Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

POLİS VE JANDARMA ARASINDAKİ İYİ İLİŞKİLER SONUCU AYDINLATILAN CİNAYETLER

 

 

Feyzullah ARSLAN[*] 

 

Ülkemizin güvenlik ve asayişinin sağlanmasından sorumlu genel güvenlik güçleri olan Polis Jandarmanın, mevzuat doğrultusunda yakın bir işbirliği ve koordinasyon içinde çalışarak, güvenliğin tam ve mükemmel şekilde sağlanmasına yardımcı olunması, yasal bir görev olmasının yanında kaçınılmaz bir zorunluluktur.

İşbirliği ve koordinasyonun istenilen düzeyde gerçekleştirilmemesi halinde doğacak zafiyet ve boşluklardan başta yıkıcı ve bölücü örgütler olmak üzere, tüm suçlular yararlanacaktır.

Günümüz suçlularının tutum, davranış,suç işleme taktik ve tekniği gibi konularda büyük değişiklikler meydana geldiği, suçların örgütsel ve karmaşık bir durum aldığı dikkate alındığında; güvenlik güçlerinin Belediye sınırları ile belirlenen kendi sorumluluk alanlarında müstakil görev yapmaları esas prensip olmakla beraber, sık sık bu sınırların birbirine gireceği, sorumluluk alanları ayrımı yapmaksızın polis ve Jandarmanın müşterek çalışması gerektiği açıktır.

Polis ve Jandarmanın arasında işbirliği ve koordinasyon sonucu aydınlatılan iki cinayet olayı buna güzel bir örnektir. Olaylar şu şekilde gelişti;

Gaziantep’te 25.02.2004 günü soğuk bir Şubat sabahı 155 Polis İmdat telefonuna gelen bir ihbarda; ilimiz 75.Yıl Mahallesi 31.Sokak no:3 sayılı ikamet içerisinde bir bayanın silahla vurulduğu, tedavi için götürüldüğü sağlık kuruluşunda eks olduğu bildirilmiş olay yerine intikal eden İlimiz Cinayet Büro ekipleri tarafından ihbarın doğru olduğu olay yerinde kan izleri ve 7,65 mm çapında boş kovanların olduğu tespit edilmesi üzerine olaya el konularak geniş çaplı araştırma ve soruşturma başlatılmış.

Olay yerindeki deliller muhafaza edilerek çevreden olayla ilgili detaylı bilgi almak amacıyla araştırma yapılırken maktul A.K.’nın 4 yaşında bir kızı olduğu halen komşuların yanında olduğu bildirilmesi üzerine;

Olayın tek görgü tanığı olan maktul A.K.’nın 4 yaşındaki kızı A. Olayı şöyle anlatmıştır;

“Dün akşam babam eve çalıştığı iş yerinden arkadaşı Rıza amca ile birlikte geldi. Birlikte yemek yedik ve çay içtik. Babam Rıza amca ile birlikte dışarı çıktı. Biz annem ile birlikte babamı gece geç saate kadar bekledik. Fakat babam geceleyin eve dönmedi.

Sabah erken saatlerde kapımız çaldı. Annem kapıyı açtığında, Rıza amca ve daha önceden tanımadığım bir amcayı kapıda gördüm. Rıza amca belinden bir silah çıkardı ve anneme tuttu ve annemi sürükleyerek yatak odasına götürdü. Annemi yere yatırdı. Yanındaki amca ile birlikte yatak odamızı karıştırmaya başladılar. Rıza amca elinde silah olduğu halde odayı karıştırırken sinirli sinirli de bağırıyordu. Rıza amca aramayı bıraktı.

Silahı tekrar anneme doğru tutarak bam bam diye ateş etti. evden çıkıp kaçtılar. Ben de aşağı katta oturan komşumuzun evine gittim. Annem yere düştü dedim, onlar da annemi hastaneye götürdüler.”

