Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Ülkemizde Ekmek İsrafının Ulaştığı Boyut

polis_dergi_ekim_2013_baski_021 polis_dergi_ekim_2013_baski_022 polis_dergi_ekim_2013_baski_023Dünyada açlık sorunu o kadar tehlikeli boyutlara ulaştı ki, UNESKO’nun verilerine göre her 4 saniyede bir insan ve her 6 saniyede bir çocuk açlıktan ölmektedir. 6 milyar insanın neredeyse dörtte biri yani 1.200.000 insanın günlük gelirinin 1 doların altında olduğu ifade edilmektedir. Bu insanların açlıktan kurtulmaları için 24 milyar dolar yeterli iken, bu parayı açlar için harcamayı çok gören insanlık silahlanmak için 1.5 trilyon harcamaktadır. Ama diğer taraftan kendi elindeki ile yetinmeyip başkalarının rızkına el uzatarak gasp eden dünyanın insanlarından da her 4 saniyede bir insan tokluktan, yani fazla yemekten ölmektedir. Denge dini İslam zekâtıyla, sadakasıyla, fitresiyle, özetle karşılığı sırf Allah’tan beklenilen verme anlamına gelen infakıyla dengeyi ne güzel kurmuş: Olanın olmayanla paylaşması. İsraf edeceğine, olmayana vermesi.

Kur’an-ı Kerim’de “…yeyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz, Allah israf edenleri sevmez” (A’raf, 31); “muhakkak israf edenler şeytanların kardeşleri oldular ve şeytan rabbine çok nankör oldu” (İsra, 27) buyurulunmaktadır. Şu hadis-i şerif ise dinimiz İslam’ın israf konusundaki hassasiyetini çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermektedir: Bir defasında Hz. Peygamber (sav) Sa’d’e uğradı. Sa’d bu esnada abdest alıyordu. Resûlullah (onun suyu aşırı kullandığını görünce): “Bu israf nedir?” diye sordu. Sa’d de, “abdestte de israf olur mu ya rasulellah?” dediğinde Hz. Peygamber: “Evet, hatta akmakta olan bir nehirde abdest alsan bile” diye cevap verdi (Ebu Davud, Cihad, 21, c.III, s.27).

Bu yazımızı israf konusunu sadece Türkiye’deki ekmek israfı örneğinden hareketle tamamlamaya çalışacağız. Nitekim toplumumuzun kutsal değerlerinden birisi, sofralarımızın baş tacı olan ekmeğin “nimet” olarak adlandırılması ve onun aynı zamanda alın terini, paylaşmayı ve bereketi ifade etmesidir. Ekmeğe atfedilen bütün kutsal değerlere rağmen, gerek dünyada gerekse ülkemizde en fazla israf edilen gıda ürünlerinden birinin de ekmek olduğu bir gerçektir.

Tarih boyunca insanoğlunun en çok ürettiği ve tükettiği gıda ürünü olan ekmek, temel besin kaynaklarından biridir. Doyurucu ve ekonomik olması nedeniyle vücudumuzun ihtiyaç duyduğu günlük besin değerlerinin birçoğu ekmekten karşılanmaktadır. Örneğin günlük enerjimizin ortalama % 44´ü sadece ekmekten, % 58´i ise ekmek ve diğer tahıl ürünlerinden sağlanmaktadır.

          Yetişkin kadın ve erkeğin günlük ortalama ihtiyaçları düşünüldüğünde, 300 gr ekmek günlük alınması gereken enerjinin % 30-36’sını, Demirin % 12-48’ini, Proteinin % 39-42’sini, Kalsiyumun % 9-57’sini, B1 vitamininin % 27-63’ünü, B2 vitamininin % 12-30’unu karşılamaktadır.

Üretilen ekmeğin önemli bir kısmı ne yazık ki gıda olarak tüketilmeyerek çöpe atılmakta ya da hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Yüz milyonlarca insanın aç uyuduğu ve açlık nedeniyle hayatını kaybettiği bir dünyada, ekmeğin israf edilmesi yürek yaralayan bir olgudur.

