Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

BİR AVUÇ NLP

 

                                   (Geçen Sayıdan Devam)                   

 Bahri DURABAY
 Başkomiser
 Rize Bilgi İşlem Şube Müdür V.                                   

Alternatifli Yaklaşım

 

         Tek bir seçeneği olan insanlar önlerine engel çıktığı an zaten teslim olmaya hazırdırlar. Hemen vazgeçerler. Başarmaya azmi olan ve muhakkak başaracağım diyenlerin birden fazla seçenekleri vardır.

         Bir hapishaneden kaçmak için tek bir tünel kazan mahkumlar, mahkum kalmaya mahkumdurlar. Eğer birden fazla tünel kazıyorsanız, bazıları fark edilse bile, bir tanesini fark ettirmeden bitirme şansınız olabilir.

         Hem seçenek olarak hem de bakış açısı olarak çeşitli olmaya gayret etmeliyiz. Ufkumuzu geniş ve açık tutmalı, alternatif geliştirebilmeliyiz.

NLP’ nin “başarısızlık yok, sadece sonuçlar var” ilkesinin  temelinde de bu yatıyor. Eğer yeni alternatifleriniz varsa, her başarısızlık size bir ders ve basamak olacaktır. Ama eğer alternatif üretemiyorsanız, karşılaştığınız başarısızlık öylece kalacak ve yeni bir hamle olmadığı içinde gerçekten başarısız olacaksınız.

         Davranış tarzımızı, düşünce yaklaşımımızı zenginleştirmeli ve hedefe bir tek yolun varabileceği saplantısından kurtulmalıyız.

 Önyargıyı Terk Edin

 

Peşin hükümlü olmak ve insanları dinlemeden, olayları anlamadan yargılamak.. Artık ne kadar bağnaz ve demode bir davranış haline gelmiş. Yenilik ve gelişimden bahsedenlerin ayaklarına dolaşabilecek en büyük engellerden biri.

         Karşımızdaki insanları dinlemeden hareket etmemeliyiz. Peki dinlemek yeterli midir? Hayır. Onları anlamak için dinlemek ve peşin fikirle hareket etmeden dinlemek gerekir. Karşımızdaki konuşurken eğer biz ona ne diyeceğimizi, nasıl cevap vereceğimizi düşünüyorsak, işte bu peşin hareket etmektir. Zira anlamak için uğraşmıyor, konuşmak için sıra bekliyoruz demektir.

         Daha önceden, şahıslar hakkında başka ağızlardan duyduklarımızın etkisi ile karar vermek veya o durumların etkisi ile onlara yaklaşmak ve dinlemek, bizi tarafsız ve ön yargısız yapmaz. Ne duyarsak  duyalım bizzat şahsı görmeli, onunla konuşmalı, fikirlerini ve diğer yargılarını öğrenmeye çalışmalı, geldiği ortamı, kültürünü değerlendirmeli, ondan sonra karar vermelidir.

         Hiç kimse kendisine ait kişisel bilgilerin başkalarının ağzından verilmesinden hoşlanmaz. Ve hiç kimse hiçbir zaman tarafsız hareket edemez. Ben şahsen objektifliğe fazla inanmayan birisiyim. Yani  hiçbir etkide kalmadan tarafsız bir değerlendirme… Bana zor geliyor. Dolayısı ile kişileri kendisinin ifadeleriyle tanımak ve kendi gözlemlerimizle hareket etmek önemlidir.

        Yaşadığımız olaylar için de, değerlendirme yaparken hemen ilk göründüğüne göre hüküm vermemek, evveliyatına, doğuşuna bakmak zannediyorum daha az hata yapmamızı sağlar. Bir insanın öfkesini direk algılamak, bizi o insandan koparabilir. Araştırsak belki daha önce yaşadığı bir olaydan etkilenerek o şekilde bir davranış sergilediğini göreceğiz. Bu, problemi daha kolay çözmemize yardım eder ve bir arkadaş kaybettirmez.

