Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

DÜZENLENMESİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

 

 

Mustafa ALBAYRAK§

                               GİRİŞ

18.10.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu üzerinde  en çok değişiklik yapılan temel kanunlarımızdan biridir.[1]137 asıl madde ile birlikte  bir çok geçici ve ek maddeden oluşmuştur.

Bu Kanun kendi içinde   bir çok yasaklama ve kısıtlamalar getirmiş  ve bunlara muhalefet  edenler hakkında idari cezalar (idari para cezası,belgelerin geri alınması, iptali veya işyerinin kapatılması)  ve bir kısmı hakkında da adliye mahkemelerinin görevine giren  suçları kabul etmiştir.[2] Mahkemelerin görevlerine giren bu suçlar için Kanunun 114. maddesi Trafik Suç Tutanağı  düzenlenmesini ve bu tutanaklarla dava açılmasını kabul ettiğinden trafik suç tutanaklarının önemi artmaktadır.Bu yazımızda Yüksek Mahkeme Yargıtay’ın karaları ışığında  trafik suçları için düzenlenen trafik suç tutanaklarının düzenlenmesinde dikkat edilmesi gereken ve yargılamaya etkili olan hususlar incelenecektir.[3]

İnceleme sırası

I-Trafik Suç Tutanağının Düzenlenmesi

II-Bazı Trafik Suçlarında Tutanağın Düzenlenmesi

1-Noterlerin Trafik Kanunundan Doğan Görevlerini Yapmamaları

2-Takograf Cihazlarına Müdahale Etmek

3-Sürücü Belgesiz Araç Kullanmak

4-Yetersiz Sürücü Belgesi İle Araç Kullanmak

5-Alkollü Araç Kullanmak

6-Başıboş Hayvan Bırakarak Kazaya Sebebiyet Vermek

7-Sürücü Belgesinin Geri Alınma Süresi İçinde Araç Kullanmak

III-Bazı Şahıslar Hakkında Trafik Suç Tutanağının Düzenlenmesi

1-Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları    

2-Avukatlar

3-Vali ve Kaymakamlar

4-Asker kişiler

5- Diplomatlar

IV-Trafik Suçlarında Tekrar Hali

V-Trafik Mahkemelerinin Görevine Giren Suçlar

VI-Konu  İle İlgili Sorular ve Cevapları

I-Trafik Suç Tutanağının Düzenlenmesi

Ceza yargılamasında, ceza mahkemelerinde dava açma, suç olarak kabul edilen eylemi hâkim önüne getirme görevi Cumhuriyet Savcılarına verilmiştir. “Soruşturmadan sonuç çıkarma görevi kaide olarak Cumhuriyet savcılarına, istisnai olarak  sonuç çıkarma görevinin sair idarî makamlara verilmesi Cumhuriyet Savcılarının yükünü hafifletmek ihtiyacıdır.”[4] Bu amaca yönelik olarak hazırlık soruşturmasında idareye dava açma yetkisi tanınmaktadır. Burada Cumhuriyet Savcısının iddianamesine ihtiyaç duyulmamakta, tutanaklar veya soruşturma evrakları mahkemeye gönderilmektedir. Trafik suç tutanağı ile davanın açılması da bu istisnalardan biridir.[5]

Konuyu düzenleyen 2918 sayılı Yasanın 114’üncü maddesi “…yetkili kılınmış personelince suça…. dair tutanak düzenlenir.Yargı yetkisine giren suçlarla ilgili tutanağın bir sureti ilgili mahkemeye (7)[6] iş günü içinde gönderilir.” hükmü mevcut olup, olayın hâkim önüne getirilmesi trafik suç tutanağı ile olmaktadır. İddianame gibi sonuç doğuran suç tutanağında neler bulunmalıdır? Konunun  esas düzenlemesi olan CMUK’ UN 163/4 maddesi “Cumhuriyet Savcısının sulh ceza mahkemesinin görevine giren işler için düzenleyecekleri iddianamede sanığın açık kimliği, uygulanması gereken kanun maddesi ve esaslı delilleri göstermesi yeterlidir.” açık hükmüne göre asgarî bu hususların trafik suç tutanağında bulunması gerekir.Normal bir iddianamede bulunması gerekenler ise aynı Kanun’un 163/ 2 ve 3’üncü maddesinde gösterilmiş olup; 1- Sanığın açık kimliği, 2- İsnat olunan suçun (suç teşkil ettiği düşünülen eylemin) neden ibaret olduğu, 3- Suçun kanunî unsurları, 4- Uygulanması gereken kanun maddeleri, 5- Deliller, 6- Duruşmanın yapılacağı mahkeme ve hazırlık soruşturmasının esaslı sonuçları.

