Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

BİLİŞİM SUÇLARI VE MÜCADELEDE TAŞRA TEŞKİLATINDA KARŞILAŞILAN PROBLEMLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

 

 

Mehmet ÖZDEMİR[*]

GİRİŞ

Gelişen teknolojiler hayatın her alanına akıl almaz bir hızla girerek insan hayatını her geçen gün biraz daha kolaylaştırmaktadır. Bilgisayar ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler günümüzde insanlık tarihi acısından çok önemli bir devrim olarak kabul edilmekte  hatta sanayi devrimi ile mukayese edilmektedir. Eğitimden ticarete, devlet sektöründen özel sektöre, eğlenceden alış-verişe kadar bir çok alanda klasikleşmiş anlayışları değiştirmiş ve insanlara yeni bir anlayış, yeni bir hayat tarzı kazandırmıştır. (Dokurer, 2001) Teknoloji insanlığın hayatını kolaylaştırmaya devam ederken bir yandan da beraberinde çözülmesi gereken problemleri getirmiştir. Suç, insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır. Her dönemin kendi şartlarına göre şekil alan suç ve suçlu kavramı da günümüzdeki dönüşüme paralel gelişmeler göstermiştir. Suç her dönemde insanlığı sürekli meşgul etmiş ve toplumlar tarafından suçun önlenebilmesi için çözüm yolları aranmış ve aranmaya devam etmektedir. İnsanın bulunduğu her alanda olduğu gibi bilişim ve teknoloji alanında da yeni suç tipleri ortaya çıkmış ve suçlular da teknolojinin getirdiği yenilik ve kolaylıkları kullanmaya başlamıştır. Bilişim teknolojisinin gelişmesi ve bilginin eski devirlere göre daha çok önem kazanması, bilginin ekonomik, sosyal, siyasal değerinin artması bu değerler üzerinde kolay yoldan söz hakkına sahip olmak isteyen kişileri bilişim teknolojileri marifetiyle suç işler hale getirmiştir. (Şen, 2003)

Bu noktada bilişim suçu kavramı ortaya çıkmıştır. Bilişim suçları olgusu teknolojiyi kullanan ve kullanacak bütün ülkelerin ortak problemi haline gelmiştir. Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler bilgisayar ağları sayesinde milli sınırları aşmıştır. Bu nedenle ulusal düzenlemeler ve ulusal hukuklar bilişim suçları ile mücadelede yetersiz kalmaktadır. Bilişim suçları ile ideal bir mücadele, teknolojik gelişmeler ile globalleşen dünyada bu tip suçlara karşı dünya çapında bir işbirliği ile mümkündür. Dijital ortamın getirmiş olduğu bütün imkanları dünya devletleri suçla mücadelede kullanmadıkça bu alandaki suç tipleri ile mücadelede başarılı olmak mümkün değildir.

Bu tür suçlar özellikle dijital ortamdaki değerlere yapılan saldırılar ve genellikle bankalardaki finans kayıtları, hastane kayıtları, askeri bilgiler v.b. bu saldırılara maruz kalma potansiyeli taşımaktadır. Bilgisayar üzerinden daha ucuz ve kolay suç işleme olanağı ileride bu suç tipleri ile daha çok karşılaşılacağı ve bilinen suç tiplerinin; hırsızlık, soygun, terörizm, sabotaj, kaçakçılık ve diğer tüm suçların dijital ortamda yerini alacağı anlamına gelmektedir. Hatta ülkeler arasındaki sanayi, teknoloji ve strateji casusluğu dijital ortamda yapılmakta ve ülkeler bundan dolayı büyük zararlara uğratılabilmektedir. Bununla birlikte banka hırsızları ve soyguncuları artık klasik yöntemler yerine, iletişim sistemlerini kullanarak bankalardaki hesap kayıtlarını rahatça değiştirebilmektedirler. Bunların yanında interneti kullanarak kumar, pornografik ve hatta devlet aleyhine yasadışı yayınlar yapılabilmektedir.

