Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

ÖNCE SAĞLIK

 

 

Hasan ÖZDEMİR*

 

Halk içinde muteber bir nesne yok, devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

Kanuni Sultan Süleyman

 

 

                Sağlıklı yaşam sürebilme şartlarından bir tanesinin de doğru beslenme olduğunu maalesef bilmiyoruz. Bilenlerimiz de iradelerine yenik düşerek beslenmelerine dikkat etmiyorlar. Türk insanı olarak beslenme konusunda damak tadına  önem vermekteyiz. Bu şekilde beslenmemize bir de stresli ve zor çalışma koşullarını eklediğimizde, bazı hastalıklar kaçınılmaz olmaktadır.

            Çağımızın hastalıkları arasında gösterilen kalp ve damar hastalıkları, diyabet (şeker), hipertansiyon (yüksek tansiyon) vs. teşkilatımız mensupları arasında sık karşılaşılan  hastalıklar arasında gösterilmektedir.

            En çok satılan ilaçlarla ilgili olarak yapılan bir araştırmada; hacmi 500 Milyar $ olan ilaç pazarında birinci sırada 10.3 milyar dolarla kolesterol düşürücü ilaçlar gelmektedir. Bu da insanların yanlış beslendiklerinin bir göstergesidir.[1] İstatistiklere göre, her sene dünyada 17 milyon kişi kalp krizinden yaşamını yitiriyor. Türkiye nüfusunun yüzde yirmisi koroner kalp hastalıkları tehdidi altında, ölümlerin yarısı da bu hastalıklar sebebiyle gerçekleşiyor. Türkiye’nin, bu oranla Avrupa ülkeleri arasında kalp hastalıklarına bağlı ölümlerde, erkeklerde beşinci, kadınlarda birinci sırada yer aldığı görülmektedir. Üstelik son 25 yılda kalp hastalıklarına bağlı ölümler giderek artış göstermektedir. Bu artışın ana sebebini uzmanlar sağlıklı yaşam konusundaki  bilinç eksikliğine bağlamaktadır.[2]

Yapılan bir araştırmada Emekli Emniyet Teşkilatı Mensuplarımızın, % 48,5’inin sağlık sorunu bulunmaktadır. Sağlık sorunlarının başında % 25,8 şeker hastalığı, % 21,1 kalp ve damar hastalığı gelmektedir.[3]

 

Bu hastalıklarla ilgili şu açıklamaları yapabiliriz:

 

            KALP VE DAMAR HASTALIĞI:

            Kalp hastalığının belirtileri;

            Göğüs ağrısı: Göğüs kafesinin ön kısmında duyulan baskı hissi, sıkışma hissi özellikle bu ağrının bir efor veya hareket sırasında gelip, dinlenme sırasında tamamen geçmesi, hastaya ve doktoruna kalp hastalığının ipucunu verir.

            Nefes darlığı : Genellikle yürüme ve koşma sırasında hızlı soluma ve buna bağlı rahat nefes alamama duygusudur. Göğüs ağrısı şikayetlerinde olduğu gibi nefes darlığı da dinlenme halinde gelebilir ve bu durum ciddi bir kalp hastalığının habercisi olabilir. Ancak bazı akciğer hastalıkları da benzer belirtilerle ortaya çıkabilir. Bu durumda bir kalp uzmanına gidip tetkik yaptırmakta fayda vardır.

            Çarpıntı : Kalp hızının aniden çok yükselmesi (dakikada 100-300 arası atım gibi) veya çok düşmesi (dakikada 30-40 atım gibi) sonucunda veya düzensiz kalp atışlarına bağlı olarak göğüs kafesi içerisinde kalbin olduğu yerde hissedilen çarpıntı duygusudur.

            Bayılma : Genellikle ayakta dururken birdenbire bilinç kaybı olur. Yere yığılma ve kısa bir süre sonra kendine gelme halidir. Son derece ciddi bir kalp hastalığının belirtisi olabileceği gibi çok  ciddi olmayan bir sebepten de kaynaklanabilir.

            Ayaklarda şişme (ödem) : Her iki ayak bileği, ayak üstü alt bacağın ön kısımlarında su birikmesine bağlı olarak şişme olmasıdır. İleri derecede bir kalp yetmezliğine bağlı olabileceği gibi karaciğer, böbrek bozukluklarına bağlı olabilir. Kesinlikle araştırılması gerekir. [4]

            Kalp Hastalığından Korunma Yolları

            Düzenli egzersiz yapın. Haftada 4-5 gün yarım saat tempolu yürüyüş yeterlidir. İdeal kilonuzu koruyun. Sıvı yağ (zeytinyağı, mısırözü yağı) içeren ve meyve sebze, tahıl ve lifli besin ağırlıklı bir diyet uygulayın. Kolestrol düzeylerini ve kan basıncını yükseltebileceğinden alkol kullanmaktan kaçının. Yüksek kan basıncı ve diyabet için tedavi uygulayın. Sigarayı bırakın. Stresle baş etme eğitimi alın.[5]

           

Kalp sağlığı için hangi eti tercih etmeliyiz?

