Devriye Polisinin Güncesi (1)*
Devriye Polisinin Güncesi (1)*
Çeviren : Em. Em. Md. Mustafa Özgen
Her sayımızda Polisin Devriyesinin çeşitli
koşul ve durumlarda izleyeceği yöntemle ilgili uluslararası
Polis yayınlarından bir çevri yer alacaktır.
SUÇA İLİŞKİN DEVRİYE FAALİYETLERİ:
Devriye memuru, turistlere yer tarifinden cinayet veya ırza geçmeye gibi ciddi bir suçun soruşturmasını yapmaya kadar uzanan çok geniş bir faaliyet alanında yer alır. Günü hiç de sıradan geçmez. Bir dakikadan diğerine ne tür bir durumla karşılaşacağını hiçbir zaman bilmez. Bir sonraki polis çağrısını küçük bir olay teşkil edebilirken, derhal etkin ve etkili karşılık gerektiren ve işlenmekte olan ciddi bir suç bildirimi de olabilir.
Devriye memurunun günü büyük çeşitlilik ve farklılıklar gösterirse de suçsal özde bir çok duruma, yani, işlenmiş veya işlenmekte olan bir suçsal olaya cevap vermeye hazır olmalıdır. Suçsal olaylar cürüm veya kabahat işlemeyle ilgili olabilir, ancak, suçun türüne bakılmaksızın karşılaşılan her olayın doğasında bir tehlike daima mevcuttur. Örneğin, kabahat türünden bir suç işleyen kişi bir polis memuruna yakalanırken çoğu kez daha büyük bir yasa ihlâline kalkışır ve daha büyük bir suç işler.
Olay ne olursa olsun, devriye görevlisi herhangi bir suçsal durumun çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini bilmelidir. İster kabahat isterse cürüm olsun alınan suç ihbârları derhal özenle, memurun, mağdurların, suç faillerinin ve meraklı seyircilerin zarar görme ihtimalini en aza indirecek bir usulle ele alınmalıdır.
Aşağıda yer alan olaylar, devriye memurunun aldığı suç ihbarları ve veya devriye gezerken karşılaşabileceği durumlara örnektir. Her olayda durum ortaya konup ardından devriye tarafından takip edilebilecek uygun hareket biçimi tasvir edilmektedir. Kuşkusuz, hiçbir olayın diğerinin tıpatıp aynı olamayacağı akılda tutulmalıdır. Bu nedenle, yer alan örnek olayla, durumun gereklerine göre değiştirilecek kılavuzlar olarak sunulmaktadır.
Çağrıya karşılık veren polis memurları olay yerine varışlarını şüpheliye hissettirmemek için gerekli önlemleri almalıdırlar. Olay yerine yakın bir yere geldiklerinde hızlarını azaltmalı, otoyla gitmekteyseler hızlarını 10-20 kilometreye kadar düşürmeli, tepe lambalarını ve farlarını söndürmeli ve telsiz cihazlarını ya kapatmalı ya da dışarıdan hiç duyulmayacak şekilde sesini kısmalıdırlar. Düşük hız gürültüyü azaltır, tüm alanın daha iyi ve daha bütünüyle gözlemlenmesine imkan verir ve ayrıca adresin pas geçilmesi ihtimalini azaltır. Araç ışıklarının kapatılması sayesinde memurlar daha az görülür ve onların tepe lambasının aydınlattığı alanın daha ötesini görmelerine imkan sağlar. Keza, stop lambaları şüpheli tarafından hemen fark edileceğinden devriye aracının frenlerini de daha az kullanmalıdırlar. Kuşkusuz çok karanlık gecelerde tepe lambalarının kapatılması tavsiye edilmeyebilir. Yine de, kırmızı renkli acil tepe lambaları daima kapalı tutulmalıdır. Araçtan dışarı çıkarken memurlar araç kapılarını hafifçe kapatmalı ve mümkün olduğunca sessiz olmalıdırlar. Oto anahtarı asla araç üzerinde bırakılmamalıdır. Gürültünün azlığı şüphelinin polis memurlarını fark etmesi ihtimalini azaltarak memurların şüphelinin çıkardığı sesleri araştırma imkanını arttırır.
Polis Yönetimi’nce önceden yürürlüğe konulan plan uyarınca, çağrıyı cevaplayan polis otosu ya da 1. devriye evin kuzeydoğu köşesini, diğeri de güneybatı köşesini kapatır. Adrese yaklaşımda da etrafını tam çevirecek şekilde davranılmalıdır. Memurların biri kuzeyden ve diğeri de güneyden yaklaşır. Köşelere yürüme yoluyla her iki memur da birlikte evin tüm etrafını görebilirler. ilk araştırma sırasında, şüphelinin gizlenebilmesine yarayabilecek her şeyi memurlar aramalıdırlar. Bu ilk aramadan sonra, memurlardan birisi çevreyi araştırmayı sürdürürken diğeri de polis çağıran şikayetçiyle görüşmelidir.
