Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Polis Ve Siyaset

 

H.Hüseyin BALAK

Tokat Milletvekili

Emekli Emniyet Müdürü

 

Mesleğe intisap ettiğim yıllarda Emniyet Teşkilatının mevcudu takriben 13-14 bin civarında idi. Staj için Emniyet Müdürlükleri birimlerine dağıldığımız zaman meslekte bir hayli tecrübe kazanmış, emekliliği yaklaşmış büyüklerimizden hatıralarını dinlerdik. Bazen keyifle, bazen hüzünle anlattığı hadiseleri hafızalarımıza nakşedip arkadaş toplantılarında yaptığımız sohbetleri bunlarla süslerdik.

Bizim devrelerimiz gece ve gündüz olmak üzere haftanın altı günü  karakolda yatıp 6 saat görev 6 saat istirahat etmeyi, geriye kalan bir günü de eğer fevkalade bir hadise yoksa çoluk çocuğuyla evinde geçirdiği günleri yaşamadık. Ama biz 12 saat görev 12 saat istirahat veya 24 saat görev 24 saat istirahat esasına göre çalıştık. Hiçbir kanuni mesnedi olmadığı halde hafta izinlerimiz kaldırılırdı. Akşam saat 20.00 de görev hitamı istirahata çekileceğimiz anda umumi arama yapmak için geçici gurubu takviye etmek maksadıyla saat 24.00 e kadar görev süremiz uzatılırdı.

Bayram tatillerini bütün devlet memurları umumiyetle on gün olarak yaparlarken polise bir gün istirahat dahi çok görülürdü.

Bu teşkilatta her nekadar mevzuatı hakim kılmak, insan şeref ve haysiyetine uygun bir çalışma tarzını müesses hale getirmek ve mensuplarımızı çoluk çocuklarıyla birlikte muhannete muhtaç olmadan yaşamalarını temin etmek maksadına matuf olarak mevzuatta değişiklik yapmak isteyen bazı mensuplarımız olmuşsa da siyasi güç eksikliğinden dolayı çalışmalarına hayatiyat kazandıramamışlardı

Çektikleri mali sıkıntıdan kurtuluşu hükümetteki bir bakanın insafına bırakmış, gördüğü her siyasiye “Bizim maaşlarımızda bir iyileşme olacak mı? Sorusunu tevcih eden, daima kendine yabancı bir hami arayan ve mahcur bir görüntü veren anlı şanlı bir Emniyet Teşkilatı ve mensupları..

Teşkilatın kıyafetini mi değiştireceksin, renk, model ve kumaş cinsi için askerden onay alacaksın. Emniyet Hizmetleri tazminatında bir artış mı olacak Jandarmanınkinden sakın yukarda olmasın vesaire vesaire..

2001 yılı sonlarında hükümetten gönderilen bir kanuna göre polisten siyasi aday olanlar kazanamamaları halinde bir daha teşkilatlarına geri dönemeyeceklerdi. İçişleri Komisyonunda bu kanun görüşülürken vali, kaymakam, hakim ve savcıları da bu kanun kapsamına alan bir önerge verdim. Fakat mülki idari teşkilattan gelen komisyon üyesi milletvekilleri bu önergeye şiddetle muhalefet ettiler. Bunun üzerine “Bu kanunla sadece polise siyaset yapma yasağı konulduğunu, polisten daha fazla yetki ve selahiyet sahibi olan makamlara böyle bir yasaklama getirilmezken sadece polise siyaset yapma yasağı konulmasının hakkaniyet ve adalet anlayışına sığamayacağını” ifade eden gerek iktidar ve gerekse muhalefet milletvekillerinin oylarıyla bu kanun reddedildi.

Şimdi ben bütün meslekdaşlarıma şöyle seslenmek istiyorum. Bugün 200 bine varan mevcuduyla Polis Teşkilatı müesses devlet düzeni içindeki yerini almıştır. Eğer meslektenefsen ızdırabını duyduğumuz bir hal mevcut ve düzeltilmesini istiyorsak, mensuplarımızın daha uygun ortamda ve şartlarda çalışmalarını arzuluyorsak, gerek idari ve gerekse mali mevzuatın memleket şartlarına göre en uygun bir hale getirilmesini istiyorsak, O halde sizlerin siyasi güce sahip olmanız lazım.

Öyleyse siyasi kanaatınız ne olursa olsun hangi partiye gönül vermiş olursanız olun seçimlere iştirak edin. Siyasete ilgisiz kalmayın. Her devre T.C. Parlementosunda en az 40-60 polis kökenli milletvekili olmalıdır diye düşünüyorum. Siyasete atılmak ve başarılı olmak pek kolay değil ama eğer bu olumsuzluklardan kurtulmak istiyorsak zoru başarmak zorunda olduğumuzu unutmayalım.