Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

2495 SAYILI KANUN VE ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETLERİ

 Mustafa BAL

                           1.Sınıf Emniyet Müdürü

           Koruma Dairesi Başkanı

2495 Sayılı Kanunun “Amaç” bölümünü düzenleyen 1. maddesinde:

(Değişik:02.07.1992-3832/1) Milli ekonomiye veya Devletin savaş gücüne önemli ölçüde katkısı bulunan, kısmen veya tamamen yıkılmaları, hasara uğratılmaları veya geçici bir zaman için dahi olsa çalışmadan alıkonulmaları, ülke güvenliği, ülke ekonomisi veya toplum hayatı bakımından olumsuz neticeler yaratacak kamuya veya özel kişilere ait kurum ve kuruluşların sabotaj, yangın, hırsızlık, soygun, yağma, yıkma burada bulunanların zorla işten alıkoyma, sağlıklarını ve vücut bütünlüklerini tehdit ve tehlikelere karşı korunması ve güvenliklerinin sağlanması, yurt dışına giriş çıkış yapılan yerlerde giriş ve çıkışa yarayan belgelerin kontrolü ile giriş çıkış işlemlerinin yapılması aranan ve giriş ve çıkışı yasaklananların resmi güvenlik görevlilerine tesliminin sağlanmasıdır.

Askeri kurum ve kuruluşlarla, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı ve Emniyet Teşkilatına ait kurum ve kuruluşların korunmaları özel mevzuatlarına tabidir.denilmektedir.

Yine, Kanunun “Kapsam”ını düzenleyen 2. maddesinde:

(Değişik:02.07.1992-3832/1) Bu Kanun hükümlerine göre korunacak ve güvenlikleri sağlanacak yerler, 1 inci maddede belirtilen özellikleri taşıyan ve milli eğitim ve öğretim ve ekonomi ile Devletin savaş gücüne önemli ölçüde katkısı bulunan baraj, enerji santralleri, rafineri, enerji nakil hatları, akaryakıt nakil, depolama, yükleme tesisleri ve benzeri yerlerle, sivil trafiğe açık Devlet eliyle işletilen hava meydanları ve limanlar, tarihi eserler, ören yerleri, sitler, açık ve kapalı müzeler, sanayi ve ticari ve turistik tesislerdir.

(04.04.1995-4102/1 Sayılı Kanun ile eklenen fıkralar) İstanbul ve diğer şehirlerdeki kapalıçarşı ve buna benzer ticari, turistik tesislerde bu Kanun hükümleri çerçevesinde özel güvenlik teşkilatı kurulabilir. Bu özel güvenlik teşkilatı, Valinin veya görevlendireceği yardımcısının başkanlığında İl Emniyet Müdür veya yardımcısı, il özel idaresi temsilcisi ve belediye temsilcisi ile özel güvenlik teşkilatının kurulacağı yerde ticarethanesi bulunanlar arasından seçilecek üç tişi olmak üzere toplam yedi kişiden oluşan yönetim kurulu tarafından yönetilir. Yönetim Kurulunun kamu görevlileri dışında kalan üyelerinin seçimi, görev süresi ile Yönetim Kurulunun çalışma esas ve usulleri İçişleri Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle belirlenir. Yönetim Kurulu Başkan ve üyelerine bu görevleri için herhangi bir ücret ödenmez.

Yukarıda belirtilen güvenlik teşkilatının her türlü giderleri, çarşı veya tesiste bulunan işyeri sahipleri tarafından karşılanır ve yönetim kurulunca belirlenen bu giderlere katılım payları özel idareler tarafından tahsil olunarak bütçenin ayrı bir bölümünde toplanır. Harcama, mevcut yönetim kurulu kararı ve Valinin Onayı ile ayrı bölümden yapılır. Özel Güvenlik Teşkilatına ait bu paralar Devlet parası hükmündedir ve tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.şeklinde düzenleme getirilmiştir.