BİLİŞİM SUÇLARI TANIMI VE KAPSAMI

 

Bilişim kelimesi muhtelif sözlüklerde; İnsanların teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makinalar aracılığıyla düzenli ve akılcı bir biçimde işlenmesi, bilginin elektronik cihazlarda toplanması ve işlenmesi bilimi, informatik olarak açıklanmaktadır. Günlük hayatta çoğunlukla bilişim ile bilgisayar kelimeleri eş anlam ifade ediliyormuş gibi kullanılmakta ise de bu bir yanılgıdan ibarettir. Sözlüklerde bilgisayarın tanımı; Çok sayıda aritmatiksel ve mantıksal işlemlerden oluşan bir işi önceden verilmiş bir programa göre yapıp sonuçlandıran, bilgileri depolayan elektronik araç, elektronik beyin, kompütür olarak verilmekte olup yukarıda verilen tanımla örtüşmemektedir. Bilgisayar sadece bilişim faaliyetinin gerçekleştirilmesinde kullanılan önemli bir araçtır.

 

Bilgisayar suçları ya da bilişim suçları konusunda herkesin ittifak ettiği bir tarif yoksa da en geniş kabul gören tarif AET Uzmanlar Komisyonu’nun Mayıs 1983 yılında Paris Toplantısında yaptığı tanımlamadır. Bu tanımlamaya göre bilişim suçları; Bilgileri otomatik işleme tabi tutan veya verilerin nakline yarayan bir sistemde gayri kanuni, gayri ahlaki ve yetki dışı gerçekleştirilen her türlü davranıştır, denmektedir. (Yazıcıoğlu, 1997) Bilişim suçlarını kısaca bilgisayar ve iletişim teknolojileri kullanılarak işlenen suçlar olarak tanımlayabiliriz.

 

Bilişim suçlarında teknolojinin (Bilgisayar, internet, kredi kartı, elektronik bir cihaz, cep telefonu v.b.) kullanılması kaçınılmazdır. Çok geniş şekil ve araçlarla işlenebilen bilişim suçlarının kapsamı da çok geniştir. Tanımlamalar da bu yüzden hep değişik olmuştur. En basit tabirle bilgisayar suçları olarak tanımlanabilen bu suçlar; siber suçlar, dijital suçlar, internet suçları, bilişim suçları, ileri teknoloji suçları vs. gibi de tanımlanmaktadır. Ancak kapsamı çok geniş olan bütün bu tanımların en kısa ve yalın ifadesiyle “Bilişim Suçları” olarak kullanılması uygun olacaktır. Bilişim suçları kapsamına giren suçların tanımlanması  ve sınıflandırılmasının yapılmasındaki en önemli etken “suçun işlenmesindeki amaç” olmalıdır. Bu tür suçlar hangi yöntemle işleniyor olursa olsun, hangi amaç için işlendiğine bakmak gerekmektedir.

 

BİLİŞİM SUÇLARI SINIFLANDIRILMASI

 

  Bilişim alanındaki suç tipleri incelenirken Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, diğer Avrupa Ülkeleri ve Birleşmiş Milletler tarafından yapılan tanımlardan istifade edilerek aşağıdaki suç tipleri belirlenmiş ve 11.06.1999 tarihinde hazırlanan Bilişim Suçları raporunda da belirtilmiştir. Bu suç tiplerine bakacak olursak;

 

1. Bilgisayar Sistemlerine ve Servislerine Yetkisiz Erişim ve Dinleme

2. Bilgisayar Sabotajı

3. Bilgisayar Yoluyla Dolandırıcılık

4. Bilgisayar Yoluyla Sahtecilik

5. Kanunla Korunmuş Bir Yazılımın İzinsiz Kullanımı

6. Diğer Suçlar (Yasadışı Yayınlar, Pornografik Yayınlar, Hakaret ve Sövme), şeklindedir.

 

Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte birçok yeni suç tipinin ortaya çıkması muhtemeldir. Bahsedilen suç tiplerine dikkat edildiğinde iki şekilde kategorize edebiliriz. Bunlardan birincisi; geleneksel suçların bilgisayar yolu ile işlenmesi diğeri ise yeni teknolojiler ile birlikte ortaya çıkan suç tipleridir.

