Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Emekli Emniyet Müdürlerinin Hak Arayışı

Birinci Sınıf Emniyet Müdürlerinin arasındaki maaş farkı çalışanlar arasında olduğu gibi emekliler arasında da adaletsizlik oluşturduğundan huzursuzluğa sebebiyet verdiği bilinmektedir.

Özellikle yaş haddine ulaşıldığında emekli maaşları, çalışanlara göre yaklaşık %30 oranında, kadrosuzluk tazminatı alanlara göre de %22 oranında azalmaktadır. Bu durum ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar ve enflasyon karşısında yaşam standartlarını daha da kötüleştirmiştir. Öte yandan, İdari Yargı kararları ile emsallerinden farklı maaş alan İkinci Meslek Dereceli Birinci Sınıf Emniyet Müdürlerinin bulunması da, aynı durumda bulunan diğer meslektaşlar yönünden rahatsız edicidir.

Esasen bu ve benzeri eşitsizlikleri gidermek, Emniyet Teşkilatı içindeki bozulan piramit sebebiyle ortaya çıkan olumsuzluklardan personelin en az seviyede etkilenmesini sağlamak üzere getirilen yasal düzenlemeler bulunduğu halde, yasa hükmünün personel lehine yorumlanmaması ya da yanlış yorumlanması nedeniyle istenilen sonuç alınamamaktadır. Şöyle ki;

3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 55’inci maddesinde 27.03.2015 tarih ve 6638 sayılı kanunla yapılan değişiklik ile, “kadrosuzluktan emekliye sevk edilen” ve “kadrosuzluktan terfi edemeyen” personelin mağduriyetini gidermeye yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Kadrosuzluktan emekliye sevk edilenler için 3201 sayılı Kanun’un 55’inci maddesinin 21’inci fıkrasında yapılan düzenleme ile yaş haddine kadar çalışan emsallerine yakın maaş alabilmeleri amacıyla kadrosuzluk tazminatı öngörülürken; kadrosuzluktan terfi edemeyenler için benzeri düzenleme ise 55’inci maddenin 17’inci fıkrasında mevcuttur.

3201 sayılı Kanun’ un 55’inci maddesinin 17’inci fıkrası şöyledir; “Bir üst rütbeye terfi etmek için belirlenen diğer şartları taşımakla birlikte, belirlenen rütbedeki hizmet ihtiyacı sebebiyle kadrosuzluktan terfi edemeyen personele bir üst rütbeye terfi eden emsallerine ödenen ek gösterge, zam ve tazminatlar ödenir.” 04.04.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren bu kanun hükmünü, Emniyet genel Müdürlüğü 2019 yılına kadar uygulamamış, 26.10.2019 tarihli ve İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri konulu bir Genelge ile uygulamaya başlamıştır. Daha sonra da 2020 yılında gönderilen bir Genelge ile anılan fıkranın tüm rütbeli personele uygulanması sağlanmıştır. Yaklaşık 5 yıl süreyle yasa hükmün uygulanmaması ve düzenlemeden istifade edecek personelin mağdur edilmiş olması izaha muhtaçtır. O nedenle, yasal düzenleme ile getirilen iyileştirmelerin; uygulayıcılar tarafından, ilgili normun lafzına, ruhuna ve yasa koyucunun amacına uygun yorumlanmadığını düşündürmektedir.