            Uzmanlar kırmızı etten mümkün olduğunca uzak    durulmasını istemektedirler. Et ihtiyacımızı beyaz et, tavuk (göğüs kısmı) ve balıkla karşılamamızı önermektedirler.

            Kırmızı etin çok tüketildiği Güney bölgemizde yaşayan insanlarımızın birçoğunda çok ciddi şekilde kalp ve damar hastalıkları olduğu belirtilmektedir.

            Japonlarda ise koroner damar hastasının çok az olduğu, bunun nedeninin ise balık ve sebze ağırlıklı beslenmelerine bağlanabileceği söylenmektedir. Japonya’da kalp ve damar cerrahisinin çok geri kaldığı, nedeni sorulduğunda hasta bulunmadığının ileri sürüldüğü belirtilmektedir.[6]

            Kalp krizi riski altında bulunanlar:

  • -Yüksek tansiyon hastaları
  • -Yüksek kolestrolü olanlar
  • -Diyabet (şeker) hastaları)
  • -Sigara kullananlar
  • -Ailesinde kalp hastası bulunanlar (genetik)
  • -Hareketsiz ve  stresli yaşam sürenler
  • – (35-40) yaş  üzerinde olanlar.[7]

     

YÜKSEK TANSİYON (HİPERTANSİYON)

 

            Kan basıncına tansiyon denir. Kalp, her kasılışında belirli miktardaki kanı atardamarlara pompalar. Bu sırada da, kan basıncı en yüksek seviyeye çıkar. Buna “sistol” diğer ifadeyle “maksima (büyük) tansiyon” denir.[8]

            Maksima tansiyonun, kişinin yaşına göre yüksek olmasına halk arasında “tansiyon yüksekliği” tıp dilinde ise “hipertansiyon” denir.

            Birçok hastalıkta, tansiyon yüksekliği görülür. Mesela, kalbin sol bölümünün büyümesinde, böbrek hastalıklarında damar sertliğinde, kan hücrelerinin çoğalmasında, şişmanlık ve iç salgı bezleri hastalıklarında kan basıncı artar.

            Tansiyon yüksekliğinin belirtileri arasında;

            -Yorgunluk, sinirlilik, çarpıntı, baş dönmesi, uykusuzluk ve baş ağrısı sayılabilir.

 

Yaş grubuna göre tansiyonlar:[9]

YAŞ

ERKEK

KADIN

MAKS.

MİN.

MAKS.

MİN.

20

11-14

6,5-7

11-13

6,5-7

45

12-16

6,5-8,5

12-15

6,5-9

55

13-16

7-9

13-17

7-10

65

13-17

8-10

13-18

7-10

           Yüksek tansiyon fark edilmez ve gereği gibi tedavi edilmezse kalp krizi, felç ve böbrek yetersizliği (üremi) gibi öldürücü hastalıkların gelişme tehlikesi çok yüksektir.Yüksek tansiyonu normale düşürmek ve normal düzeyde devamını sağlamak mümkün. Bunun için yemek ve içeceklerle alınan sodyum miktarını azaltmak gerekir. En çok sodyum içeren madde sofra tuzudur.[10]

            Yüksek tansiyonu olan kimse ilaçla tedavi görüyor olsa bile aldığı tuz miktarını azaltması gerekir. Karbonat kullanımından da vazgeçilmesi, kilo fazlası varsa kendisi için normal olan ağırlığa düşmesi ve stresli ortamlardan uzak durulması gerekir. Sigara içiyorsa sigarayı bırakması gerekir.

            Yüksek tansiyonu düşüren bitkiler:

            -Maydonoz-Muz-Patates-Greyfurt

            -Üzüm-Limon-Kabak-Kayısı

            -Sarımsak-Çilek-Böğürtlen

 

ŞEKER HASTALIĞI (DİYABET)

 

            Vücudun şekeri yakmasında ortaya çıkan bozukluğun sebep olduğu bir hastalıktır.

            Kandaki şeker miktarı, hastalığın durumuna göre aşağıdaki şekilde tespit edilir.

           

ŞEKER DURUMU

AÇKEN

YEMEKTEN 1-2 SAAT SONRA

Normal Kimsede

80 Mg

140 Mg

Orta Derecede

130 Mg

190 Mg

Ağır Derecede

160 Mg

215 Mg

 

Şeker Hastalığını Doğuran Sebepler:

            -Dengesiz beslenme, şişmanlık veya sinir bozukluğu, şeker hastalığının hazırlayıcı sebepleri arasındadır. Bazı kimselerde de irsiyet (genetik) önemli rol oynar.