Tüm bu açıklamalar ışığında Trafik suç Tutanağında bulunması gerekenleri özetleyecek olursak;

Suçun işlendiği yer; hangi yol veya mahal olduğu,suç tarihi ve tutanağın düzenlendiği tarih. Sanığın açık kimliği;adı,soyadı,baba adı ,doğum tarihi nüfusa kayıtlı olduğu yer ve adresleri (asker ise askerlik adresi ve sivil hayattaki adresi,öğrenci ise mevcut adresi ile birlikte ailesinin adresi v.b gibi) imzadan imtina veya imza alamama durumu varsa belirtilmesi.

Aracın niteliği;özellikle 39. ve 48/5.maddelerin  uygulaması için.

Suç tutanağını düzenleyen trafik görevlisinin adı soyadı,sicili,imzası.

Gerekli olan diğer bilgiler;nüfus cüzdanı  veya sürücü belgesi fotokopisi,raporlar (alkol veya takograf incelemesi ) varsa kaza tutanağı sureti gibi yargılamaya etkili bilgi ve belgeler.

Trafik suçları için mutlaka suç tutanağı düzenlenmeli.

 “ …Yapılan açıklamalar ışığında 2918 sayılı Kanunun 69/2 maddesine aykırı olarak başı boş hayvan bırakarak trafik kazasına sebebiyet vermek suçundan dolayı sanık hakkında usulüne uygun olarak düzenlenmeyen suç tutanağının trafik zabıtasının incelemesinden geçirilmemesi suretiyle kanunun aradığı şekil noksanlığı düzelttirilmeden duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi.” (7.CD;22.4.1999/3551-3925)

Trafik suçları için suç tutanağı düzenlenmeli ve ilgili birimin incelemesinden geçirilerek üst yazı ile mahkemeye gönderilmelidir.

“2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 114’üncü maddesinde trafik suçlarını işleyenler hakkında ancak maddede belirtilen görevli ve yetkili veya yetkili kılınmış personelce suç tutanağı düzenleneceği, suç tutanağının bir suretinin yedi iş günü içinde ilgili mahkemeye gönderileceği, 118’inci maddesinde kanunun suç saydığı fiiller nedeniyle ceza puanı uygulamasının yapılacağı, 121’inci maddesinde ise suç ve ceza tutanaklarının şekli ve kullanma esaslarının yönetmelikte gösterileceği, tutanakların Maliye Bakanlığınca bastırılıp trafik kuruluşlarına dağıtımının sağlanacağı öngörülmüş, ilgili madde uyarınca çıkarılıp 27.01.1989 günlü Resmî Gazete’de yayımlanan Trafik Para Cezalarının Tahsilinde ve Takibinde Uygulanacak Esas ve Usuller ile Kullanılacak Belgeler Hakkında Yönetmeliğin 5’inci maddesinde suç tutanaklarının Maliye Bakanlığınca bastırılıp gönderildiği, …

Yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, trafik suç tutanağı şekil ve kullanma esaslarının yasa ve yönetmelikle ayrıntılı olarak düzenlenmesindeki amacın 2918 sayılı Yasanın 118’inci maddesindeki ceza puanı uygulaması ve 36/2’nci maddesinde belirtilen mükerrer suç işleyenlerin belirlenmesi olduğu kadar, bu suçların yargı mercilerine sağlıklı ve hüküm kurulmasına yeterli biçimde intikal ettirilmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki, CYUY’nın 163’üncü maddesiyle kamu davasının dayanağını oluşturan iddianamede nelerin yer alması gerektiği vurgulanırken aynı sonucu doğuracak trafik suç tutanaklarında belirli şekil ve usul koşullarının aranmamasının çelişki yaratacağında kuşku yoktur. Bu nedenle yasa ve yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslara uygun şekilde düzenlenmeyen suç tutanağının yargı merciine intikalinden önce tutanak düzenlemeye yetkili görevlilerin incelemesinden geçirilmesi suretiyle yasa ve yönetmeliğin aradığı şekil ve esaslara uygun olarak düzenlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.” (CGK. 6.10.1998-7/229-298 E.K-Yedinci Ceza Dairesinin benzer kararları 1999/219-445, 1999/4952-4831, 2000/14513-16523, 13421-15245)

Trafik suç tutanaklarında sevk maddeleri de gösterilmeli.

