POLİS MESLEK ETİĞİ VE UYGULAMA ÖRNEKLERİ
Fazlı GÖKÇEGÖZ
Başkomiser
Ankara Kaç. ve Org. Suç. Şb.Müdürlüğü
Toplum içerisinde veya bulunmuş olduğumuz mesleki örgütlenme içerisinde, statümüz ne olursa olsun üzerimize düşen görevleri hukuki ve mesleki ilkeleri göz önünde bulundurarak yerine getirmemiz çok önemlidir. Bu durum birey olarak bir yandan bizleri mutlu kılarken, diğer yandan da yaşamış olduğumuz hayattan daha keyif alarak anlamlı hale gelmesini sağlayacaktır. Bireyler, yaşadıkları hayatın her aşamasında aslında, etik veya etik dışı ilkelerle hep iç içedirler. Bu ilkelerin bilincinde bulunularak bireysel ve mesleki yaşantıyı sürdürmek, beraberinde profesyonelce görev yapmayı getirecektir.(1)
Hukuk devleti prensibini esas alan demokratik toplumlarda emniyet güçleri, halkın huzurunu sağlayarak, kanunları uygulayarak, bireysel temel hak ve özgürlükleri koruyarak, suçu önleme, suçla mücadele etme ve suçu tespit etme gibi geleneksel roller üstlenirler. Bunun yanında halk, emniyet güçlerinin görevlerini, saygın demokratik amaçlar için etik açıdan kabul edilebilir biçimde, yapmakta olduklarına inandığı sürece, emniyet güçlerinin meşru otoritesini kabul eder ve uygulamalarını daha kolay benimserler. (2)
Günümüzde çağdaş anlamda polislik, suçluları yakalamada gösterilen başarı ile değil, halkla ilişkilerin niteliği ile ve halktan alınan yardım ve desteğin önemi ile ölçülmektedir. Sürekli halk ile iletişim halinde olan polisin, toplumda edineceği saygınlık büyük oranda halka güven verebilmesine bağlıdır. Evrensel olan anlayışa göre, polisin bir korku kurumu olmaktan çıkarılarak bir güven kurumu haline getirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Bireylerin karşılıklı iletişim ve davranışlarında bazı temel kriterleri göz önünde bulundurmaları, bu davranışların bir kısım değer yargıları ile sınırlandırmaları tarihi süreç içerisinde hep mümkün olmuştur. Yaşamanın bir gereği olarak, adı her ne olursa olsun bu sınırlandırıcı ilkelere hep gereksinim duyulmuştur. İşte bizde bu genel ilkeden hareketle bu çalışmamızda; genel anlamda etik ve polis mesleği için etik davranışların içselleştirilmesi üzerinde durulacaktır.
Etik Nedir?
Etik kelimesi, köken olarak Yunan dilinde “karekter” anlamını içeren “ethos” kelimesinden türetilmiştir. Yani “ethos” kelimesinden “ethics” türetilmiştir. Ethics ise kavram olarak ideal ve soyut olanı vurgulayarak; ahlak kurallarının ve değer yargılarının ele alınması sonucu ortaya çıkmaktadır.(3)
Etiğin kavram olarak başka bir şekilde tarifi ise; bireylerin toplumda ve birbirleriyle kurmuş oldukları ilişkiler sonucu ortaya çıkan, ahlaki görevler ve zorunluluklarla ilgili olarak; neyin doğru, neyin yanlış, neyin iyi, neyin kötü olduğuna ilişkin değerleri araştıran ve bunlarla ilgilenen bir disiplin dalına denmektedir. Daha genel bir anlamdaetik kavramı ise; ahlak felsefesi olarak da adlandırılmaktadır. Bu tanımlamalardan da anlaşıldığı gibi burada, etik ve ahlak ilişkisinin bilimsel anlamda ortaya konması gerekmektedir. (4).
