TÜRKİYE’DE MADDE KULLANIMI VE BAĞIMLILIĞI
(Geçen Sayıdan Devam)
Mesut YILMAZ[1] |
8. MADDEYİ KULLANIM NEDENİ
MERAK | ARKADAŞ | EĞLENCE | AİLEVİ SORUNLAR | SIKINTILAR | DİĞER | BİLİNMEYEN |
| 541 | 102 | 238 | 187 | 12 | 69 |
Tablo 8: Madde Kullananların Maddeyi Kullanım Nedenine Göre Sayısal Dağılımı
Arkadaş etkisinin doğrudan ve dolaylı etkileri olduğu unutulmamalı ve koruyucu çalışmalar buna göre yapılandırılmalıdır. Arkadaş etkisinin, madde kullanma davranışının edinilmesi ve sürdürülmesindeki etkisinin yanı sıra, bu davranışı sonlandırmada da etkili olabileceğine yönelik çeşitli bulgulara ulaşılmıştır (Psikologlar Derneği Araştırması, 2003). Koruyucu veya tedavi-rehabilitasyon çalışmalarında bu bulgular da göz önüne alınmalıdır. Sigara-alkol kullanmaya başlama yaşının düşük olduğu ve bağımlılığın bu erken yaşlarda daha hızlı geliştiği bilinmektedir. Dolayısıyla, gençlere yönelik koruma ve önleme çalışmaları önem kazanmaktadır.
9. KİŞİNİN GELİR DÜZEYİ (MİLYON / MİLYAR)
0-250 | 250-500 | 501-750 | 751-1 | 1-1,5 | 1,5 VE ÜSTÜ | GELİRİ YOK | BİLİNMEYEN |
| 252 | 93 | 34 | 28 | 19 | 43 | 202 |
Tablo 9: Madde Kullananların Gelir Düzeyi Faktörüne Göre Dağılımı
10.KİŞİNİN GELİR KAYNAĞI
MEMUR | İŞCİ | ESNAF | ÖĞRENCİ | AKRABA YARDIMI | İŞSİZ | S.MESLEK | BİLİNMEYEN | DİĞER |
6 | 375 | 165 | 3 | 65 | 226 | 214 | 116 | 323 |
Tablo 10: Madde Kullananların Gelir Kaynağı Faktörüne Göre Dağılımı
Gelir düzeyi değişkenine baktığımızda %35 ile 0-250 milyon, %24 ile 250-500 milyon gelir düzeyinde bulunmuştur; gelir kaynağı faktörüne baktığımızda ise %26 ile işçi, %22 ile diğer, %14 ile serbest meslek gelir kaynağı olarak tespit edilmiştir.
Böylelikle anket verilerine göre madde ve bağımlılığı ile ilişkili kişilerin büyük çoğunluğunun alt sosyo-ekonomik düzeyde bulundukları görülmektedir. Öğrenim düzeyi değişkeninde olduğu gibi, Türkiye gerçeğinde evreni oluşturanların büyük çoğunluğunun alt/orta sosyo-ekonomik düzeyde yer almasının, anket verilerine konu olan kişilerin de çoğunluğunun alt/orta sosyo-ekonomik düzeyden olmasına açıklık getirdiği düşünülebilir. Her ne kadar tüm sosyo-ekonomik düzeylerden madde bağımlılığı tespit edilmiş olsa da çeşitli nedenlerle anket verilerine yansımadığı düşünülmektedir.
11. UYUŞTURUCUYA BAŞLAMADAN ÖNCE KULLANILAN MADDE
SİGARA | ALKOL | DİĞER | SİGARA VE ALKOL | KULLANMIYOR |
| 59 | 16 | 427 | 31 |
Tablo 11: Madde Kullananların Uyuşturucu Maddeye Başlamadan Önce Kullandığı Maddeye
Göre Dağılımı
Anket verilerine göre madde ve bağımlılığı ile ilişkili kişilerin büyük çoğunluğunun madde kullanımına başlamadan önce sigara kullanmaya başladığı görülmektedir, bunu sigara ve alkolün beraber kullanımı izlemektedir. Bağımlılık sürecinde sigara ve alkolün maddeye alışmada öncü olduğu, sigara ve alkol kullanmayanların ise bağımlılık sürecine kullananlara oranla uzak oldukları, paylaşılan sosyal ortamların ve yaşamların böylelikle ayrıştığı söylenebilir.
