Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEFTİŞ KURULU GRUP BAŞKANLIKLARININ TEŞKİLİ,MÜFETTİŞLERİN GRUPLARDA

GÖREVLENDİRİLMELERİ  İLE ÖDENEK VE YOLLUKLARI

HAKKINDA İNCELEME

                                               (Geçen Sayıdan Devam)

ALİ KOLAT[1]

Tuncer ÖZYER[2]

 

C – DANIŞTAY  KARARLARI:

1 – Danıştay 5. Dairesinin 21.11.1956 tarih, 956/269 Esas ve 959/3017 sayılı Kararı:

Yurt içinde ve dışında muvakkat bir vazife ile başka bir mahalle gönderilenlere ne şekilde ve hangi esas ve nispet dahilinde yevmiye verileceği 6245 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde tespit edilmiş bulunmaktadır. Mülkiye müfettişi olarak vazife gören davacının, Tunceli Valiliğine vekaleten gönderilmiş bulunmasına ve bu mahalde mülkiye müfettişi olarak vazife ifa etmiş olmayıp vali vekilliği yapmış bulunmasına ve aynı kanunun 33 üncü maddesinin (b) fıkrasına göre müfettiş ve müfettiş muavinlerine tam yevmiye verilebilmesi gönderildiği mahalde teftiş vazifesini ifa etmesi haline maksur ve münhasır bulunmasına binaen davacının mezkur 33 üncü madde hükümlerinden istifade ettirilmesi mümkün görülemediğinden yevmiyelerinin yukarıda bahsi geçen 42 nci madde esasları dairesinde hesap edilmesi suretiyle yapılan muamelede mevzuata aykırılık arz eden bir cihet görülmediğinden mesnetsiz olan davanın reddine 21.11.1956 tarihinde ittifakla karar verildi.

2 – Danıştay 3. Dairesinin 02.11.1977 tarih, 1977/1117 Esas ve 77/1035 sayılı Kararı

Yasalarımıza ve yerleşmiş uygulamaya göre bir görevin vekaleten yürütülmesi, o görevdeki memurun geçici olarak görevinden ayrılmış olması veya kadronun boş bulunması hallerine mahsus geçici bir tedbirdir.

Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ile görülmesi bir Anayasa emri olduğuna göre, boş kadroya yapılacak vekaleten görevlendirilmenin bu ilkeye uygun olarak geçici olacağı muhakkaktır.

657 sayılı Kanunun 68 nci maddesi ile ilk 4 derece görevlere atanacak memurların belli süre hizmet etmiş olmaları şart koşulmuş olmakla beraber, devamlılık arz eden atamalara ilişkin bu şartın görevi geçici olarak vekaleten ifa edeceklere de teşmil edilmesi gerekmez. Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartlarını düzenleyen 86 ncı maddede de bu yolda herhangi bir şart bulunmadığından, 2 nci derece bir göreve vekalet edecek bir memurun 160 sayılı Kanunun 4 ncü maddesine tabi kurumlarda 10 yıl çalışmış olmasına gerek bulunmadığı düşüncesiyle karara karşı bir üyenin şerhine rağmen ;

657 sayılı Kanunun 1897 sayılı kanunla değişik 68 nci maddesinin (B) bendi; eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı haricinde kalan sınıfların 1, 2, 3 ve 4 ncü derecedeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağı derecelerden memur atanabileceğini kabul etmiş ise de ; bu atamanın yapılabilmesi için memurun yüksek öğrenim görmüş olmasını, 3 ve 4 ncü derecelere atanabilmesi için en az 7 yıl ve 1 ve 2 nci derecedeki görevlere atanabilmesi için en az 10 yıl 13.12.1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 ncü maddesine tabi kurumlarda fiilen çalışmış olması ve atanacakları görevin gerektirdiği niteliklerini kazanmış bulunmasını şart kılmıştır.

Kanun koyucunun bu hükümden maksadı 1 ve 2 nci derece kadrolu görevleri yürütecek olan kişilerin asgari bir tecrübeye sahip olmalarını ve hizmetin bu niteliklere sahip kişiler tarafından yürütülmesini temindir.

Bu görevlere vekil olarak atanacaklar asilin tüm yetkilerini haiz olacaklarına ve vekil atanması halinde görevin niteliği ve gerekleri değişmeyeceğine göre asilde aranacak şartların vekilde de bulunması hizmetin yürütülebilmesi için zorunludur.

Kanunun vekalet görevini düzenleyen 86 ncı maddesi bu kuralı bertaraf eden herhangi bir ilkeye yer vermemiştir.

Açıklanan nedenlerle Bakanlık Müşavirliği kadrolarında bulunup da 657 sayılı Kanunun değişik 68 nci maddesindeki şartları haiz olmadığı için Genel Müdürlüklere atanmaları mümkün olmayan kişilerin bu görevlere vekaleten atanmalarına da hukuken olanak bulunmadığı görüşüyle dosyanın Birinci  Başkanlığa sunulmasına 02.11.1977 gününde oy çokluğu ile karar verildi. (Bu karar Başbakanlığın 27.01.1978 gün ve 00501 sayılı yazısı ile bütün kurumlara duyurularak 1 – 4 derece kadrolu görevlere 657 sayılı Yasanın 86 ncı maddesi uyarınca vekaleten atanacaklar memurlarda da 68/b maddesinde öngörülen koşulların bu karar gereğince aranacağı bildirilmiştir.)