“…Trafik suç tutanağında sevk maddesinin gösterilmediği gözetilerek bu hususun ilgili trafik zabıtasına tamamlattırılmadan hüküm tesisi.” ( 7.CD22.3.1999/2037-2678)

Trafik suç tutanağında sanığın açık kimliğine ait bilgiler bulunmalı.

“Tüm dosya münderecatına göre, CMUK’un 163/2 maddesi sanığın hüviyetine ilişkin bilgilerin başkalarından ayırt edilebilecek şekilde belli edilmesini öngörmesi karşısında, iddianame ve kararda, sanığın ad ve soyadı dışında tanıtımına yarayacak, ana ve baba adı, doğum yeri ve tarihi ile gerçek ikametgâhına ilişkin, hiçbir bilginin bulunmadığı gibi, bu konuda mahkemece araştırma yapılmaksızın yazılı  şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi…”(7.CD,20.2.1997, 1455/1249)

II-Bazı Trafik Suçlarında Tutanağın Düzenlenmesi

Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi Trafik Suç Tutanağında bulunması gerekenlerin Ceza Muhakemeleri Usul Kanununun 163.maddesindeki ana düzenlemeye uygun olarak maddedeki bilgilerin  tutanakta bulunması  ve tutanakların ilgili birimin incelenmesinden geçirilerek gerekirse açıklayıcı bilgiler içeren üst yazı ve ekleri ile  birlikte (istisnalar dışında) yetkili Trafik Mahkemesi veya yetki verilen  sulh ceza mahkemesine  gönderilmesi gerekir.Bunun yanında Kanun da düzenlenen bazı suçlar için ise  ayrıca yapılması gerekenler vardır.Bu suçlar için bazı ilave bilgilerinde gösterilmesi gerekmektedir.Bunlar;

1-Noterlerin Trafik Kanunundan Doğan Görevlerini Yapmamaları

Kanunu 20.maddesi tescilli araçların satış ve devir işlemlerini ilgili trafik kuruluşuna  bildirmeyen noterler hakkında  caza ön gördüğünden bunlar hakkında da trafik suç tutanağı düzenlenir.

Trafik görevlileri noterlerin bu maddeye uyan suçların tespit etmeleri halinde noterler hakkında Trafik suç tutanağı düzenleyeceklerdir.Bu tutanağın düzenlenmesinden sonra genel kuralın aksine[7] bu tutanaklar üst yazı ile Cumhuriyet Savcılığına gönderilmelidir.Çünkü noterlerin yargılanmaları bunların tabi olduğu özel Kanun olan 1512 sayılı Noterlik Kanunun 154.maddesine göre yapıldığından haklarında Cumhuriyet Savcılıklarınca genel hükümlere  göre iddianame ile dava açılacaktır.

O halde noterlerin 2918 sayılı Kanunun 20.maddesine muhalefet suçları  için düzenlenen suç tutanakları Cumhuriyet Savcılığına gönderilmelidir.

“1512 sayılı Noterlik Kanunun 151 ve 161. maddelerinde de noter vekillerinin görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı umumi hükümlere tabi olduklarını öngördüğü cihetle,noter vekili olan sanığın tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemlerini 15 gün içinde ilgili tescil kuruluşuna bildirmemek şeklinde gelişen eyleminin görevinden kaynaklandığı ve bu nedenle iddianame ile dava açılması gerektiği. ” (7.CD, 20.3.2000/1193-4047)

2-Takograf Cihazlarına Müdahale Etmek

Kanunun 31.maddesi,özelliklerine ve cinslerine göre kamyon,çekici ve otobüslerde takograf,taksi otomobillerde taksimetre  bulundurulmasını ve kullanılması zorunluluğunu getirmiştir.Ancak bu bulundurma zorunluluklarının istisnalarını da 2.fıkrada belirtmiştir.Öncelikle hakkında tutanak tutulacak aracın bu istisnalara girip girmediği tespit edilmelidir.

