Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

HAZIRLIK SORUŞTURMASI VE ÖNEMİ

 

 

Hasan Hüseyin ÇALI[*]

 

Bayram BOZDOĞAN[†]

 

 

            Emniyet Teşkilatı Kanunu [Madde 8] Polisi; İdari Polis, Siyasi Polis ve Adli Polis olarak kısımlara ayırmıştır. İdari polisin görevi daha çok suç öncesine dayanır. Suçun oluşmamasına yönelik faaliyetlerde bulunur. Buna önleyici hizmetler görevi de denir. Siyasi polis ise, devletin varlığına yönelik faaliyetlere karşı gerekli önlemleri alır. Adli polisin görevi ise, genel olarak suç olayı meydana geldiğinde başlar. Adli polis gerekli araştırmaları yaparak, şüphelileri yakalayarak ve gerekli tahkikat evraklarını hazırlayarak Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirir.

            Soruşturma, suç işlediğinden şüphelenilen şahısların suç ile bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla, polisin olaya el koyarak gerekli araştırmaları yapmasıdır. Hazırlık Soruşturması ise; Ceza soruşturmasının ilk aşamasını olup, bir ihbar, şikayet veya bizzat polisin olayı öğrenmesi sonucu tespit edilen bir suç hakkında kamu davası açmaya gerek olup olmadığına karar vermek ve sanık durumunda olan kişilerin suçla ilişkilerini ortaya çıkarmak için yapılan bir işlemdir (Şafak, 2003:7). Hazırlık Soruşturmasına ön soruşturmada denilmektedir. Hazırlık Soruşturmasını yapmakla savcılar görevli ve yetkilidirler. Ancak büyük ve önemli olaylar (cinayet gibi, bombalama, banka hortumlama v.b.) haricinde soruşturmayı genellikle emrindeki kolluk kuvvetlerine (Polis ve Jandarma) yaptırırlar.

            Teknolojik gelişmeler doğrultusunda yeni suç ve suçlu türleri ortaya çıkmaktadır. İşlenen suçları aydınlatmak için iyi bir takip ve teknolojik imkanlardan sonuna kadar yararlanmak gerekir. Polis teknoloji konusunda suç işleyenlerden daha iyi durumda olmalı ki, gerekli takibatı ve olayın çözümünü yapabilsin. Bu da ancak uzman personel ve gerekli araç-gereç ile mümkündür.

 Hazırlık Soruşturmasının üzerinde önemle durulmalıdır. Çünkü olayları aydınlatacak ve gerçek suçluyu ortaya çıkaracak olan iz ve deliller bu aşamada toplanarak inceleme altına alınır. Olay Yeri İncelemesine daha da ayrı bir önem verilmelidir. Çünkü burada mutlaka olayı aydınlatmada kullanılacak iz ve deliller mevcuttur. Kriminal Araştırmacılar “Her Temas, Yüzeylerde Mutlaka İz Bırakır” prensibine göre çalışırlar. Buradan da anlaşılacağı üzere, olay yeri çok iyi koruma altına alınmalı, uzman kişiler araştırmayı yapmalı ve gerekli incelemelerin yapılması için en kısa zaman laboratuara gönderilmelidir. Çünkü bazı deliller zamanla önemini yitirebilir. Örnek olarak; (silahla) intihar süsü verilen bir ölüm olayını ele alalım. Burada olay yeri incelemesine göre olayın seyri değişir. İntihar ise, ölen kişinin ellerinden alınan svap örnekleri olayı çözmeye yetecektir. Eğer cinayet ise ölen şahsın ellerinde herhangi bir atış artığına rastlanılmaz. Bu da olayın cinayet olduğunu kanıtlar. Günümüz de bu tür olaylarla sık sık karşılaşılmaktadır. Burada polisin yapacağı çalışmalar büyük önem arz etmekte ve olayın çözümü polisin yaptığı çalışmaya göre yapılır. Çünkü savcılar kolluğun yapmış olduğu Hazırlık Soruşturması dosyasında bulunan tahkikat evraklarına göre karar verirler. Polis, öyle bir Hazırlık Soruşturması yapmalı ki, şüphelilerin adli makamlarda suçlu oldukları kanıtlansın.