Nitekim açlık ve yetersiz beslenme, nüfusu 6 milyarı geçen dünyamızın en büyük meselelerinden biridir. Yılda 1,5 milyar insanın yetersiz beslendiği (dünya nüfusunun dörtte biri) ve bir yılda yaklaşık 8 milyon insanın açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybettiği dünyamızda, gıda israfı ciddi boyutlara ulaşmıştır. Yapılan araştırmalara göre dünyada bir yılda; ekonomik değeri 1 trilyon ABD $’na karşılık gelen 1,3 milyar ton gıda israf edilmektedir. Dünyadaki gıda kaybı ve israfının dörtte birinin önlenmesi durumunda, yetersiz beslenen birbuçuk milyar insanın gıda ihtiyacı karşılanabilmektedir. Ayrıca ABD ve Kanada gibi gelişmiş ülkelerde, üretilen gıdanın yaklaşık % 40’ı, AB’de ise üretilen ekmeğin % 30’u israf edilmektedir.

EKMEK İSRAFI ARAŞTIRMASI SONUÇLARI

Yaşanan israfın önüne geçmek amacıyla, Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından Türkiye’de ekmek üretimi, tüketimi, tüketim alışkanlıkları, ekmeğin israfı ile israfın nerelerde ve ne şekilde gerçekleştiğini ortaya koyan iki araştırma yaptırılmıştır. Sonuçlardan görülmüştür ki kültürümüzde kutsal bir yeri olan ve nimet olarak addedilen ekmeğin israfı 2008’de %5  iken, 2012’de %20 artışla %6’ya yükselmiştir.

2012 yılında yaptırılan araştırma Türkiye’de; Ekmek üretiminin günde 101 milyon, yılda 37 milyar adet, Ekmek tüketiminin günde 95 milyon, yılda 35 milyar adet, Ekmek israfının günde 6 milyon, yılda 2,1 milyar adet olduğunu ve üretilen ekmeğin %5,9’unun israf edildiğini ortaya koymuştur.

İSRAFIN ORTAYA ÇIKTIĞI YERLER

Ekmek israfı, ekmek üretim veya tüketim süreçlerinin herhangi bir aşamasında meydana gelebilmektedir. Üretilen ekmeğin; 3 milyonunun daha satılmadan fırınlarda (%51,4), 2,3 milyonunun hanelerde (%37,9), 0,6 milyonunun personel ve öğrenci yemekhaneleri ile lokanta ve otellerde (%10,7) israf edildiği ortaya çıkmıştır.

 

 

İSRAFIN EKONOMİK BOYUTU

Araştırmaya göre kişi başı ekmek israfı günlük 20 gr’dır. Bu miktar az gibi gözükse de ülke nüfusu göz önünde bulundurulduğunda, israfın yıllık ekonomik boyutu ekmeğin 2,80 TL olan kg birim fiyatından hareketle 1,5 milyar TL’dir. Bu rakam ülkemiz için çok önemli bir kayıptır. Nitekim 1,5 milyar TL ile her yıl 500 okul, 80 hastane veya 500 km bölünmüş yol yapılabilmektedir. Bu rakam, dünya birincisi olduğumuz ve yaklaşık 140 ülkeye gerçekleştirilen un ihracatından elde edilen gelire eşdeğerdir.

EKMEK İSRAFIYLA ORTAYA ÇIKAN DİĞER İSRAFLAR

Ekmek israfı nedeniyle ortaya çıkan bu kayıpla birlikte; toprak, su, gübre, ilaç, tohum, enerji, işgücü, emek, zaman, geleceğimiz ve dünyada yetersiz beslenen diğer insanların hakkı da ziyan olmaktadır. İsraf edilen her ekmek, küresel ısınmaya neden olan sera gazı salınımının artmasına ve her yıl milyarlarca litre suyun boşa harcanmasına neden olmaktadır.