Etik – Ahlak Kavramlarının İlişkisi
Etik kavramı, günlük bir çok söylemlerde de genel olarak ahlak veya ahlakilik kavramları ile eşanlamlı olarak kullanılmaktadır. Bilimsel bir çok çalışmada bile bazenetik; töre kelimesi ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Genel olarak farklı anlamları içeren bu kavramların ortak tarafı ise bireylerin birbirlerine karşı davranış kurallarını ve birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen davranış ilkelerini içermesidir.(5)
Ahlak ise; kültürel değerler ve ideallerle ilgili doğruları, yanlışları; bunlara uygun olarak nasıl davranılması gerektiğini ortaya koyar. Ahlak, toplumda kabul görmüş yazılı olmayan kuralları içerir. Buna karşın etik ise daha soyut kavramlara dayalı ve bu kavramlardan ne anlaşılması gerektiğini tanımlamaya çalışır. Etik kurallarının belirli bir alana yönelik yazılı kuralları içermesi beklenir. (6)
Örneğin; sanat etiği, medya etiği, tıp etiği(deontoloji), eğitim etiği, polis etiği, çevre etiği gibi genel ilkelerle birlikte görev alanına özgü etik ilkeleri içermektedir. Ahlak bağlamında etiğin, ahlakın felsefesi olduğu, ahlak ve onun ilkeleriyle uğraşan bir felsefe kolu olduğu şeklindedir. (7)
Ahlak ise kelime olarak; insanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı bir takım tutum ve davranışlar; bireyin özel yaşamında uyması beklenen toplum içerisindeki kurallar; bireyde huy olarak bilinen nitelik, iyi ve güzel özellikler şeklinde tanımlamaktadır. (8).
Etik kavramında daha çok bireyin görev yapmış olduğu alanla ilgili olarak görevinde uyması gereken kural ve ilkelerle ilgilenmek söz konusudur.
Bütün bu tanımlardan da anlaşıldığı gibi ahlak ve etik kelimesi ayrı ayrı olarak ele alınmış ve tanımlanmıştır. Ancak günlük bir çok söylemde ve yazışmalarda bu iki kavram, birbirinin yerine eş anlamlı iki kavram olarak kullanılmaktadır.
Etik kavramının ahlaktan farklı olduğunu düşünenler, ayrıca onun ahlaka kıyasla daha evrensel olduğu görüşünü ortaya atmaktadırlar. Bu yaklaşıma göre ahlakın, toplumdan topluma hatta aynı ülke içerisindeki yöreden yöreye değiştiği ve göreceli değerleri içerdiği; etiğin ise bütün toplumlar için geçerli evrensel gerçekleri kapsadığı şeklinde ifade edilmektedir.(9)
Günlük Yaşantıda Etik
Günlük yaşantıda insan ilişkilerinin büyük bir bölümü etik değer ve yargıların ortaya konması ve yaşanmasıyla geçmektedir. Etik ilkelere göre davranmak veya etikdışı bir çok davranışı kullanmak bireyin en yakın olarak kendisinden başlamaktadır. Birey kendisine karşı ne kadar etik davrandığını sorgularken aynı zamanda evli ise eşine, eğer çocuğu var ise çocuğuna karşı veya kendi en yakınlarına karşı etik ilkeleri kullanmakla her an karşı karşıyadır.
Birçok birey ilişkilerinde bir kısım davranışlara o kadar alışmış ve bunları olağanlaştırmıştır ki çoğu zaman yapılan davranışların birer etik davranışı olduğunun farkına nadiren varılabilir. (10)
Bireyin yaşantısında özellikle etik dışı bir kısım ilkeler, günlük yaşantının bir parçası olmuştur. Örneğin; pazarcı esnafının yapılan bir alışverişte 1 kg domatesin içerisine 2 adet çürümüş olanını atması, doktorların özel muayenelerinde bireylere gösterdiği yakın ilgi ve alakaları devlet hastanelerinde göstermemeleri, belediyelerin normal seçim zamanında bölgelerine yaptıkları hizmetleri olağan durumlarda devam ettirmemeleri, süpermarket veya bakkallarda son kullanım tarihi geçmiş tüketim mallarının reyonlarda bulunması, eğitici konumunda olan kişilerin girmiş oldukları derslere kendilerinin girmeyip; yardımcılarını derslere girdirerek kendi girmiş gibi ders ücreti almış olmaları gibi. (11)
Bu örneklerden de anlaşıldığı gibi birey günlük yaşantısında etik ilkeler veya etik dışı ilkelerle iç içe bulunmaktadır.
İşte bu bağlamda, genel anlamda etik ve polis meslek etiğine ilişkin güzel bir örnek Hürriyet Gazetesi yazarı Fatih ALTAYLI ‘nın, 22.08.2002 tarihli köşesine taşınmıştır. Altaylı, kendisine bir okurundan gelen mektubu şu şekilde anlatmaktadır.(12)
‘‘4 Ağustos Pazar günü eşim, iki çocuğum ve kayınpederimle birlikte Gençlik Parkı’na gitmiştik. 17.30 civarında müthiş bir sağanak yağmur başladı. Herkes bir tarafa kaçışıyordu. Bir gök gürültüsü, arabasında uyuyan bebeğimizi yerinden sıçrattı. O sırada tesadüfen lunaparkın istasyon tarafındaki kapısında idik. Oradaki karakoldan çıkan iki genç polis memuru, büyük bir sevecenlikle ve güler yüzle gelip ağlayan bebeğimizi severek teselli ettiler.
