Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Güvenli Okul Yönetişimini Etkileyen Sorunlar

image002

Eğitim sisteminin temel taşı okullarda, etkili bir eğitim sürecinin gerçekleştirilmesi birçok okul bileşeninin birbiri ile kurdukları uyumlu işbirliğine bağlı. Okul ortamını güvenli kılan etmenlerin başında ise okul paydaşlarının kendilerini iyi hissettikleri bir okul ikliminin varlığı geliyor.

 İçinde yaşadığı toplumun bir parçası olan okul, toplumun katmanlarında taşıdığı birçok sorun ile karşı karşıya kalmakta. Bunların başında ise aile içi şiddetin yaygın olarak yaşandığı ortamlarda aile içi güvenin kurulamaması, sosyo-ekonomik durumu ve eğitim düzeyi düşük ve şiddet riski bulunan aile ortamlarında büyüyen çocukların gözlemledikleri olumsuzlukları okul da, servisler de ve sınıflar da akranlarına yönelterek yeni sorunlara neden olması geliyor.

Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de okulların %62’sinde şiddet olayları yaşanıyor ve ailelerin %73’ü çocuklarının okulda olduğu saatlerde güvenliğinden endişe duyuyor. Yine velilerin %64’ü çocuğu okula giderken güvenliğinden endişelendiğini ifade ediyor.

İşte okul ortamını güvensiz kılan ve aileleri kaygılandıran bu olumsuz iklimsel koşullar öğrenci ve öğretmenlerin eğitime odaklanmalarına ve gelişimlerini sağlamalarına engel oluşturuyor.

Yönetici ve Öğretmenlerin Okul Güvenliğine Yönelik Eğitimleri Yeterli Değil

Üzerinde durulması gereken bir diğer nokta ise okul yöneticileri ve öğretmenlerin güvenli okul ortamının oluşturulmasına ilişkin hizmet içi eğitim ya da seminerlerine dair eksikleri. Ne yazık ki güvenlikle ilgili eğitim alanların oranına baktığımızda söz konusu rakamın sadece %7 olduğunu görüyoruz. Okulların %61’inde ise hiçbir güvenlik görevlisi bulunmuyor.

Tüm bu bilgilerin ışığında söylenebilecek tek şey, okul ortamının iyileştirilmesinin öncelikle, öğrenci, öğretmen ve okul çalışanlarının ilişkilerinin geliştirilmesine ve aileler ile kurulan işbirliğine bağlılığı.

Okullarda Şiddet Artıyor

Ne yazık ki böylesi bir ortamda okullarda şiddetin giderek artmakta olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin yüzleşmekten korktuğu, yok saymaya çalıştığı bir gerçek bu. Ancak inkar çabası bugün okullarda gençler arasında şiddetin her çeşidinin yaygınlaşmasının üstünü örtemiyor. Öğrenciler kendi yaşıtı öğrencilerin fiziksel ve sözel şiddetine uğruyor. Birbirlerine fiziksel şiddetin dışında, arkadaş grubuna almama, alay etme, lakap takma, hakaret etme ve aşağılama gibi davranışlar gündelik okul hayatının bir parçası haline gelmiş durumda.

Şiddet Sınıfta Yoğunlaşıyor

Şiddet olayları zamana ve mekâna bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Özellikle teneffüslerde sınıflarda yoğunlaşırken okul dışında, okul bahçesinde, okul koridorunda, okul tuvaletinde, okul servisinde şiddet uygulandığı görülüyor. Ne yazık ki şiddet sarmalı serviste sürücülerin küfür ve hakaret içeren davranışlarıyla devam ediyor ve servis ortamını güvensiz kılıyor.

Okul Zorbalığı Haritası Hangi Gerçeği Ortaya Koyuyor

Şiddet Algısı Araştırmaları’nda gençlerin yüzde 57,4’ünün kendi yaşıtı öğrencilerin şiddetine uğradığı dikkat çekiyor.

Okul zorbalığı üzerinde yapılan araştırmalar da öğrencilerin sıkça fiziksel ve sözel zorbalık ile karşılaştığını bize göstermekte. Zorbalığın çoğu itme, saç-kulak çekme ve bedene yönelik kaba şakalar şeklinde gerçekleşiyor. Öğrenciler arasında ad takma, sürekli takılma, laf atma gibi sözel şiddet olaylarına da sıkça rastlanıyor.