 

D – SAYIŞTAY  KARARLARI:

1  –   Sayıştay Genel Kurulunun 25.09.1972 gün ve 3604-1 sayılı Kararı :

6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü maddesinin (b) fıkrasında, müfettiş ve müfettiş muavinleri ile benzerlerinin, kurumlarınca mıntıka merkezleri haricine vazife ile gönderilmeleri halinde, kendilerine harcırah yevmiyesi ödeneceği belirtilmiştir. Harcıraha istihkak, ancak mıntıka merkezi haricinde görev ifası ile mümkün bulunacağına göre, fıkra metnindeki “mıntıka merkezi” deyimini, asli görev mahalli olarak nitelemek icap eder. Esasen, Harcırah Kanununun 24 üncü maddesinde, mıntıkaları değiştirilen müfettiş ve benzerlerinin yeni mıntıka merkezlerine kadar aile harcırahı, bir netice kendileri için geçici değil, sürekli görev yolluğu verileceği kabul edilerek, bunların mıntıka merkezlerinin, aynı zamanda asli görev mahalleri olduğu teyit edilmiş bulunmaktadır. Halen teftiş ve denetim hizmetleri, kurumlarca bir veya birden fazla mıntıka tespit edilmek suretiyle yürütülmekte olduğuna göre, mıntıka merkezlerinin tayininde bu uygulamanın göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Tek mıntıka esasını (turne usulünü) uygulayan kurumlarda, kuruluş kanunlarına göre kurumun merkez teşkilatının bulunduğu ve dolayısıyla teftiş ve denetim hizmetlerinin yönetildiği yer, bu kurumlarda çalışan müfettiş ve benzerleri için mıntıka merkezidir.

Mevzuatın verdiği cevaza istinaden, bir veya birden fazla ilden oluşan mıntıkalar teşkil edilmiş ise, o mıntıkaya tertip edilen müfettiş ve benzerlerinin asli görev mahalli, o mıntıkanın merkezi olarak tespit edilen yerdir. Kurumun merkez teşkilatının dahil olduğu mıntıkanın merkezinin, kurumun merkez teşkilatının bulunduğu yer olacağı tabiidir.

Diğer taraftan, turne usulünün uygulanmaması halinde, müfettiş ve benzerlerinin görev ve yetki sahalarının, tertip edildikleri mıntıka ile sınırlı olması esastır.

Bu itibarla, yukarıda tanımı yapılan merkezler dışındaki yerlerin, idari takdirle ve kişiler itibariyle merkez kabulü suretiyle, asli görev mahallerinde harcırah yevmiyesi ödenmesine müncer olan cari tatbikatın Harcırah Kanunu hükümleri ile telifi mümkün değildir.

Müfettiş ve benzerlerine, turne usulü uygulanıyorsa, teşkilat merkezinin bulunduğu yerde ; mıntıka usulü uygulanmıyorsa, mıntıka merkezi olarak tespit edilen yerlerde görev yaptıkları sürece harcırah yevmiyesi ödenemeyeceğine oybirliği ile karar verildi.

2 – Sayıştay Temyiz Kurulunun  K. 08.12.1998 – 09.12.1998, Tutanak No : 24356 sayılı Kararı :  

Muhasebat Genel Müdürlüğü Baş kontrolörlerinden  ………. Grubunda görevli …………’ün 5.10.1993 tarihinden itibaren Denetim Birim Başkanı olarak Ankara’ da görevlendirildiği ; bu görevi dolayısıyla 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü maddesinin (b) bendinde belirtilen teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma niteliğinde bir görev ifa etmeyen ilgiliye aynı maddenin (a) bendine göre yevmiye ödenmesi ve aynı Kanunun yevmiye ödenmesi ile ilgili azami müddeti gösteren 42 nci maddesi dikkate alınması gerekirken, 33 üncü maddenin (b) bendine göre yevmiye ve yatacak yer ücreti ödendiği gerekçesiyle 986 sayılı ilamın 1 inci maddesiyle …………………… liraya tazmin hükmolunmuştur.

6245 sayılı Harcırah Kanununun Muvakkat Vazife Harcırahı başlıklı 14 üncü maddesinin 1 inci bend 1 inci fıkrasında “Birinci maddede yazılı kurumlara ait bir vazifenin ifası maksadıyla muvakkaten yurt içinde veya dışında başka bir yere gönderilenlere” muvakkat vazife harcırahı olarak yol masrafı ile yevmiye verileceği yazılı bulunmaktadır.