 

TAŞRA TEŞKİLATINDA BİLİŞİM SUÇLARI İLE MÜCADELEDE YAŞANAN PROBLEMLER VE ÇÖZÜM YOLLARI

 

Bilişim suçları ile mücadelede İl Emniyet Müdürlükleri olarak oldukça problemlerle karşılaşılmaktayız. Büyük illerde, bilişim suçları ile diğer illere oranla elbette daha çok karşılaşılmaktadır. Ancak özellikle son dönemde gerek savcılıklardan, gerekse ihbar ya da diğer illerden resmi yazıyla intikal eden bilişim suçları bir hayli artmıştır. İmkanların yeterli olmaması ve uzmanlık gerektiren bir konu olması nedeniyle yetişmiş eğitimli personelin az olması ya da bazı birimlerde hiç olmaması bu suçlarla mücadeleyi daha da zorlaştırmaktadır. Bu yüzden bilişim suçları ile uğraşacak personelin bir an önce iyi bir eğitime tabi tutulması ve uzmanlaştırılması zorunludur.

 

Bilişim konusunda intikal eden bir suçta hangi birimin işlemi yapacağı, her ne kadar kanunlarda yeri olsa da neyi, nasıl çözeceği konusu belirsizdir. Yeterli bilgi birikimine sahip personel olmadığı için bilişim konusunda işlenen bir suçta, konuyu dahi anlayamadıkları, iz ve delilleri incelemede yetersiz kaldıkları, yanlış anlaşılmalar nedeniyle ilgisi olmayan insanların mağdur edildikleri görülmektedir. Takibi şikayete bağlı bilişim suçlarından mağdur olanların bizzat şikayette bulunmaları gerekmektedir. Ancak; Ülkemizde bilişim suçu mağdurlarının bu konuda nasıl müracaatta bulunacaklarını ve hangi kanunlarla korunduklarını bilemediklerinden kendi yöntemleri ile mağduriyetlerini giderme cihetine gitmektedirler. Bilişim konusunda işlenen suçlarla ilgili vatandaşlarımızın şikayetlerini ve mağduriyetlerini iletebilecekleri bir birim bulunmamaktadır. Genellikle bu tür konularda şikayeti olan insanlar Bilgi İşlem Şube Müdürlüklerine yönlendirilmekte ve diğer birimlere intikal etse bile Bilgi İşlem Şubesinden yardım talep edilmektedir. İnternet kafelerin denetlenmesinde bile Bilgi İşlemden personel istenmektedir. Bu da zaten yoğun olan Bilgi İşlem Şubelerine asli görevi olmayan konularda da iş yükü getirmektedir. Bu tür sorunların halledilebilmesi için, idari yapılanmanın vakit geçirilmeden tamamlanması sağlanmalı, ilgili birimlerin mevzuatlarına gerekli açıklık getirilmelidir. Ayrıca vatandaşlarımızın suçla karşılaştıklarında, kendi yöntemleri ile halletme yoluna gitmemeleri ve nereye, nasıl başvurabilecekleri konusunda internet, medya vb. araçları kullanarak bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

     

Bu suçların mağdurlarını en aza indirmek için kanunlarımızda bu konuda yeterli düzeyde tanımlamaların yapılması gerekmektedir. Emniyet Teşkilatımız; kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasının yanında, insanların temel hak ve hürriyetlerinden en iyi şekilde ve eksiksiz yararlanmasını temin etmekle görevlidir. Ancak bu konuda görevleri kanunlarla sınırlandırılmış bulunan polisimizin daha verimli çalışabilmesi için kanunlarda ve mevzuatta köklü değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Başka bir sorun da adli makamların (özellikle taşrada) bilişim suçları konusunda bilgi sahibi olmamaları ve duyarlı davranmamalarıdır. Adliyeye bu konuda evrak ya da İnternet Servis Sağlayıcılara gönderilmek üzere bir talimat yazısı yazdırmak konusunda bile çok zorluklar yaşanmaktadır. Bakanlıklar bazında gerekli girişimlerde bulunularak adliyelerde görevli personellerin eğitilmesi sağlanmalıdır.  

