Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Amalgam Dolgu

polis_dergi_ekim_2013_baski_039 polis_dergi_ekim_2013_baski_040 polis_dergi_ekim_2013_baski_041          Son zamanlara kulağıma sık sık amalgam dolguların, yani “gümüş dolgu” tabir edilen metal renkli diş dolgularının sağlığa çok zararlı olduğuna dair haberler çalınıyor. Hatta sağlık açısından bu dolguların ağızdan sökülmesi veya sık sık yenilenmesi gerektiğinden bahsediliyor.

          Amacım bu konuyu merak eden okurlar ile hali hazırda bildiklerimi ve bu yazı öncesi araştırmalarım sayesinde öğrendiklerimi paylaşayım dedim.

          Amalgam nedir?

          Amalgam, cıvanın bir başka metalle yaptığı kimyasal maddelere verilen genel addır. Demir dışında hemen hemen tüm metaller cıva ile amalgam oluşturabilirler. Yakın zamanda tartışmasına sahne olduğumuz “cıva ile altın çıkartma” yönteminde altın ile cıvanın birleşerek amalgam oluşturmasından yararlanılmaktadır. 19. yüzyılda aynaların üretiminde kalay amalgam kullanılmaktaydı. Düşük ısıların ölçülmesinde de, cıvadan düşük donma derecesine sahip olduğu için (-58 derece santigrad) talyum amalgam içeren termometreler kullanılmaktadır.

          Cıva ve marifetleri

          Cıva, toksik bir metaldir. Doğayı kirletme potansiyeli ve sağlığa olumsuz etkileri nedeniyle kullanımında çeşitli kısıtlamalar bulunmaktadır. Cıva insan derisinden emilir, buhar halinde solunup vücuda girebilir ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle cıva her zaman kapalı kaplarda saklanır. Kullanımında ve berterafedilmesinde dikkatli olunur. Örneğin doğaya salınan ve sulara geçen cıva, balıkların vücutlarında “metil-cıva” olarak birikebilir, biriken cıva bu balıkları yiyen diğer deniz canlılarında birikir (biomagnification) ve bu sayede besin zincirinin üst halkalarındaki canlılar, yedikleri balıklardaki miktara nazaran on kata kadar daha fazla oranda cıvayı vücutlarına almış olurlar. Tıp kayıtlarında bu mekanizma ile vücutlarında aşırı cıva birikmiş balıkların tüketimi sonucu oluşmuş zehirlenme vakaları mevcuttur

          *Neden amalgam?

          Çiğneme sırasında ağız içinde çok yüksek kuvvetler ortaya çıkar ve bu kuvvetler diş çiğneme yüzeyleri tarafından karşılanmak zorundadır. Kuvvet ölçü biriminewton‘dur, yapılan bir çalışmada sağlıklı bir kişinin çiğnemesi sırasında 340 newton’luk bir kuvvet ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Ben mühendis değilim, kolaylık olması açısından 10 newton’luk bir kuvvetin 1 kg’lık ağırlık tarafından oluşturulduğunu düşünürsem bu değer kabaca 34 kiloluk bir basıya denk gelir (teknik olarak doğru değer 35 kgf). Çiğneme sonucu oluşan bu kuvvetler 590 newtona kadar çıkabilmektedir (~60 kg’lık bir basıya eşit) . Bir başka çalışmada bu değer 45-65 kg’adenk gelecek büyüklükte bulunmuştur. Bu da dişlerin sivri bölgelerinde yoğunlaşan kuvvetin, santimetre kare başına onlarca ton ile ifade edilebileceğini gösterir.İnuit yerlilerinde 159 kg’a denk gelecek bir ölçüm yapılmış, bu da 5 santimetre karelik bir alana 15 tonluk bir basınç demektir! Bir karşılaştırma yapılırsa insan çenesinin ısırma kuvveti açısından köpekbalıklarının çenesine yakın bir performans gösterdiği ortaya çıkar (insan çenesinin uyguladığı kuvvet, köpekbalığı çenesinin uyguladığı kuvvetin %85′i kadardır). Diş yüzeyini kaplayan mine dokusu bu kuvvetlere karşı koyabilmek için çok güçlü bir madde olmak durumundadır. Mine öylesine serttir ki, dişhekimleri bu yüzeyi kesmek için elmas kaplı kesici uçlar (frezler) kullanmak ve ısıyı engellemek için ortamı su ile soğutmak zorundadır. Dişhekimi dişi dolgu için hazırlarken ağzımızın içinin suyla dolmasının sebebi budur. Doğaldır ki, çürük nedeniyle kaybedilen mine yüzeyini onarmak için çok güçlü malzemeler kullanmak gereklidir. Bu malzemeler bugün teknolojinin gelişmesi sayesinde çeşitli kompozit malzemeler olarak mevcuttur, ancak bundan birkaç on yıl önce bu malzemeler mevcut değildi ve tek alternatif metal restorasyon malzemeleriydi. Bu işe uygun metalleri dişte hazırlanan boşluğa uygulayabilmek için de, cıvanın bu metallerle amalgam oluşturma özelliğinden faydalanarak işlenebilir bir dolgu malzemesi hazırlıyorduk.