 

 

Bir diğer önemli nokta ise yargı aşamasında ortaya çıkmaktadır. Suçu işleyen kişilere devlet tarafından müdafi tayin edilmektedir (istedikleri taktirde). Fakat mağdurlar için böyle bir durum söz konusu değildir [kendileri para karşılığı, avukat tutabilmektedir]. Burada mağdurların haklarını da savcı savunmaktadır. Savcı ise; kamu davasını, polisin yapmış olduğu Hazırlık Soruşturması doğrultusunda açtığına göre ve bu soruşturma dosyasındaki evraklara göre hareket ettiğine göre, mağdurların savunucuları da polistir diyebiliriz. Polis, eğer hazırlık soruşturmasını iyi yapmışsa, sanıklar her ne kadar da avukat tutsalar da kendilerini aklamaya yitmeyecektir.  Avukatlar ne kadar savunurlarsa savunsunlar adalet yerini bulacaktır. Çükü hakim de genellikle Hazırlık Soruşturmasındaki evraklara göre karar vermektedir.

Hazırlık Soruşturması yapılırken polis, mevzuat doğrultusunda hareket etmelidir. Şüpheli şahısların içeriye alınmalarından dışarıya çıkarılana kadar mutlaka tüm kayıtları tutulmalıdır. Gerekli sağlık raporları alınmalıdır. İfade alınırken ise CMUK’taki [Madde 135/a] “Yasak Sorgu Yöntemlerine” dikkat edilmelidir. İfade verenin ve sanığın beyanı özgür ifadesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, zorla ilaç verme, yorma, aldatma, bedensel cebir ve şiddete bulunma, bazı araçlar uygulama gibi iradeyi bozan bedeni veya ruhî müdahaleler yapılmamalı. Kanuna aykırı bir menfaat vaat edilmemeli. Bu şeklide belirtilen yasak yöntemlerle elde edilen ifadeler, bilinmelidir ki, rıza ile alınsa dahi delil olarak değerlendirilmemektedir.

CMUK Madde 135/a’dan anlaşılacağı üzere; Polis, Hazırlık Soruşturmasını yaparken kişilere, her ne suretle olursa olsun bedeni ve ruhi hiçbir müdahalede bulunmamalıdır. Polis, şüpheli şahıs ne beyan etmişse kayıt altına alıp, adli makamlara sevk etmelidir. Kaldı ki Polis Teşkilatı yargı teşkilatı değildir. Yani ceza verme gibi bir yetkisi görevleri arasında bulunmamaktadır. Bu tür uygulamalar olduğu zaman teşkilat olarak başımız her zaman ağrır. Çünkü, Polisin en ok yargılandığı iki kanunu maddesi olan, Türk Ceza Kanunu’nun 243 ve 245. maddeleri işkence ile alakalıdır. Ayrıca burada yapılacak istenmeyen bir uygulama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gittiği zaman ülkemiz maddi tazminat ödemek zorunda bırakılabilir. Genelde hep aleyhte kararlar çıkmaktadır. Bu durum da ise, ülkemizin hem maddi kaybı söz konusudur, hem de uluslar arası arenada prestiji zedelenmektedir.

Polisimiz, Hazırlık Soruşturması yaparken, suçluluğu dürüst bir yargılama ile yasal olarak ortaya konuluncaya kadar, herkesin “suçsuz” olduğunu bilir ve hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, konutuna ya da yazışmalarına, keyfi biçimde karışamaz (İ.H.E.B). sadece kanunla kedisine verilmiş, görev ve yetkileri yerine getirir (Çalı, 2003: 5).

 

 

Kaynakça:

 

Çalı, H.H., Polisin Yetkileri, Pozitif Matbaacılılık, Ankara, 2003, s: 5.

İ.H.E.B., İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, md 11/1 ve 12

Şafak, A., CMUH, PMYO Ders Kitabı, 2003, EGM Basımevi, Ankara, 2003, s: 7.

1412 sayılı CMUK ve 765 sayılı TCK

 



[*] Komiser, Öğretim Görevlisi, Aksaray Polis Meslek Yüksek Okulu

[†]Aksaray Polis Meslek Yüksek Okulu, 2.Sınıf Öğrencisi