Nitekim, UNESCO Su Eğitimi Enstitüsünün Aralık 2010 tarihli raporuna göre; 1 kg ekmeğin tarladan sofraya olan sürecinde Türkiye’de 2112 litre, dünyada ise 1608 litre su tüketilmektedir. Bir yılda israf edilen ekmekle Türkiye’nin 23 günlük ihtiyacı karşılanabilmekte, israf edilen ekmeğe karşılık gelen 570 bin tonbuğday için her yıl 235 bin hektar alan boş yere işlenmektedir. Yine ekmek israfıyla birlikte her yıl; 8.130 ton tuz, 21 bin ton yakıt ve 1,2 milyar metreküp su israf edilmektedir.

Araştırma sonucunda, ekmek israfının kötü niyetten ziyade “ihmal ve bilgisizlikten” kaynaklandığı ve israfın engellenmesi hususunda toplumumuzun bilgilendirilmeye ve bilinçlendirilmeye ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Yaşanan bu israfın ve israftan kaynaklı ekonomik kaybın önüne geçmek için bir sosyal sorumluluk projesi olarak, 17 Ocak 2013 tarihinde, ülke genelinde “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası” başlatılmıştır.

 

KAMPANYANIN HEDEFİ

Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası” ile; İsraf konusunda sosyal duyarlılık oluşturmak, İsrafı, üretim ve tüketim aşamalarında önlemek, Ekmeğin ihtiyaç kadar alınmasını ve doğru muhafaza edilmesini sağlamak, Bayatlayan ekmeklerin değerlendirilme yöntemleri konusunda toplumu bilgilendirmek, İsrafı önleyerek ülke ekonomisine katkı sağlamak, Hayvan beslenmesinde kullanılan ekmeğin de israf olduğuna dikkat çekmek, Özde ekmeğin israfına, genelde ise tüm israfa vurgu yapmak amaçlanmaktadır. Aynı zamanda kampanya ile topluma daha sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması amacıyla “tam buğday ekmeği” tüketilmesi teşvik edilmektedir.

İSRAFI ÖNLEMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

Fırınlarda ihtiyaçtan fazla ekmek üretilmemesi ve iade ekmek kabul edilmemesi, Ekmeğin evlere ve kurumlara ihtiyaçtan fazla alınmaması, Yemekhanelerdeki rol ekmeğin üstü kapalı veya ambalajlı olarak sunulması, Ekmeğin sofralara ince dilimler halinde sunulması, Ekmeğin doğru yöntemlerle muhafaza edilmesi, Bayatlamış ekmeğin uygun yöntemlerle yine insan gıdası olarak değerlendirilmesi, Ekmeğin hayvan beslenmesinde kullanılmaması, Ekmek üretiminde çalışanların ve tüketicilerin bu konularda bilgilendirilmesi gerekmektedir.

Ekmek israfının önlenmesi konusunda toplumun bilinçlendirilmesini amaçlayan ve yurt genelinde çeşitli bilgilendirici çalışmalarla sürdürülen “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası”na, toplumun her kesiminin sahip çıkması ve destek olması gerekmektedir. Çünkü çöpe atılan her dilim ekmekle milli servetimiz, doğal kaynaklarımız, emeğimiz ve geleceğimiz de heba olmaktadır. Bu bakımdan çöpe atılan her parça ekmek ile nelerin çöpe atıldığı, nelere sebep olunduğu bir kere daha düşünülmelidir. Sahip olunan zenginlikler, insanlara israfla kaynaklarını heba etme hakkını vermediği gibi “dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, onu çocuklarımızdan ödünç aldık” bilinciyle hareket edilmeli ve sahip olunan bu zenginlikler korunmalıdır. Yüz milyonlarca insanın aç uyuduğu ve açlıktan nedeniyle hayatını kaybettiği bir dünyada; ekmeğimizi, emeğimizi ve geleceğimizi israf etmemeliyiz. İsraf edilen her dilim ekmekte, dünyadaki aç insanların hakkının bulunduğu unutulmamalıdır.

Son olarak Hz. peygamber’in şu hadisini paylaşalım ve birbirimize hatırlatalım:

“Kibirsiz ve israf etmeden yiyiniz, içiniz, giyiniz ve sadaka veriniz” (Tirmizî, Bir 41, .IV, .343).