Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Savunma Sanayi ve İç Güvenlik Alanında Teknolojilerin Kullanımı

Ülkemizde savunma sektörü her zaman önemli bir yer tutmuştur tarihi boyunca. Özellikle 1980’lerin sonundan itibaren ortaya çıkan iç güvenlik durumu (PKK süreci) o tarihe kadar kullanılmakta olan doktrin, anlayış ve metotları tamamen değiştirmiştir.

Askeri tarihimize bakacak olursak gerek Osmanlı tarihi gerekse de Cumhuriyet döneminde iç güvenlik genelde Jandarma ve Emniyet unsurlarının sorumluluk alanında yer almış, taşrada kaçakçı ve eşkıya takibi haricinde ciddi isyanlarda ordu ile ortak hareket edilmiştir. Emniyet unsurlarının teknolojik donanım ve teçhizatı taşra ve meskûn mahallerde polis operasyonlarını gerçekleştirmeye uygun iken Jandarma ordunun teknolojik donanım ve teçhizatına benzer şekilde donatılmıştır.

1985 yılında Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın kurulması ile Kıbrıs Barış Harekâtı ile 1974’te başlayan yerli savunma sanayi hamlesi 2021’e kadar son derece büyük ve tekrarlanması zor bir başarı yakalamıştır. Bu başarının içerisinde yer alan bazı teknolojik alanlar ile bu alanların emniyet ve özel güvenlikteki kullanımlarına bakmak gerekirse aşağıda vereceğimiz başlıklar faydalı olacaktır.

Silah Teknolojileri

MKEK bünyesinde uzun süre sürdürülen hafif ve ağır silah lisanslı üretimleri, 1990’ların başlarında gelişen teknolojiye bağlı olarak tasarım ve imalat yönünden özel sektöre kaydırılmaya başlanmıştır. 7.62 ve 9x19mm gibi çeşitli kalibredeki tabancaların teknik veri paketleri yurt çapında (bir kısmı Karadeniz bölgesinde) yer alan çeşitli orta ölçekli firmaya verilerek gelişmelerinin önü açılmıştır. Bir müddet bilinen yabancı silah markalarının lisanslı üreticisi ya da alt yükleniciliğini yapan bu firmalarımızdan bazıları bugün METE olarak bilinen yerli tasarım ve üretim 9x19mm kalibre zati tabancaların üretimi yanı sıra kendilerin ait orijinal tasarımların üretim ile satışını yurt içinde ve dışında sürdürmektedirler. Zati tabancalar haricinde uzun yıllardır Emniyet ve Jandarma’nın kullanmakta olduğu 9x19mm makineli tabanca için yeni ürünler tasarlanmış ve kullanıcıya sunulmuştur. Bunların yanı sıra piyade tüfeği ve makineli tüfek ihtiyacı için yerli tasarım ve üretim olan MPT-55 (5.56x45mm), MPT-76 (7.62x51mm) ile MMT (7.62x51mm makineli tüfek) hem Emniyetin hem de Jandarma’nın kullanımına sunulmuştur. MKEK haricinde çok sayıda firmada bu ürünlerin lisanslı üretimleri gerçekleştirilmektedir.

Silah teknolojilerinde kullanmakta olduğumuz mühimmatlar için de yerli tasarım ve üretim kabiliyetleri aynı dönemde kazanılmıştır. Gerek tabanca gerek hafif silah olmak üzere, keskin nişancı mühimmatı, gaz fişeği gibi özel mühimmatların tasarımı ve üretimi yerli olanaklarla ülkemizde gerçekleştirilebilmektedir. MKEK haricinde özel sektörde başka firmalarımızın da bu konuda yetenek kazanmış ve geliştiriyor olmaları dikkat çekicidir.

Silah teknolojileri boyutunda değinmek gereken ek bir konu öldürücü olmayan silah teknolojileri olarak söylenebilir. Hem silah hem de mühimmat boyutunda plastik mermi, TASER (elektroşok tabancası), gaz fişeği gibi ya da daha farklı ve literatürde “öldürücü olmayan” olarak geçen sistemlere yönelik çalışmaların yeril yüklenici firmalar tarafından sürdürüldüğü bilinmektedir.