Yönetici ve Öğretmenler Okul Güvenliği Konusunda Eğitimsiz

Okul güvenliği dediğimizde bir diğer önemli sorun ise okullardaki şiddet konusunda her hangi bir eğitimi ve bilgisi olmayan okul yöneticileri. Ne yazık ki bugün pek çok eğitimci öğrencilerin uğradıkları şiddet karşısında nasıl hareket edeceklerini bilmiyor. Bu konuda izleyecekleri bir plan ve politikaları yok. Disiplin kuralları ile bu sorunların önlenebileceği düşünülüyor. Ancak istatistiklerin de ortaya koyduğu gibi bu kurallar sorunu çözmüyor, zaman zaman sorunun kendisi olarak karşımıza çıkabiliyor. Okul paydaşlarına yönelik şiddet ve zorbalığa ilişkin bilinçlendirici çalışmalar yapılması bu anlamda bir gereklilik.

Öğrenci, Öğretmen, Yönetici İlişkisi Geliştirilmeli

Bunun dışında okul paydaşları arasındaki iletişimin ve okula bağlılık duygusunun geliştirilmesi okulda şiddetin önlenmesinde ve okul ikliminin olumlu hale dönüştürülmesinde önemli. Yönetici, öğretmen ve öğrenci ilişkilerinin iyi olmadığı okullarda akademik başarı da olmaz. Öğrenciler eğitime odaklanamaz.

Şiddet ve zorbalık uygulayan, şiddete zorbalığa uğrayan ve şahitlik eden öğrencilerin akademik, psikolojik ve sosyal gelişimlerinin olumsuz etkilenmemesi için önleyici çalışmalar yapılmasının gerekliliği ortadadır.

Okul Giriş-Çıkış ve Ziyaretçi Güvenliği Mutlaka Sağlanmalı

Güvenli okul’un olmazsa olmazı güvenlik görevlilerine baktığımızda ise bir diğer çarpıcı nokta; Türkiye’de okulların çoğunluğunda eğitimli ve sertifikalı uzman güvenlik görevlilerinin bulunmaması. Okulların giriş ve çıkışlarının denetimsiz olması her isteyenin sınıflara kadar girmelerine yol açıyor. Bazı okullarda yaşanan silahlı ve bıçaklı kavgalar, okul yöneticilerine yönelik saldırılar da bunun bir göstergesi.

Bu nedenle okul ve çevresinden kaynaklı sorunlar incelenmeli, tüm paydaşlar şiddete karşı bilinçlendirilmeli ve önleme mekanizmaları oluşturulmalıdır.

Türkiye’de okul güvenliğini olumsuz etkileyen sorunlar fiziki, sağlık güvenliği, okul iklimi, ulaşım güvenliği, acil durum uygulamaları, olası risk ve tehlikeler yönünden belirlenerek güvenli okul standartlarına uygun olarak çözümlenmelidir.

Değerler Eğitimi İle İyi İnsan Olma Duygusu Aşılanmalı

Öğrencileri iyi insan ve dünya vatandaşı olarak yetiştirmek ve evrensel değerlerle donatmak farklı kültürlerin içselleştirilmesine katkı sağlar. Öğrencilerimizin geleceğini sağlam temeller ve değerler üzerine inşa etmek en önemli sorumluluğumuz Toplum içinde birey olarak yer alma, kendini ifade etme, farklı kültür, din ve insanları kabul etme davranışı kazanmaları önemlidir.

Elbette okul güvenliği için risk oluşturan farklı faktörlerin varlığını göz ardı edemeyiz. Özellikle bağımlılık ile mücadele önleyici, koruyucu ve rehabilite edici olarak sürdürülmeli ve okul çevreleri tüm paydaşların etkin işbirliği ile güvenli hale getirilmelidir.

Okul iklimini güvensiz kılan ve giderek arttığı gözlemlenen “Siber Zorbalık ve Teknoloji Bağımlılığı”ise başka bir yazının konusu olacak kadar önemlidir.