         Metroya yanında üç çocuğu ile bir adam biner. Adam iki büklüm olmuş, yürümeye mecali yok, saçı sakalı bir birine karışmış bir halde gelir ve bir koltuğa adeta yığılır. Çocuklar etrafta gürültüyle dolaşmaya, koşuşturmaya, birbirleriyle şakalaşmaya başlarlar. Baba gayet ilgisizdir. Çocuklar bir o yolcuya, bir diğerine çarparak oynarlar. Derken okuduğu gazeteye çarpılmasına kızan bir adam kalkar ve sinirlisinirli adamın yanına  gelir ve “ beyefendi bu çocuklar sizin mi?” diye sorar. Adam “evet” der. Kızgın adam “Niye bakmıyorsunuz, niye ilgilenmiyorsunuz, tüm yolcuları rahatsız ediyorlar.” Diye bağırır. Adam “Kusura bakmayın, hastaneden geliyoruz. Anneleri öldü. Onlara henüz söyleyemedim. Ben de birkaç gündür yorgun ve uykusuzum.” der. Diğer yolcu tavrından dolayı pişman olur ve özür dileyerek ayrılır.

Olaydan veya sözlerden iyice emin olmadan kesinlikle hareket etmemeliyiz. Dünyamızın bir kayıplar dünyası olması bizi çok sıkar. Devamlı kazanma kuşağında hareket etmek, güç ve huzur verir. Tabi ki bu bedava bir kazanç olmayacaktır.

            Aynalamak

 

         Bir aynanın karşısına geçtiğinizde ne görürsünüz? Tabi ki  kendinizi. Çoğu insan kendini aynada görmekten hoşlanır. Bazıları zamanlarının çoğunu ayna başında geçirir.

         Aynada kendini görmekten bu kadar hoşlanan bir insan kendisi gibi hareket eden, konuşan, nefes alan bir insandan hoşlanmaz mı? Tabi ki  hoşlanır. Bir yakınlık duyar. Hatta kendini o insanın hareketlerine kaptırabilir.

         Eğer sizde bir insanla diyalog kurmak istiyorsanız  onu aynalayabilirsiniz. Yani onun karşısına geçip, onun gibi oturur, elinizi kolunuzu onun gibi hareket ettirirsiniz, onun gibi nefes alıp verir ve onun konuştuğu hız ve tonla konuşursunuz. Bu  tavrınız onda bir yakınlık doğuracaktır. Ancak bu aynalama işini alaycı bir tavırla yapmamalı, özellikle sakatlığı bulunan insanların sakatlıklarını taklit ederek yapmamalıyız. Aksi halde ters teper.

         Evde eşinizle kavga ettiğinizde, onun kızgınlığının önüne geçmek veya havayı yumuşatmak için kullanabiliriz. Eşinizi aynalamayabaşlayabilirsiniz.

Sadece Ders Alın

 

        NLP ‘nin “Başarısızlık yok Sadece sonuçlar var” söylemini bende “Sadece ders alın” diye ifade etmek istedim. Yaşadığımız olumlu veya olumsuz her türlü olayı, ya bir daha hata yapmamak için yada bir dahaki sefere daha mükemmel yapmak için bir ders kabul etmek lazımdır.

            Etrafınızda meydana gelen her olaya, bizzat müdahil olalım veya olmayalım ders nazarı ile bakmak başarı basamaklarını emin adımlarla tırmanmayı sağlayacaktır.

    Eğer karşılaştığımız başarısızlıklar veya olumsuzluklar bizi hemen yıldırır ve hedefimize ulaşmak için gayret göstermektenvazgeçirirse, hep başarısız olmaya ve kaybetmeye mahkum oluruz.

         Öncelikle hedefimizi iyi belirlemeli ve hedefimize inanmalıyız. Eğer inanamıyorsak yani doğruluğunu biliyor ama tam bir inanç oluşturamamışsak, inanç bölümünde bahsettiğimiz yollarla inanç oluşturmalı ve hedefimize kilitlenmeliyiz. Daha sonra ulaşmak için belirlediğimiz ve uyguladığımız yöntemler bizi başarısız yapsa, hemen bir başka yöntem denemeli ve vazgeçmemeliyiz. Hep ders almalı, Hep ders almalıyız.