Elektro -Optik Sistemler

Elektro-optik sistemler genelde makineli tabanca ve hafif silahlarda (piyade tüfeği, makineli tüfek) nişan almayı sağlayıcı/kolaylaştırıcı elektromekanik sistemler bütünüdür. Gün ışığında, gece zifir karanlıkta, ay ışığında, siste, tozda ya da arazinin görüşü zorlaştırdığı (çöl, sık bitki örtüsü, dağlık arazi, meskûn mahal) yerlerde termal ya da gece görüş esası ile çalışan sistemlerdir. Silah üzerinde nişan almayı kolaylaştırdığı gibi, gözetleme ve yapılan gözetlemenin kayıt altına alınması, görüntünün iletilmesi hatta başka unsurlar (savaş uçağı, helikopter, İHA, atış destek aracı) için hedef işaretlemesi yapabilir. Elektro-optik sistemler doğrudan silahlar için kullanılmakla birlikte doğal afetler ve arama kurtarma faaliyetlerinde de kazazedelerin yerini tespit edebilmek üzere kullanılabilirler. Elektro-optik sistemler konusunda ASELSAN başta olmak üzere çok sayıda yerli firma hammadde konusunda bilinen bazı kısıtlar haricinde tasarım ve imalat yapabilmektedir. Elektro-optik sistemlere örnek verilmesi gerekirse:

  • Silah Nişangâhı (1×2, 1×4, 1.5×6 gibi)
  • Termal Nişangâh
  • Gece Görüşü Nişangâh
  • Optik Gözetleme Sistemi (Termal, Gece Görüş)
  • Hedef İşaretleme Sistemi
  • Koordinat Aktarmalı Sistem
  • Elektro Optik Görüntü Kayıt Sistemleri

Sayılabilir. Bu sistemler tek kişi tarafından kullanılabilecek boyutta olabildikleri gibi araç üstüne (kara aracı, deniz aracı, hava aracı) konuşlu ya da sabit gözetleme noktasından kullanılabilmektedir. Bu sistem ailesi içinde yol izleme sistemi gibi daha spesifik ve karmaşık cihazlar da bulunmaktadır.

Elektronik Sistemler

Bu sınıfta pek çok elektronik güvenlik sistemleri zikredilebilir. Bunların arasında temel güvenlik otomasyon sistemleri, yüz tanıma, parmak izi, retina tarama, bina ve tesis güvenlik sistemleri mimarisi, elektronik karıştırma, elektronik karşı önlem, kamera ve gözetleme/izleme sistemleri  gibi örnekler verilebilir. Bu sistemler için de gerek yazılım gerekse de donanım konusunda yerli ve milli kabiliyetlerin seviyesi azımsanamayacak düzeye yükselmiştir. Siber güvenlik ise elektronik sistemler içerisinde yer alan bir diğer konudur. Özellikle pandemi döneminde bankacılık başta olmak üzere pek çok ödeme ya da alış veriş işlemi siber uzaya taşınmıştır. İnsanların arasındaki yüz yüze temasın azalması ciddi ivme kazanmış siber suç potansiyelinin artmasına neden olmuştur.

Özellikle bankacılık, finans, sosyal güvenlik, sağlık, ulaşım, enerji, nüfus hizmetleri gibi alanların neredeyse tamamının otonom elektronik sistemler üzerinden yönetimine geçildiği dönemimizde, ASELSAN başta olmak üzere hem yazılım hem de donanım alanında ürünler ortaya koyan çok sayıda yerli firmanın bulunması ve iç pazara sunulabiliyor olması gurur vericidir.

Balistik Koruyucu Sistemler

Balistik koruyucu sistemler daha basit tabirle balistik bir patlama ya da parça (projectile) etkisine karşı korunma sağlayan sistemler olarak tarif edilebilir. Teknik jargon açısından “zırh” dememiz de mümkündür. Bu sistemlerin tarih boyunca örnekleri ateşli silahlar öncesinde de mevcuttur. Bilinen anlamıyla ilk ilkel kişisel balistik zırhı kullanan kişi Avustralyalı bir kanun kaçağı olan Ned Kelly’dir (1880). Bunların dışında donanmalarda ahşap gemilerden demirden yapılma gemilere geçiş döneminde (1860’lar, Amerikan İç Savaşı) gemi toplarına karşı zırh geliştirme çalışmaları ortaya çıkmıştır.