Şikayetçinin genellikle oldukça korkmuş olduğu ve kendini savunmak için eline bir silah v.s. alma eğiliminde bulunduğu hatırda tutulmalıdır. Olay yerine giden memurların şikayetçi tarafından faille karıştırılması ve fail sanılması bir felakete yol açabilir. Bu nedenle, Polis Merkezi’nde çağrı alındığında, şikayetçinin telefonda tutulması ve polisin olay yerine vardığının bildirilmesi önem taşır. Eğer telefonda tutma mümkün değilse, civarda arama yapmaya başlamazdan önce memurların birisinin şikayetçiyle olay yerine varır varmaz çabucak görüşmesi akıllıca olur. Memur şikayetçiyle konuşurken, şüphelinin tarifiyle ilgili tüm bilgileri almalı ve bu bilgiler diğer birimlere derhal iletilmelidir. Şüpheli kişinin yakalanamaması halinde, memurlar, aramanın devam edeceği ve gece boyunca bir polis biriminin civarda olacağı hususunda şikayetçiye güvence vermelidirler.
Şikayetçiyle görüşen memur görev süresi bitmezden önce geri gelmeli ve çevreyi araştırmak amacıyla ışıldağını kullanmalıdır. Bu, şikayetçiye güven hissi verecek, belki devriye döndüğünde sanık tutulacak belki de sanık kişinin orada bulunuş nedeni ortaya çıkacaktır.
PROBLEM (1)
BİR YERDE ŞÜPHELİ BİRİNİN DOLAŞTIĞI İHBARI ALINIR VE İKİ MEMURLU BİR DEVRİYE BİRİMİ OLAY YERİNE SEVKEDİLİR.
YORUM VE AÇIKLAMA
Böyle bir çağrı maalesef ve çoğu kez olduğu üzere polis memurlarınca can sıkıcı bir şey olarak görülür ve verilen karşılık çok sıradan olur. Sonuç olarak, memur tümüyle hazırlıksız olduğu tehlikelerle karşılaşabilir. İlave olarak da, şikayette bulunan kişi polis tarafından sağlanan korumadan eşit olmayan oranda ve daha az hizmet almış olur.
Olayların çoğunda, bildirilen şüpheli hiç yoktur ya da yakalanma ihtimali çok düşüktür. Yine de, şüpheli kişi şikayetçinin hayal ürünü olsa dahi, polis memurları şikayetçinin korkusunun böyle bir şüpheli varmışcasına gerçek olduğunu hatırlamalıdırlar. Şüphelinin yakalanma ihtimalinin az olmasının ana nedeninin polis memurlarının ihmalkarlığı olduğu da unutulmamalıdır.
Böyle bir çağrı alındığında, memurlar yüksek derecede bir belirsizliğin olduğunu akıllarında tutmalıdırlar. Fail bir sarhoş veya kestirmeden geçen bir komşu olabilir. Ancak yine de, geceleyin meskenden hırsızlık, cinsel bir suç veya bir diğer cürüm de olabilir. Her ne olursa olsun, çağrıya cevaben olay yerine giden memurlar, failin ağır suç işlemiş olduğunu varsayarak gerekli önlemleri almalıdırlar. Tabii ki, yakalamayı yaparken memurlar faillerin çoğunun kabahat cinsinden hafif suçlardan sanık olduklarını bilerek şartları tartmalıdırlar.
Bu gibi çağrılara karşılık verirken izlenecek usullerin polis amirlerince ve emir tarzında yürürlüğe konulması çokça arzu edilir. Konulan presedürler (usuller) polisin etkinliğini kesinlikle arttıracaktır. İlave olarak, failin yakalanması ihtimalini de arttıracaktır.
Yine sıkça rastlandığı üzere, özellikle şikayetçinin kadın olması halinde, şikayetçiler şüphelinin evin içinde olduğundan şüpheleneceklerdir. Memur böyle bir şüphelinin mevcut olmadığından yüzde yüz emin olması halinde dahi, memurlar evi baştan aşağı araştırmalıdırlar. Bu da şikayetçiye yeniden bir güven hissi verecektir.
Unutmayınız!!! Şüpheli kişinin varlığı kesinkes anlaşılırsa, şartlar aksini kanıtlayıncaya kadar bu kişiye ve yere ağır bir suç işlenmiş gibi yaklaşınız.