VATAN VATAN İÇİN CAN VERENLERİNDİR

       1845 yılından beri vatana ve millete hizmet halkın huzur ve güvenini temin için kurulan kahraman Polis teşkilatı kurulduğundan beri vatan millet ve din düşmanları tarafından hedef alınıp görevi gereği zaman zaman Şehit edilip Gazi olmuşlardır.

         Fakat bu zamana kadar gerçek manada aziz Şehitlerimizin geride bıraktıkları dul ve yetimleri malul gazilerimizin ne gibi yasal haklarının olacağı konusunda hiçbir yasal düzenleme yapılmamıştır. Bu güne kadar iktidar olmuş siyasi otoriteler tarafından maalesef Emniyet Teşkilatı Şehitleri malul Gazileri hakkında geniş kapsamlı bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Sadece Türk Silahlı Kuvvetlerine endeksli yasalar çıkartılmıştır.

         Polis teşkilatı çok güç ve kısıtlı imkanlara rağmen en üst kademesinden en alt kademesine kadar tüm personeli ile Devletine ve Milletine karşı çok büyük görevler ifa etmiştir ve etmeye de devam etmektedir.

         Ülkemizin bulunduğu coğrafi konum itibari ile tarihinden bugüne kadar iç ve dış hain güçler tarafından hep zaafa uğratılmak istenmiştir. Özgür, laik, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı güçlü bir Türkiye’yi hiçbir zaman içlerine sindirememişlerdir. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” Atasözünün ne derece doğru söylenmiş olduğu bir kere daha anlaşılmıştır.

         Ülkemizin sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmasını engellemek ve siyasi istikrarının sağlanmasına mani olmak için dış şer odakları ile bunların yurt içindeki hain işbirlikçileri tarafından geliştirdikleri en etkili silah terördür. Bu terör olaylarında kullandıkları malzeme ise marksiz, faşist, misyoner, aşırı dinci yada Siyonist klasiklerle beyni yıkanmış temiz vatan evlatları ve bunların oluşturdukları gruplardır.

       Özgür beyin insanın kendine hizmet eder fakat beyni yıkanmış birisi ise aşırı uçlara hizmet eder. Ulu önder Atatürk ülkemizi gençlere emanet etmiştir; ama gerçek manada vatanı ve milleti için hizmet eden gençlere emanet etmiştir.

        Aşırı uçlar beynini yıkadığı gençlerimizi kamplara bölerek birer terör malzemesi olarak kullanmaktadırlar. Terör örgütlerine karşı hızla yapılanmaya giden Emniyet Teşkilatı yapılan tüm mücadelelere rağmen maalesef fidan gibi, geleceğe umutla bakan, vatan ve millet aşkı ile tutuşan evlatları Şehit verip Gazi olmuşlardır. Ne acıdır ki vatanı ve milleti için görev yapan bu insanların geride kalan dul ve yetimleri ile malul gazileri için ne gibi yasal düzenlemeler yapılması gerektiği konusu göz önüne alınmamıştır.

        Ben bir Polis Gazisi olarak 1980 yılından beri hep bu konuları araştırıp ne yapılması gerektiği konusunda ilgili makamlara yüzlerce yazışma yaptım %80 gibi bir başarı elde etmenin ve bu insanlarımızın seslerini duyurmanın onur ve gururunu yaşıyorum. Görevimden 1993 yılında Trabzon Emniyet Müdürlüğü kadrosundan emekli olduktan sonra bu bilgi ve becerilerimi Aziz Şehitlerimizin geride bıraktıkları dul ve yetimlerine Şehit ana ve babalarına nasıl aktaracağım konusunda büyük uğraşlar verdim.

       1998 yılında Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Merkezi Ankara’da kurulduktan sonra üye oldum ve halen ikamet ettiğim Ordu İlinde bulunan Emniyet Teşkilatının Şehit Ailelerini Malul Gazilerini Şehit ana ve babalarını bir araya getirerek kısa adı EMŞAD olan derneği Ordu Şubesini kurmak istediğimizi zamanın Emniyet Müdürü olan Tacettin KURT’a 2000 yılında ilettim sayın Emniyet Müdürümüzle yaptığımız görüşmede bizlere ellerinden ne gelirse yapacaklarını ve her konuda yardımcı olacaklarının sözünü vermesi üzerine Polis evi  içerisinde 1 odada EMŞAD Ordu Şubesini kurduk.

        Derneği kurduktan sonra Ordu ili ve İlçeleri ile köylerinde ikamet eden tüm şehit ailelerimizi, malul gazilerimizi şehit ana ve babalarını derneğe üye yaparak bu birlikteliği sağladık. Şu anda derneğimizin 25 şehit ailesi, 2 gazisi olmak üzere 27 üyemiz mevcuttur.

      Derneği kurduktan sonra yaptığımız çalışmalarda şehit ailelerimiz ve gazilerimizin yasalardan kaynaklanan sorunlar yumağı içerisinde olduklarını tespit ettik. İki yıldan beri bu insanlarımızın sorunları ile uğraşıyorum. Tüm yazışmaları dernek başkanı olarak kendim yürütüyorum. Hukuk danışmanlığını kendim yapıyorum, idare mahkemelerine açtığımız davaları bizzat kendim açıyorum. Türkiye’de şunu iddia ediyorum ki EMŞAD Ordu şubesi gibi bir şehitler derneği daha yoktur. Kendi alanımız dışında bulunan ulaşabildiğimiz bazı şehit ailelerinin de hukuki davalarını açıp hiçbir menfaat gütmeksizin hukuk danışmanlığını yapıyorum. Bundan dolayı onur ve gurur duyuyorum.