Emniyet unsurları ve piyade için kişisel balistik koruyucu yelek ve başlık için çalışmalar yapılmışsa da yaygınlaşması 1960’lardan sonra olmuştur. Malzeme teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile yüksek teknoloji ürünü hafif malzemelerden üretilen balistik yelek ve metal ya da seramik levhalar kullanıma sunulmuştur.

Benzer geliştirme çalışmaları, zırhlı araçlar için de sürdürülmüş, yeni teknoloji yüksek dayanımlı balistik zırh sistemleri geliştirilmiştir. Bu teknolojiler sıfırdan tasarlanan araçlarda doğrudan kullanılabilirken, ihtiyaca göre ticari kullanımdaki araçlar için zırh giydirme teknolojiler de geliştirilmiştir.

Günümüzde hem kişisel balistik yelekler hem de zırhlandırılmış araçlar askeri sektör dışında özel güvenlik alanında da kullanım yeri bulmaktadır. Kendi içerisinde dayanım seviyeleri uluslararası standartlara göre belirlenmiş olan zırh sistemleri ülkemizde NUROL ve ROKETSAN tarafından sivil ve askeri sektöre geliştirilmekte ve kullanıma sunulmaktadır. Hammadde konusunda bazı malzeme tipleri için yurt dışı kaynaklara bağlılık sürmekle birlikte kullanıcının talebine uygun zırh plakasının tasarım, üretim ve uygulanmasına yönelik teknolojiler üst düzeydedir.

Özel Donanımlı Araçlar

Özel donanımlı araçlar, hem askeri/emniyet hem de sivil sektörde personel, yükün korunması, nakliyesi ya da özel bir amaca yönelik (EOD aracı, ambulans, fırlatıcı/taşıyıcı, olay yeri inceleme, para nakil aracı, tutuklu nakliye aracı, VIP nakliye aracı vs.) şekilde donatılmış olabilir. Standart araç sınıflarından farklı olarak; yüksek motor gücü, yüksek şasi, NBC koruması, yangına dayanım, mayına yayanım, pusu korumalı gibi özelliklere sahip olabilirler.

Ülkemizde bu tip araçların kullanıcının talebine göre tasarlanıp üretilmekte olduğu firmalar bulunmaktadır. Bunlar FNSS, Nurol Makine, Katmerciler, Otokar, BMC başta olmak üzere hatırı sayılı miktarda ülkemizde çalışmalarını sürdürmektedirler.

Otonom Sistemler (İHA, İKA ve İSA)

Otonom sistemlerin en popüler olanı İHA sistemleri özellikle son on yıllık dönemde ciddi aşama göstermiş ve uluslararası pazarda rağbet edilen bir ürün haline gelmiş BAYKAR’ın Bayraktar İHA’sıdır. Otonom sistemler askeri sektördeki kullanımlarına kadar sivil uygulamalarda çok dikkat çekmemiş bir tarihçeye sahiptir. Bunun nedeni, aslında geliştirme çalışmaları oldukça eskiye (1910’lara) dayanan otonom sistemlerin malzeme, imalat gibi teknolojilerdeki gelişmelere paralel olarak daha dayanıklı ve ihtiyaca cevap verebilir hale gelmesinde yatmaktadır.

Otonom sistemlerin karada ve su üstünde kullanılan (İKA, İSA) versiyonları da mevcuttur. Askeri kullanım alanları gözetleme, izleme, haberleşme, mühimmatlı kullanım olmak üzere, EOD (patlayıcı ordu donatım malzemesinin imhası) ve NBC-KBRN (nükleer, biyolojik, kimyasal) ortamlarında operasyon yapmak üzerinedir. Emniyet ve özel güvenlik alanlarında ise özellikle EOD ya da rehine operasyonlarına yönelik çalışılmaktadır.

Oldukça pahalı olan bu sistemler ülkemizde çok sayıda firma tarafından yerli olanaklarla tasarlanmakta ve üretilmektedir. Zaman içerisinde özel güvenlik sektöründe maliyet etkin şekilde kullanılabilecek versiyonlarının ortaya çıkması beklenmektedir.