Harcırah Kanununun 33 üncü maddesinin (b) bendi bu bend de görev unvanları sayılan kamu görevlilerinin teftiş, denetim, inceleme veya soruşturma görevi ile görev merkezlerinin dışına gönderilmeleri halini düzenlemektedir.

Sayılan görevlendirmelerin dışında bir başka vazifenin ifası maksadıyla bir yere gönderilenlere de anılan Kanunun 14 üncü maddesinin 1 inci bend 1 inci fıkrası uyarınca yevmiye ödenmesi gerekir. Ancak bu suretle ödenecek yurtiçi yevmiyenin tespitinde 33 üncü maddenin (a) bendinde yazılı hükmü, uygulamak gerekir.

Bu nedenle anılan görevlilere Harcırah Kanununun 33/b maddesine göre yevmiye ve yatacak yer ücreti ödenmesi mümkün değildir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle 986 sayılı ilamın 2 nci maddesiyle verilen ………… liraya ilişkin tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

3  –  Sayıştay Genel Kurulunun 13.03.1961 gün ve 2643/1 sayılı Kararı :

Tarım Bakanlığı müfettişi iken 1956 senesinde kadrosuyla Veteriner İşleri Genel Müdürlüğüne vekaleten tayin olunan ……………….’e Genel Müdürlük vazifesini gördüğü sırada müfettişler gibi değil, 6245 sayılı Kanunun azami müddeti gösterin 42 nci maddesi de dikkate alınmak suretiyle 14 üncü maddesine göre 33 üncü maddesinin (a) fıkrasında tespit olunan nispet ve miktar üzerinden memurlar gibi yevmiye verileceği hakkında.

4  –   Sayıştay Genel Kurulunun 06.04.1964 gün ve 2941/1 sayılı Kararı :

Maliye Bakanlığı teşkilatında mevcut kambiyo, ekonomi ve istatistik uzmanlıkları kadrolarında, kendi kadrolarıyla görevlendirilecek müfettiş, hesap uzmanı ve benzerlerinin yapacağı işlerin müfettişlik veya hesap uzmanlığı görevleri ile bir ilgisi bulunmadığından ve bunların bahse konu görevler icabı yapacakları tetkikatın, teftiş ve tahkik işleri ile bir alaka ve münasebeti de görülemediğinden kendi kadroları ile sözü edilen görevlerde çalıştırılmak istenilen müfettiş ve hesap uzmanlarına 33 üncü maddenin (B) işaretli fıkrası hükmü gereğince yevmiye verilmesine imkan olmadığı.

5 –  Sayıştay Genel Kurulunun 20.04.1961 gün ve 2657/1 sayılı Kararı :

Mıntıka tespit olunan müfettişlerin, Maliye Bakanlığınca da mütalaa edildiği veçhile mıntıka merkezleri dışında herhangi bir yerde –Ankara dahil – teftiş, tahkik ve tetkik işleri ile tavzif edilmeleri halinde kendilerine 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü maddesinin (B) fıkrası hükmüne tevfikan yevmiye verilmesinin uygun olacağı.

6 –   Sayıştay 3. Dairesinin 1968/175 sayılı Kararı :

Müfettişlerin teftiş ve soruşturma dışında, bir iş için başka yere gitmelerinde ya da başka bir yere atanmalarında ödenecek harcırah hesabında 33. maddenin (b) fıkrasına göre değil 33. maddenin (a) fıkrasına göre memurlar gibi harcırah almaları gerekir.                                                                                                                                                                                                                                                                   

E – YETKİLİLERİN GÖRÜŞÜ

1  –  Devlet Personel Başkanlığı, Teşkilatlandırma Daire Başkanı Abdülkadir AKYEL;

Teftiş Kurullarının 3046 sayılı Bakanlıkların Kurulması ve Görevleri Hakkındaki Kanun ve bu kanun esas alınarak çıkarılan Teşkilat Kanunlarına göre kurulduğunu, Grup Başkanlıklarının ise çıkarılan Teftiş Tüzüklerine göre kurulduğunu ifade etmişlerdir.

2  –  İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu eski Başkanı Merkez Valisi Ali GÜNGÖR ;  

İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının 1624 sayılı İçişleri Bakanlığı Merkez Teşkilatı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna göre kurulduğunu, Teftiş mıntıkalarının (Grup Merkezleri) da bu Kanuna istinaden çıkarılan Mülkiye Teftiş Heyet Nizamnamesine göre teşkil edildiğini, 3046 sayılı kanun çıktıktan sonra 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat Kanunu ve Mülkiye Müfettişleri Teftiş Tüzüğünün çıkarıldığını, Teftiş Kurulu Başkanlığı ile Grup Merkezlerinin bu mevzuatlara göre teşkil edildiğini, 6245 sayılı Kanunun 33/b maddesi de Grup Merkezlerine ayrı bir kanunilik kazandırdığını, hizmet bakımından Grup Merkezlerinin varlığının daha  faydalı ve ekonomik olduğunu, görevlendirmelerde bir sorun yaşanmadığını ifade etmişlerdir.

