ANILARIMDAN BİR BÖLÜM
| Fikret TİM[*] |
ANI-1
1925 Yılında bir çiftçi cocuğu olarak dünyaya gelmişim. 1933-1938 yıllarında ilkokula devam ettiğim devrede ve 1935 yılı içerisinde (Trakya Askeri Manevralarının yapıldığı günlerde) (rahmetli Gazi Mustafa Kemal Paşa büyük kurtarıcı) Kırklareli’ne teşrifleri haberinin, Ahmet Mithat İlkokulu sınıf öğretmenim rahmetli Vefik hoca tarafından sınıfımıza ve tüm öğretmen ve öğrencilerine duyurulması üzerine kıtalar halinde halkevi binası önüne götürüldük. Bunu müteakip Kırklareli ve diğer illerden binlerce halkın mezkur meydanda büyük bir coşkuyla toplandığı bir sırada Büyük Atamız binanın balkonuna çıkarak halka hitap etti. Alkışlar arasında bende henüz 10-12 yaşlarında bir çocuk olarak, okul arkadaşlarım ve öğretmenlerimle birlikte Atamızın önünden geçerek saygı görevimizi ifa ettik. Büyük Atamızı çok yakından görebilme imkanına kavuştuğum için son derece sevinç ve gurur duydum.
Bu tarihi anımı asla unutamamakla beraber her zaman kalbimde yaşatıyor ve bir Atatürk çocuğu olarak iftihar ediyorum.
Bununla ilgili olarak, ikinci bir anımı da burada zikretmeden geçemeyeceğim. Yıl 1951. Erzurum-Dumlu 51.Piyade Alayından Asteğmen olarak terhisle, Kırklareli’ne komiser muavini olarak tayin edildiğim ve hizmetim arasında nişanlı olduğum eşimle nikahımızın 28 Temmuz 1952 tarihinde yukarıda arz ettiğim Büyük Önder ve Kurtarıcı Atatürk’ün halka hitap ettiği o tarihi halk evi binasında kıyılmasının da büyük bir tesadüf ve ailece unutulamayacak şerefli bir anı olarak yaşatılacaktır.
Kırk yıllık fiili meslek hayatım içerisinde Polis Teşkilatımıza da faydalı anılarımı yazmaya çalışacağım.
ANI-2
Kırklareli’nden 1951 yılı Urfa İli Siverek İlçesi ile Suruç İlçesi Emniyet Komiserliğinde 4 yıllık hizmetten sonra 1955 yılı Ankara İli Emniyet Müdürlüğü’ne tayinimi talep ettim. Emniyet Genel Müdürlüğü’nce harcırahsız olarak naklimin uygun görülmesi üzerine bu teklifi kabul ederek, 4 nüfuslu ailemle o zamanın ulaşım imkanlarına göre ağaçtan yapılmış sallarla, kullandığımız somya karyolayı satmak suretiyle yol parası yaparak, Fırat nehrini geçip Gaziantep’e vasıl olduk. Oradan Ankara’ya binbir müşkilatla ulaşabildik. Esasen Ankara’ya tayin sebebim gönül verdiğim polis mesleğinde yükselerek millette ve Türkiye’mize, Teşkilatımıza faydalı hizmet verebilmek idi.