Yukarıda değinilen Genelgelerde İkinci Meslek Dereceli Birinci Sınıf Emniyet Müdürleri yer almamıştır. O nedenle de kadrosuzluktan emekli edilmiş bazı arkadaşlarımız konuyu İdari Yargı yerlerine taşıyarak dava konusu etmişler, kimi Yargı Yerleri, açılan davaları reddederken, kimileri kabul ederek idarenin haksız işlemini iptal etmişlerdir. Ankara İdare Mahkemelerinde verilen iptal kararı gerekçelerinde; kanun koyucu tarafından zam ve diğer tazminatları bakımından terfi eden emsalleri ile mali açıdan eşit düzeye getirilmesinin amaçlandığı, bu bakımdan kanunda geçen üst rütbeye terfi eden ibaresi dar yorumlanmak suretiyle sadece rütbe olarak anlaşılmaması gerektiği, meslek derecelerinin de bu kapsamda anlaşılması ve üst meslek derecesine terfi edemeyen personele de bir üst meslek derecesine terfi eden personele ödenen maaş, ek gösterge ve tazminatların ödenmesi gerektiği; liyakat yönünden Birinci Sınıf Birinci Meslek Dereceli Emniyet Müdürlüğüne terfi etmesine engel bir durum bulunmayan ve ancak kadrosuzluk nedeniyle Birinci Sınıf İkinci Meslek Dereceli Emniyet müdürlüğü hakları ile emekli edilenin Birinci Sınıf Birinci Meslek Dereceli Emniyet Müdürlüğü hakları ile emekli ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı yönünde görüşlere yer verilmiştir.

Ankara İdare Mahkemelerinin iptal kararlarında isabetle belirtilen bu gerekçeler, her yönüyle ilgili normun yorumunda hukuka uygun, adil bir tespit olarak değerlendirilmelidir. Keza davalı idarenin istinaf başvurusu da yine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi tarafından incelenmiş ve ilk derece mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğuna oy birliğiyle “kesin” olarak karar verilmiştir. Bu karara karşı da bu aşamada gidilecek başkaca bir kanun yolu (itiraz, temyiz vb.) bulunmamaktadır.

Bilindiği üzere geçtiğimiz yıllarda, emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla sürelerin dikkate alınmaması sebebiyle açılan davalar, yargı yerlerince davacılar lehine karara bağlandığından, idare bu konuda düzenleme yaparak haksızlığı gidermiş ve tüm hak sahiplerinin taleplerini karşılamıştır.

Bu örnekte olduğu gibi, İkinci Meslek Dereceli Birinci Sınıf Emniyet Müdürlerinin de 3201 sayılı Kanun’un 55’inci maddesinin 17’inci fıkrasındaki düzenlemeden yararlandırılması, emekli ya da çalışan meslek mensupları ile yıllarca emek verdikleri kurumun mahkemelerde karşı karşıya getirilmemesi arzu edilen durumdur.

Burada şunu da hemen ifade etmeliyiz ki; ilk derece mahkemeleri konuya farklı bakmakta ve açılan davaların kimilerini reddetmektedirler. Ret kararlarının bazılarında, “kadrosuzluktan emekliye sevk edilen” personelin, ayrıca “kadrosuzluktan terfi edemeyen” personele ödenen tazminattan istifade edemeyeceği gerekçesi bulunmaktadır. Oysa bu iki tazminat birbirinden farklı statüler için ödenmektedir. Halen uygulandığı için İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri bakımından konuyu örneklemek gerekirse; terfi edemeyen İkinci Sınıf Emniyet Müdürü rütbesindeki bir personel, kadrosuzluktan emekli edilirken, terfi eden emsalleri olan Birinci Sınıf Emniyet Müdürlerine ödenen ek gösterge, zam ve tazminatlar üzerinden emekli ikramiyesi ve maaşı hesaplanmakta, ayrıca da 55’inci maddenin 21’inci fıkrası gereği “kadrosuzluktan emekliye sevk edilen” personel için ödenen tazminattan istifade etmektedir. Bu örneğin İkinci Meslek Dereceli Birinci Sınıf Emniyet Müdürlerine uygulanması bakımından hiçbir hukuki engel olmadığı gibi, uygulanmaması için de hiçbir hukuki gerekçe ve izah yoktur.

