Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Geçmiş Zaman Geçerli Tutum

image002 (5)          41 yıl fiili hizmetten sonra emekli oldum 2009’da. Hizmette sınır yok felsefesiyle 92-95 yıllarında Bitlis’ten de geçtim. Yerleşim yeri olarak sevimsiz görünse de Bitlis insanını çok sevdim. Teröre eğilim gösteren birkaç sapkın için toptancı görüşlere gerek yok.

          Bitlis’te çok değerli dostlarım oldu. Halâ aranır olmaktan sevinç duyuyorum. Daha dün Büryancı (kebap) Azmi Baydur aradı, önceki hafta Ökkeş Güngördü(Bitlisspor oyuncusu, PTT emeklisi, balcı) duygulandık karşılıklı. Hizmet kervanım ordan geçerken yaptığım birkaç etkinliği sizlerle paylaşmak isterim.

          Bitliste kayak sporu ilgi görür. Spor İl Müdürlüğünün Kayak merkezi, bölgesel etkinliklerin sıkça yapıldığı bir komplekstir. Bir gün kayak merkezine giderken yoğun karlı yollardan araçla güçlükle geçiyorduk. Hemen dağın eteğindeki, ilköğretim  okuluna giden çocukların sevinçli ve coşkulu yürüyüşleri ile sevindim, yanlarına yaklaşıp ta üç dört kız çocuğunun, naylon, yazlık kalitesiz ayakkabılarla 15-20 cm karı yararak gidişlerinden de hüzünlendim. Dönüşte ilköğretim okuluna uğrayıp okul müdürüyle görüştüm. Hal hatırdan sonra, “Müdür Bey fakir aile çocuklarından beş öğrenciye lastik çizme almak istiyorum, isim ve ayakkabı numaralarını bana bugün, yarın bildirirsen sevinirim” dedim. Uzatmayalım, ayakkabıları aldım ve giydiler, bir de hatıra resim çektirdik, huzur doldum.

          Dideban Dağının batı eteklerindeki Hersan polis merkezine denetime giderken, Kızıl Cami önünde 15-20 çocuğun kümelendiğini gördüm. Sağa-sola koşuyorlardı. Arabamı durdurup, “gençler bir bakar mısınız” dedim. Polis düdüğü de çalmıştım, çünkü tatlı bir koşuşturma içindeydiler. Durdular, ben onlara doğru gittim. 12-16 yaş arası çocukların büyükçe olanının elinde İBİBİK kuşu vardı. Başı taraklı rengarenk bir kuş. Bu kuşa Kayseri Develide “kızlar kuşu” denir. Kuşu severken bayağı örselemişler, sersemletmişler. “Çocuklar bu kuşu bana satar mısınız” dedim biraz konuştuktan sonra satarız dediler. 20 lira vererek kuşu ellerinden aldım. O  sevimli kuş, öyle bir koku salmış ki savunma refleksi olarak  zor dayanılır cinsten. Amacım kuşu özgür bırakmaktı zaten. “Çocuklar bu kuşu doğaya bırakalım isterseniz, özgür olsun, henüz uçmaya başlamış bu yavruyu sakın yeniden yakalamayın, size verdiğim paranın yarısına iki top alın, kalanına da meyve alarak birlikte yerseniz sevinirim” dedim. Çocuklarla sevinçli bir şekilde ayrıldık. Şoförüm Polis memuru Mahmut Kul’un duygulandığını, gözlerinin yaşardığını gördüm sevinçten. Çok duygulu, üniversite mezunu sporcu bir arkadaştı. Halen Eryaman’da emlakçılık yapıyor.

          Yazımın başında “Hizmette sınır yok” felsefesiyle çalıştığımızı belirtmiştim. Tutarlı ve demokrat kimliğimizle tatlı bir esinti bırakmanın sevinci ile mutlanıyoruz.

          Değerli sınıf arkadaşım İhsan Ünal Bitlis il müdürüydü. Bana olan ilgisini ve verdiği desteği-değeri biliyorum. Kendisiyle bir sohbet sonrasında, Bitlise bir ilkokul yaptırabilir miyiz diye düşündük. Bu fikri ben mi önerdim kendisi mi önerdi anımsamıyorum. Ama şu gerçek ki ikimizin eseri olarak 6 ayda 8 sınıflık POLİS AMCA İLKÖĞRETİM OKULU’nu yapıp tamamladık ve 1995- 1996 Eğitim yılında öğretime açtık. Milli Eğitim Müdürü Metin TOPKARA’nın gözleri yaşardı, bize plaketler sundu.

          Okul inşaatına harcanan para tamamen polis kadromuzdan çıktı. İçinde   rahmetli Bitlis Valisi Osman BADRASLI’nın 500 TL parası var. Başka kişi veya kurumdan bir lira almadık. Peki Polis Teşkilatı bunu nasıl sağladı? 1994’de doğudaki polislere operasyon parası diye bir tazminat ödeniyordu. 120-180 TL arası. Ben Tahakkuk Amiri olarak “sadece operasyona katılanlar bu tazminatı alır” diye düşünmüştüm. Birkaç ay da bu şekilde ödeme yaptık. Sonra Sayın Bölge Valimiz Erkan ÜNAL’ın “tüm polis kadromuz operasyon görevlisi konumundadır”, değerlendirmesini duydum. Diyarbakır Polis Okulu Müdürü değerli devrem Osman Nuri ile görüşmemde bu durumu öğrendim. Hatta okuldaki emniyet görevlilerinin de eksiksiz bu tazminattan yararlandıklarını belirttiler. Konuyu İhsan Ünal İle değerlendirdik. “Biz de bu parayı tüm kadroya ödeyelim ama, hak edilen paranın yarısını keserek, Polis Amca İlköğretim Okuluna harcayalım”dedik. Bunu sağlamak için, il ve ilçelerdeki tüm amirlerle, il merkezinde bir toplantı yaptık. Genel asayiş değerlendirmelerimizden sonra konuyu açtık. Her personel dilekçe verecekti “operasyon tazminatı alacağımın yarısını; yapılacak olan Polis Amca İlköğretim Okulu İnşaatına ve giderlerine veriyorum” diye. Bunu kabul etmeyecek bir personel olursa şayet o kişiyi birim amiri ile birlikte Emniyet Müdürlüğünde görmemizin gerektiğini ayrıntılı olarak izah ettik. Memnuniyetle ifade edeyim ki bir mensubumuz dahi çıkmadı itiraz eden. Bu okul Diyarbakır Bitlis yolu üzerinde, Bitlis’e girişte sağdadır.

          Evet geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer, insana huzur verdirir. Geçmişi aydınlık tüm görevlilerimize sevgiyle.