Bu iki genç polis memuru sadece teselliyle kalmadılar. Nereye gideceğimizle de ilgilendiler. Araçlarıyla evimize bırakmayı dahi teklif ettiler. Kendi aracımızın otoparkta olduğunu söylememiz üzerine bizi ıslanmamamız için yüz metre ötedeki otoparka kadar resmi araçlarıyla götürdüler.
Çocuklarımızı, yağmur altında ıslanmak pahasına otomobilimize kadar kucaklarında taşıdılar.
O kadar yardımsever, o kadar güler yüzlü, o kadar insanca davranıyorlardı ki.
17 yıllık devlet memuru olan kendimin bile, işimin başında bu kadar güler yüzlü ve yardımsever olmadığımı düşündüm.
O gün yağmurda ıslanmanın hiçbir üzücü yanı kalmadı bizim için. Hatta iyi ki o yağmur yağdı ve iki iyi insanla karşılaştım.
İki genç polis memuru, bizim ve 4 yaşındaki oğlumun bakış açısını belki de hayatımızın sonuna kadar değiştirdi.
Bu türde davranışlara vatandaş olarak ne kadar ihtiyacımız olduğunu ve güler yüze susadığımızı anladım o an.
Ne yazık ki, o iki memurun adını o sağanak altında öğrenemedim. Şimdi geç de olsa o iki ‘insan’a teşekkür etmek istedim.’’ diyerek bilinçli okur mektubunu bitirmiştir.
Bu örnekte ismi geçen meslektaşlarımızın, vatandaşımıza ve onunu ailesine karşı güler yüzlü, sevecen ve yardımsever davranışları Ankara Emniyet Müdürümüz Sayın Ercüment YILMAZ tarafından takdirle karşılanarak, maddi olarak ödüllendirilmişlerdir.
KAYNAKÇA
(5)Akarsu, Bedia. “Töre, Ahlak, Etik”, Cumhuriyet. 26/07/1997.
(12)Altaylı, Fatih. “İşte Aranan Polisler”, Hürriyet Gazetesi. 22.08.2002.
(10)Aydın, Erdem. “Polis Mesleği ve Etik”, Halkla ilişkiler Yönetimi Geliştirme ve Oryantasyon Eğitimi Bölgesel Semineri, Ankara: EGM Eğitim Daire Başkanlığı Yayınları, Eğitim Serisi 2, 2000.
(2)Cerrah, İbrahim – Eryılmaz, M.Bedri. Avrupa Polis Etiği Yönetmeliği ve Açıklayan Notlar. Ankara: Polis Akademisi Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Yayınları, No; 1, 2001.
(4)Cerrah, İbrahim- Semiz, Emin. “Mesleki Etiğin Polis Eğitimindeki Yeri ve Önemi”, 21.Yüzyılda Polisin Eğitimi Sempozyumu. Ankara: EGM Eğitim Daire Başkanlığı Yayınları, 25/27 Ekim 2000.
(1)Gökçegöz, Fazlı. Polis Meslek Etiği ve Bir Etik Eğitim Programı. Ankara: Yayınlanmamış Araştırma, 2002.
(3)Mengüşoğlu, Takiyettin. Değişmez Değerler ve Değişen Davranışlar. İstanbul: 1965.
(6)Pehlivan, İnayet. Yönetsel Mesleki ve Örgütsel Etik. Ankara: PEGEM Yayınları, 1998
(9)Pehlivan, İnayet-Aydın, Erdem, “Polis Meslek Etiği”, Ankara: Eğitim Daire Başkanlığı Ders Notları, 2000.
(7-8)Püsküllüoğlu, Ali. Türkçedeki Yabancı Sözcükler Sözlüğü. Ankara: Arkadaşa Yayınları, 2001.
——– . Arkadaş Türkçe Sözlük. Ankara: Arkadaş Yayınları, 2000.
(11)Sevinç, Bilal. “Polis Etiği, Etik Eğitimi ve Polis Etik Program Örneğ”, 21.Yüzyılda Polisin Eğitimi Sempozyumu. Ankara: EGM Eğitim Daire Başkanlığı Yayınları, 25/27 Ekim 2000.
- · Bu makalenin hazırlanmasında Yusuf KARABABA-Fazlı GÖKÇEGÖZ, “Polis Meslek Etiği ve Etik Eğitimine İlişkin Bir Program”, Polis Meslek Etiği. Ankara: Polis Akademisi Başkanlığı Yayınları, Editörler: İhsan BAL -M.Bedri ERYILMAZ, 2002. isimli makaleden yararlanılmıştır.