Doğrular ve Yanlışlar
Kemalettin ERTAN
Emekli Emniyet Müdürü
SEVGİ VE SAYGI-5
(Sevgiye Yönelme)
Az sevin çok sevin, yeter ki sevin. İçinizdeki bu duyguyu yeşertmeyi becerin.
Hor görmeyin insanları. Her birimiz ayrı birer Yapıya sahibiz. Görüş ve düşüncelerimiz, tavır ve davranışlarımız farklıdır. Yanlışı seçenleri sevgi aşılayarak doğruya yönlendirmeye çalışın.
Büyük düşünürlerin söylemlerine kulak verin.
“Beni sorma bana,
Ben, ben değilim.
Bir ben vardır bende,
Benden içeru.”
Diyerek insan olmanın gizemini vurgulayan Yunus Emri’yi,
Maddi varlıkların geçici, son yolculuğun kaçınılmaz olduğunu; “Benim sadık yarim kara topraktır.” Diyerek dile getiren Aşık Veysel’i,
Ve Mealen;
“Ne olursan ol, kim olursan ol yine gel. Yanlışlarına son vermemiş olsan da gel.” Sözleri ile, barış içinde yaşamaya ve sevgiye yönelişe çağıran Mevlâna’yı,
Aynı görüşleri paylaşan Pir Sultan Abdal’ı,
Ve yine birçok düşünürün, sevgi ve barış konusundaki birer vecize olarak günümüze akseden söz ve yazılarını hatırlayın.
*
Sevginin canlı varlıklar karşısında, söz, tavır ve davranışlarla dışa vurumunun önemi tartışılmaz. Yüreğinizde hapsediyor olsanız da üzülmeyin. Zira seviyor olmanız iç dünyanızın güzelliğini gösterdiği gibi, Kendinizi mutlu hissetmenizi de sağlar.
Sevilecekler ve sevebileceklerimiz o kadar çok ki… Sevenlerimizin (Severlerimizin) çok oluşu gibi.
Şöyle bir sayarsak;
Müziksever, sinemasever, hayvansever, doğasever, hayırsever ve vatanseverlerimiz,
Sporsever, yarışsever, tek sözcükle oyunseverlerimiz,
Değişik bir sıralama ile de; içkisever, çaysever, yemeksever, sekssever (sevmeyen var mı ki) ve de TV-İnternet severlerimiz var.
Var da; nedense, başta oyunseverlerimiz olmak üzere içkiseverlerimizden bazıları, bu sevgilerini değişik şekillerde sergiliyorlar.
Düğünlerde, eğlence yerlerinde, bayramlarda ve diğer coşkulu günlerde silah atarak, kaza ile de olsa can yakıyor, can alıyorlar. Maçlarda toplantılarda, gösteri yürüyüşlerinde olay çıkarıp,halkın huzurunu bozuyor, mal ve can güvenliklerini tehlikeye sokuyorlar. Cinsel arzularını tatmin için zora başvuruyor, sarkıntılığa ve tecavüze yelteniyorlar.
Bu nasıl Sevgi Kardeşim (!) ?
Sen sevgini, başkalarının hak ve hukukunu ihlâl ederek, yaşamlarını karartıp, çekilmez hale getirerek mi sergiliyorsun?
Buna sevgi değil bencillik denir, insanlık dışı davranış denir.
Sevginin dışa vurumu böyle olamaz, olmamalı.
Futbolda 2002 Dünya Kupası maçlarını izledik.
Sevginin dışa vurumunun en güzel örnekleri sergilendi bu maçlarda.
Barışı, kardeşliği, insanca davranışları, tek kelime ile sevginin gücünü seyrettik. Sevindik, coştuk, güldük, üzüldük, ağladık. Sokaklara döküldük, tanımadıklarımıza, rakiplerimize sarıldık öptük.
İşte sevginin dışa vurumu budur. Yensek te yenilsek te bunun adı yaşadığını hissetmektir.
*
Biliyoruzki severlerin çoğunluğunu oyunseverler oluşturur.
İstisnalar çıkacağını pek sanmıyorum ama, başta çocuklar olmak üzere hepimiz birer oyunsever değilmiyiz? Öncelikle “Yaşam” adlı oyunda rol aldığımız kesin. Nevarki bu oyunun senaryosu yaşadıkça yazılmaktadır.
Üstelik rollerin hakça dağıtılmadığı ve genelde, oyunu kurallarına göre oynamayan güçlülerin kazandığı bir oyun.