Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Prof.Dr.Gül KARAKAYA – Sağlıklı Günler – Koah

image002 (1)

İnsanlar nefesle ilgili sıkıntı yaşayıncaya kadar aslında nefes alıp verdiklerinin çok farkında olmazlar. Çünkü bu durum doğum anında ilk ağlamayla birlikte başlayan ve öğrenmek durumunda olmadığımız doğal bir eylemdir. Ne zaman ki bir hastalık neticesinde nefes darlığı başlar, kişi rahat nefes alıp vermenin aslında ne kadar önemli olduğunu anlar. Akciğerler veya vücudun diğer organlarından kaynaklanan pek çok hastalık nefes darlığına neden olabilir. Sizleri burada akciğerlerle ilişkili olarak nefes darlığına neden olan astımla birlikte iki sık görülen akciğer hastalığından biri olan kronik obstrüktif akciğer hastalığı konusunda bilgilendirmek istiyorum.

 

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı yani KOAH sık görülen bir hastalıktır. Dünyada yaklaşık 600 milyon KOAH’lı olduğu tahmin edilmektedir. Dünyada ve Türkiye’de yaklaşık olarak her beş kişiden birinin KOAH’lı olduğu bilinmekle birlikte KOAH’lıların ancak onda biri hastalığının farkındadır. Yapılan çeşitli araştırmalarda kalp ve damar hastalıkları gibi diğer hastalıklar azalma eğiliminde iken KOAH tüm dünyada artmaya devam etmektedir. 90’lı yıllarda KOAH ölüm nedenleri arasında 6. sırada yer alırken 2020’de 3. sırada olması beklenmektedir. KOAH süregen (kronik) bronşit ve hava keseciklerinin harabiyeti sonucu hava akımında kısıtlanma ile seyreder ve bu akım kısıtlanması ilerleyicidir.

image004

Başlıca nedenleri sigara kullanımı, mesleki olarak toz, duman ve gazların solunması, akciğeri koruyan bir faktörün (alfa–1 antitripsin) doğuştan eksikliği, hava kirliliği ve hava yollarının aşırı duyarlılığıdır. Bu nedenlerin içinde en önemlisi sigara kullanımı olup tüm KOAH vakalarının %90’ından sorumludur. Ne yazık ki ülkemizde erişkinlerin yaklaşık yarısı sigara içmektedir. Sigaraya başlama yaşı, günlük ve toplam içilen miktar hastalığın gelişim zamanı ve ilerleme hızını etkilemektedir. Anne-babası ev ortamında sigara içen çocuklarda solunum sistemi hastalıkları daha sıktır. Sağlam kişilerde otuz yaştan sonra akciğer kapasitesi doğal seyrinde her yıl belirli miktarda azalır, sigara içenlerde bu azalma miktarı çok daha fazladır. Sigaranın bırakılmasıyla akciğer kapasitesindeki bu azalma yavaşlar.

 

Çevresel veya mesleksel olarak solunan toz, duman, gaz veya sigara dumanı hava yollarına ulaşır. Vücut bunların zararlı maddeler olduğunu algılar ve hava yollarından temizlemeye çalışır. Bu amaçla ortama toplanan hücrelerden salgılanan bazı maddeler küçük hava yollarında ödem (şişlik) ve inflamasyon (mikrobik olmayan iltihap) oluşturur. Yine bu şişlik ve iltihaba bağlı olarak normalde olması gerekenden daha fazla salgı (balgam) oluşur. Artmış miktardaki balgam üretimi, hava yollarındaki şişlik ve zaman içinde ortaya çıkan kas kütlesindeki artış nedeniyle büyük ve özellikle küçük hava yolları daraldığı için havanın geçişi zorlaşarak hava akım hızında azalma olur ve nefes alıp verme zorlaşır. Ayrıca fazla miktarda oluşan balgam da öksürükle dışarı atılamadığı için hava yollarında infeksiyona yatkınlık artar. Tüm bunlara kronik bronşit denilmektedir. Hava yollarına ek olarak akciğerlerde bronşların en ucunda yer alıp oksijen/karbondioksit değişimini sağlayan hava keseciklerinde de harabiyet ve yapı bozulması olur. Normalde balon gibi rahatlıkla genişleyip daralabilen hava kesecikleri yıpranma ve harabiyet nedeniyle bu özelliklerini yitirir ve normal boyutlarına geri dönemez hale gelir. Kişi her nefes verdiğinde bir miktar hava akciğerlerde hapis kalır. Bu durum kirli ve temiz hava değişimini güçleştirir. Hava yollarını çevreleyen damarlar da hasar gördüğü için kirli havanın akciğere ve temiz havanın dokulara ulaştırılması da bozulur. Bu duruma da amfizem denilmektedir.