1955 Yılı Ankara Emniyet Müdürlüğü Maltepe Karakolu Başkomiserliğinde, Komiser Muavini olarak hizmete başladım. 6 Yıl gibi bir süre sonra o zamanlar Opera Binası sırasında altından küçük bir dere geçen köprü üzerindeki eski bir binada (Yıldırım Ekip Amirliğinde) komiser muavini olarak, 24 saat üzerinden vazifeye başladım. Burada yeri gelmişken sevgi ve saygıyla yad ettiğim Mustafa Yiğit ile ve Kırmızı ford araba ile polise yaraşır, fedakarane hizmetler vermekle huzur ve mutluluk duyuyor, o zamanki mesleki dayanışmayı, saygı ve sevgiyi, birlik ve beraberliği unutamıyorum ve iftiharla anıyorum.bunu müteakip 1956 yılı Yenimahalle karakolu, komiserliğe terfian sayın Cumhurbaşkanlığı köşkü yakınında bulunan bir bağ evinde 14 Mayıs karakol amirliği, 1957 ‘de emniyet genel müdürlüğü 9. şube müdürlüğü’ne atandım.o tarihlerde terfi imkanları kadrosuzluk imkanları bulunmadığından, polis koleji ve enstitü tahsili üst makamlara yükselmesi yeterli olmadığından 1957 yılı baraj imtihanı ile hasbelkader Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesine devamla 1961 yılı mezuniyetle baş komiserliğe,1964 yılı2.sınıf emniyet amirliğinden Bilecik emniyet müdürlüğü,1965 ‘de Tekirdağ, sırasıyla Tunceli, Emniyet polis müfettişliği, Sinop Emniyet müdürlüğü, 1971yılı 12Mart askeri idare döneminde , saygı değer askeri vali Sedat Kirtetepe’nin teklifi ve tensipleri ile polis müfettişliğinden Emniyet Genel müdürlüğü Genel Sekreterliğine alındım. Bu duruma mesleğim namına memnun olmakla birlikte büyük bir sorumluluk altına girdiğim idraki içinde cesaretle sayın Genel Müdüre tecrübeme istinaden, polis mesleğini ,sosyal haklara terfi, tayin esaslarına, mesleğin sahiplerine ait olduğuna ve hakkaniyet esaslarına riayet edilmesine kadar olan bilgi ve görüşümü arz ettiğimde, sayın genel müdürün bana cevabı şu oldu: “ben askerim, polisi ve teşkilatını, her ne kadar valilik yaptımsa da tam bilemem bu meslek sizlerindir, sahipleri sizlersiniz, siz isteyin ben vereyim” sözleri üzerine, mülkiyelilerin burada ne işi var gitsinler kaymakam, vali olsunlar dediği o günlerde mülkiyeli olarak 6 Genel Müdür Muavini vazife başında idi. Nitekim aradan kısa zaman sonra bir karar name ile taşra emniyet müdürlüklerine tayin edilmekte tabir-i caizse bir islahat yapılmış oldu. Bu günleri benim gibi bizzat yaşayan arkadaşlar gayet iyi bilirler ve takdir ederler sanırım. Bunu müteakip günlerin birinde genel müdür paşanın emri üzerine makama gittiğimde; o zamanın maliye bakanına telefon ederek “sayın Bakan, bizin emniyet teşkilatımız kadrosuzluk nedeniyle mağdur durumdadır, acilen kadrolara ihtiyacımız vardır, konuşması üzerine sayın paşam kaç adet kadroya ihtiyaç varsa emredin” denmesinden kısa bir zaman içerisinde bine yakın torba kadro verilerek her mensubun yeni intibakları yapılmakla büyük bir ferahlama sağlanmıştır. Burada müteveffa saygı değer ; Sedat Kirtetepe paşamızı minnet ve şükranla anıyor, ruhu şad olsun diyorum. Yine bu vesileyle müteveffa İhsan Aras paşamızı da polise ilk 6 Türk lirası tayin bedeli kabul ettirmesi ve ali cenaplığını da anmadan geçemeyeceğim, onunda ruhu şad olsun.
Bu konulurdaki mesleki gelişmeleri ve iyileştirmeleri bizim içimizden gelişen ve emniyet genel müdürlüğü devrelerindeki arkadaşlar tarafından yapılmasını gönül arzu ederdi, maalesef şahsi menfaatler ve siyasi görüşler bu hizmetleri engellemiştir. Bu sebeplerle de meslek onuru zedelenmiş ve otorite başkalarının eline geçmiştir. Temennim odur ki bundan sonra gelecek genç ve değerli yeni kardeşlerimiz polis mesleğine hasret kaldığımız arzulanan hizmeti yaparlar. Bu vesile ile kendilerine sağlıklı,huzurlu ve başarılı hizmetler dilerim.
Derneğimiz kurucularına, yönetici arkadaşlarıma şahsıma gösterilen yakın ilgiye teşekkürlerimi sunar, hizmette olan ve emekli olan müdür arkadaşlara sağlık, huzur, mutluluk ve başarılarını nice yıllar temenni ederim.