Bu madde ile ilgili açıklamaları şu şekilde sıralayabiliriz

a)Kanun’un  araçların imal tarihlerine göre getirdiği  bu istisnayı  açıklayan Yönetmeliğin 95/5.maddesi; takograf cihazı bulundurma ve kullanma mecburiyetinin 1984 ve daha sonraki yıllarda üretilen araçlarda aradığından aracın bu tarihten sonra üretilmiş araç olduğu tespit edilmeli veya bu tarihten sonra üretilen araç olduğu belirtilmeli (2918 sayılı Kanun 18.10.1983 tarihinde yürürlüğe girmiştir)

b)Takograf cihazları şehirlerarası yük veya yolcu nakliyesi  yapan otobüs,kamyon ve çekicilerde  arandığından hakkında tutanak düzenlenmesine konu aracın  bu hizmetlere tahsisli veya bu hizmetlerde kullanılan araçlar olup olmadığı belirlenmeli. (şehir içi ve belediye mücavir alanı içerisinde yolcu ve yük nakliyatı yapan,otobüs,kamyon ve çekici türündeki taşıtlarla resmi taşıt olarak tescil edilmiş ve edilecek olanlarda takografcihazı bulundurma ve kullanma zorunluluğu yoktur).Aracın bu özelliği tespit edildikten sonra tutanak tutulmalıdır.

Araçta hiç takograf cihazı bulundurmama  veya çalışır durumda bulundurmama gibi durumlarda ilgililer hakkında ceza tutanağı düzenlenir.Çünkü Kanun bu  durumda idari ceza öngörmüştür

Suç tutanağının düzenlenebilmesi için öncelikle araçta takograf cihazının veya taksimetrenin bulunması  zorunlu araçlardan olması ve araçta bu cihazının bulunması gerekir

Kanun üç değişik durum öngördüğünden bunların tespit edilmesi  ve bu kişiler hakkında suç tutanağı düzenlenmelidir.

Buna göre hakkında tutanak suç tutanağı düzenlenecek kişiler;

a- Bu cihazlar bozuk imal edilmişse imal edenler hakkında

b-Bu cihazları bozan sürücüler ile işletenler hakkında

c-Bozuk cihazları kullanan araç sürücüleri ile işletenleri hakkında

Uygulamada karşılaşılan ise bozuk cihazları kullanma veya cihazı bozma olaylarıdır.Eğer cihaza müdahale edilmişse (hız düşürücü entegre) bu yukarıda saydığımız bb ve cc bentlerine uyar ki ilgililer hakkında suç tutanağı düzenlenmelidedir.

Cihaza ilave entegre yapılmamışsa bu gibi durumlarda uzmanına cihazın bozuk olduğu tespit ettirilmelidir.

Takograf cihazının bozuk olduğunun bilinmesi gerekir.

“Sanığın takograf cihazının bozulmasına vasıta olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı gibi savunmasının aksi de ispatlanamadığından(sanık savunmansıda takografın arızalı olduğunu bilmediğini ve görünüş hali ile anlaşılmadığını savunduğu durumlarla ilgili)sanığın eyleminin 2918 sayıl Kanunun 31.maddesinin b bendinde belirtilen ve idari cezayı gerektiren takograf cihazını kullanılabilir durumda bulundurmamaktan ibaret olup görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi.” (7.CD;18.6.1998/5773-5831)

3-Sürücü Belgesiz Araç Kullanmak

Kanun’un 36.maddesi ,motorlu araçların sürücü belgesi sahibi olmayan kişiler tarafından karayollarında sürülmesi veya sürülmesine izin verilmesi yasaktır hükmünü içermektedir

Bu maddeye göre  suç tutanağı düzenlenebilmesi için

a)Kişinin sürücü belgesi olmayacak

b)Aracı kullanacak

c)Kullanma karayolu üzerinde olacak

Her birini ayrı ayrı incelersek;

a) Madenini 2.fıkrası açık olarak kimlerin araç kullanabileceklerini belirtmektedir.Bunlar kanunda sınırları belirtilen sürücü belgesi sahipleri,çok taraflı anlaşmalara göre sürücü belgesi sahibi olanlar ve uluslar arası belge sahibi kişiler olarak belirtilmektedir.

b)Aracın bizzat sürülmesi,sürülme olarak kabul edilebilecek bir hareketin bulunması gerekir.Parkemmiş aracın direksiyon başında oturma ,şoför mahallimde uyuma gibi hareketler de sürme olmadığından bu gibi kişiler hakkında suç tutanağı düzenlenmeli. Bunun yanında aracı gerçekte kimin kullandığı şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekir.Takip edilen aracı kullanan kişi kesin tespit edilememiş,araç durduğunda yakalananlardan sürücü belgeli ve belgesiz iki  kişinin bulunmasında burada beyana itibarla belgesiz hakkında suç tutanağı tutulmamalı.Çünkü bu gibi durumlarda kişinin kaçması başka sebeplerden kaynaklanmış olabilir.