 

KOAH’lı hastalarda görülen üç temel yakınma: öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığıdır. İlk olarak öksürük ve balgam çıkarma başlar ama özellikle öksürük hastalar tarafından “sigara öksürüğü” olarak değerlendirilip pek önemsenmez. Dolayısıyla hastalık sinsice ilerler ve tanı gecikir. Bu nedenle KOAH hastaları sağlık kuruluşlarına genellikle 50’li yaşlarında başvururlar. Öksürük ve balgam özellikle sabah saatlerinde daha yoğundur. Balgam genellikle beyaz renklidir ama “KOAH alevlenmesi” denilen atak dönemlerinde balgam miktarı artar ve olayın üzerine mikrobik iltihap da eklendiği için balgamın rengi sarı/yeşile döner. Nefes darlığı ilk zamanlarda sadece merdiven çıkarken veya yokuş tırmanırken olduğu gibi efor gerektiren aktivitelerle ortaya çıkarken, yıllar içinde hastalık ilerledikçe günlük aktiviteleri yaparken, hatta istirahat halinde bile olmaya başlayabilir. Yakınmalara zaman içinde yorgunluk, halsizlik ve hatta depresyon bulguları eşlik edebilir.  Akciğerlerden kana oksijen geçişi bozulur ve hastalık ilerledikçe kandaki oksijen miktarı giderek azalır. Hastalığın iyice ilerlediği dönemlerde parmak uçları, dudaklar ve dil mor renk alabilir. Bir süre sonra akciğerlerden karbondioksit atılımı da bozulmaya başlar ve zamanla kandaki karbondioksit düzeyi yükselerek hastada baş ağrısı, uykuya eğilim gibi belirtiler ortaya çıkar.

 

Hastaların çoğu en az 20 yıldır günde 20 adet (1 paket) ve üzerinde sigara içen kişilerdir. Öksürük ve balgam çıkarma ve kış aylarında tekrarlayan solunum yolu infeksiyonları genelde ilk başvuru yakınmaları olup sonraki yıllarda bu yakınmalara nefes darlığı da eklenir. Tanı için hastanın şikâyetleri, fizik muayene, akciğer filmi, solunum fonksiyon testleri yeterlidir. Bazı durumlarda bilgisayarlı akciğer tomografisi, egzersiz testleri ve kanda oksijen/karbondioksit düzeyinin ölçülmesi gerekebilir.

 

Bizzat sigara kullanılmasa da sigara içilen ortamlarda sigara dumanına maruz kalmak da KOAH’a yol açabilir. KOAH gelişmemiş sigara içicilerde KOAH gelişmesini önlemek ve KOAH gelişmiş kişilerde de hastalığın daha fazla ilerlememesini sağlamak ve artmış olan yıllık akciğer hacmi kaybını azaltmak için en önemli adım sigaranın bırakılmasıdır. KOAH’lı bir hastada sigaranın bırakılmasıyla hastalığın ilerlemesi önlenir, hastanın yakınmaları azalırken egzersiz kapasitesi artar, yaşam süresi uzayıp aynı zamanda yaşam kalitesi de artar. KOAH’da temel tedavi programı sigaranın bırakılması, uzun süreli ilaç tedavisi ve atak tedavisinden oluşur. KOAH akciğerlerin erken yaşlanmasıdır, dolayısıyla akciğer ve hava yollarında oluşan bazı yapısal değişiklikler düzeltilemez. Ancak hava yolu daralması, iltihap artışı, alevlenmeler gibi hastalığın bazı sonuçları tedavi edilebilir ve hastaların yaşam kalitesini arttıracak şekilde kontrol altına alınabilir. Eğer hastalık erken evrede tanınabilirse kontrol altına alınması çok daha kolay olur. Ancak hastanın bunun için gönüllü ve istekli ve doktoru ile işbirliği halinde olması gerekir.