3  – Maliye Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Başkanı ve Bütçe Mali Kontrol Genel Müdürlüğü eski Genel Müdür Yardımcısı Sami KENEZ ;

Müfettiş yevmiye ve yolluklarının 6245 sayılı Harcırah Kanununa göre ödendiğini, 6245 sayılı Kanunda 11.12.1981 yılında 2562 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önce müfettişlere görev merkezi, mıntıka merkezi ve grup merkezleri dışına çıkılmadan da gündelik ödendiğini, bu değişiklikten sonra bu merkezlerden Teftiş, Denetim, İnceleme veya Soruşturma görevi ile ayrılmaları halinde gündelik ödeneceğini belirtmiştir. Müfettişlere 657/213/F fıkrasına göre ödenen denetim tazminatının da, denetim elemanlarına denetim kadrolarında olmaları ve bu kadrodan maaş almaları kaydı ile başka bir görevde geçici olsalar bile almaları gerektiği görüşünde olduklarını ifade etmişlerdir.

4  – Maliye Bakanlığı Bütçe Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Harcırahlar Daire Başkanı Kemal ÇELİK ;

Denetim elamanlarına gündeliklerinin Harcırah Kanununun 33/b maddesine göre ödendiğini ; Denetim elemanlarının bulundukları görev veya grup merkezleri dışında teftiş, denetim, inceleme ve araştırma amacıyla görevlendirilerek ayrıldıklarında denetim elemanı gündeliği ödendiğini, başka bir amaçla görevlendirilmeleri halinde Harcırah Kanununun 14, 33/a, 39 ve 42 nci maddelerine göre her yıl Bütçe Kanunu ile tespit edilen miktar üzerinden, bulunduğu kadroya göre geçici görev süresi dikkate alınarak ödeneceğini belirtmişlerdir. Ayrıca 14.01.1988 tarihinde 311 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 ncü maddesi ile 33/b’ ye göre gündelik ödenen müfettişlere, yatacak yer temini için ödedikleri ücretleri fatura ile belgelendirenlere fatura bedelini aşmamak üzere gündeliklerinin yarısına kadar olan kısmın ayrıca ödeneceğini ifade etmişlerdir.

IV – DEĞERLENDİRME

İnceleme ve Araştırma konumuzu oluşturan ; Teftiş Kurulu Başkanlıkları ile Görev Merkezi, Grup Merkezi veya Grup Başkanlıklarının kurulması, müfettişlerin bu merkezlerde görevlendirilmeleri, müfettişlere vekaleten veya tedviren başka birimlerde görev verilmeleri, müfettişlerin görev yeri dışında ikametleri ile müfettişlere ödenen gündelikler ve denetim tazminatının hukuki dayanakları hususunda mevzuat, yargı kararları ve ilgililerin görüşleri yukarıda belirtilmiştir. Bu tespitlerden hareketle konumuzu aşağıdaki üç başlık altında değerlendirebiliriz :                  

1–Teftiş Kurullarının ve Teftiş Grup Merkezlerinin kurulması ile müfettişlerin görevlendirilmeleri :

Anayasanın 123 ncü maddesi ; İdare Kuruluş ve Görevleri ile bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzel kişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulacağını belirtmektedir.

Anayasanın 113 ncü maddesi, Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teşkilatının kanunla düzenleneceği, 115 nci maddesi ile de Bakanlar Kurulunun, kanunların uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere kanunlara aykırı olmamak ve Danıştay’ ın incelemesinden geçirilmek şartıyla Tüzükler çıkarabileceğini belirtmiştir.

Bakanlıklar ve Kamu Tüzel Kişilikleri yukarıda belirtilen Anayasa Hükümleri doğrultusunda kanunla kurulmakta ve teşkilatlanmaktadır.  Görev, yetki ve sorumluluklar kanun, tüzük ve yönetmeliklerle tespit edilmektedir.

1982 Anayasasının yürürlüğe girmesinden sonra 27.09.1984 tarihinde yürürlüğe konulan 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun ile Bakanlıklar, Bakanlıklara bağlı ve ilgili kuruluşlar yeni bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. Bu Kamu Kuruluşlarının yeni bir Teşkilat Kanunu çıkarılarak veya mevcut kanunları 3046 sayılı Kanuna uyarlanarak gerekli değişikliklerin yapılması sağlanmıştır.