Başka bir araştırmaya katılan madde kullananların %50’sinden fazlası, yaşam boyu en az bir kaç kez sigara kullandığını rapor etmiştir. Bu, sigaranın son derece yaygın bir şekilde kullanıldığına ve önemli bir toplumsal sorun oluşturduğuna işaret etmektedir. Üstelik, sigara kullanımına ergenlikte başlandığı görülmektedir. Sigara kullanımından doğabilecek çeşitli sağlık sorunlarının, pasif içiciler de göz önüne alınırsa, ülke nüfusunun büyük bir kısmını etkileyebileceği düşünülmektedir. Sigara kullanımı konusunda gerek koruyucu çalışmaların, gerekse var olan yasal düzenlemelerin etkinleştirilmesinin toplum sağlığı açısından önemli olduğu görülmektedir.
Ergenlik döneminde de alkol kullanımının olduğunun saptanması, koruyucu çalışmaların ve yasal düzenlemelerin etkinleştirilmesinin, psiko-sosyal bir modelin benimsenmesinin önemine dikkat çekmektedir. Dolayısıyla, gençlere yönelik koruma ve önleme çalışmaları önem kazanmaktadır (Psikologlar Derneği Araştırması,2003).
12. İLK KULLANILAN MADDE
BİLİNMEYEN | ESRAR | MARİHUANA | KOKAİN | AFYON | EROİN | EXTASY | CAPTAGON | UÇUCU | DİĞER |
138 | 1316 | 4 | 4 | 1 | 88 | 35 | 2 | 8 | 38 |
Tablo 12: Madde Kullananların İlk Kullandığı Madde Faktörüne Göre Dağılımı
13. KULLANDIĞI MADDE
ESRAR | EXTASY | CAPTAGON | KOKAİN | LSD | UÇUCU | EROİN | DİĞER |
| 78 | 6 | 20 | 6 | 4 | 147 | 32 |
Tablo 13: Madde Kullananların Kullandığı Madde Faktörüne Göre Dağılımı
İlk kullanılan madde değişkeninde %82 ile esrar yer alırken; şu anda kullanılan madde değişkeninde %83 oranında esrar aktif olarak kullanılan madde durumundadır.
Esrarın en çok kullanılan madde olması, Türkiye’de yapılan pek çok çalışmada da rapor edilmektedir (Sır ve ark., 1998; T.C. Sağlık Bakanlığı; akt. Akşit ve Onaran, 1997; Türkcan, 1999). Esrarın bu kadar sık kullanıldığının rapor edilmesinin nedeni olarak, ulaşılabilirliğinin ve temininin görece kolay olması, olası zararlarının hafife alınması ve sosyal olarak diğer yasadışı maddelere göre daha kabul edilir görülmesi, tütün kullanımı alt kültürü ile benzeşik olması ile de ilgili olduğu düşünülmektedir.
Uyuşturucu ve uyarıcı madde tüketiminin ve bağımlıların sayısının azalabilmesi ve bunların neden olduğu suçların azaltılabilmesi, bu tür maddeleri kullanma eğilimi gösterenlerin sayısının azalmasına bağlıdır; dolayısıyla bu bir bilinçlendirme sorunudur.
14. KULLANIM SIKLIĞI
GÜNDE 1’DEN ÇOK | GÜNDE 1 | HAFTADA 4-6 | HAFTADA 2-3 | HAFTADA 1 | AYDA 2-3 | SADECE 1 KEZ | DİĞER | BİLİNMEYEN |
275 | 166 | 62 | 298 | 123 | 527 | 54 | 57 | 72 |
Tablo 14: Madde Kullananların Maddeyi Kullanım Sıklığı Faktörüne Göre Dağılımı
Kullanım sıklığı değişkenine baktığımızda %34 yüzdeyle ayda 2-3 kez kullanım oranını, haftada 2-3 kez kullanım %18, günde 1’den çok %17 oranları takip etmektedir. Bu sonucun anketi yanıtlayanların kendilerini bağımlı olarak tanımlamamalarından kaynaklandığı düşünülebilir. Bunun yanı sıra; sırasıyla haftada 2-3, haftada 4-6, günde 1, günde 1’den çok dağılımlarının değişik bağımlılık durumlarını gösterdiğini varsayarsak, toplam 801 kişi ile %48lik bir dağılımı gösterir ki; anketi yanıtlayanlar arasında değişik şekilleriyle bağımlılığın yüksek olduğu söylenebilir.