Bu kanunun uygulanacağı kuruluşları belirleyen 3. maddesinde ise :

(Değişik:02.07.1992-3832/3) 2inci madde kapsamına giren yerlerden hangilerinde koruma ve güvenliğin bu Kanun hükümlerine göre sağlanacağı, sivil trafiğe açık hava meydanı ve limanlardan hangilerinde koruma ve güvenlikle birlikte yurt dışına giriş-çıkış kontrol işlemleri yapma yetkisi verileceği ilgili kuruluş ve Bakanlığının görüşleri ve talepleri dikkate alınarak İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılır.

Bu kararda günün şartlarına ve gelişen teknolojik imkanlarıgözönüne alınarak koruma ve güvenliğinin sağlanmasında aşağıdaki usullerden hangisinin tercih edileceği belirtilir. 

a)      Sadece özel güvenlik önlemleri aldırılması,

b)      Kuruluş bünyesinde özel güvenlik teşkilatı kurdurulması,

c)      Kuruluşun önemine ve özelliğine binaen iki yönetimin birlikte uygulanması.

(a) bendinde belirtilen özel güvenlik önlemlerinin neler olacağı yönetmelikte gösterilir. Bunlardan hangilerinin uygulanacağı; ilgili kuruluşun görüşü de alınmak suretiyle, kuruluşa en az mali yük getirmesi ve yeterince etkili olması gibi hususlar dikkate alınarak İçişleri Bakanlığınca tespit edilir.şeklinde düzenlenmiştir.

Yükümlülüklerin yerine getirilmesini düzenleyen 4. maddesi :

“Bakanlar Kurulunun 3 üncü madde hükümlerine göre vereceği karar üzerine, İçişleri Bakanlığı tarafından saptanacak süre içinde ilgili kuruluşun, kararda belirtilen yükümlülükleri yerine getirmesi zorunludur. Haklı nedenlerin mevcudiyeti halinde bu süre, ilgilinin müracaatı üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından uzatılabilir.

Bu yükümlülüklerle ilgili bütün masraflar ilgili kuruluşça karşılanır.“hükmünü taşımaktadır.

Kanunun tamamı incelendiğinde; Özel Güvenlik Teşkilatları birer ticari yapı olmamakla birlikte, ancak kamuya ve özel sektöre ait kurum ve kuruluşların bünyelerinde kurulabilmektedir. 2495 sayılı yasaya göre özel güvenlik teşkilatı kurmakla yükümlü kurum ve kuruluşlar tüm koruma faaliyetlerini kendi güvenlik teşkilatı ile sürdürmek zorundadırlar. Yani özel güvenlik teşkilat kurmakla yükümlü kurum ve kuruluşlar bu sorumluluklarını ve yetkilerini, bir ticari firmaya devredemezler veya onlara koruma faliyetinin bir kısmını dahi yaptıramazlar. Kanunun 8. maddesi özel güvenlik teşkilatının niteliğini açıklarken „bağlı olduğu kurumu bu kanun hükümleri dairesinde korumak ve güvenliğini sağlamakla görevli ve yetkilerini bu kanunla sınırlı özel kolluk kuvvetidir.“ şeklinde tanımlamaktadır.

Hiçbir ticari kuruluşa bir sözleşme yolu ile kanundaki yetkileri kullanabilme hakkı tanınmamıştır.

2495 sayılı yasa ile kurulmuş bulunan bu teşkilatlar, bağlı bulundukları kurum ve kuruluşun her türlü Koruma iş ve işlevini bizzat yerine getirmekten sorumlu ve yetkilidirler. Bu bağlamda hiçbir firmaya ticari faaliyeti için 2495 sayılı yasa kapsamındaki yetki ve sorumluluklar, hiçbir makam tarafından verilemeyeceği gibi, bu tip ticari firmaları 2495 sayılı yasa kapsamına almak kararını onaylayan makamlar kanun hilafına davranmak dışında yine devlet yetkilerini ilgisiz ve yetkisiz ticari kuruluşlara usulsüz olarak devretmiş sayılırlar.

Bu fiil; hem kanuna hem de temel olarak anayasaya aykırıdır.