3152 sayılı Teşkilat Kanunu ile İçişleri Bakanlığında  düzenleme yapılmış ve Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı bu düzenlemede yer almıştır. Emniyet Genel Müdürlüğü ise 3152 sayılı Kanunun 29 ncu maddesinde Bağlı Kuruluş olarak belirtilmiştir. 3046 sayılı Kanunun 10 ncu maddesi Bakanlığa Bağlı Kuruluşları, tüzel kişiliğe sahip olmayıp Bakanlığın hizmet ve görev alanına giren ana hizmetlerini yürütmek üzere, Bakanlığa bağlı olarak özel kanunla kurulan, genel bütçe içinde ayrı bütçeli veya katma bütçeli veya özel bütçeli kuruluşlar olarak belirtmekte ve bağlı kuruluşların da Bakanlıklar gibi merkez teşkilatı ile ihtiyaca göre kurulan taşra teşkilatından meydana gelecek şekilde örgütlenmesi gerektiğini öngörmektedir. 12.01.1989 tarihinde yürürlüğe giren ve 3201 sayılı kanunun 16 ncı maddesinde değişiklik yapan 3518 sayılı kanun, Emniyet Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatında kurulması gereken birimleri 3046 sayılı kanunda belirtilen teşkilat yapısına uyumlu hale getirmiştir. Teftiş Kurulu Başkanlığı bu düzenlemede yer almıştır.

3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat Kanununun 15 nci maddesinin son fırkası, Teftiş Kurulu ve Mülkiye Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usullerinin tüzükle düzenleneceğini belirtmiştir. Mülkiye Müfettişleri Teftiş Tüzüğü de Grup Merkezlerinin ihtiyaca göre bakanın onayı ile kurulacağına yer vermiştir. Müfettişlerin grup merkezlerinde görevlendirilmeleri de bakan onayı ile olmaktadır. Diğer Bakanlıkların da Teftiş Kurulları, grup merkezleri ve müfettişlerin çalışma usulleri kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirtilmektedir. Ayrıca 6245 sayılı Harcırah Kanununun 24 ve 33/b fıkrası da Denetim Birimlerine ait görev merkezi, mıntıka merkezi ve grup merkezlerinin kurumlarınca belirleneceğine yer vermiştir. 

Devlet Personel Başkanlığı Teşkilatlanma Daire Başkanı Abdulkadir AKYEL ile İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu eski Başkanı Merkez Valisi Ali GÜNGÖR, Bakanlıkların veya bağlı kuruluşların Teftiş Kurulları ve Grup Merkezleri Teşkilat Kanunlarına göre veya Teşkilat Kanunlarına istinaden çıkarılan tüzüklere göre kurulduklarını belirtmişlerdir. Müfettişlerin görev veya grup merkezlerinde görevlendirilmelerinde de aynı yolun izlendiğini, müfettişlerin başka bir birimde vekaleten veya tedviren geçici görevlendirilmeleri 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine göre yapıldığını, bu şekilde görevlendirilen bir müfettişin görevinin denetim görevi sayılamayacağını belirtmişlerdir.

Grup merkezlerinde görevlendirilen müfettişler veya denetim elamanları, kadroları görev merkezinde (Kuruluşun merkezinin olduğu il) olmak kaydıyla 6245 sayılı Kanunun 24 ve 33/b maddeleri ve Teşkilat Kanunlarında belirtilen  yetkiye istinaden çıkarılan Teftiş Kurulu Tüzük ve Yönetmeliklerine göre yapılmaktadır. Gruplarda görev alan diğer personel ise mahalli memurlardır. Teşkilatın o ilde bulunan birimine ait personeldirler.

3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 16 ncı maddesi Teftiş Kurulu Başkanlığının oluşumuna yer vermiştir. 52 nci madde Teftiş Kurulu Başkanının görevlerini, 54 ncü madde ise Polis Müfettişlerinin görevlerini belirtmiştir. Kanunun 93. maddesi ise tüzük çıkarılabileceğini düzenlemiştir. Bu`hükümlere paralel olarak 27.07.1993 gün ve 93/4688 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla çıkarılan Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı Tüzüğü 17.08.1993 gün ve 21671 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu tüzüğün 4 ncü maddesi gerektiğinde Ankara dışında da görev merkezlerinin kurulabileceğini öngörmektedir. Buna bağlı olarak İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa illerinde Grup Merkezleri veya başka bir deyişle Grup Başkanlıkları kurulmuştur. Teftiş Kurulu Tüzüğünün 4. maddesi Ankara dışında açılacak grup merkezlerinin Genel Müdür onayı ile kurulacağını belirtmesine rağmen bu merkezlerde çalışacak müfettişlerin nasıl belirleneceğine yer vermemiştir. Bu eksiklik giderilmeli ve kuruluştaki yol izlenmelidir. Teftiş Kurulu Tüzüğü ile 04.08.1994 gün ve 22011 sayılı Teftiş Kurulu Yönetmeliği, Kurulun Genel Müdürlük Teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşların teftiş, denetleme, inceleme ve soruşturma ile diğer görevlerini belirtmiştir.

3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun bu düzenlemeleri, 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanunun 23 ncü maddesi hükümleri karşısında eksik ve yetersiz kalmaktadır. Esasen Emniyet Teşkilatı, 3046 sayılı Kanun göz önünde bulundurularak, Devlet Memurları Kanununun “Ek Geçici Madde 54” de belirtildiği gibi Emniyet Teşkilatının hizmet ve kuruluşunun nitelik ve özelliği dikkate alınarak  özel bir kanunla yeniden düzenlenmelidir. Teftiş Kurulu Başkanlığını da kapsayacak şekilde birimlerin görev, yetki ve sorumlulukları açıkça belirtilmeli, personelin özlük hakları  ve terfi işlemlerine de bu kanunda yer verilmelidir.

