KEL MAHMUT OLDU GÜLMAHMUT…
| Feyzullah ARSLAN Emniyet Genel Müdür Yardımcısı |
2000 Yılı Ocak ayında Malatya’da yaşayan Elazığlıların kurmuş olduğu “Çayda Çıra Derneğinin” düzenlemiş olduğu “Elazığlılar Gecesi” ne katılmak üzere, Elazığ Valisi Sayın, Osman AYDIN, İstanbul Dershanesi yetkilisi Mustafa BİLBAY ile beraber Malatya’ya gitmek üzere Valimizin aracıyla yola çıktık. Yolculuk sırasında Elazığ’ın sorunları ve çözümleri konusunda sohbet etmek eski Elazığ şu an ki Sivas Valimiz Sayın, Lütfullah BİLGİN’den kalma güzel bir alışkanlıktı. Elazığ-Malatya Karayolu 20.km.sinde Hankendi Beldesi ve Durupınarköyünün hemen yakınında ve anayolun kenarında bulunan “Kelmahmut Köyü” tabelasına gözüm takıldı. Kel Mahmut hem sevimli olmayan bir kelime hem de doğuyu batıya bağlayan ve Elazığ’dan Malatya, Sivas, Kayseri, Kırıkkale, Ankara ve daha batıya giden yolların geçtiğiherkesin göreceği bir noktada Elazığ’ın imajını gölgeleyen, Harput kültürüne uyum göstermeyen bir tabelaydı.
O gün de, Elazığ’daki Turan, Uluova, Fırat, Nurhak ve Günışığı ile ismini sayamadığım diğer mahalli gazetelerde bir haber vardı. “Artık kelliğe paydos. Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi saç ekiyor.” Başlıklı bu haberde Fırat Üniversitesinin az bir ücretle kelliğe çözüm bulduğu ve saç ektiği teferruatlı bir şekilde açıklanmıştı. İşte bu haberden ve Sayın Valimiz Osman AYDIN’ın hoşgörüsünden esinlenerek Sayın Valimize hitaben:
– “Sayın Valim; Fak-Fuk-Fon’dan (Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı) biraz yardım ederseniz Kelmahmut köyündeki kellere saç ektirir ve sizin onayınızla Kelmahmut’un adını da Saçlımahmut olarak değiştirerek Elazığ’ın imajını düzeltebiliriz. Dedim.
Bunun üzerine Sayın Valimizin verdiği cevap aynen şöyleydi:
-“Müdür Bey; nereden aklına geldi. Hep te böyle şeyleri düşünüyorsun ama gerekirse saç ekmek için yardım edebiliriz” Bu arada araçta bulunan Mustafa BİLBAY söze karışarak:
-“Müdür Bey; bizim köy de buraya yakın, buraya İstanbul Dershanesi yardım ederek bir okul yaptırdı ve adı da Topal Uşağı’ydı. Biz de bu adı köylüler beğenmediği için değiştirerek Topalkem yaptık…
Bunun üzerine ben kahkaha atarak;
-“Amma da iyi etmişsiniz. Topalı kaldığı sürece çok ta değişmiş sayılmaz ya!
-Ya sağlamkem yapacaktınız, ya da lenkkem (Lenk eski Türkçe de topal anlamına gelmektedir) dedim. Hep birlikte güldük.
Bu tür konuşmalarla Malatya’ya gittik. Malatya’da, Vali Sayın Mustafa YILDIRIM ve İstanbul Dershaneleri Malatya şube yetkilisi Eyüp Bilbay ile Osman Yurdakul, İl Emniyet Müdürü Atilla Çınar ve diğer tanıdıkları ziyaret ettik , hep beraber “Elazığlılar Gecesi”ne katıldık. Güzel ve eğlenceli bir akşam geçirerek aynı gece Elazığ’a döndük. Sabahleyin Kelmahmut köyü muhtarı Abdullah Özmen’i telefonla buldurarak:
-“Sayın Muhtarım, köyde kaç kel var? Şakayla karışık onlara Sayın Valimiz saç ektirecek, listesini hazırla getir” dedim. Muhtar da;
-“Sayın Müdürüm, köyümüzde hiç kel yok ki! Bu Kelmahmut adından biz de bıktık usandık.Çocuklarımız Kelmahmut’luyuz demeye utandıkları için Hankendi’liyiz ya da Durupınar’lıyız diyorlar. Bunun üzerine ben:
-“Muhtar, isterseniz köyünüzün adını değiştirelim ne dersiniz? Diye sordum.
-“Müdürüm çok seviniriz, Allah deriz. Çok da mutlu oluruz” diye cevap verdi.
Bunun üzerine, gerekçeleri hazırlamak için köyde referandum yapmak üzere köylülerle konuşması, oylama yapılması ve bu yol ile köyün isminin ne olacağını belirlemelerini izah ettim. Bunu fırsat bilen muhtarımız, kendisine söylediklerini yapmış, bütün hemşehrilerindenköyün isminin değiştirilmesini talep eden imzaları toplamış, referandum yapmış.
Bütün belgeleri getirerek referandum doğrultusunda köyün isminin de benim yani Emniyet Müdürü tarafından belirlenmesinin köylünün isteği olduğunu söyledi. Bu istek üzerine Sayın Valimizin onayı alınarak bütün belge ve bilgiler toplanıldı. En az masraf ve en çok kârla kapatılabilecek bir isim aramak ise bana düştü. En sonunda tabelanın bir iki harfle değiştirilebileceği, köylüye iyi bir imaj kazandırabileceği ve o isimden hareketle köylüye ir gelir getireceği düşüncesiyle Kelmahmut’un “K” ve “E” harflerini değiştirerek Gülmahmut olmasına karar verdik ve İçişleri Bakanlığından onay aldık. Böylece hem önünden geçen Elazığ-Malatya karayolunun kenarına ve köyün arazilerine dikilerek gül yetiştiriciliği başlatılacaktı. Bu değişiklikten sonra, hem köye güzellik ve gülmek ile köye ve köylüye gelir, hem de doğudan batıya giden herkese gülerek “Gül” satılacaktı. Bu yeni isimle, Elazığ’ın bu şirin köyüne gülen güzel bir imajla beraber kazanç güzelliği, yani hem gül alanlara güzellik hem de gül götürenlere güzellik kazandırılacak, köylünün de kapısında gül, yüzünde gülücükler eksik olmayacaktı.
Artık bu yeni isimlendirmeden sonra eski Kelmahmut yeni Gülmahmut köyü; doğudan batıya gül gönderecek, gelenlere gülle hoş geldin denilecek Elazığ çıkışında insanlar güllerle uğurlanacak ve Kelmahmut’lular göğsünü gere gere, gülerek; güle güle biz Gülmahmut’luyuzdiyebilecekler ve diyorlar da… Gülüyorlar da… Yetiştirdikleri gülleri en kısa zamanda satacaklarda…
Şimdi bu çevreden gelenler anlatıyor: Gülmahmutlular;
-“Sağ olsun Vali Osman Aydın ve Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan Kel’i Gül yaptı diyen hemşehrilerimiz, yol kenarındaki çocuk parkına Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan parkı tabelasını yerleştirdiler ve Gülmahmut tabelasının 20 m. İlerisine koydular…”
Ve son söz;
İYİLİKLER UNUTULMAZ İYİ OLMAYANLAR DA TAŞINMAZ. BİR GÜN MUTLAKA DAHA GÜZELİ BULUNUR. HER ZAMAN EN GÜZELİNİ VE GÜLLERİ BULMAK DİLEĞİYLE…”