 

Daha önce sigarayı bırakmış ve sonra tekrar başlamış olmak bir daha sigarayı bırakmayı denemeye engel değildir. Hatta yapılan araştırmalar sigarayı kesin olarak bırakanların çoğunun daha önce birkaç kez sigara bırakma deneyimi olduğunu göstermiştir. Sigara bırakılması planlanan tarih önceden belirlenmeli ve aile, dostlar ve iş arkadaşlarına ilan edilip onlardan destek istenmelidir. Mümkünse sigara bırakılacak gün rahat ve stresten uzak bir gün olmalıdır. Sigara azaltarak bırakılamaz, bir anda tamamen bırakılmalıdır. Ev ve iş yerinde sigarayı hatırlatacak çakmak, küllük gibi eşyalar ortadan kaldırılmalıdır. Yürüyüş, spor yapılabilir veya kişi sevdiği bir işle uğraşabilir. Sigara bırakıldığında şiddeti kişiden kişiye değişmekle birlikte gerginlik, odaklanma güçlüğü, öfke, yorgunluk, uyuşukluk, depresyon, uyku bozukluğu ve kabızlık gibi bazı hoş olmayan yan etkilerle karşılaşılabilir. Bu belirtiler en çok ilk birkaç haftada ortaya çıkmakta ve sonra tamamen düzelmektedir. Eğer kişi sigarayı kendi kendine bırakmakta sıkıntı çekiyorsa sigara bırakma merkezlerinden yardım alabilir. Sigara bırakma merkezlerinde önerilecek bazı tıbbi tedavilerle erken dönemde ortaya çıkan bu istenmeyen durumlar kontrol altına alınabilir. Sigara bırakmayı kolaylaştıran nikotin bantları ve sakızları ve bazı ilaçlar doktor gözetiminde destek amaçlı olarak ilk birkaç ayda nikotin yoksunluğunu gidermek amacıyla kullanılabilir. Sigara içme isteği 3–5 dakika kadar sürüp geçtiği için bu sırada derin nefes alma egzersizi, diş fırçalama, duş alma gibi aktiviteler yapılabilir. Asla “bir sigaradan ne olur ki” düşüncesine kapılmamak gerekir. Bu düşünceyle yapılacak kaçamaklar tekrar eskisi gibi sigara içilmesine neden olan hatalı davranışlardır.

 

Sigarayı bırakınca vücutta hemen bazı olumlu değişiklikler olmaya başlar:

 

20. dakika: nabız, vücut ısısı ve kan basıncı normale döner.

 

2 hafta – 3 ay: öksürük varsa azalarak kaybolur. Balgam yarı yarıya azalır, soluk alıp verme düzelir.

 

1.yıl: Kalp krizi riski %50 azalır. Beyin kanaması ve KOAH riski azalır. KOAH varsa ilerlemesi durur.

 

5.yıl: Ağız, gırtlak, yemek borusu, idrar torbası kanseri riski yarı yarıya azalır. 10.yıl: Felç olma riski hiç sigara içmemişlerle aynı düzeye iner. Akciğer kanseri riski azalır.

15.yıl: Kalp damarı hastalığı ve kalp krizi riski hiç içmemişlerle aynı düzeye iner.

 

KOAH tedavisinde sigara bırakmanın yanında tedavide kullanılan çeşitli ilaçlar da vardır. İlaçların solunum yoluyla alınması yan etkilerinin yok denecek kadar azaltılması ve doğrudan akciğerlere etki etmesi açısından özellikle tercih edilmektedir. Nefes açıcılar ve hastalığın daha ileri dönemlerinde nefes açıcılara eklenen mikrobik olmayan iltihabı tedavi eden kortizonlu ilaçları uzun süreli ve hatta bazen ömür boyu kullanmak gerekebilir. Atak döneminde antibiyotikler de kullanılır. Hastalığın daha ileri evrelerinde oksijen kullanma ihtiyacı ortaya çıkabilir. Günümüzde ortamdaki havayı alıp oksijen üreten çeşitli cihazlar vardır. Hatta artık son yıllarda taşınabilir oksijen cihazları da KOAH’ lı hastaların iş ve sosyal yaşamını kolaylaştırmaktadır.

 

KOAH’ lı kişilerin her yıl grip aşısı yaptırmaları gerekmektedir. Zatürree aşısı da bazı KOAH’lı hastalar için önerilen önemli bir aşıdır. Zatürree aşısı yaptırılmalı ve ikinci dozun gerekli olup olmadığı ve ne zaman yapılması gerektiği konusunda doktordan bilgi alınmalıdır. Pulmoner rehabilitasyon ise KOAH tedavisinde diğer önemli bir unsurdur. Kişiye özel egzersiz ve eğitim programları ile nefes darlığı ile başa çıkabilme yöntemleri öğretilir.

 

Sonuç olarak, oldukça KOAH sık görülen, genellikle geç tanı koyulan, yaşam kalitesini önemli ölçüde bozan, önlenebilir ve kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. En önemli nedeni sigara kullanımı olduğu için sigaranın bırakılması tedavide en önemli basamağı oluşturur.