Yasanın yanlış yorumlanması ve de çeşitli saitler sonucu pek çok firma 2495 sayılı yasa kapsamında değerlendirilebilecekleri düşüncesiyle ticari amaçlı hizmet vermeye çalışmaktadırlar. Bu tip firmaların faaliyetleri hem kanun hilafına olup, hemde haksız rekabete yol açmaktadır. Örneğin bankaların tamamı 2495 sayılı yasaya göre Özel Güvenlik Teşkilatı kurmakla yükümlü ve mükelleftirler. Ancak bazı bankaların para ve diğer gurup nakillerini özel şirketlere yaptırdıkları zaman zaman basın yayın organlarına intikal eden bilgilerden anlaşılmaktadır. Mevcut durumdaki bu tip firmaların ticari faaliyet yapmaları için 2495 sayılı yasa kapsamına alınmaları yasanın 2.ve 3. maddelerine aykırı bir işlemdir. Kanunun 3. maddesinden de anlaşılacağı gibi 2. maddesinde belirtilen kapsama alınan kurum ve kuruluşlar sadece Özel Güvenlik Teşkilatı kurabilirler. Bunlar dışında kalan “yasal olmayan bürolar“ olarak bilinen Özel Güvenlik firmalarına 2495 sayılı yasa yetki ve sorumlulukları verilemez.

Yasanın uygulama yönetmeliğinin 52. maddesi ile 60. maddesi yetki, sorumluluk ve önlemlerle ilgili mükellefiyetlerin kurum ve teşkilatın sorumluluk ve yetkisinde olduğunu göstermektedir. 2495 sayılı yasa gereğince, bünyelerinde Özel Güvenlik Teşkilatı kurmakla mükellef kamu ve özel kuruluşları sorumluluk ve yetkilerini özel bir firmaya devredemezler.

Üçüncü şahıslara güvenlik hizmetlerinin verilmesi halen yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.

Halen meclis gündeminde bulunan 2495 sayılı kanunda esaslı değişiklikleri içeren tasarı yasalaştığı takdirde özel güvenlik şirketleri, güvenlik isteyen kişi veya kurumlara güvenlik hizmeti verebileceklerdir. Çözüm Meclis gündemindedir.

Bakanlığımız Hukuk Müşavirliği de; benzeri faaliyette bulunmak isteyen ve üçüncü şahıslara güvenlik hizmeti vermek isteyen bir şirketin talebine:“………. sözkonusu şirket, Kanunun 1nci maddesinde sayılan özellikleri taşımadığı gibi bu özelliklere sahip bir kurum veya kuruluşa bağlı bir güvenlik teşkilatı da değildir. Amacı, çeşitli nedenlerle özel güvenlik ihtiyacı hisseden kişi ve kuruluşlara çeşitli güvenlik hizmeti vermekdir. Ancak bu tür hizmetlerin 2495 sayılı Kanun kapsamında yürütülmesi mümkün değildir.

Bilindiği gibi hukukumuzda ihkakı hak yasak olduğu gibi meşrumüdafaa dışında zor kullanma hakkı ancak güvenlik kuvvetleri eliyle devlete aittir. Aksi davranış suç olacağı gibi bazı kişi ve kuruluşlara 2495’in 10 uncu maddesi delaletiyle Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanununa göre silah kullanma yetkisi vermek ve özel kolluk hüviyetine kavuşturmak çok vahim sonuçlara yol açabilir.

Netice itibariyle müracaatta bulunan bu şirketin 2495 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün görülmediği …………“şeklinde görüşlerini belirterek konuya tereddüte mahal vermeyecek bir açıklık getirmiş bulunmaktadır. (Özel Güvenlik Şirketlerine yeni yasa tasarısı ile sağlanan olanakları bir sonraki sayımızda değerlendireceğiz.)

 Görüldüğü üzere, kendilerini güvenlik şirketi olarak tanıtan çeşitli şirketlerin, grup veya para nakillerini yapmaları, üçüncü şahıslara güvenlik hizmeti sunmaları Anayasaya, 2495 sayılı yasanın özüne ve hukuka aykırı bulunmaktadır.