15. KULLANIM ŞEKLİ
ENJEKSİYON | İÇECEK İLE | AĞIZ YOLU İLE | SOLUNUM YOLU İLE | KOKLAYARAK | DİĞER | SİGARA İLE | BİLİNMEYEN |
68 | 110 | 249 | 1062 | 2 | 18 | 59 | 66 |
Tablo 15: Madde Kullananların Maddeyi Kullanım Şekli Faktörüne Göre Dağılımı
Kullanım şekli değişkeninde %66 oranında solunum yolu ile olduğu tespit edilmiştir ki bu sonucun yaygın olarak sigara gibi kullanımı olan esrarın niçin aktif kullanımda olduğunu açıkladığı düşünülebilir.
16. MADDE TEMİN YOLU
AİLESİNDEN | EŞİNDEN | YAKIN AKRABADAN | ARKADAŞINDAN | YABANCIDAN | DİĞER | BİLİNMEYEN |
| 1 | 2 | 406 | 285 | 150 | 175 |
Tablo 16: Madde Kullananların Maddeyi Temin Faktörüne Göre Dağılımı
Maddeyi temin yolu değişkeninde ise kişinin maddeyi %39 oranında arkadaşından, %26 ile yabancıdan, %17 ile bilinmeyen ve %15 ile diğer yolla temin ettiği görülmektedir. Arkadaş etkisinin, madde kullanma davranışının edinilmesi ve sürdürülmesindeki etkisinin yanı sıra, bu davranışı sonlandırmada da etkili olabileceğine yönelik çeşitli bulgulara ulaşılmıştır (Psikologlar Derneği Araştırması). Kişiler madde kullanımına, tanımadıkları ve karanlık ilişkileri olan değişik insanlardan ziyade en yakın ve güvenilir gördükleri çevrelerinin teşvikiyle başlamaktadırlar.
17. KULLANIM YERİ
EV | EĞLENCE YERLERİ | TERKEDİLMİŞ YER | ARKADAŞININ EVİ | DİĞER | BİLİNMEYEN |
364 | 73 | 261 | 53 | 56 | 222 |
Tablo 17: Madde Kullananların Maddeyi Kullanım Yeri Faktörüne Göre Dağılımı
Kullanım yeri değişkenine baktığımızda %36 oranında ev kullanılmakta bunu %25 ile terkedilmiş yerler ve %22 oranında diğer ortamlar takip etmektedir. Madde bağımlılığının henüz sosyal kabul gören bir davranış olmaması ve yasal takibata neden olması sebebiyle toplumdan uzak ortamlar tercih edilmektedir. Bunun yanı sıra ev özel mülkiyet kapsamında değerlendirilmesinden ötürü dokunulmazlığını korumakta ve madde kullanımı ve bağımlılığının, kişinin kendini güvenli hissettiği bir ortamda gerçekleştirilmesine ve sürdürülmesine olanak sağladığı varsayılmaktadır.
18. BULAŞICI HASTALIK
VAR | YOK | BİLMİYORUM | BELİRTMEYEN |
30 | 734 | 42 | 223 |
Tablo 18: Madde Kullananların Bulaşıcı Hastalığa Yakalanma Faktörüne Göre Dağılımı
Bu veri doğrultusunda anketi yanıtlayan grubun %71 oranında madde bağımlılığı esnasında ikincil bir zarar edinmediği görülmektedir. Daha önce de değinildiği gibi anket maddelerinin içeriği sebebiyle anketi yanıtlayanlar çeşitli nedenlerle gerçek bilgileri saklayabilmektedirler. Hastalığını belirtmeyen %22 yüzdeli grup kadar hastalıklı olup olmadığını araştırmayan/bilmeyen %4’lük yüzde de üzerinde düşünülmesi gereken bir veridir. Bu yanıtları verenlere ilişkin gerekli tıbbi muayene yapılmadığını varsayarsak tablo 17’de %71 oranında bulaşıcı hastalığım yok şeklinde yanıtlayanlar veriyi olumlu veya olumsuz yönlendirmiş olabilirler.