Kimlik bilgileri tam tespit edilmeli.Bu yapılırken kişinin üzerinde ki belgeye her zaman  itibar edilmemeli ,bir çok olayda çalıntı ve bulunmuş belgeye dayanılarak suç tutanağı düzenlenmiştir.

Sertifikalı olmak araç kullanma hakkı sağlamamaktadır.Ancak bütün resmi işlemeleri tamamlamış ve sadece kişinin imzasına  sürücü belgesi teslim aşamasına gelmişse bu durumda  kişinin sürücü belgesi olduğu kabul edilmelidir.

c)Kanun ve yönetmeliğin 3.maddelerinde tarifi yapılan karayolu:trafik için kamunun yararlanmasına açık arazi şeridi,köprüler ve alanlar olarak tarif edilmişti

Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi araç kullanılan yerin kamunun yaralanmasına açık olması gerekir.Kamunun yaralanmasına açık  olan arazi şeridi ve alandan kastedilen,bu gibi yerlerde araç sürmek için gayrimenkul sahibinin rızasının aranmaması,sahibinin bu gibi yerlerden faydalanmayı engelleyememesi olarak anlamak gerekir.

Bu durumda evinin bahçesinde,tarlasında veya çimenliğinde kişinin araç kullanması halinde suç oluşmayacağından suç tutanağı düzenlenmemeli.Çünkü bu alanlar kamunun yararlanmasına açık alanlar değillerdir

Sürücü kurslarını başarı ile bitirdiğini gösterir  belge sürücü belgesi olarak kabul edilmemeli

“…Bu sertifikalar 41. maddedeki şartlar aranarak sertifikanın alındığı yer trafik kuruluşlarınca sınıfına uygun sürücü belgeleri ile değiştirilmedikçe sahiplerine karayolunda  araç kullanma yetkisi vermez, amir hükmü  nazara alınıp sanığın B sınıfı sürücü belgesi almak için sınavı kazanarak sertifikasını aldığı ancak suç tarihinde sertifikasının sınıfına uygun sürücü belgesi ile değiştirilmeden araç kullanırken yakalandığı cihetle,sanığa  isnat edilen suçun yasal unsurları  oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi ”(7.CD; 22.11.2001/14935-18156)

Sürücü belgesinin suç tarihinden sonra alınması halinde de suç oluşur.

“Sanığın sürücü  belgesini suç tarihinden sonra.. tarihinde aldığı cihetle 2918 sayılı yasanın 36/3 maddesinde belirtilen ehliyetsiz araç kullanma  suçunun oluştuğu gözetilmeden beraatine  karar verilmesi.”(7.CD;18.4.2002/5406-5339)

Aracı kullananın gerçekte kim olduğu tespit edilmelidir.

“Sanık savunmasında aracı kullanmadığını araçta otururken işlem yapıldığını öne sürdüğün cihetle tutanak düzenleyicileri dinlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmaya dayalı olarak hüküm tesisi.(‘.CD;15.2 2002 /1197-1692)

“Sanık olay tarihinde park halindeki araç içinde direksiyonda oturduğun ,ancak aracı kendisini kullanmadığını,aracın arkadaşına ait olduğunu ve arabayı park eden arkadaşını aracın içinde beklediğini,polislerin gelerek aracı otoparka çekmek istediklerinde engel olmak istediğini,ancak aracı kendisinin değil terfik polislerinin otoparka götürdüğünü  savunmuş olup tutanak düzenleyicilerin beyanları  da bu savunmanın  aksini gösterir açıklıkta olmadığından tutanak  düzenleyicileri yeniden dinlenerek sanığın sürücü belgesi olmadan araç kullanıp  kullanmadığına dair tamamlayıcı  bilgi alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi.” (7.CD; 11.3.2002/1159-3000)

“Sanığın temyiz dilekçesinde ehliyetini 1998 yılında kaybettiğini ve olayın kendisi ile ilgisi olmadığını savunarak sürücü belgesi  fotokopisini temyiz dilekçesine ekleyerek ibraz etmiştir.Suç tutanağı ekinde bulunan nüfus cüzdanı fotokopisi ile sanıkta bulunan nüfus  cüzdanının celp edilip aynı cüzdan olup olmadığı,nüfus cüzdanındaki resim ile  sanığın sürücü belgesindeki resimlerin mukayesesinin yapılarak farklılık olup olmadığının belirlenmesi,terfik suç tutanağına eklenen nüfuz-  cüzdanı fotokopi-isinin tutanağa ne şekilde ilave edildiğini ilgili Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünden sorulması ve sonucuna göre hüküm tesisi  edilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi.”(7.CD; 4.3.2002/1616-2398)

Sanık temyiz dilekçesinde,sürücü  belgesinin bulunduğunu ve olayla ilgisinin olmadığı halde hakkında suç tutanağı düzenlendiğini ileri sürmüş olmakla,zabıt mümzileri dinlenilmek suretiyle,gerek görüldüğünde yüzleştirme veya fotoğraf teşhisi de yaptırılarak,hakkında suç tutanağı düzenlenen kişinin sanık olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekmesi.”(7.CD; 24.2.2000/1291-2903)

“ Sanık hakkında özel tertibatlı aracını işçisi(CK) e kullandırdığı için 2918 sayılı yasanın 39/1-a maddesine muhalefetten suç tutanağı düzenlenmişse de,sanığın özel tertibatlı aracı kullanma yetkisi veren (H) sınıfı sürücü belgesi sahibi olduğu dikkate alınarak işçisi (CK) nın sürücü belgesi olup olmamasına göre eyleminin anılan yasanın 39/1-a veya 36/3 maddesi kapsamında olacağı,bu şahıs hakkında suç tutanağı düzenlenip dava açılıp açılmadığı araştırılarak 2918 sayılı yasanın 36/3 madde ve fıkrası son cümlesinde “sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse tescil plakasına da idari para cezası için ceza tutanağı düzenleneceği” açıklandığından sanık hakkında bu hususta işlem yapılıp yapılmadığı ilgili daireden sorulup sonucuna göre bir kara verilmesi gerekirken sürücü belgesiz veya yetersiz belge ile aracı kullanmayan sanık hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi.”(7.CD; 14.11.2000/13030-15181)

                                                                                                                                                                            sürecek…



  • § Yargıtay Tetkik Hâkimi

[1] -8.1.2003 tarih ve 4785 sayılı Kanunla 11 defa bu Kanunda değişiklik yapılmıştır.

[2] -Bu makalenin  sonunda Adliye Mahkemelerinin görevine giren suçlar maddeler halinde  gösterilmiştir.

[3] -Daha geniş ve ayrıntılı bilgi için,Trafik Suçları ve Özellik Arzeden Durumlar,Mustafa Albayrak, Adalet Dergisi,Ocak 2002,sayı 10; Karayolları Trafik Kanunu’ndaki Ceza Hükümleri ve Uygulaması,BirsenKarakaş,Ankara 2002,Karayolları  Trafik Kanunu’na Göre Hukuki Sorumluluk,Tazminat,Sigorta,Rücü Davaları ve Trafik Suçları Hasan Tahsin Gökcan ve Seydi Kaymaz  Ankara 2001

[4] – Nurullah Kunter, Muhakeme Hukuku Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, İstanbul 1986, s.732            

[5] – Bundan başka özel kanunlarda bu gibi düzenlemelere örnek olarak; 1) 6132 sayılı Kanun, madde 7; 2) 394 sayılı Kanun, madde. 9

 

[6] -“…2918 sayılı Yasanın 114/3’üncü maddesindeki hüküm, trafik suç tutanaklarını tanzimle görevli ve yetkili kılınmış personel ile tutanakları mahkemelere gönderecek olan idarelerin uyması gereken süreyi belirtmekte olup, anılan süreden sonra suç tutanaklarını ilgili mahkemeye gönderilmesi hâlinde suç ve cezanın ortadan kalkmayacağı cihetle, duruşmaya devamla sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi…” Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi 21.12.1999/12161-12939.

 

[7] -Genel kural 2918 sayılı Kanunun 114/3.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre yargı yetkisine giren suçlarla ilgili tutanağın bir sureti ilgili mahkemeye 7 iş günü içinde gönderilir.