izlemişlerdir. O halde çiftçilerimizin, soya yetiştirmemeleri için önemli bir nedeni yoktur. Aksine mutlaka soya yetiştirmeleri gerekmektedir. Çünkü, soya Türkiye’nin iklimini, toprağını sevmiş ve yerleşmiştir. Çiftçilerimiz de soyadan memnun kalmışlardır. Devletimiz, soya üretimini mümkün olduğu ölçüde desteklemektedir. Bilim adamlarımız, araştırıcılarımız ve uygulayıcılar ile diğer ilgililer çiftçimizin yanındadır.

Soya üretimini artırmak insan ve hayvan beslenmesi için şarttır.Soyanın unu ekmek, pide ve her türlü hamur işlerine karıştırılarak doğrudan yenebilmektedir.Ekmeğin bayatlamasını önlediği gibi besleyici özelliğini de yükseltmektedir. Proteini ete benzer. Etten daha ucuz ve besleyicidir. Sucuk, salam, sosis ve benzeri et mamulleri içine karıştırılmaktadır. ABD, Çin ve Almanya’da bu şekilde çok yenmektedir. Üretimi fazla olan ülkelerde soya küspesi hayvan yemi olarak önemli ölçüde değerlendirilmektedir. Özellikle, soya küspesi tavuk yemi olarak kullanılmaktadır. Çünkü tavuk beslemesinde soya kaliteli yem olarak aranmaktadır. Diğer küspelerden daha çabuk ve daha iyi bir şekilde tavuğa yarayışlı olmaktadır. Soyasız kümes hayvanlarını besleme söz konusu edilmemektedir. Soya-tavuk, tavuk-soya demektir. Soya ile beslenen tavuk on beş gün önce, diğer küspelere göre aynı ağırlığa gelmektedir. Dolayısı ile tavuk eti üretimi ve ihracı, soya üretimine bağlıdır. Bir çok ülke, soyayı tavuk eti üretiminde kullanarak, dışarıya tavuk eti satıp çok para kazanmaktadırlar.

Soya üretimi arttıkça, bunu işleyen fabrikalar kurularak endüstride çok sayıda madde elde edilmektedir. Soya yağı, sabun, boya ve plastik endüstrisi başta gelmektedir. Yağ ve yem endüstrisinin soyaya ihtiyacı vardır. Bitkisel yağ açığımız vardır. Soya üretimi bu açığı kapatabilir. Yağı kaliteli yağdır. Şimdiki halde dışarıdan ham soya yağı satın almaktayız. Halbuki üretimi artırarak bizim yağ satmamız gerekir.

Soyanın kısaca ana faydaları görüldüğü gibi çok fazladır. Çiftçilerimiz, yağ ve yem endüstrimiz soyayı istemektedir. Soya özellikle Çukurova’yı çok beğenmiştir. Bölgemizin diğer bitkileri arasına girerek yerleşmiştir. Bundan hepimizin yararlanması gerekmektedir.



[*] Trakya Üniversitesi E.Öğretim Üyesi.