Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

TERÖR EYLEMLERİ VE NETİCELERİ

 

 

 Ahmet KARAGÖZ[*]

 

İçinde bulunduğumuz yüzyılda özellikle ikinci dünya savaşından sonra nükleer dengenin kurulması ile sıcak savaş dönemi bitmiş, soğuk savaş dönemi başlamıştır.

 

Günümüzde terör artık bir tehdit olmaktan çıkmış; bir savaş türü olarak gündeme yerleşmiştir. ABD’de 11 Eylül 2000 tarihinde meydana gelen saldırılar terör olaylarında yeni bir dönüm noktası olmuş ve böylece terörist eylemlerin tek bir ülkeyi hedef almadığı, hatta tüm ülkeleri tehdit ettiği görülmüştür.

 

Terör; belirli bir kurala dayanmayan şiddet hareketi olarak tanımlanmaktadır. Terör örgütleri ise bunu gerçekleştirirken çeşitli motifler kullanmaktadır. Örgütün motifi ideolojik, milliyetçi veya dini olabilir, ancak uyguladıkları taktik ve amaçladıkları hedefler değişmez. Dolayısıyla terörist saldırıları göle atılan bir taş gibi nitelendirebiliriz. Çünkü, terörist saldırılar halka halka toplumun her kesiminde değişik etkiler meydana getirmektedir.

 

Birinci Halka

 

Birinci halka, terör saldırısına hedef olarak zarar görmüş kişi, kişiler, binalar, tarihi mekanlar, doğal çevre  ve tesislerdir.

 

Terör saldırılarının mağdurları ömür boyu terörün etkisini hissederek yaşamak zorunda kalmaktadır. Vefat ettiyse bile, geride kalan yakınları da ömür boyu terör mağduru olarak yaşamak zorunda kalarak, terörün bıraktığı izi her an hissedeceklerdir.

 

Ülkemizde 1992-2003 yıllarında direkt olarak terör eylemlerinden 31.000 Vatandaşımız etkilenmiş, 5115 Güvenlik Görevlisi şehit, 12.286 Güvenlik Görevlisi yaralı, 4881 Vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 8728 Vatandaşımız ise yaralanmıştır. Bu azımsanmayacak büyüklüktedir. 

        

İkinci Halka

 

İkinci halka, söz konusu saldırının gerçekleştiği çevrede bulunan olaydan direkt olarak etkilenmeyen, ancak olayı canlı olarak yaşayan kişilerdir. Bu kitle, aynı zamanda ömür boyu olayın etkisinde kalmakta ve psikolojik olarak da etkilenmektedir. 1992-2003 yıllarında 31.000 kişinin terörün hedefi olduğunu ve bunların ailelerini, akrabalarını, dostlarını ve arkadaşlarını düşünecek olursak, olaylardan dolaylı yönden etkilenen kitlenin de ne kadar büyük olduğu görülür.

 

Diğer yönden, kutsal mekanlara yönelik gerçekleştirilen terör eylemleri, bir dinin mensuplarının tamamını hedef almakta ve bundan büyük kitleler de aynı şekilde etkilenmektedir. Örneğin; İstanbul’da 15 Kasım 2003 tarihinde Neve Şalon ve Beth İsrail Sinagoglarına yapılan saldırı neticesinde bu dine mensup kişilerin tamamı ile bu dine mensup olmayan kitleler de etkilenmiştir.

 

Üçüncü Halka

        

Üçüncü halka, olaydan direkt olarak etkilenmeyen, ancak olayı görsel ve yazılı basından takip eden büyük halk kitlesidir. Terörist eylemlerin amacı bu kitleyi etkilemek, hafızalarında uzun süre silinmeyecek yer bırakmaktadır.

        

Terör eylemleri neticesinde emniyet ve asayiş düzeni bozulmakta iç kargaşalıklar meydana gelmekte, halkta mevcut idareye karşı güvensizlik, bıkkınlık ve tedirginlik oluşmaktadır. Terör saldırılarının devam etmesi  durumunda mevcut idareye güven sarsılacağından yönetim değişiklikleri gündeme gelmekte bazen de bu amaca ulaşılmaktadır.

Dördüncü Halka

Dördüncü halka, eylemlerin dünya kamuoyunda meydana getirmiş olduğu etkidir. Tüm insanlığın eylemlerden bir şekilde etkilenmesi söz konusudur. Tüm insanların ortak olarak faydalandığı havalimanları, toplu taşım araçları, kutsal mekanlar, borsa, bankalar vb. yerlerde meydana gelen saldırılardan dünya kamuoyu dolaylı veya dolaysız olarak etkilenmektedir. İnsanlar Metro, Hava Meydanları, Borsa ve Banka  gibi halka açık yerlerden faydalanırken her an saldırı olabilir endişesini taşımaktadır.

 

Beşinci Halka

Beşinci halka, terör saldırılarının gerçekleştiği ülkelerde, ekonomik ve siyasi yönden meydana gelen etkidir. Gerçekleştirilen terör saldırıları sonucunda ülkelerin ekonomik ile yüksek hedefleri zarar görmekte, bunun sonucunda ise maddi açıdan büyük kayıplar ortaya çıkmaktadır. ABD’deki 11 Eylül saldırının maddi kaybının 40 Milyar Dolar olduğu bilinmektedir. Ayrıca, 3000 yetişmiş insan gücünün de bu saldırılar sonucunda yitirildiği düşünüldüğünde, kaybın hesaplanması oldukça güçleşmektedir.

Ülkemizde de 1992-1996 yıllarında terörle mücadelede 100 Milyar Dolar sarf edilmiştir. İnsan hayatının maddi açıdan değerini belirlemek mümkün olmadığı gibi, etik açısından da uygun düşmemektedir. Hayatını kaybeden ve yaralanan 31.000 vatandaşımızın iş gücü kayıpları da göz önüne alındığında, meydana gelen zararın tespitinin oldukça güç olacağı görülmektedir.

Olaya başka bir açıdan bakıldığında, Asya ülkeleri ile gelişmekte olan ülkelerin milli gelirlerinin önemli bir kısmının turizm gelirlerinden elde edildiği görülmektedir. Terör örgütlerinin eylemlerine maruz kalan ülkelerde ise turizm gelirleri büyük ölçüde zarar görmektedir. Örneğin; 1997 yılında Mısır’da turist otobüsüne yönelik gerçekleştirilen molotof kokteyl saldırısı neticesinde, saldırının meydana geldiği yıl ile takip eden yıllarda turizm gelirleri büyük ölçüde düşüş gözlemlenmiş ve turizmin hala kendisini toparlayamadığı uzmanlarca ifade edilmiştir.

15-20 Kasım 2003 tarihlerinde İstanbul’da meydana gelen saldırılardan sonra da, İngiliz Hükümeti ülkemizin güvensiz olduğunu ilan ederek vatandaşlarını ülkemize gitmeme yönünde uyarmıştır. Diğer Avrupa ülkeleri de bundan etkilenerek vatandaşlarına uyarıda bulunmuşlardır. Her terör saldırısının akabinde saldırıdan zarar gören vatandaşların ülkesinde bu tip uyarılar yapılmakta, bu da ilgili ülkelerin turizm gelirlerinin önemli ölçüde etkilenmesine neden olmaktadır.

Buna benzer uygulamaların uluslararası kuruluşlar nezdinde de uygulandığı görülebilmektedir. Örneğin; UEFA, İstanbul’da oynanması gereken Avrupa Şampiyonlar Ligi maçlarını daha güvenli ülkelerde oynama kararını almıştır.  Gerek ülkelerin ve gerekse uluslararası kuruluşların bu tip olaylardan sonraki yaptırımları, ancak teröre hedef olan ülkenin yalnız bırakılmasına neden olmakta ve hatta yatırım yapmak isteyen ülkelerin, şirketlerin veya kişilerin yatırımlarını daha güvenli ülkelere kaydırmasına yöneltmektedir.

 

Altıncı halka

Teröristler hedeflerine ulaştıklarında, destek verenler daha da cesaretlenmekte, eylemlerin büyüklüğü ile verdikleri zarar daha da artmaktadır. Diğer yönden başka terör örgütleri de gerçekleşen eylemleri taklit ederek, kendi terör saldırıları ile amaçlarına ulaşmak için her yolu denemektedir.

Sonuç

Terör saldırılanının etkileri görüldüğü gibi oldukça geniş alanları kapsamaktadır. Özellikle uluslararası alanda destek bulan terör örgütleri hedeflerine ulaştıkça, teröre verilen dış destekler devam ettikçe ve terörle mücadelede tüm ülkeler ortak zeminde buluşmadıkça, terör eylemlerinin insanlığı tehdit etmeye devam edeceği değerlendirilmektedir.

Bunun da etkilerini şimdiden tahmin etmek oldukça güçtür.

 

Terörist Saldırılarda kaybeden taraf yaşayan insanlar, doğal çevre ve tarihi dokular kazanan taraf ise terörist saldırılardır.

 

 

 

 



[*] Koruma Daire Başkanlığı, 3.Sınıf Emniyet Müdürü, Özel Koruma Şube Müdürü.