Sonuç

Dünyadaki diğer benzer ülke ve sektörlerde olduğu gibi savunma sektörümüzde tasarlanıp üretilmekte olan sistemlerin hemen hepsinin kullanım alanı birden fazladır. Hem askeri hem de emniyet ve özel güvenlik sektöründe kullanım mümkündür. Ülkemizde tasarım, üretim ve pazarlama yerli firmalarımız tarafından yapılmaktadır ve bu kullanıcı açısından bugüne kadar erişilmesi zor bir fayda sunmaktadır.

Yine de savunma sektörü ürünleri maliyet olarak pahalı etkinlik olarak çok yüksek sistemlerdir. Ülkemizde emniyet unsurlarımıza hem otonom sistemler (İHA, İKA) hem saldırı helikopterleri (ATAK) hem de geçmiş tecrübelere dayalı olarak hafif ve ağır silah (piyade tüfeği, makineli tüfek, tanksavar roketi) ürünleri sağlanmaktadır. Ancak bu durum için ciddi lojistik ve işletme problemlerinin çözülmesi gerekmiştir. Bu noktada özel güvenlik sektörünün ihtiyaç ve pazarını objektif değerlendirerek sektörün sunduğu ürünler üzerinden çalışma ve plan yapmasının gerekli olduğu düşünülebilir. Her durumda özellikle son on yıllık dilimde mevcut gelişmelerin çok fazla ürün ve hizmet seçeneği sunduğu dikkate alınmalıdır.

Çağrı Doğal GÜL

Makine Mühendisi

Balistik Silah Tasarım ve Roket (SRM) Uzmanı

1995 yılında Gaziantep Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu.

1992-2002 yılları arasında ROKETSAN’da stajyer mühendis, İç Balistik Grubunda tasarım mühendisi, Roket Test Grubunda test mühendisi olarak görev yaptı. STINGER, ANADOLU, MIZRAK, KASIRGA, J ve Test Alanı Projelerinde tasarım, analiz, statik ve atışlı testlerde çalıştı.

2004-2009 yılları arasında Afganistan (Kabil, Kandahar), Irak (Zaho, Erbil, Süleymaniye) bölgelerinde MENSEL, BİLTEK ve YENİGÜN firmalarının, USACE ve NAMSA projelerinde Kalite Kontrol Müdürlüğü yaptı.

2006-2007 yılları arasında ASELSAN’da HSR 7920 HAVA SAVUNMA RADARI 40 Db Mikrodalga Bölücüsü için Meknik Tasarım Mühendisi olarak çalıştı.

2009-2012 yılları arasında Modern/Milli Piyade Tüfeği MPT-76 Projesinde yapısal tasarım ve analiz mühendisi olarak Kale Kalıp tasarım ekibinde yer aldı.

2013-2015 yıllarında sırası ile Dora Makine Ltd. Şti. Ve MKEK Kırıkkale Silah Fabrikası’nda MPT-76 ve Modern/Miili Makineli Tüfek MMT projelerinde tasarım ve analiz konularında danışman olarak görev aldı.

2015-2016 yıllarında Suudi Arabistan’daki KAP-2 Projesinde, 44 Askeri Tesis ve 27 Atış Alanı Kompleksi kapsamında Atış Alanı Uzmanı olarak yer aldı.

2016-2019 yılları arasında SSB Silah Sistemleri Daire Başkanlığı ile Anayurt Güvenliği Grup Başkanlığı bünyelerinde Kıdemli Danışman olarak 19 silah projesinin teknik, proje ve sözleşme yönetimi çalışmalarında bulunmuştur.

2019-2020 yıllarında sırası ile ASELSAN MGEO Entegre Lojistik Destek bünyesinde balistik konularında danışmanlık ve ASELSAN KONYA Silah Sistemleri A.Ş.’de balistik silah tasarım çalışmalarında yer almıştır.

2020 yılından itibaren balistik, tasarım, ARGE, proje yönetimi, ürün geliştirme konularında serbest danışmanlık ve eğitim çalışmalarını yürütmektedir.

Çağrı Doğal GÜL

Makine Mühendisi

Balistik Silah Tasarım ve Roket (SRM) Uzmanı

Mayıs 2021, Torbalı / İzmir