A. için annesinin katili hala Rıza amca idi. A.hala başına gelenin ciddiyetinin farkında değildi. T.A. için de çocuğunun masumiyetinin hiçbir önemi yoktu. Çünkü bu caniliği A’nın gözleri önünde gerçekleştirmişti.

A’dan alınan eşkaller ve bilgiler üzerine cinayet olayı araştırılmaya başlanmış. Maktulenin kocası olan M.K.’nın nerede olduğu akrabalarına sorulduğunda işyerine gitmediği ayrıca cep telefonundan da irtibat kuramadıklarını bildirmişlerdir.

Aynı gün şüpheli şahıslarla ilgili araştırma devam etmekte iken, Kilis Jandarma Komutanlığından gelen bir haber Cinayet büro ekiplerimizi harekete geçirmiş. Gelen bilgi Kilis ili Polatile ilçesi dağlık arazide ateşli silahla öldürülmüş bir erkek cesedi bulunduğu ve üzerinden M.K.’ya ait olup olmadığının tespiti için yakınları temin edilerek Kilis Komutanlığı görevlilerinin yaptırmış olduğu teşhiste cesedin M.K.’ya ait olduğu anlaşılmıştır.

Bunun üzerine; Gaziantep Emniyet Müdürlüğü ve Kilis İl Jandarma Komutanlığı görevlilerinin yapmış oldukları ortaklaşa çalışma neticesin de; her iki olayın da 7,65 mm çaplı tabanca ile işlenmiş olması, Kilis ili Polateli ilçesinde öldürülen M.K’nın Gaziantep İli 75.Yıl Mahallesinde öldürülen maktule A.K.’nın kocası olması nedeniyle olayların birbiriyle bağlantılı olabileceği şüphesini uyandırmıştır. Bunun üzerine Kilis İli Jandarma Alay Komutanımız Jandarma Albay Fatih TAŞKIRAN’ın talimatı ve şuan emekliye ayrılmış olan olay zamanında Gaziantep İl Jandarma Alay Komutanımız olan Jandarma Kıdemli Albay Ömer TÜZÜN’ün talimatı ile kendi bünyelerinde oluşturdukları özel ekiple İl Emniyet Müdürlüğümüz bünyesinde oluşturulan özel ekip birlikte zanlıların yakalanması için ortak çalışmaya başlamışlar.

Her iki kolluk kuvveti arasında Emniyet ve Asayiş İşlerinde İl, İlçe ve Bucaklardaki Jandarma ve Emniyet Ödevlerinin Yapılması ve Yetkilerinin Kullanılması Sureti ve Aralarındaki Münasebetleri Gösterir Yönetmelik hükümleri de göz önüne alınarak koordinasyonun en üst seviyede sağlanmasına özen gösterilerek, elde edilen delil ve bulgular ortaklaşa değerlendirilerek olayın bir an önce çözümlenmesi için delilden sanığa gidecek tüm yöntemler değerlendirilmiştir.

Maktul M.K.’nın arkadaşları içerisinde Rıza isimli bir şahsın olup olmadığı araştırılmaya başlanmış fakat Rıza isimli bir arkadaşının olduğu tespit edilememiş.

Olayın şüphelileri Jandarma görevlileri ile araştırılmaya başlanmış, olayın günü maktulenin evine yanında bir şahısla gelen Rıza isimli şahsın kim olduğu detaylı bir şekilde araştırılırken maktulün arkadaşları arasında bulunan T.Y.’nin bilgisine başvurulmak için görevli ekiplerce araştırılmış, ancak T.Y.’nin olay günü sabahı, yine olay saatine yakın ikametine telaşlı bir şekilde geldiği ve hemen ayrıldığı tespit edilmiştir. Şahsın bu hareketleri şüpheli görülmüştür. Rıza ismindeki şahsın bu kişi olabileceği değerlendirilmiştir. T.Y.’nin fotoğrafı ikametinden temin edilerek A. isimli çocuğa gösterilmiş. Resimde ki şahsın Rıza isimli şahıs olduğunu evlerine gelerek annesini öldüren şahsın resimde ki bu kişi olduğunu söylemesi üzerine olay failinin T.Y. isimli şahıs olabileceği değerlendirilmiş.

