ŞİİRLER

ŞİİR

Bana şiir yaz diyorlar,

Ben şiirden anlamam ki,

Yanlışları sez diyorlar,

Hiçbir yanlış bulamam ki.

Yaradılan her şey uygun,

İnsan, onlarda en saygın,

Kötü fikirler çok yaygın,

Fikire gem vuramam ki.

Vatan, Millet, Bayrak kutsal,

İyi düşün, gel ibret al,

Hakka aşık bulmaz zeval,

Aşka mani olamam ki.

Hem insan hem polis olan,

Kuvveti kanundan olan,

Haklının yanında duran,

Haksızı savunamam ki.

Güzellikleri gör, yaşa,

Hak edilen gelir başa,

Hiçbir emek gitmez boşa,

Çalışmadan duramam ki,

Milletçe çalışmalıyız,

Çağdaşlığa koşmalıyız,

Ufukları aşmalıyız,

Aynı yerde kalamam ki.

Birlik içinde olalım,

Temiz, arınmış kalalım,

Şükrü Nail’i bulalım,

Aramadan bulamam ki.

                        Şükrü Nail ATALAY

SESSİZCE

Bu  sabah saatinde bir alakarga,

Uçmakta daldan dala, bir o yana bir bu yana,

Derken gözüme takıldı bir ara:

Ağzında iki boyu kadar dal parçası,

Görünüp kayboldu kanat çırpa çırpa,

Düşünüp durmak gerek neydi bu manzara?!

Gün 14 Nisan, sabahın 6.46 sı,

Neydi taşıdığı, niçin bu dal parçası?

Anladım ki, amacı yenilenen yuvası,

Belki  o yuvada bekleyen yumurtası,

Yeni kuşakların tomurcuk meyvası.

Gün 14 Nisan Sabah manzarası,

Kargalar, insan öncesi dünya konakçısı,

Kaç yüzbinlerce yıldan yana yuva yapmak tasası…

Ya insan?!.

Ne yapmakta durmadan?!.

Bir yanda doyumsuz yaşayan,

Hem yapan, hem yıkan?!.

Utanmak gerek kargadan!..

O, kendi iç güdüsüyle bir lokma, bir hırka,

Doğan, yuva kuran, yumurtlayan,

Sessizce yaşayan, sessizce,…?!..

Evet sessizce uzaklaşan?!..

YÜREĞİMİN NEFESİ

Aaa, hani 3-5 saniye önce

Bahçe çit teli üstünde iki serçe.

Yazmak isterken gönlümce,

Hemen uçuvermiş gizlice…

Bu bir kusur değil bence,

Sanırım onlar bir aile,

Sabah saati çıkmışlar,

Yuvadan el ele gönül gönüle,

Birer kırık yemek için güle güle..

Ve benimle karşılaşmışlar göz göze,

Defterimle, dizelerle tanışmışlar,

Uçuvermişler habersiz birdenbire…

Serçeler özgürlük simgesi,

O minik yüreğinizle cik cik sesi,

Benim yüreğimin nefesi…

                        Prof.Hilmi GÜRSES

KÖTÜLÜK

Kötülük eldeki silgiye benzer

Bütün sevgileri siler götürür

Nifak aramıza girmeye görsün

Bizi parça parça böler götürür

Şu oldu bittiler insanı üzer

Marifet insanı süsleyip bezer

Menfaat bir keskin kılıca benzer

Eder lime lime diler götürür

Kendine zarardır dışına taşman

Feryad fayda etmez olsanda pişman

Namert dosttan çok iyidir mert düşman

Namert dost, yüzüne güler götürür

Aldığın bu darbelere üzülme

Huzurlara çıktığında büzülme

Düşüp ayak altında da ezilme

Üzüntü saçını yolar götürür

Bu gerçeği iyi öğrenmelisin

Akıbeti dahi meçhul herkesin

Ömrünün sonunda biter nefesin

Dostlar namazını kılar götürür

                                   Yusuf DEĞİRMENCİ

                                 2.Sınıf Emniyet Müdür Yardımcısı

                                 Balıkesir Polis Meslek Yüksekokulu

P O L İ S    G E R Ç E Ğ  İ  – 2

Yanmışlık bitmişlik yok bende
Fark edilen Farklılığım var
Öncü güdüm başarım var
Dinlenmemek üzere yola çıkanım. 
 
Çok konuşmam, kılıfa sığınmam
Ama, keşke, olsaydı demem
Risk alır, ilkemden ödün vermem
Güncelleşirim, yetmez yarınlaşırım

Paylaşmayı bilir, dertleri azaltırım
Paylaştıkça, sevinçleri  çoğaltırım
Çatışmayı, çözümlemeyi bilirim
Kendime de, gülmeyi denerim

Başkasının yerine geçerim
Duyguları anlar, ortak olurum
Katkıda bulunur bahçe olurum
Yıldız olurum karanlık gecelere

Güç elindedir, yeteneksizdir
Onun yanında olamam
Arınırım, kendimi tanırım
Yarın içinde geçerli olurum.

                                 Ali  NAZ
                    2.Sınıf Emniyet Müdürü
                Bolu Emn.Müdür Yardımcısı.