            Belirtileri:

            Hastalığın başlangıcında; çok yeme ve çok su içmeihtiyacı vardır. İdrar miktarı da artar. Kadınların idrar yapma yerlerinde kaşıntı vardır. Ayrıca, devamlı yorgunluk hali görülür.

            İleri safhada; devamlı baş ağrısı, el ve ayak titremeleri, iştahsızlık, aseton kokusuna benzer nefes kokusu, adale krampları, hafıza zayıflığı, kısmî veya tam felç, iyileşmeyen yaralar ve uykuda sayıklama görülür.

            Tedavi edilmezse:

            Hastada; damar sertliği, kalp yetmezliği, göğüs anjini, görme zayıflığı, katarakt, karaciğer hastalıkları, siroz, üremiye sebep olabilir.[11]

 

SOFRAMIZDA BULUNMASI GEREKENLER

 

LİMON:

            Ateşi ve tansiyonu düşürür. Kanı temizler, susuzluğu giderir, kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve romatizmada faydalıdır. Gribin çabuk atlatılmasını sağlar. Mide, bağırsak ve idrar yollarındaki mikropları öldürür. Gıda zehirlenmesini önler. İdrar söktürür. Böbrek ve mesane kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Yüzdeki sivilceleri geçirir. Cildin güzelleşmesini sağlar. Karaciğer hastalıklarında faydalıdır. Dişleri beyazlatır ve diş etlerini kuvvetlendirir. Nezlede şikayetleri geçirir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. İshali keser. Kansızlığı önler. Fazla aybaşı kanamasını keser. Nasırları söker. Mide ağrılarını dindirir. Baş ağrılarını ve vücut ağrılarını keser. Yüz çillerinde faydalıdır.[12]

            DOMATES:   Bol idrar söktürür. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını ve kanın durulmasını sağlar. Damar sertliğini giderir. Romatizma ve nikris’de faydalıdır. Safra ve böbrek taşlarının düşürülmesine de yardımcı olur. Hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Mide ve bağırsakların düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar. Cilde tazelik ve pembelik verir. İsiliği ve mayasırı giderir. Nasırların sökülmesine yardımcı olur. Çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Arı sokmasında ve yanıkların tedavisinde faydalıdır. Kansere karşı korur.[13]

            ÜZÜM:

Besleyicidir. Bedeni ve zihni gücü artırır. Kan yapar. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Yüksek tansiyonu düşürür. Mide ülseri, gastrit, karaciğer hastalıkları, dalak hastalıkları, romatizma ve mafsal iltihabında faydalıdır. Kabızlığı giderir.

Kalbi kuvvetlendirir. Kanı temizler. Şişmanlıkta faydalıdır. Hamilelerin nekahat devresinin kolayca atlatılmasına yardımcı olur. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. [14]

            ISPANAK:

            Vücudun dayanıklılığını artırır. Kansızlığı ve gelişme bozukluğunu giderir. Soğuk algınlığına karşı korur. Kalp adalelerini kuvvetlendirir. Kabızlığı giderir. Ruhî çöküntünün sıkıntılarını kaldırır. Kan miktarını artırır. Kansızlığı giderir. Ağız, boğaz ve göğüs hastalıklarında faydalıdır. Kanser ve veremden korur. Hamilelere çok faydalıdır. Doğacak bebeğin güçlü olmasını sağlar. Yara, yanık ve dolamada da faydalıdır. Dişlerin çürümesini önler. Şişmanlık ve şeker hastalığında da faydalıdır.[15]

           SOĞAN

İdrar söktürür. Damar sertliğinde faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Zayıflamayı sağlar. Böbrek ağrısını giderir. Zihin yorgunluğunu giderir, sinirleri yatıştırır. Kalp çarpıntısını dindirir. Kalbi kuvvetlendirir. Koroner damarları genişletir. Kandaki şeker seviyesini düşürür. Şeker hastalığına faydalıdır. Bağırsaklardaki mikropları temizler, iştah açar. Grip ve soğuk algınlığında faydalıdır. Cinsel gücü artırır. Baygınlığı geçirir. Balgam söktürür, bronşları temizler. Prostat bezinin hastalanmasını önler.[16]

SARIMSAK: 

Mikrop öldürücüdür. Yüksek tansiyonu düşürür. İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. İdrar tutukluğunu giderir. Solunum ve hazım sistemindeki mikropları öldürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Dizanteri de faydalıdır.   

