Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

GELECEĞİN MESLEĞİ (Trafik Psikologluğu)

                                                               

                                                                                                 Mesut ADIBELLİ                                                                                                                               

                                                                                                    Emniyet Amiri

                                                                                              A.K.K.M .Daire Başkanlığı

Trafik: “Karayolu üzerindeki araçların, insanların ve hayvanların durumu ve hareketidir.” Tanımdan da anlaşılacağı üzere trafik canlıların işin içinde olduğu ve onların davranışları neticesinde olumlu ve olumsuz etkenlerin ortaya çıktığı bir ortamdır. Bahsettiğimiz olumsuz etkenler bilindiği gibi genellikle kazalar veya  insanların trafikte birbirlerine karşı davranışlarındaki anormalliktir. Kişilerin kendi sağlığı için konan kurallar bütün çabalara rağmen görmezden geliniyor, istatistiklere göz attığımızda trafikte her yıl en önemli sorunlarımızdan birisi olan terör den daha çok insan hayatını kaybediyor.

Dolayısıyla trafik kazaları sadece kurallara uymamaktan, hız ya da dikkatsizlikten kaynaklanmıyor. Bazen küçük bir öfke, anlamsız güç gösterme psikolojisi geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuruyor. Özellikle yük ve insan taşıma sektöründe ortaya trajik sonuçlar çıkıyor. Bu ve benzeri trajik durumlar yeni bir mesleğin doğmasını sağladı: Trafik psikologluğu.

Trafik psikolojisi, sürücülerin davranışlarının, yeteneklerinin, kişilik özelliklerinin incelendiği bir alan. Trafik psikologlarının ilgilendikleri konular, psikoloji gibi soyut olan ancak, davranışlar neticesi somutlaşan konuları da içeren geniş bir yelpazeye yayılıyor; trafik kazalarının sıklık nedenleri, sürücü eğitimi, sürücülük tarzları, sürücülerin düzenli aralıklarla denetlenmesi, değerlendirilmesi ve trafikte risk alma davranışı gibi. İnsanların psikolojisi konusunda uzman olan bu kişiler, sürücünün kişisel özelliklerini belirledikten sonra eğitime başlıyorlar. (Yukarıda da belirttiğimiz gibi trajik kazaların sıkça görüldüğü yük ve insan taşımacılığındaki şirketler daha çok kazanç ve kamuoyundaki imajları açısından sürücü seçiminde bu tür konulara özen gösteriyorlar. Sürücü seçimi hizmetini, seyahat ve nakliye şirketlerinin yanı sıra dağıtım ağı geniş olan firmalar da  alıyor.)

Bu eğitimler özel eğitim proğramları ile yapılıyor. Bu hizmetle verilmeye çalışılan, kurallara uyma alışkanlığını kazandırmak ve bunun gerekli olduğunun algılanmasını sağlamak. Bu doğrultuda trafik psikoloğu bilgi vermek için değil, kişinin yaptıklarının farkına varabilmesi ve bilincini geliştirmesi için eğitim veriyor. Amaç sürücülük tarzını değiştirmek, eski alışkanlıkların yerine yenilerini koymak. Özellikle büyük şehirlerde her zaman içinde olduğumuz, bizim farkına varmadığımız, ancak trafik akışına olumlu yada olumsuz bir çok katkısı bulunan davranışlarımız, trafik psikoloğluğu sayesinde ön plana çıkarılarak hatanın kaynağına iniliyor. Önce sürücünün tehlikeleri farketmesi için çalışılıyor. Korkuyu hissederek kendi denetimini sağlaması, empatiyle diğer sürücülerin ruh halini anlayabilme yeteneği kazanmasını sağlıyor. Kazadan sonra oluşan zaman, motivasyon kaybı, aileyle ilişkilerin bozulması, çevreye verilen zararlar bu alanda değerlendiriliyor. Trafik Psikoloğlarının amaçlarından birisi de kişinin yaptıklarının farkına varması olduğu için, yaşayarak öğrenme psikodrama teknikleri kullanılıyor. Kurallar çeşitli oyunlarla anlatılıyor. Polisle iletişim ve etkileşim, ilk yardım, araç içinde yangın güvenliği, gibi konular da işin içine girebiliyor.

Bu mesleği yapabilmek için öncelikle psikoloji eğitimi almak gerekiyor. Türkiye’de henüz bu mesleğe yönelik bir eğitim verilmiyor. Konuyla ilgili danışmanlık hizmeti veren şirketlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.[1] Ülkemizde özellikle insanlar arasındaki ilişki düzeyinin görülmesi ve medeni insanlarımızın sayısını ve bu sayının bölgelere göre nasıl değiştiğini görmek istiyorsak, bulunduğumuz ilin çeşitli semtlerinde trafikte bir saat geçirmek yeterli olacaktır.

Trafik Psikologluğu Emniyet teşkilatımızda 1996 yılında kurulan Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğü bünyesindeki psikologlar aracılığı ile yapılmaktadır. Hayatımızın her alanında kendini gösteren trafik konusunda bu merkezde konu ile ilgili yapılan araştırmalar sürücülerimizin sorumluluk, farkındalık, güvenlik bilinçlerine sahip olmaları alanlarında büyük faydalar sağlamaktadır. Bu çerçevede Emniyet Genel Müdürlüğü trafik personelinin iş hayatına bağlı olarak yaşadığı stres, trafik denetiminin sürücü davranışları üzerindeki etkileri alanında araştırmalar yapılmaktadır. [2]

Emniyet Genel Müdürlüğü, tüm Türkiye’yi derinden etkileyen ve gelişmiş dünya ülkelerinde de trafiğin öneminin arttığı son zamanlarda yapmış olduğu çalışmalar ile bu konuya önem verdiğini göstermektedir. [3]

 

YILI

ÖLÜMLÜ TRF KZL

YARALAMALI TRF KZL

1997

3960

63244

1998

3782

64839

1999

3412

65155

2000

3028

63004

2001

2322

53910

 

(Türkiye’de 1997 Yılı ile 2001 yılları arasındaki meydana gelen ölümlü ve yaralamalı trafik kazaları İstatistikleri)

            Yukarıdaki tablolardan anlaşılacağı gibi 1999 yılları ile 2001 yılları arasındaki yaralamalı ve özellikle ölümlü trafik kazaları arasındaki azalma trendi, yapılan çalışmaların verimli olduğunu ve geleceğin mesleklerinden olan Trafik Psikologluğunun önümüzdeki günlerde çok daha önem arzedeceğini göstermektedir.

 

 

 

 

 



[1]  4 Temmuz 1999 günlü Hürriyet Gazetesi “İnsan Kaynakları” eki.

[2] Yardımlarından dolayı Psikoloğ Leyla PORTAKALCI hanımefendiye teşekkür ederim.

[3]  A.K.K.M Dairesi Başkanlığı İstatistik Verileri.