 

Bilişim Suçları ile mücadelede, delillendirmede yaşanan problemlere ilave olarak İnternet Servis Sağlayıcıları ve İnternet kafelerin sorumlulukları yaşanan problemler arasında yer almaktadır. Türk Telekom Bilişim Ağları Dairesi Başkanlığı ve diğer İnternet Servis Sağlayıcılardan bilişim suçları ile ilgili bir araştırmada farklı uygulamalarla karşılaşılmaktadır. Bazıları savcılık kararı veya mahkeme kararı isterken bazıları istememektedir. Bu sorunun adli makamlarca ve yetkili kurumlarca açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Ayrıca bazı internet servis sağlayıcılar kendilerine ekstra yük getirdiği bahanesiyle log kayıtlarını tutmamaktadırlar veya kısa zaman dilimlerinde kayıt tutmaktadırlar. Bu da yapılan araştırmalarda sıkıntı yaratmakta ve çoğu zamanda olumsuz cevaplar alınmaktadır. Bu sorunların giderilmesi için Türk Telekom ve diğer tüm internet servis sağlayıcılarından elde edilecek bilgi araştırmalarında, yasal prosedür ve teknik işlemlerin kimler tarafından sağlanıp uygulanacağı belirsizliklerinin bir an önce aydınlığa kavuşturulması gerekmektedir.

 

Bilişim Suçları olgusu teknolojiyi kullanan ve kullanacak bütün ülkelerin ortak ve öncelikli problemi haline gelmiştir. Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler bilgisayar ağları sayesinde milli sınırları aşmış, bu nedenle ulusal düzenlemeler ve ulusal hukuklar bilişim suçları ile mücadelede yetersiz kalmıştır. Teknolojik gelişmeler ile globalleşen dünyamızda, tüm ülkelerin işbirliği ile bu tip suçlara karşı mücadele etme gereği ortaya çıkmıştır. Bu yüzden Bilişim Suçları konusunda İnterpol, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi büyük organizasyonlar tarafından yapılan bir çok çalışma bulunmaktadır. Ayrıca özellikle ABD ve bazı Avrupa ülkeleri kendi bünyelerinde hukuki düzenlemeler ve polisiye yapılanmalarında büyük ilerlemeler göstermiştir. Bu ülkelerde yapılan çalışmalar derinlemesine araştırılarak, ülkemize uyarlanabilmesi ve sorunlara daha köklü çözümler getirilebilmesi bakımından çok yararlı olacaktır.

 

E-mail yoluyla işlenen (hakaret, tehdit v.s.) bilişim suçlarında yaşanan problemler ise bir hayli fazladır. Ücretsiz mail hizmeti veren servislerden (Hotmail, yahoo, dostmail, mynet v.s.) alınan e-maillerin tespiti ise oldukça zor  ve hatta imkansızdır. Bunun nedeni ise insanların e-mail adresi alırken, özellikle de bu e-maille suç işlemeyi düşünüyorsa kesinlikle sahte isimler ve adresler kullanmasıdır. Bununla ilgili tarafımıza birkaç tane şikayet dilekçesi intikal etmiş ancak tüm araştırmalara rağmen e-maillerin kime ait olduğunu tespit etmek mümkün olmamış ve istenen bilgiler elde edilemeden adli makamlara intikal ettirildiği için de sonuca gidilememiştir. Ayrıca bazı internet servis sağlayıcıları internet aboneliği yaparken kişilerin gerçek bilgilerini almamakta, asılsız isim ve adreslerle kayıt yapmaktadırlar. Bu da bahse konu servis sağlayıcılardan abonelik ve e-mail hizmeti alan kişilerin işledikleri suçlarda tespit edilmelerine imkan vermemektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere herhangi bir internet kullanıcısı internet abonelik işlemlerini yaptırırken sahte bilgiler verebilmekte ve bununla ilgili herhangi bir yasal yaptırım ve sınırlama bulunmamaktadır. İnternet servis sağlayıcılarının yasal prosedürleri düzenlenerek sorumlulukları arttırılmalıdır.

 

            Bilişim konusunda en büyük problemlerden birisi de internet kafeler aracılığıyla işlenen suçlardır. Örnek olarak daha önce ihbar yoluyla Emniyet Müdürlüğümüze intikal etmiş bir suçta, internetten e-maille yapılan hakaret ve tehdit olayı ile ilgili yapılan araştırmalarda, mailin internet kafeden gönderildiği tespit edilmiştir. İnternet kafeye gidilerek mailin gönderildiği tarih ve saatte kimlerin internet kafeye geldiği sorulduğunda, sağlıklı bilgi alınamamıştır. Sonuç olarak mailin hangi bilgisayardan gönderildiği bulunmasına rağmen, suçun işlendiği tarih ve saatte, bilgisayarı kimin kullandığı belirlenememiş ve adli makamlara istenilen bilgiler verilememiştir.