Müfettişlerin diğer birimlerde vekaleten veya tedviren yapılan görevlendirmeler 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı ve 175 nci maddelerine göre yapılmaktadır.Vekaleten atamalarda en önemli koşul, vekalet edilecek görevin bir kadroya bağlı olması, kısaca “kadro” nun bulunmasıdır. Bu kadronun boş ya da geçici ayrılma dolayısıyla boş olması vekalet edene ücret ödenip ödenmeyeceği ödenecekse tutarının hesaplanmasıyla ilgilidir. Bu nedenle kadrosuz vekalet görevinin sürdürülmesi mümkün değildir.

Diğer bir koşulda vekaleten atanacak memurların, eğitim durumları  ve hizmet  süreleri yönünden atanacakları derecenin zorunlu kıldığı, koşullara sahip olmalarıdır. Danıştay 3 üncü Dairesinin 02.11.1977 tarihli ve E : 1977/1117, K. 1977/1035 sayılı kararında da belirtildiği üzere, bir görevin vekaleten yürütülmesi halinde, görevin gerekleri ve nitelikleri değişmeyeceğinden bu görevi vekaleten yürütecek olanların asil memurun tüm yetkilerini taşımasının gerektiği ve hizmetin yürütülebilmesi için vekil olarak atanacakların asilde aranan koşullara sahip olunması gerekmektedir. Bu nedenle ; 1 4 üncü dereceli kadrolara vekalet edeceklerin 68 inci maddenin (B) bendinde belirtilen koşulları taşımaları, diğer kadrolara vekalet edeceklerinde öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği dereceyi aşmamak kaydıyla vekalet ettirilecek kadro için öngörülen koşulları taşımaları gerekir.

Vekalet görevinin geçerli olabilmesi için usulüne uygun bir atamanın yapılması gerekmektedir. Örneğin boş bir İl Emniyet Müdürlüğü kadrosuna vekalet verilebilmesi, İçişleri Bakanının onayı ile mümkündür. Bu onayın vali tarafından verilmesi, vekaleten atamayı geçersiz kılar.

Bu arada “tedviren” atama veya görevlendirmeyi açıklamak gerekirse, “Tedvir” önceki personel mevzuatımızda yer alan, bir nevi görevlendirme idi. “Tedvir” idare etmek, yönetmek anlamındadır. Ancak, personel hukukundaki anlamı, bir görevi idari olarak yönetmektir. Maliye Bakanlığı 99 numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde, asilde aranan koşullara sahip vekil memur bulunamadığı takdirde hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından herhangi bir şekilde boşalmış veya boş bulunan bir görevin öncelikle varsa yardımcıları yoksa asilde aranan koşullara en yakın personel tarafından “tedviren” gördürülmesinin mümkün görüldüğünü ve tedvir dolayısıyla ilgililere herhangi bir ücretin ödenmesi gerektiğini açıklamaktadır.

Tedvir, personel sistemimizden kaldırılmıştır. Danıştay 3. Daire de 165.4.1982 T. E. 1982/960, K. 1982/929 sayılı kararında, tedviren görevlendirmenin, 86 ncı maddeye göre yapılmış bir görevlendirme olarak kabulünün zorunlu olduğunu belirterek tedvirin, personel hukukunda kaldırıldığını ve yerine vekaletin getirildiğini zımmen kabul etmiştir.

Danıştay’ ın ve Maliye Bakanlığının karar ve tebliğleri ışığında vekaleten yapılacak görevlendirmelerde atama usulüne uygun yapılmalı, hizmetin aksamaması ve tasarrufa uygun olması bakımından öncelikle varsa yardımcıları yoksa asilde aranan şartları taşıyan personel tarafında yürütülmesinin yerinde olacağı kabul edilmektedir. Teşkilatımız açısından değerlendirilirse  kadroların boşalması halinde aynı birimden varsa yardımcılarından biri tarafından yoksa vekalet edilecek kadronun şartlarını taşıyan aynı derece ve rütbede bir personelin görevlendirilmesinin mevzuata uygun olacağı kanaatindeyiz.                                      

2–Müfettişlerin Görev Merkezinde, Grup Merkezlerinde veya başka birimlerde görevlendirilmelerinde uygulanacak gündelik ve yolluklar :                 

Müfettiş ve denetim elamanlarının görev amacıyla yaptıkları seyahatler için sadece kendilerine harcırah verilebileceğini, Grup Başkanlıklarına yapılan ilk atamalardan dolayı aile ve kendisine yer değiştirme masrafı verileceğini 6245 sayılı Harcırah Kanununun 24 ncü maddesi belirtmektedir.