Kanı temizler, kalp adalelerini kuvvetlendirir. Dolaşım bozukluğunu giderir. Böbreklerin normal çalışmasını sağlar. Mesane taşlarını düşürür. Böbreklerde taş oluşmasını önler. Siyatik, varis, romatizma, mafsal iltihabında faydalıdır. Damar sertliğini önler. Ateşi düşürür. Arpacık ve basur memelerinde faydalıdır. Egzama’da kullanılır. Astım, bronşit, verem, nefes darlığı ve öksürükte faydalıdır. Balgam söktürür. Zehirlenmelerde kullanılır. Zehirli hayvan sokmalarında faydalıdır. Saçların uzamasına yardımcı olur. Kanserden korur.[17]

            MAYDANOZ:

            İdrar söktürür. İştah açar. İltihaplı yaraların iyileşmesini sağlar. Aybaşı sancısını keser. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Yüksek tansiyonu düşürür. Kalbin yorulmasını önler. Kansızlığı giderir. Kansere karşı korur. Karaciğer şişkinliğini indirir. Safra akışını kolaylaştırır. Vücuttaki zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Vücutta biriken suyu boşaltır. Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Anne sütünü azaltır ve böylelikle memelerin şişmesini önler. Cinsel istekleri artırır. Görme gücünü artırır.[18]           

KABAK:

            İdrar söktürür ve idrar tutukluğunu giderir. Böbrek ve mesâne iltihaplarını temizler. Prostattan doğan şikayetleri giderir. Mide ve bağırsaklara yumuşaklık verir. Kabızlığı giderir. Basuru olanlar için faydalıdır. Yüksek tansiyonu düşürür. Göğsü yumuşatır.

Öksürüğü keser.[19]        

ISIRGAN OTU:

            Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Romatizma ve mafsal ağrılarını dindirir. Burun kanamasını keser. Egzamanın şikayetlerini giderir. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Böbrek kumlarını döker. Balgam söktürür.[20]

            ELMA

            Sinirleri ve adaleleri kuvvetlendirir. Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. İdrar söktürür. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardım eder. Hazmı kolaylaştırır. Kanı temizler. Kolesterolü düşürür. Damar sertliği ve kalp krizlerini önler. Kandaki şeker miktarını düşürür. Kabızlığı giderir. Öksürüğü keser. Cildin taze ve güzel kalmasını sağlar.[21]

            IHLAMUR

            Sinirleri kuvvetlendirir. Sinir bozukluğunu giderir. Uyku verir. Kan dolaşımının normal olmasını sağlar. Kansızlığı giderir. Kalp yetmezliğinde faydalıdır. Damar kireçlenmesini önler. Böbrekleri ve mesâneyi temizler. İdrar söktürür. Kum döker, taş teşekkülünü önler.Ter söktürür. Grip ve soğuk algınlığında faydalıdır. Göğsü ve bronşları yumuşatır. Balla karıştırılıp içilirse mide ülserine faydalıdır. Saç dökülmesini önler.[22] 

 

YEDİĞİN KADAR YAK VEYA YAKTIĞIN KADAR YE.

 

BİZDEN SÖYLEMESİ, SİZDEN UYGULAMASI.

 

SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM

 



* 4.sınıf Emniyet Müdürü, Aksaray Polis Meslek Yüksek Okulu Müdür Yrd.V.

[1] “İlaç Pazarının Kralı; Kolesterol Düşürücü”, Milliyet Gzt. 19.03.2004,s.30

[2] Dirican, Abdullah; “Kadınlarda Kalp ve Damar Hastalıkları Riski Artıyor”,Zaman Gazetesi 29.10.2003. İstanbul

[3] EGM.APK Dai.B.lığı; Sosyal Güvenlik ve Polis Emeklileri;,EGM Basımevi. Ankara 2002 APK Yayın No:198,s.37-38

[4]Poroy, Ferhan Kaya; “Kalbini Tekletme Tansiyonunu Fırlatma”,  Posta Gazetesi,  15.Eylül.2002 Pazar, s.20

[5] Dirican A. a.g.k.

[6] Poroy; a.g.k, s.20

[7] Poroy; a.g.k, s.20

[8] Yalçın, Ayhan; A’dan Z’ye Şifalı Bitkiler Ev İlaçları ve Şifalı Sular Ansiklopedisi, Geçit Kitapevi, İstanbul      

   1999, 11.Baskı, s.414

[9] Yalçın; a.g.k, s.415

[10] Yalçın; a.g.k, s.414

[11] Yalçın; a.g.k, s.401

[12] Yalçın; a.g.k, s.552

[13] Yalçın; a.g.k, s.522

[14] Yalçın; a.g.k, s.579

[15] Yalçın; a.g.k, s.534

[16] Yalçın; a.g.k, s.571

[17] Yalçın; a.g.k, s.570

[18]  Yalçın; a.g.k, s.554

[19]  Yalçın; a.g.k, s.536

[20]  Yalçın; a.g.k, s.28

[21] Yalçın; a.g.k, s.524

[22] Yalçın; a.g.k, s.534