Oluşturulan Emniyet ve Jandarma Özel ekiplerince Tevfik Y. Aranmaya başlanmıştır.

Özel ekiplerce yapılan takipler sonucu T.Y.’nin babasının evine geleceği bilgisi alınmış. Yapılan takip ve tarassut neticesinde; babasının evine girmek üzere iken yakalanmıştır.

T.Y.’nin aracında yapılan aramada; M.K’nın ehliyetine ait kırık bir parçanın araç paspasının arasına sıkışmış olarak bulunmuştur.

T.Y. cinayete V.A. ve H.Y. isimli şahıslarında karıştığını beyan etmiş, Emniyet ve Jandarma Özel ekiplerince yapılan ortak çalışmalarda; bu iki şahıs da yakalanmıştır. T.Y.’nin ikametinde, otosunda ve şahısların gösterdikleri Kilis Yolu üzerindeki arazi üzerinde yapılan aramalarda, parmak izi çıkmaması için olay esnasında giyildiği belirlenen bir çift deri eldiven, olayda kullanılan Baretta marka 7.65 mm çaplı ruhsatsız tabanca, tabancaya ait 1 adet şarjör ve 8 adet 7.65 mm çaplı dolu fişek., 1 adet kurusıkı tabanca tabancaya ait 7 adet dolu mermi, maktul M.K.’nın kredi kartıyla alındıkları tespit edilen 1 adet gümüş tesbih, 1 adet nokia 33 10 marka cep telefonu, 1 adet sim kartı, maktul M.K.’ya ait sürücü belgesinin kırılmış halde yarım parçası zapt edilerek yakalanan şahıslarla birlikte adli makamlara sevk edilmiş, yapılan yargılama sonucunda; şahıslar teklif olmuştur.

A ve kardeşi Y, birlikte oturup yemek yediği, çay ikram ettiği, babasının arkadaşı olarak kucağında kendisini sevdirdiği Rıza amcasının babasının sonunun hazırlayıcısı, annesinin de katili olacağını nereden bilebilirdi. Aslında ilk bakışta anlatılan bu cinayet arasındaki kurulan koordinasyon ve taşımış oldukları görev bilinci hayatın anlamını anlamadan öksüz kalan iki kız kardeşin anne ve babalarının katillerini ortaya çıkarıp adalete teslim edilmesinde en büyük etken olmuştur.

Bu olaydan yaklaşık yedi ay kadar sonra ilimiz cumhuriyet savcılığından gelen bir telefonda halen ceza evinde yatmakta olan bir tutuklunun  Cumhuriyet savcılığına göndermiş olduğu bir mektupta daha önce işlemiş olduğu cinayetten dolayı vicdan azabı duyduğunu, suçunu itiraf etmek istediğini, şahsın itirafı esnasına müdürlüğümüze bağlı cinayet büro amirinin de hazır bulunması istenilmiştir. Belirtilen saatte Adliyede şahıs beklenmeye başlamış itirafı yapacak tutuklu getirildiğinde gelen kişinin daha önce A. ve M.K. cinayetlerinin zanlısı olan T.Y. olduğu görülmüş. Cumhuriyet savcısının huzuruna geldiğinde olayı itiraf edeceğini belirterek, beyanında;