6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 ncü maddesinde 11.12.1981 tarih ve 2562 sayılı Kanunla değişikliğe gidilmeden önce müfettişlere, grup başkanlıklarında (mıntıka merkezlerinde) veya merkezde bulundukları sürede, görevli olarak mıntıka merkezleri haricine gidip gitmediklerine bakılmaksızın tam yevmiye ödenirdi. 2562 sayılı Kanunla getirilen değişikliklerle, gündeliklerin yine Bütçe Kanunları ile tespiti benimsenmiş, denetim elamanlarının gündeliklerinin tespiti, denetimin Türkiye, bölge veya İl düzeyinde yaptığı denetim boyutuna göre 1 nci derece Devlet Memuru gündeliğinin esas alınarak her yıl Bütçe Kanunu ile tespiti ve gündeliklerin görev merkezlerinin dışına teftiş, denetim, inceleme veya soruşturma amacıyla görevlendirilmeleri halinde ödeneceği düzenlemesini getirmiştir. Denetim elamanları teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma görevi dışında bir görevle görevlendirilen veya hastalıkları nedeniyle ve tedavi amacıyla bulundukları yerden başka bir yere gönderilen yahut ta sürekli olarak görev yeri değişen müfettiş ve benzerlerine diğer memurlar gibi, aylık derecelerine göre tespit edilmiş olan gündelikler ödenir. Harcırah Kanunu, Danıştay ve Sayıştay Kararları ile Maliye Bakanlığının Genelgeleri de bu doğrultudadır.

Bu tespitten hareketle örneğin İstanbul Teftiş Grup Başkanlığında görevli bir müfettişin geçici görevle Ankara’ da Milli Güvenlik Akademisinde bir eğitim programına katılması veya İstanbul dışında bir İl Emniyet Müdürlüğüne vekaleten görevlendirilmesi halinde Harcırah Kanununun 33/b fıkrasına göre değil, (a) fıkrasına göre gündelik olarak normal harcırah ödenir, teftiş harcırahı değil.

Harcırah Kanununun 33/b maddesine göre gündelik ödenen denetim elamanları tek tek sayılmıştır. Bunların arasında Emniyet Genel Müdürlüğü Dernek Denetçisi ve Dernek Denetçi Yardımcılarının sayılıp, Polis Müfettişlerinin sayılmaması bir eksiklik değildir. Polis Müfettişleri bağımsız Genel Müdürlük Müfettişleri kapsamında değerlendirildiği gibi 3201 sayılı Kanunun 54 ncü maddesine göre Bakanlık Müfettişlerinin görev ve yetkilerine sahiptirler.

Müfettiş veya denetim elamanı kadrosunda bulunmayanların soruşturma yapmak üzere bulunduğu yer dışında bir yerde görevlendirilmeleri halinde 6245 sayılı Kanunun 33/b ‘ de belirtilen denetim elamanları gibi gündelik almaları ve müfettişlere ödendiği şekilde gündeliklerinin tamamı kadar yatacak yer ücreti (fatura bedeli) ödenmesi mümkün değildir.

Müfettişlerin teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma dışında başka bir birimde geçici veya vekaleten görevlendirilmeleri halinde 657 sayılı Kanunun 213 ncü maddesinden sonra gelen Ek Maddenin “II – Tazminatlar” bölümü F Bendinde yer alan  “Denetim tazminatı” nın ödenip ödenmeyeceği konusuna gelince, bu tazminatın aylık olarak ödenmesi, teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma görevlerinin fiilen yapılması şartına değil o kadroda bulunması şartına bağlanmıştır. Bu nedenle müfettişlerin geçici olarak başka birimlerde görevlendirilmeleri halinde ödeme yapılmaktadır. Nitekim Maliye Bakanlığı yetkilileri de aynı görüştedirler.

3 – Müfettişlerin görev yerleri dışında ikametleri :

Müfettişlerin görev merkezlerinde (Ankara) veya Grup Merkezlerinin bulunduğu İllerde ikamet etmeleri esastır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Madde 20’ ye göre düzenlenen ikamet mecburiyeti, yine aynı maddenin 2 nci fıkrasına göre Devlet Memurları görevlerini aksatmamak kayıt ve şartıyla görevli oldukları merkezlerin hudutları dışında yetkili amirin izni ile ikamet edebilirler. 657 sayılı Kanunun 94 ve 99 ncu maddeleri gereğince Devlet Memurlarının mesaiye devam zorunluluğu bulunduğundan “görevlerini aksatmamak” tabirinden “görevlerine devamı aksatmayacak şekilde” anlamak gerektiği görüşündeyiz. “ Devlet Memurları Kanunu Şerhi” kitabının yazarı İbrahim PINAR da aynı görüştedir.

V –  SONUÇ                                 

Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığına bağlı Grup Başkanlıklarının kurulması, Müfettişlerin Grup Merkezlerinde ve diğer birimlerde vekaleten veya tedviren görevlendirilmeleri, görev yeri dışında ikametleri ile gündelik ve yolluklarının incelenmesinde ;

1 – Teftiş Kurulu Başkanlıkları ile Grup Merkezlerinin veya Grup Başkanlıklarının kuruluşu, kurumların teşkilat kanunları ve bu kanunlarda yer alan yetkiye istinaden çıkarılan tüzüklere dayanılarak yapılmaktadır. Kaynağını Anayasadan alan kuruluş kanunları, tüzük ve yönetmelikler Teftiş Kurulu Başkanlıklarının görevlerini, müfettişlerin görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usullerini düzenlemektedirler.

Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı, 3201 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 16, 52, 53 ve 54. maddelerine göre kurulmuş, görev yetki ve sorumlulukları kısmen belirtilmiştir. Kurulun görev, yetki ve sorumlulukları ile Grup Merkezlerinin kuruluşu Teftiş Kurulu Tüzüğünde açıkça yer almaktadır. Ancak müfettişlerin grup merkezlerinin bulunduğu İllerde görevlendirilmeleri (ikametleri) hususuna yer verilmemiştir. Bu eksiklik giderilmelidir.

3201 Sayılı Kanunda yapılacak değişiklikle Teftiş Kurulu Başkanlığının görev, yetki ve sorumlulukları, 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluşu ve Görev Esasları Hakkında Kanuna uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.

Hizmetin aksamaması, vekaleten görevlendirmenin zorunlu olması ve vekalet edilecek görevin şartlarını taşıması halinde Müfettişler, başka birimlerde vekaleten veya geçici olarak görevlendirilebilirler. Bu görevlendirmelerde bulunduğu sürede de “Denetim tazminatını” almaya devam eder.

2  –  Müfettişlerin Görev Merkezlerinde, Grup Merkezlerinde veya başka birimlerde görevlendirilmelerinde uygulanacak gündelik ve yolluklar ile denetim tazminatı, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 ncü maddesinde 11.12.1981 tarih ve 2562 sayılı Kanunla değişikliğe gidilmeden önce müfettişlere, grup başkanlıklarında (mıntıka merkezlerinde) veya merkezde bulundukları sürede, görevli olarak mıntıka merkezleri haricine gidip gitmediklerine bakılmaksızın tam yevmiye ödenirdi. 2562 sayılı Kanunla getirilen değişikliklerle, gündeliklerin yine Bütçe Kanunları ile tespiti benimsenmiş, denetim elamanlarının gündeliklerinin tespiti, denetimin Türkiye, Bölge veya İl düzeyinde yaptığı denetim boyutuna göre 1 nci derece Devlet Memuru gündeliğinin esas alınarak her yıl Bütçe Kanunu ile tespiti ve gündeliklerin görev merkezlerinin dışına teftiş, denetim, inceleme veya soruşturma amacıyla görevlendirilmeleri halinde ödeneceği düzenlemesini getirmiştir. Denetim elamanları teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma görevi dışında bir görevle görevlendirilen veya hastalıkları nedeniyle ve tedavi amacıyla bulundukları yerden başka bir yere gönderilen yahut ta sürekli olarak görev yeri değişen müfettiş ve benzerlerine diğer memurlar gibi, aylık derecelerine göre tespit edilmiş olan gündelikler ödenir. Harcırah Kanunu, Danıştay ve Sayıştay Kararları ile Maliye Bakanlığının Genelgeleri de bu doğrultudadır.

Örneğin İstanbul Teftiş Grup Başkanlığında görevli bir müfettişin geçici görevle Ankara’ da Milli Güvenlik Akademisinde bir eğitim programına katılması veya İstanbul dışında bir İl Emniyet Müdürlüğüne vekaleten görevlendirilmesi halinde Harcırah Kanununun 33/b fıkrasına göre değil, (a) fıkrasına göre gündelik olarak normal harcırah ödenir, teftiş harcırahı ödenmez.

Müfettişlerin veya denetim elamanlarının teftiş, inceleme, denetleme ve soruşturma yapmak üzere görev veya grup merkezleri dışına çıktıklarında  2002 yılı Bütçe Kanununun 61/h bendi gereğince gündeliklerin tamamı kadar fatura bedeli karşılığında yatacak yer ücreti ödenmelidir.

Müfettişlerin görev merkezlerinde (Ankara) veya Grup Merkezlerinin bulunduğu İllerde ikamet etmeleri esastır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Madde 20’ ye göre düzenlenen ikamet mecburiyeti, yine aynı maddenin 2 nci fıkrasına göre Devlet Memurları görevlerini aksatmamak kayıt ve şartıyla görevli oldukları merkezlerin hudutları dışında yetkili amirin izni ile ikamet edebilirler. 657 sayılı Kanunun 94 ve 99 ncu maddeleri gereğince Devlet Memurlarının mesaiye devam zorunluluğu bulunduğundan, Müfettişlerin görevli bulunduğu İl’ in  dışında ikametlerine izin verilirken bu hususun göz önünde bulundurulması gerekir görüşündeyiz.



[1] 1.Sınıf Emniyet Müdürü, Polis Teftiş Kurulu Başkanı.

[2] 1.Sınıf Emniyet Müdürü, İdari Mali İşler Dairesi Başkanı.