Ayrıca, 3201 sayılı Kanun’un 55’inci maddesinin 17’inci fıkrasında, “…terfi eden emsallerine ödenen ek gösterge, zam ve tazminatlar ödenir.” ifadesi kullanıldığı halde, idare sadece ek gösterge ile ilgilenmekte, yasadaki “zam ve tazminatlar” ifadesi yönünden personeli mağdur etmektedir. Bilindiği gibi 657 sayılı Devlet Memurları Kanun’unda ek gösterge ödemleri dışında, hizmet sınıflarına göre belirlenmiş zam ve tazminatlar bulunmaktadır. Yasa koyucunun amacı sadece ek gösterge olsaydı, 55’inci maddenin 17’inci fıkrasında zam ve tazminatlardan söz etmezdi. O halde bu fıkradan istifade edecekler için her üç (ek gösterge, zam ve tazminat) ödemenin de dikkate alınması ve terfi eden emsallerden en iyi durumda olana göre maaş hesabı yapılması gereklidir. Zira bu düzenleme ile “bir üst rütbeye terfi etmek için belirlenen diğer şartları taşımakla birlikte” kadrosuzluktan dolayı terfi edemeyenin, rütbe bakımından uğradığı mağduriyetin maaş ve diğer özlük hakları yönünden giderilmesi amaçlanmıştır.

Öte yandan, 3201 sayılı Kanun’un 55’inci maddesinin 17’inci fıkrası “kadrosuzluktan emekliye sevk edilen” personel gibi, isteğiyle ya da yaş haddinden emekli edilenleri de ilgilendirmektedir. Çünkü ilgili personel terfi etmek için gerekli şartları taşıyorsa çalıştığı dönemde kendisine “kadrosuzluktan terfi edemeyen” personel için terfi eden emsallerine ödenen ek gösterge, zam ve tazminatın ödenmesi gerekir. Terfi eden emsallerine ödenen ek gösterge, zam ve tazminatı aldığı sırada emekli olduğunda da; aynı ek gösterge, zam ve tazminatlar üzerinden hesaplanacak ikramiye ve maaşa hak kazanacaktır. O halde “kadrosuzluktan emekliye sevk edilen” ya da yaş haddinden veya isteğiyle emekliye ayrılanlar bakımından bir fark yoktur. Bu sebeple yaş haddinden emekli edilen meslek mensuplarımızın açtığı davalar da vardır, ancak henüz kanun yolları (istinaf, temyiz v.b) tamamlanmamıştır. Hemen belirtelim ki, yasal düzenleme 04.04.2015 tarihinde yürürlüğe girdiği için bu tarihten önce emekli olan meslek mensuplarımızı kapsamamaktadır.

Yukarıdan beri izaha çalışıldığı üzere, halen çalışanlar bakımından da 3201 sayılı Kanun’un 55’inci maddesinin 17’inci fıkrasının yasanın yürürlüğe girdiği 04.04.2015 tarihinden itibaren uygulanması gerektiğine dair de bir tereddüt yoktur. Ancak; çalışan personelin tayin, terfi, görevlendirme gibi özlük haklarının riske girebileceği endişesi taşımaları sebebiyle, geçmişe yönelik hakları için talepte bulunmadıkları, konuyu yargıya taşımakta duraksama gösterdikleri sanılmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde meslek mensuplarınca sosyal medya gruplarında paylaşılan ve yukarıda değindiğimiz Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi kararı sebebiyle TEMÜD DER Yönetimine ulaşan meslektaşlarımız, uğradıkları kayıpları için haklı olarak yakındıklarından; TEMÜD DER Genel Başkanı Sayın İsmail ÇALIŞKAN’ın başkanlığında yapılan video konferans toplantısında Yönetim Kurulu üyelerine konuya dair kısaca bilgi sunulmuştur. Ayrıca Çağın Polisi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve meslek büyüğüm Sayın Yusuf Vehbi DALDA’ nın bilgilendirme amaçlı bir metin hazırlamamı istemesi nedeniyle bu yazıyı kaleme alarak paylaşmış oldum.

Bu vesileyle meslektaşlarıma sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.