 

İnternet kafelerle ilgili İçişleri Bakanlığı’nın 02.12.1998 tarih ve 233 sayılı genelgeleri ile Belediyelerden aldıkları ruhsatla faaliyette bulunabilecekleri bildirilen internet kafeler, 30.12.1999 tarih ve 23922 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 99/13681 karar sayılı “Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında Yönetmelik” le bir kahvehanenin açılması ile aynı işlemlere tabi olan internet kafeler ile ilgili kolluk kuvvetleri de PVSK 8.maddesi gereğince denetim ve işlem yapmak ile mükelleftirler, (Resmi Gazete, 1999) denmesine rağmen, ilgili birimlerin yapmış oldukları denetimlerde teknik anlamda yetersiz kalındığı görülmektedir. İnternet kafelerden işlenen suçların önüne geçilmesi için mevzuatta yapılacak değişiklerle internet kafe işleticilerine bir dizi sorumluluk getirilmelidir. Bunlarda; İnternet kafedeki tüm makinaları teknik olarak takip edebilecek bir sistemin kurulması zorunluluğu, kafeden faydalanan insanların kimlik bilgileri, internet erişimi yaptığı tarih, saat bilgileri ve kullandığı bilgisayara kadar kayıtlarının sağlıklı bir şekilde tutulmasının sağlanması, teknolojik sistemler kullanılarak ortamın kameralarla tespiti ve kayıt altına alınması v.b. şeklinde sıralanabilir.

 

Bilişim suçları ile mücadele de etkin hizmet verebilmek için, sağlıklı istatistikler tutulmalıdır. Gerek merkezde gerekse taşra teşkilatında meydana gelen suçlar iyice irdelenmeli ve diğer illere ve birimlere de örnek olması bakımından suçun nitelikleri, çözüm yol ve yöntemleri duyurulmalıdır. Böylece taşra teşkilatındaki bilişim suçları ile mücadelede yetersiz kalınan konularda ilgili birimlerin bilgi eksiklikleri giderilerek daha etkin şekilde suçluların yakalanarak adli makamlara intikali sağlanabilir.

     

SONUÇ

 

Bilişim suçları olgusu hem ülkemizin hem de dünyanın göz ardı edilemez bir gerçeğidir. Bu suçlarla mücadele etmek ve mücadelede başarı sağlamak istiyorsak tüm kurumlarla birlikte yöntemler geliştirilmeli, belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Gerçek hayatta güncel olarak rastladığımız suç tiplerini artık dijital ortamda da sıkça görmekteyiz. Pornografik ve yasadışı yayınlar, kredi kartı dolandırıcılığı, telif hakları ile korunan bilgisayar yazılımlarının kopyalanması, e-mail yoluyla hakaret ve tehdit v.b. suç tipleri İnternet ve özellikle bilgisayarlar üzerinde yoğun olarak işlenmektedir. Ayrıca  yüksek teknoloji suçları, bilinen suç tiplerinden farklılık arz etmektedir. Bu yüzden bu tip suçlara polisler ve suçun soruşturulması esnasında görevli olan herkes daha farklı yaklaşmalıdır. Çünkü elektronik cihazlar, bilgisayarlar ve diğer yüksek teknoloji ürünleri kullanılarak daha kolay ve ucuz suç işlenebilmektedir. Bu da; ileride bu suçlar ile daha çok karşılaşacağımız anlamına gelmektedir.

 

Yukarıda bahsedilen konular ve bunların haricinde de meydana gelebilecek bilişim suçları ile mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için personelin eğitimi ve teknik bilgiye sahip olması önemli ve en öncelikli konu olmalıdır. Sonuç olarak Türkiye’nin Bilişim Suçları ile mücadeleye ciddi olarak eğilmesi gerekmektedir.

 

 

 

KAYNAKLAR

 

1.       Dokurer, Semih: “Ülkemizde Bilişim Suçları ve Mücadele Yöntemleri”, http://www.bayar.edu.tr/~baum/dokumanlar/bilisim-suclari.pdf

 

2.       Şen, Bilal: “Bilişim Suçları Kavramına Giriş”,  http://www.guvenlikbilimleri.net/home/default.asp

 

3.       Yazıcıoğlu, Dr.R. Yılmaz: “Bilgisayar Suçları”  Alfa,1997

 

4.       Resmi Gazete, 1999: Sayı 23992

 



[*] Komiser, Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü