Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

DOĞRULAR VE YANLIŞLAR

 

                                                                         Kemalettin ERTAN

                                                                       Emekli Emniyet Müdürü

 

           SEVGİ VE SAYGI-6

            VE AŞK

 

            Aşkı, sevginin karesidir, küpüdür diye tanımlamış ve liseli bir öğrenci iken yaşadığımız aşk öykümüzü anlatmıştık ikinci kitabımızda.

            Peki ya siz, hiç aşık oldunuz mu?

            Olmadıysanız ve gençseniz yakında sizin de kapınız çalınabilir. Şayet yüksek sesle “onu seviyorum” demek geliyorsa içinizden, aşk öykünüz başlamak üzeredir. Kimbilir belki de başlamıştır bile.

            Aşkta yaş konu edilemeyeceğine göre, yaşlı olsanız da, aşık olma şansınız ya da şansızlığınız olabilir. Ama şüphesiz bu aşk, gençlik çağının aşklarına benzemez.

            Acaba, aşk nasıl bir duygudur?

            Tarifi güç ama, bana sorarsanız;

–         Mutlulukla mutsuzluğun çalışması,

–         Sevilenden başkasını düşünememe, görememe hastalığı,

–         Başka, ama güzel bir âlemde uyuşturulmuş gibi yaşıyor olmanın keyfi, ya da sersemliği;

–         Bazen doruktaki sevginin, bazen dayanılmaz acıların yumağıdır aşk.

Aşk sevmektir, ama, yukarıda sayılanların çoğunu içermiyorsa aşk değildir. Bu nedenle sevdiğimiz çoktur ama, aşık olduğumuz genelde tekdir.

*

            Gelin bir de sözcüklerdeki aşk tariflerine bir göz atalım.

            Önce aşk için bir sözcük bulunmuş. Sevi.

            Sevmek sözcüğünün ilk hecesi “sev” alınmış, buna “i” harfi eklenmiş, olmuş “sevi”, yani aşk.

Aşkın gizemine ve ruhu okşayan ses güzelliğini bulabiliyormusunuz bu sevi sözcüğünde? O güzelim Şiir sözcüğüne “yır” denmesi gibi bir şey.

            Ve şöyle tarif etmişler aşkı;

1-     “İki kişi arasındaki duygusal yakınlıktan ve Cinsel çekicilikten doğan tutkulu duygu.”

             Ayrıca da;

a)      “Biriyle cinsel ilişkide bulunmaya, sevişmeye “Aşk yapma”,

b)      “Cinsel ilişkide bulunulan, sevişilen yere de “Aşk Yuvası”,

demişler.

Ve yine;

2-     “Kutsal sayılan bir varlığa, ya da yüceltilmiş bir ideale duyulan içten, derin sevgi ve güçlü bağlılık duygusu.”

“Tanrı aşkı, vatan aşkı, insanlık aşkı gibi.”

Diye açıklamışlar.

Şüphesiz gerekli inceleme ve araştırmalar sonundaki değerlendirmelere göre yapılmış bu

tarifler. Ama, aşkı tanımlayan birinci maddenin “a” ve ”b” fıkralarını, sanırım benim gibi siz de kabullenemediniz.

Aşkta cinselliğin yeri olsa da, salt olarak cinsel ilişkide bulunmayı “aşk yapma” olarak değerlendirmek, aşkı hafife almaktır, aşka hakarettir.

Aşk yapılmaz, yaşanır. Onun nasıl bir şey olduğunu da gerçek aşıklar bilir.

Aşıklar için “Aşk yuvası” deyimine bir diyeceğimiz yok. Ama, sırf cinsel ilişkide bulunmak için kullanılan mekâuların aşk yuvası olarak değerlendirilmesine itirazımız var.

Aşkın bir yüceliği, ulviliği ve hatta kutsallığı vardır. Küçümsenemez, çirkinleştirilemez ve yozlaştırılamaz.

Yazılı ve görsel iletişim araçlarında sık sık aşktan söz edilir. Özellikle de televole ve benzeri magazin programlarında.

Yazılan, gösterilen ve anlatılanları, yakıştırıp ve benzeterek şöyle bir sıralayalım isterseniz;

–         D ile E aşk yaşıyor.

–         F ile G nin aşkları bitti.

–         Bayan A ilk aşkına döndü.

–         Bay B üçüncü aşkı olan bayan C ile görüldü.

–         Aşkı Y ile evlenen Z, evliliklerinin üçüncü gününde boşanma davası açtı.

–         Bir gecelik aşk.

–         Aşkıma ihanet ettim.

Allah aşkına söyleyin, aşk sözcüğünün yukarıda sıraladığımız cümleler içinde ne işi var. Neredeyse  aşk ile seksi eş anlamlı hale getirecekler. Zaten getirdiler ya.

*

Biraz da sevgi ve aşk için söylenmiş deyimleri hatırlayalım.

–         Sevmek, bir başkasının hayatını yaşamaktır.

-Balzak-

–         Sevmek, insanın kendi kendini aşmasıdır.

-Oscar Wilde-

–         Sevme ve acıma, insanlık vasfıdır. Hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasfı.

-Mevlâna-

–         Sevgi, meleklerin hayatıdır.

-Balzak-

–         Aşk, herkesi eşit kılar.

-Cervantes-

–         Hayat bir uyku, aşk onun rüyasıdır. Sevmişseniz, ancak yaşamış sayılırsınız.

-Alfrede de Musset-

–         Aşk, Kalbimizin saygısız misafiridir. Bize sormadan gelir, bize sormadan gider.

-Cenap Şahabettin-

–         Aşkta, “pek çok” bile azdır.

-Beaumarchars-

–         Gerçek aşkın niteliği, tatlı acılıktır.

-Novalis-

–         Aşk, güneş gibidir, kör bile hisseder.

-K.Kisfalud-