          Bugün Türkiye genelinde Emniyet şehit ailelerini karşılaştığı hukuki sorunlar genel olarak şunlardan ibarettir. 16 Ekim 1988 tarih ve 19961 sayılı resmi gazetede yayınlanan 3480 sayılı tütün ve alkollü içkilerden şehit ailelere ve gazilere verilen pay ikramiyesi kanunu ile ilgili hükümlerinden şehitlik payesi verilen tüm  Emniyet şehitlerinin de istisnasız faydalanabileceği şekilde düzenlemelerin yapılması.

         12 Nisan 1991 tarih ve 20843 sayılı resmi gazetede yayımlanan 3713 sayılı terörle mücadele kanununda gerekli düzenlemenin yapılarak terör olaylarına muhatap olmuş tüm Emniyet şehitlerinin malul gazilerinin istisnasız bu yasadan faydalandırılmaları konusunda açık ve net olarak gerekli yasal düzenlemelerin yapılması.

       15 Ekim 2001 tarih ve 24554 sayılı resmi gazetede yayınlanan Polis Akademisi, Polis Koleji ve Polis Meslek Yüksekokulları kanununda daha önce şehit ve malul gazi çocuklarına tanınan bazı hakların ellerinden alındığı bu insanların bu durumdan dolayı geleceklerinin karartıldığı devletimizin bu insanlarımıza bu hakkı çok görmesi bizlerin onur ve gururlarını derinden zedelemiştir. Bir an önce daha önce tanınan hakların bu insanlara geri verilmesi onure edilmeleri konusunda gerekli düzenlemelerin yapılması.

         İşin en acı bir tarafı daha var ki, trafik kazası neticesinde ve çeşitli sebeplerden dolayı görevleri başında şehit olan meslek mensuplarımızın geride bıraktıkları dul ve yetimlerinin malul gazilerinin ne gibi yasal haklar alacağı konusunda herhangi bir yasal düzenlemenin bu zamana kadar yapılmamış olması ve bu kanayan yaraya parmak basılmadığı çok üzücüdür.

         Emniyet Genel Müdürlüğü APK Daire Başkanlığımız bu konuda geniş bir araştırma yapıp bu konularla ilgili olarak bizim gibi Emniyet Teşkilatı şehit aileleri yöneticileri ile geniş kapsamlı bir toplantı yapıp bu yasal sorunların çözümlenmesinde belirleyici bir rol üstlenmesini canı gönülden istiyoruz.

        Şehit ailelerimiz, malul gazilerimiz, şehit ana ve babalarının sorunlarını içeren yasal konular bu maddelerden ibaret olmaktadır.

           EMŞAD Ordu Şube Başkanı olarak aziz şehitlerimizin geride bıraktıkları dul ve yetimlerine malul gazilerine şehit ana ve babalarına bu çatı altında maddi ve manevi her türlü hizmet vermenin en derin onur ve gururunu yaşamaktayım.

        Gerek derneğimiz kurulurken gerekse kurulduktan sonra bizlere yardım ve desteklerini esirgemeyen Türkiye Cumhuriyetinin ender yetiştirmiş olduğu büyük devlet adamı niteliklerini taşıyan Sayın Valimiz Kemal Yazıcıoğlu ve saygıdeğer eşine tüm şehit ailelerimiz, malul gazilerimiz, şehit ana ve babaları adına en derin saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz.

        Derneğimiz  kurulurken kuruluş aşamasında Sayın Emniyet Müdürümüz Tacettin Kurt ve saygıdeğer eşine şükran ve minnet borçluyuz.

          Şu anda Ordu Emniyet Müdürü olan Sayın Emniyet Müdürümüz Ömer Sağırkaya  ve saygıdeğer eşleri  göreve başladıklarından bugüne kadar bizlerin acı ve kederlerine canı gönülden ortak olup, kelimelerle anlatılamayacak kadar maddi ve manevi yardım desteklerini sürdürmekte olup bizleri onure etmektedirler.

         Sayın Emniyet Müdürümüz Ömer Sağırkaya vatanına ve milletine bağlı hizmet aşkı için yoğrulmuş ender devlet adamlarımızdan birisidir. Minnet ve şükran borçluyuz.

         Bugün kurmuş olduğumuz bu kurum tüm sistemleri ile ayakta ise başta Sayın Valimiz Kemal Yazıcıoğlu olmak üzere, Emniyet Müdürümüz Ömer Sağırkayasayesinde, onların yardım ve destekleri ile ayakta durmaktayız. Bu duyarlılığı Türkiye’mizin 82 ilinde görev yapan tüm Emniyet Müdürlerimizin de gösterdiğine canı gönülden inanıyoruz.

            Sorunlarımız o kadar çok ki satırlara dökmekte zorluk çekiyorum. Bu duygularla sesimize kulak veren bizlerin sorunlarını ve dertlerini kamuoyuna duyurulmasından dolayı bizlere kucak açan Çağın Polisi Dergisinin tüm yöneticilerine aziz şehitlerimiz, malül gazilerimiz, şehit ana ve babaları adına en derin saygı ve sevgilerimizi sunuyorum.