Trafik Polisinin Halkla İlişkisi
Ender KAPLAN
3.Sınıf Emniyet müdürü
Trafik Denetleme Şube Müdürü
Tek başına yaşamakta olan insanoğlu, zamanla bir arada ve toplu yaşamaya başladı. Küçük yerleşme birimlerinde yaşamakta olan insanların ilişkileri yüz yüze idi ve daha yakındı. Bireylerin birbirlerinden etkileşimleri de, daha yakından ve daha çabuk olmaktaydı. Böylece insanların birlikte düşünmeleri ve karar vermeleriyle hareket etmeleri de zorlaşmaktaydı.
Halkla ilişkilerde ana amaç, halkla kimi konularda sorumluluğu paylaşmak ve değişen koşullar paralelinde halkın isteklerini belirlemektir. Halkla ilişkilerin bir diğer anlamı ise, yönetim ile halk arasındaki karşılıklı sürtüşmelerin giderilmesi, barışçı olmayan çekişmelerin azaltılmasıdır. Dolayısıyla yönetim daha adaletli, daha eşitlikçi duruma gelecektir. Yönetimin bu işlevi yapabilmesi için, halkı tanıması yada halkı tanımak için çaba göstermesi gerekmektedir.
Bir başka türlü halkla ilişkiler; “Bir örgütün sunduğu hizmetin geliştirilmesi amacıyla yürütülen ve kamuoyunu etkilemeye yönelik tüm ilişki biçimlerini içeren planlı çabalar” biçiminde tanımlanmaktadır. Gerçektende yönetim ile halk arasındaki ilişkiler, yönetimin yaptığı işlevler konusunda örgüt yapısını ve fonksiyonunu halka benimsetmeye yöneliktir. O halde diyebiliriz ki, toplumsal hizmetlerin yönetimce halka en uygun ve en iyi biçimde sunulabilmesi için gösterilen çabaların tümü, yönetimin halkla ilişkilerini içerir.
Çağımızda, özellikle demokratik ülkelerde kamu, yönetim üzerinde etkileyicidir. Yönetimin varlığını sürdürebilmesi ve uygulamada etkili olabilmesi, halkın desteğini sağlayabilmesiyle mümkündür. Bu nedenle yönetimin kamuya bazı konularda açıklamalarda, duyurularda bulunması gerekecektir. Böylece halkın duyması ve aynı zamanda konuları öğrenip anlaması sağlanmış olacaktır. Bunun sonucu yönetime karşı halkta oluşacak tutum ve davranışlar önlenmiş olacaktır. Bunun sağlanabilmesi için ise, halkla ilişkileri birimler kurarak uzman kişilerce araştırmalar yaparak anlamak gerekir. Böylece halkın güven ve desteği sağlanacaktır. Halkın desteğini sağlayamayan yönetimler, özellikle demokratik yönetimlerde, uzun ömürlü olması beklenemez. Bu nedenledir ki halkla ilişkiler, daha çok demokratik ülkelerde gelişme göstermektedir.
Yönetim ile halk arasındaki ilişkiler açık, güvenilir, tartışılabilir olmalıdır. Halkla yönetim ilişkileri propaganda niteliğinde olmamalıdır. Çünkü propaganda açık değildir. Propaganda da sözcükler abartılmıştır. Aynı zamanda propaganda da duygusallık ağır basar. Açık olmayan bir ilişki ise tartışmadan yoksundur .
“Sosyal düzen varolduğu sürece, bu düzeni bozan, ona ters düşen davranışlarda olacaktır. Keza sosyal düzeni bozucu hareketler bir anlamda suç olgusunu doğururken, öte yandan da suçlular ortaya çıkacaktır. Suç ve suçluluk gibi konularda görevlendirilmiş polis de, sosyal düzenin bir parçasıdır. Bu bakımdan polis günlük yaşamında sürekli olarak halkla iç içedir.
Polis toplumsal yaşamda görevini yaparken, yukarıda değindiğimiz tutumlar, halkla karşılıklı bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Polisin görevi sadece suçluları yakalayıp adalete teslim değildir. Polisin asıl görevi suçu önlemektir. Suçu önleyebilmek için ise yukarıda değindiğimiz karşılıklı tutumların nedenleri araştırılmalı ve uygun bir sosyal politika uygulanarak olumsuz tutumlar bertaraf edilmelidir. Olumsuz tutumların yok edilmesi halinde ancak polis suçun önlenmesinde etkili olacaktır
Diğer alanlarda olduğu gibi trafik alanında da insan davranışları ile ilgili kuralları koyan yine insandır. Bu kurallar insan davranışlarıyla ilgili olup getirilen kurallarla toplum düzeninin sürdürülmesi amaçlanmaktadır.
Geçmiş yıllara ait trafik suçları ile ilgili çalışmalara baktığımızda insan unsurunun en çok etkili olduğunu, buna karşın yol ve aracın ikinci planda kaldığını anlamaktayız.
Trafik polisinin diğer polis kesimlerinden ayrılan bazı özellikleri ve farklılıkları vardır. Bunları kısaca sıralamak gerekirse şöyledir.
Trafik polisi diğer kesime oranla, toplumun bütün sosyal sınıflarının mensuplarıyla sürekli temas halindedir. Genel asayiş ya da adli- idari göreviyle yükümlü olan polis, daha çok toplumun bir kesimiyle temas halindedir.Bu kesim ise suçtan zarar gören veya suçu işleyendir. Her haliyle, adli olaylara adı karışan halk kesimiyle temas halindedir. Halbuki trafik polisi toplumun bütün kesimleriyle karşı karşıyadır. Bir bakıma karakol polisi, halktan tecrit edilmiş durumdadır. Ancak bir suç işlendiği takdirde halkla karşılaşma imkanı bulacaktır. Halbuki trafik polisi her an halkın içinde bulunmaktadır.
Her ne kadar genel zabıtanın tutumlarının topluma karşı mükemmel olması istenirse de, bu kesimden daha çok trafik polisinin tutumları daha da tutarlı olmalıdır. Çünkü bu polisin davranışları daima halkın gözetimi altında bulunmaktadır. Fakat gerek genel zabıta ve gerekse trafik polisi ile ilgili olsun yapılmış bir araştırma yoktur. Bir bakıma bu konuda söylenilenler genelde varsayımlar olmuştur.
Genel olarak trafik polisi bir ülkenin devlet organlarının ve özellikle Emniyet Teşkilatı’nın vitrini olan kurumdur. Ülkemizde ki her vatandaş adli olaylarla ilgili karakollara müracaatı olmasa da, sokakta görev yapan Trafik Polisini görmektedir. Yurdumuza gelen yabancı turistlerin ilk ve çoğu zaman tek izlenimleri Trafik Polislerimiz olmaktadır. Trafik Polislerinin eğitimi çağdaş, kültürlü olmaları verecekleri hizmetin kalitesini artıracağı gibi, halkla ilişkiler açısından halkın güvenini kazanmada etkili olacaktır.
Sonuç olarak, temel trafik eğitimi veya hizmetiçi eğitimlerde ağırlığın halkla ilişkiler konusunda verilmesi, personelin problem çözme ve stres yönetimi konularından diğer birimlere oranla çok daha fazla bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Kaynak: Trafik ve Trafik Polisinin Halkla İlişkisi/ Gazi Üniversitesi Kazaları Araştırma ve Önleme Enstitüsü . Master Tezi. Ender KAPLAN