19. TEDAVİ İSTEYİP İSTEMEDİĞİ
EVET | HAYIR | KARARSIZ | BİLİNMEYEN |
238 | 1286 | 65 | 45 |
Tablo 19: Madde Kullananların Madde Bağımlılığı Tedavisi İsteme Faktörüne Göre Dağılımı
Ardışık bir soru maddesi olarak bulaşıcı hastalıklar soru maddesinden sonra gelmesi verilen yanıtları çeldirici nitelik taşıyabilir, bunun yanı sıra bir önceki madde de değinildiği gibi yanıtların güvenirliliği üzerinde düşünülmelidir. Ancak anketi yanıtlayanların Narkotik birimlerince yakalanan ve bağımlı olduklarını belirten kişilerden oluşması ve bunların büyük çoğunluğunun tıbbi yardım istememesi düşündürücü bir sonuçtur. Belki tedavi olanaklarının farkındalığının ve ulaşılabilirliğinin artırılması ve tedavi sonucunda bağımlılıktan kurtulunabileceğine ilişkin inancın kuvvetlendirilmesi faydalı olabilecektir.
20. MADDE TEMİN SUÇUNUN OLUP OLMADIĞI
VAR | YOK | BİLİNMEYEN |
97 | 1489 | 48 |
Tablo 20: Madde Kullananların Madde Temin Suçunu İşlemesi Faktörüne Göre Dağılımı
21. SABIKASININ OLUP OLMADIĞI
YOK | MADDEYLE İLGİSİZ | MADDEYLE İLGİLİ | BİLİNMEYEN |
402 | 405 | 778 | 73 |
Tablo 21: Madde Kullananların Sabıkasının Olup Olmadığı Faktörüne Göre Dağılımı
Maddeyi teminle ilgili daha önce sabıkasının olmadığını, maddeyi temin için herhangi bir suç işlemediğini belirtenlerin yanı sıra, ardışık anket maddesinde maddeyle ilgili sabıka edinenlerin sayısı belirgin şekilde diğerlerinden farklılık göstermektedir.
Şiddet içeren suçların nedenlerinden biriside uyuşturucu madde kullanımıdır (Cogito dergi, bir olgu olarak Türkiye’de şiddet;sayı 6-7). Ülkemizde yapılan bir çalışmada madde bağımlılarının yaklaşık 2/3 ‘ü suç işlemiştir (Alpay, N., Karamustafaoğlu, O., Kükürt, R.; madde bağımlılarında suç; Düşünen Adam 8). Bu oran AMATEM‘deki retrospektif bir çalışma ile de desteklenmiştir (Çakmak, D., Karalı, A., Akvardar, Y., Aral, J., Aytaçlar, S., Türkcan, A.; son beş yıl içinde AMATEM’e yatan bağımlıların özellikleri,1996). Bu konuyla ilgili Türkiye’de yapılan benzer çalışmalar çok sınırlıdır (Akcan, a., akcan, z. F.; İstanbul Bayrampaşa Kapalı Cezaevindeki erkek adli tutuklu ve hükümlülerde cezaevi öncesi alkol ve madde kullanma sıklığı ve özellikleri, 35’inci ulusal Psikiyatri kongresi sözel bildiri, 1999).
Özellikle birden fazla madde, hap ve esrar kullanan kadınların birden fazla cezaevine girdiği ve özellikle de hırsızlık suçu işledikleri tespit edilmiştir. Uyuşturucu madde bağımlıları genelde iki şekilde suç işlemektedir; uyuşturucu madde bağımlıları maddeyi elde etmek veya bunun için gerekli parayı temin edebilmek için suç işlediği gibi; kullanılan maddenin tesiri ve suça itmesi nedeniyle de suç işlerler. Bağımlıların işlediği suçlar genelde mala karşı işlenen suçlardır. Bu kişiler, uyuşturucu için gerekli parayı elde edebilmek amacıyla hırsızlık, dolandırıcılık, yankesicilik, sahtekarlık, emniyeti suistimal, fuhşa teşvik ve uyuşturucu madde satıcılığı yapmaktadırlar. Uyuşturucu maddenin tesiriyle meydana gelen illüzyon ve hallüsinasyonlar sırasında müessir fiil ve adam öldürme suçları da özellikle mizaç itibarı ile suç işleme eğilimi olan kişiler tarafından daha fazla işlenmektedir (İstanbul’da suç zanlısı kadınlarda cezaevi öncesi alkol ve madde kullanma sıklığı ve özellikleri araştırması,1999).
Sonuç olarak tetkik edilen irdelenen örneklem dahilinde madde kullanımının suç ile doğrudan bir ilişki içinde olduğunu, karşılıklı birbirlerini etkilediklerini, çok ciddi toplumsal, ekonomik ve tıbbi sorunlara neden olduklarını söyleyebiliriz.