Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

DAHA BAŞARILI ATIŞLAR İÇİN

 

Meryem Evin DURMUŞ

Komiser Yardımcısı

Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü

Atıcılık sporu, sporcusuna farklı bir dünya, farklı bir hayat felsefesi, dolayısıyla farklı bir yaşam tarzı kazandıran bir spor dalıdır. Dakikaları doyasıya yaşamayı öğreten, uğruna zamanın su gibi harcandığı, o küçük ama her biri ayrı öneme sahip mermileriyle atıcıya güçlü bir irade ve sabır yetisini kazandıran, pes etmemeyi öğreten, verilen emeğin hakkını asla boşa çıkarmayan, vefalı, atıcının atışı esnasında kendisiyle tamamen baş başa kalabildiği, hesaplaşabildiği, daha çok sporcunun iç dünyasına hitap eden bir spor dalıdır. Sporcusuna tattırdığı ve tattıracağı başarıların değeri ise şüphesiz tartışılmazdır.

Eğitimin kişiselliği herkesçe bilinen bir olgudur. İnsan ilgi duyduğu her konuya eğilim gösterdiği zaman gelişebilir, kendisini eğitebilir. Bunun için güçlü bir karakter ve özgüvenin gerekliliği kaçınılmazdır. Her sporcu teknik çalışmasını iyi bir motivasyonla birleştirdiğinde kapasitesinin, yeteneğinin doruk noktasına ulaşabilir. İşte atıcılıkta performansın zirveye çıkması ve sporcunun kendini aşması için önemli bir nokta; her spor dalında da bilindiği gibi mental antrenman yani hedeflerin en ince noktasına kadar hayal edilebilme kabiliyetidir. Atıcılıkta başarı, atış sürecinin akışına kendini kaptırmaya bağlı olup, atış oluyor mu diye düşünmeye gerek duymadan, herhangi bir düşünceye takılıp kalmadan atabilmeye ve bunun içinde atış tekniğinin bıkmadan usanmadan alıştırmalarla iyice özümsenmesine ve pekiştirilmesine bağlıdır. Önemli olan atışın olmazsa olmazı mermilerle kurduğu dostluktur. Zira bir atıcı bir de mermi yoktur hiçbir zaman. Atıcı atacağı mermilerle bütünleşir adeta. Merminin silahtan sıyrılıp, hedefe esas noktasında çarptığı an, atıcının da kendi kendisinden sıyrılıp, başarısını yüreğinde hissettiği ve gerçek çizgisine ulaştığı andır. Kendinden sıyrılmak, kendini dışarıdan başka birini izliyormuş gibi izlemek, gözlemek, dinlemek, kendinle hesaplaşmak ve yalnızca arpacığa konsantre olmak başarılı bir atış için gereklidir. Amaç hedefi vurmak değil, amaç bilinçli bilinçsiz olabilmektedir. Bu da ancak düşünmemeyi düşünmekle olur. Nasıl ki su içilirken su içildiği, yazı yazılırken yazı yazıldığı düşünülmüyorsa atış yaparken de atış yapıldığı düşünülemez, düşünülmemelidir.

Başarılı atışlarda soluk alışverişinin akıcılığı asla bozulmaz. Soluğun yetmemesi veya soluk soluğa kalmak, panik, heyecan yapma gibi durumlar görülmez. Kalp birden bire hızlı atmaya başlamaz ve yalnızca arpacığa yoğunlaştırılmış dikkat kolayca dağılmaz. Böylece bir sonraki atışa rahatlıkla geçilir. Amaç kaç tane 10 attım yada atabilirim değil, temel atış tekniklerini doğru olarak uygulayabilmektir. Bu teknikler yoğun konsantrasyonla birleştiğinde 10’lar ardı sıra kendiliğinden gelecektir zaten. Atıcı her zaman ne attığı ile değil nasıl attığı ile ilgilenir. 

Usta olmak için sadece sanatın tekniğini bilmek gerekmez. Zira atıcı kendi çabası ve antrenöründen aldığı bilgiyi olguya dönüştürebilen, bu olguyu da ciddiyeti ve sabrıyla yoğurup, durgun, yavaş yavaş fakat güçlü bir enerji şeklinde yansıtmasını, dağıtmasını bilen kişidir. Tekniği zamanla aşan kişidir. Yapılan kondisyon ve bekletme çalışmaları, mermi sayıları yavaş yavaş ve düzenli bir şekilde arttırılır. Tıpkı araba motorunun hızını artırdıkça daha sessiz, uslu uslu çalışması gibi…

Yapılan her işte insanlar için asıl tehlike arz eden husus yapıla bilinecek bir konuda bilinçaltındaki yapamama şüphesinin insanı yiyip bitirmesidir. Atıcılıkta da bu hususun aşılabilmesi için güçlü bir bilek ve güçlü bir bellek gerekir. Zira bilindiği gibi insanın kendini yenmesi başarıların en gücü ve yücesidir. İyi bir atıcı için önemli olan zaman içinde kazandığı kondisyon ve antrenörlerinden aldığı bilgiyi ideali için olumlu bir enerjiye ve bu noktada profesyonelliğinin zirvesinde olsa bile ilk başladığı günkü amatörlük heyecanını içinde hissedebilmesidir. Zamana karşı direnen, zamanla eskimeyen, eksilmeyen hiçbir şey yoktur hayatta. Ben bu işi zaten biliyorum demek bütün yeniliklere kendini kapatmak, zamana yenilmek, yenilenmeden mahrum kalmak demektir. Asıl profesyonellik daima ilk başladığı günkü amatörlük ruhunu içinde hissetmektir.

Yapılan antrenmanların ciddiyet içerisinde yapılması ve her bir merminin hakkının verilerek atılması, gerçek müsabaka ve teşkilatımız atışlarında çalışmış olmanın verdiği rahatlıkla fakat kendinden emin bir psikolojiyle istikrarlı atışlar yapılması profesyonelliğin bir göstergesidir. Temel prensip kötüde değil, her zaman iyide ısrar etmektedir.

Başarılı atışlar yapılması temennisiyle…