          Peki, ağzımızdaki amalgam dolguları söktürelim mi?

          Eğer alerji gibi bir soruna yol açmıyorlarsa; ağzınızdaki sağlam, sorunsuz ve fonksiyonel amalgam dolgularınızı sırf “zararlı olabileceği” endişesi ile çıkarttırmayın ve eğer doktorunuz tarafından gerekli görülürse yeni bir amalgam dolgu yaptırmaktan da çekinmeyin. Amalgam diş dolguları çok eskiden beri kullanıldıkları için elimizde bu malzeme ile ilgili geniş bir tecrübe ve bilgi birikimi var. Şu an elimizde bulunan bilgiler ışığında, aksi kanıtlanana kadar bu dolguların insan sağlığına zararlı olmadıklarını kabul ediyoruz.

          Ayrıca TDB bu konuyla ilgili aşagıda ki yazıyı paylaşmıştır.

          Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) 2011 Bildirisi ve Amerikan Dişhekimleri Birliği’nin (ADA) Aralık 2010 Raporu’nun Ortak Sonuçları

          •Dental amalgam, güvenilir ve efektif (etkili, işe yarar) bir restoratif materyaldir.

          •Mekanik direnci yüksek, kenar adaptasyonu ve uzun süreli kalıcılığı ile geniş okluzal diş yüzeylerinin restorasyonu için çok uygundur.

          •6 yaş ve daha büyüklerde, dental amalgam ile sağlık açısından oluşan yan etkiler arasında nedensel bir ilişki kurulamamıştır. Ayrıca 2 araştırmada, 6 yaş ve daha büyüklerde, amalgamın kullanımı ile ilişkili olarak herhangi bir nörolojik ve böbrek sorunu bulunamamıştır.

          •Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bilimsel araştırmalara dayanarak dental amalgamdan açığa çıkan civa buharının 6 yaş ve daha yaşlı bireylerde civa ile ilişkilendirilebilecek yan etkiye neden olmadığına karar vermiştir.

          •Dental amalgam ile 6 yaş altı çocuklarda oluşan civa günlük dozu, günlük tahmini oluşan dozdan daha düşüktür.

          •Dental amalgamdan oluşan annenin sütündeki civa buharının bebek için bir risk oluşturmadığına karar vermiştir.

          •Bilimsel kanıta dayalı çalışmalar Dental amalgamın sağlık için güvenli olduğunu oraya koymaktadır.

          Amalgam konusunda dile getirilen olumsuz görüşler, toplumun ağız ve diş sağlığı sorunlarını çözmeye yardımcı olmadığı gibi bilakis toplumun çeşitli kesimlerinden gelen tepkilerden anlaşıldığı üzere tedirginlik yaratmakta ve soru işaretlerine neden olmaktadır.

          Birliğimize ulaşan haklı tepkilere tercüman olmak ve kamuoyunun aydınlatılmasını sağlamak üzere bir kez daha vurgulamak isteriz ki; “Amalgam” bütün dünyada kabul gören bir restorasyon materyalidir. Dünyada ve ülkemizde de meslektaşlarımız tarafından hasta tedavisinde güvenle kullanılmaktadır. Günümüzdedental amalgamın yerine kullanılabilecek alternatif bir yenileme materyali yoktur.

          Kamuoyunun dikkatine sunarız.