Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Bu Gurur Hepimizin

        

                                                         Fevzi Birkal ÇUHADAR

                                                         4.Snf. emniyet Müdürü

                                                        Dışilişkiler Daire Başkanlığı

                                                Uluslararası Kuruluşlar ve Protokol Şb.Md.

 

Öncelikle Çağın Polisi isimli dergimiz çalışanlarına başarı ve teşekkür dileklerimi arzediyorum.

FIFA 2002 Dünya Kupası Şampiyonası için Japonya ve G.Kore’de görevli idik. Fazla değil, 2006 yılında yapılacak Dünya Kupası ise o kadar kilometrelerce uzaklarda değil, bu defa Almanya’nın ev sahipliğinde gerçekleşecek. Böyle bir görevin herkese nasip olmasını isterim. Zira, dünya bir daha böyle bir manzaraya bir daha şahit olacak mı, bilinmez?

Emniyet Genel Müdürlüğü, Japonya ve G.Kore İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları’nın talepleri üzerine, Uluslararası tecrübeye ve İngilizce konuşma ve yazışma bilgisine sahip, konusunda uzman toplam beş üst düzey polis yetkilisi talep etmiş ve bu göreve Dışilişkiler, İnterpol, Asayiş ve KOSM Daire Başkanlıklarından birer görevli seçilmek suretiyle Makam onayı ile 2002 FIFA World Cup güvenliği için biri irtibat görevlisi, biri koordinatör ve üçü de gözcü olmak üzere beş kişilik bir heyet halinde, seyahat ve ikamet masrafları anılan Ülkelerce karşılanmak üzere, maçların oynanacağı tarihlerin başlangıç ve bitişi arasında G.Kore ve Japonya’ya gidilmiştir.

Görevde asıl amaç, genel güvenliğin sağlanmasına Türk Polisi olarak yardımcı olmak, Türk taraftarların güvenliğinin yanı sıra fanatik ve holigan tiplemelerine uyan seyircilerin tespiti, güvenliği tehdit edenlerin sınır dışı işlemlerine yardımcı olunması, havaalanı güvenlik tedbirleri, devriye, arama ve kontrol görevleri ile her türlü siyasi, ideolojik gösteri ve eylemlerin engellenmesi oluşturmakta idi. Türk seyircisinin şahitliğinde, bu konudaki başarımız ise takdirlerine maruzdur. Özellikle Japonya’da bu konudaki hassasiyetimiz etkisini hissettirmiş ve başarılı olunmuştur. Çok güzel bir ikili polisiye işbirliği tesis edilmiş, her iki Ülke Makamlarının takdiri kazanılmıştır.

Japonya ve G.Kore’de Güvenlik Koordinatörü sıfatı ile yaptığım görevlerden birisi de Türk vatandaşlarımızın sayısını tespit etmek ve muhtemel çatışmaların engellenmesini teminen  stadyumun özel ayrılmış bölümlerinde güvenliklerini sağlamaktı. Gözcü arkadaşlarımla birlikte kendi taraftarlarımızı kontrol ediyorduk. Japon ve Türk seyirciler arasında bir dostluk havası göze çarpıyordu. Fakat G.Kore’de çok daha fazla bir cana yakınlık vardı. Türkiye’deki lig karşılaşmalarında dahi göremeyeceğimiz bir dostluk havası idi bu. Küçük bir anı ile bunu sizlerle paylaşmak isterim:

G.Kore’ li bir üst düzey polis yetkilisi cep telefonu ile beni arayarak “ Fevzi bey, şu ana kadar  stadyumda ne kadar Türk seyircisinin bulunduğunu tespit edemedik. Bana, kesin bir sayı bildirebilir misiniz?” diye sorduğunda kendisine cevaben: Sahada bizden 65 bin kadar seyirci var ! diyerek cevap vermiştim. Yarım saat sonra yanıma gelmiş ve bu durumu kendisi de kabul etmişti.  Türk seyirciler ellerinde G.Kore bayrakları, yüzlerini boyamışlar, G.Kore seyircileri ise ellerinde Türk bayrakları, birbirlerinden ayırt edilmeleri imkansız bir vaziyetteydiler. G.Koreli Emniyet Müdür Yardımcısı da kendi şefine aynı cümlelerle rapor vermiş ve maç sonrası yapılan brifingde Türk seyirci sayısı hala tespit edilememişti.!

İşte gördüğümüz manzara:

G.Kore Milli Takımı bir gol attığında tribünlerdeki 65 bin seyirci sevinç çığlıkları ile alkış tutuyor, ardından Türk Milli Takımı bir gol attığında ise yine aynı 65 bin seyirci ayakta alkışlamaya devam ediyorlardı. Bu manzara yerinde görülmeğe değerdi ve yanımızda bulunan başka Ülkelere mensup bazı medya görevlileri ve polis görevlileri de gördüklerine bir anlam veremiyorlar, yalnızca şaşkın bakışlarla ve hayretle olan biteni seyretmeye devam ediyorlardı. Maç sona ermişti, G.Kore takımı bilindiği gibi kaybetmiş ve Türk Milli Takımımız 2002 FIFA Dünya Kupası üçüncüsü olmuştu.  İnsanlar üzülmemiş aksine sanki daha da mutlu olmuşlarcasına çok az sayıda oldukları gözlenen Türk seyircilerle birlikte kol kola bir vaziyette stadyum etrafında tur atıyorlardı. Ellerinde Türk ve G.Kore bayrakları, caddelere taşmışlardı. O an Ülkemde değildim fakat bu güzel insanlar bizlere kendimizi Türkiye’de gibi hissettirmişti.

Tarihi unutmamışlardı, vefa onların meziyetleriydi. 1950-1953 yıllarında Kore’de hayatını kaybetmiş Birleşmiş Milletlere üye devletlerin Silahlı Kuvvetlerine mensup yüzlerce asker bir yana, Türk Askeri bir yanaydı. Vatan toprağından yüzlerce kilometre uzakta şehit düşmüş Mehmetçik’in cesareti ve kahramanlığı oralarda unutulmamıştı, farklıydı, bambaşkaydı, orada bir tarih daha yazılmıştı…

İster inanın ister inanmayın, bu ecdadın torunları olarak yarım asır sonra şehitlerimizle birlikte aynı topraklarda bu tarihe şahit olduk, varlıklarını yanı başımızda hissettik, duygulandık, gururlandık, onları bir kez daha rahmetle ve saygı ile andık, ayrı ayrı geldikleri sıladan, kimi Edirne’den  Ankara’dan, kimi  Van’ dan Erzurum’dan…

Saygı ve sevgilerimle.