Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Genel Yayın Yönetmeni’nden

 

 

ÇEŞİTLİ KONULAR

 

 

Özgüner POLAT[*]

 

Polis Teşkilatımızın koruyucusu milletin kendisine layık gördüğü gibi Polis “Ağa”sını rahmetli Sagıp Sabancı’yı yitirdik. Bizleri büyük bir üzüntüye gark etti.

Polis Koleji ve Polis Akademisi mezuniyet törenlerinde ki özverisi hepimiz tarafından bilinmektedir. Akademi mezuniyet törenlerine katılır, törene esprileri, neş’esi ve yaptığı konuşma ile ayrı bir değer katardı. Birinci, ikinci ve üçüncü olanlara ödüller verir, öğrencileri çalışmaya yönlendirirdi. Türkiye genelinde yaptığı hayırları da hepimiz bilmekteyiz. RahmetliSagıp Sabancı Nur içinde yat, Tanrı’dan rahmet diliyorum.

AKP Gurup Başkan Yardımcılarına ziyarette bulunduk. Polis kökenli millet vekillerimizden Sayın Muharrem Tozçöken ile Sayın Şükrü Önder bizleri alarak, Grup Başkan Yardımcısı Sayın Eyup Fatsa ile Sayın Salih Kapusuz’a götürdüler. Her iki Grup Başkan Yardımcılarına halen çalışan ve emekli polislerin sorunlarını geniş olarak anlatma olanağı bulduk. Gördüğüm ve anladığım şu oldu, gerek millet vekillerimiz gerekse grup başkan yardımcıları polisin sorunlarını yakinen biliyorlar. Sayın Salih Kapusuz özetle “ Sorunlarınızı, çalışma şartlarınızı ve çalışma saatlerinizi biliyoruz. Meclis ve hükümet olarak tüm çalışanların sorunlarını çözmek için de büyük çaba gösteriyoruz. Bu konuda yasal çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bütün çalışanların durumunu düzelteceğiz, özellikle polisin durumunda çok çok iyi düzelmeler olacak” dediler. Büyük ümitlerle yanından ayrıldık. Sayın millet vekillerimiz bizlere “ hazırlayacağınız yasa tasarılarını bizlere getirin, bizler gerekli düzenlemeleri yaparak meclise sunarız” dediler. Bu görüşmelerin olumlu geçtiği düşüncesindeyim.

Ankara İli İnsan Hakları Kuruluna üye olmak için Ankara Valiliği’ne dernek olarak müracaatta bulunduk. 28 Nisan 2004 tarihli toplantılarına davet edildim. Toplantıda niçin müracaat gereği duyduğumuzu merak ettiler, bana söz hakkı verdiler. Konuşma süresi çok kısa idi. Kendimi takdimden sonra kısaca; Bütün İnsan Haklarının savunulması gerektiğini bir gün bizim de insan haklarına ihtiyacımızın olacağını ayrıca insan hakları ihlal edilen en geniş teşkilatın Polis Teşkilatı olduğunu, polisin insan gibi çalışmasına, çalışma saatlerinin mani olduğunu. Polisin doya doya çocuklarını sevmediğini, onları alıp bir parka veya sinemaya götüremediğini, çalışma saati ile verilen fazla mesai ücretinin kıyaslanamayacak kadar az olduğunu, son yıllarda büyük şehirlerde polisin geçim sıkıntısı yüzünden çalışmak istemediğini anlattım. Oy birliği ile üyeliğe kabul edildim. Her okurumuzun bir sorunu olduğu zaman il ve ilçe insan hakları kuruluna başvurmalarını önemle öneririm. Polis olarak insan haklarına saygılı olalım çünkü en çok insan haklarının uygulanmasına bizlerin ihtiyacı var.Bizleri insan haklarına karşıymışız gibi göstermek isteyenlere de fırsat vermeyelim. Bizde insanız insan gibi yaşamaya ihtiyacımız var, hakkımız var.

Emniyet Teşkilatımızın 159. kuruluş yıldönümünün etkinlikleri bütün yurtta çok güzel oldu. Güzel organize edilmişti. Başta Emniyet Genel Müdürümüz Vali Sayın Gökhan Aydıner olmak üzere tüm emeği geçenlere şükranlarımı sunarım. Derneğimizin İzmir İli Şube Başkanı Sayın Tamer Kırklar’ın yayınladığı bildiriyi sizlerle paylaşmak istedim.

“Emniyet Teşkilatının 159.Kuruluş yıldönümünün kutlandığı bu günlerde bir emekli emniyet müdürü olarak, emniyet birimlerinin yakalamış olduğu teknolojik imkanlar ve suçla mücadeledeki başarısı bizlere gurur kaynağı olmaktadır.

Ancak cezai müeyyidelerin az olması, yakalanan suçluların serbest kalmasına ve aynı suçu yeniden işlemelerine neden olmaktadır.

Eğer yasalar ve müeyyideler yeniden düzenlenip yakalanan şahıslar tutuklanırsa, polisin gerçek başarısı ortaya çıkacaktır. Şu an polis suçluları yakalamasına rağmen başarısız gibi görülmektedir.

Meslek içerisinde yaşanan ekonomik sıkıntıların ve sosyal hayattan uzak kalmamızın emekli olduktan sonra daha da artması, biz emeklilerin en büyük sorunudur.

Bu durum polisin severek ve isteyerek yaptığı görev uğruna; bir ömür boyu maddi sıkıntı içerisinde yaşamak zorunda kalmasına sebep olmaktadır.

Bizimle birlikte ailelerimizin de fedakarlıklarda bulunduğu bu şerefli ve onurlu, bir o kadar da meşakkatli mesleğin sorunlarının artarak devam etmesi, Biz emekli emniyet mensuplarını derinden yaralamakta ve üzmektedir.

Her 10 Nisan arifesinde bu gibi konular gündeme gelmekte ve çeşitli vaatlerde bulunulmaktadır. Basında bu konularda her ne kadar zaman zaman olumlu haberler çıksa da neticeye ulaşılamamaktadır.

Meslek hayatı boyunca maddi sıkıntı çeken meslektaşlarımızdan bir çoğu emekli olduktan sonra dinlenmek yerine, hayatını devam ettirebilmek adına ek işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır.

Halihazırda İçişleri Bakanlığımızı yapmakta olan Sayın Abdülkadir Aksu’nun mesleğimizin sorunlarını bilmiş olması ve daha önce de  İçişleri Bakanlığı yapmış olmasını, dilek ve arzularımızın yerine getirilmesi açısından büyük bir şans olarak görmekteyiz.

Canını ortaya koyarak binlerce şehit veren ve ailesi başta olmak üzere her türlü sosyal hayattan, toplumun huzuru için vazgeçen fedakar meslektaşlarımın sorunlarının bir an önce çözülmesini temenni eder, 159.kuruluş yıl dönümümüzün polisimize insanca yaşama adına bir milat olmasını dileriz. 09.04.2004”

Tüm okurlarımıza sağlıklı, mutlu ve başarılı günler temenni ediyorum.



[*] Emekli Emniyet Müdürü, Genel Sekreter, TODAİE Kamu Yönetimi Uzmanı.