“2003 yılı içerisinde Şanlıurfa ili Ceylanpınar ilçesinde ikamet eden ve Afgan asıllı H.Ç. isimli bir şahsı kendi evimde kayınbiraderime ait av tüfeği ile öldürdüm. Daha sonra kayınbiraderlerim, bacanağım ve bir arkadaşım ile cesedi alarak Kızılhisar köyü civarına attık. Cesedi attığımız yerde yaktık. H.Ç.’ı öldürdükten sonrada evi temizledik. Bu adamı öldürmemizdeki sebep elindeki tarihi bir eserdi. Bunu alıp biz kendimiz satmak istedik, adamı da bu sebepten öldürdük.”şeklinde beyanda bulunmuş. Cumhuriyet Savcısının talimatı üzerine polis kayıtlarında yapılan tetkiklerde böyle bir olaya rastlanılmamıştır. Ancak İlimiz Jandarma Komutanlığı ile kurulan irtibatta; T.Y.’nin belirttiği bölgede 24.03.2003 günü kafasından ateşli silahla vurulmuş ve yakılmış olarak bulunan kimliği belirsiz bir erkek cesedinin olduğunu belirtmişlerdir.

Olayın detaylı araştırılması bahse konu tarihi eserin temini ve cinayet olayının aydınlatılması için yine Emniyet içinde ve İl Jandarma komutanımız Jandarma kıdemli Albay Süleyman YÜKSEL ‘in talimatı ile Jandarma bünyesinde kurulan Özel ekipler yapmış oldukları ortak çalışmalarda; Şanlıurfa ili Ceylanpınar ilçesi ile yapılan yazışmalarda H.Ç.7nin yakınları temin edilerek ilimize davet edilmiş, Jandarma görevlilerinin olay yerinde ve morgda çekmiş oldukları cesede ait fotoğraflar maktulün yakınlarına gösterilmiş aile de teşhisi yaparak fotoğrafın H.Ç.’e ait olduğunu tespit  etmişlerdir.

Jandarma görevlileri ile birlikte şahsın öldürülmesi, yakılması ve olay yerinin temizlenmesinde katkısı bulunan kişilerin yakalanması ile ilgili çalışmalar yapılmış, adı geçen şahıslar temin edilerek Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirilmiştir.

Gaziantep Emniyet Müdürlüğü ve Kilis İl Jandarma Komutanlığı’nın birbirlerine yardımcı ve destekleyici kardeş kuruluşlar olarak tam birlik ve beraberlik içinde yakın işbirliği ve koordinasyon kurallarına uygun olarak çalışmışlardır. M:K. Ve A.K.’nın öldürülmesi olayı aslında ilk bakışta başlı başına ayrı birer olay olarak görünüyordu. Ancak olayın başından itibaren polis ve jandarma arasında yapılan birliktelik ve kurulan irtibatlar olayların bağını ortaya çıkarmıştır.

Tutuklu sanık T.Y.’nin itirafları sonucu; yine Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Alay Komutanlığımız bünyesinde özel ekip oluşturularak yapılan çalışmalarda kimliği belirsiz erkek cesedinin kimliği tespit edilmiş, olayın failleri yakalanarak Adliyeye intikal ettirilmiş, cinayet olayına konu tarihi eserin bulunması için ortak çalışma ve operasyonlara devam edilmektedir.

Her iki olayın aydınlatılmasında  da Jandarma ve Emniyet son derece koordineli çalışmış ve birlikte hareket etmiştir. Olaylar başından sonuna kadar kanunların bizlere verdiği yetkiler çerçevesinde takip edilmiş ve delilden sanığa gidilmiştir. Bu birlikteliğin semeresi de olaylar aydınlatılarak alınmış, doğabilecek zafiyetler ve yapılabilecek eksikliklerin önüne geçilmiştir.

Sonuç olarak; İl jandarma ile birlikte hareket edilerek aydınlatılamayacak bir olay yoktur. Anlatılan cinayetler de kardeş iki kurumun birlikteliği ile çözüme ulaşmıştır. Hiçbir olay ve cinayet delilsiz değildir. Yeter ki olayı aydınlatacak ekipler koordineli, titiz ve duyarlı çalışsınlar.



[*] 1.Sınıf Emniyet Müdürü, Gaziantep Emniyet Müdürü