Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

BAŞARIYA GİDEN YOL; EMPATİ

 Ayça BİLGİÇ DEMETGÜL[*]

 

         İnsanoğlu, yaşamı boyunca iyiye, doğruya ve mutluluğa götürecek çeşitli arayışlar içinde bulunmuştur. Peki ya biz; biz bu arayışın neresindeyiz? Aradığımız başarıyı bulduk mu yada başarı ve mutluluğu bir arada yakalamak için ne gibi bir çaba sarfediyoruz?

         Rütbeli, rütbesiz hepimiz bu teşkilata gönül vermiş olarak yaşam savaşı veriyoruz. Savaşlar hep yıkıcıdır sonuçları göz önüne alındığında. Ancak bizim savaşımız farklıdır. Biz Güvenlik Güçleri toplumun düzeni, kalıcı barışı sağlamak uğruna gerekirse canımızı ortaya koymaktan çekinmeyiz. Başkalarına sağlayacağımız fayda uğruna. Bu savaşı  öldürmek değil yaşatmak uğruna veriyoruz. Peki tek başımıza mı hareket ediyoruz? Yoksa elele, kafa kafaya verip, gönüllerimizi ve fikirlerimizi birleştirerek birlikte mi mücadele ediyoruz?

         Empatiden bahsediyoruz. Empati ve sempati! Sempati tek bir varlığa karşı duyulan olumlu bir duygudur, empati ise tüm canlı varlıklara koşulsuz duyulan bir saygıdır. Sempati sadece olumlu duygularla, empati ise olumlu ve olumsuz tüm duygularla ilintilidir. Birlikte yaşamayı, birlikte başarmayı, mutluluk ve başarıyı birlikte yakalamayı hedefliyorsak, başkaları

nın sevincine ve üzüntüsüne koşulsuz ortak olmalıyız. Sempati duyduğumuz bir insan üzüntülü ise sadece durumunu öğrenmiş oluruz ancak  empati yaparsak insanın üzüntüsünü öğrendikten sonra onu giderme gayretinde oluruz. Empatinin yararları şöyle sıralanabilir; liderlerimize duyduğumuz güvenimiz artar ve verimliliğimiz yükselir, sorunlarımıza daha kolay çözüm buluruz, “ben” değil de “biz” şeklinde düşünürsek aynı dilden konuşmuş oluruz ve daha kolay anlaşırız, iletişim kopuklukları ortadan kalkmış olur, en önemli sonuç ise zor günleri daha kolay geride bırakırız.

         Empati duygusuna sahip insan gerek iş arkadaşlarıyla gerekse aile fertleriyle barışık durumdadır. Sorunlar karşısında engel değil köprü kurar. İnsanlara karşı empati duyan insan karşısındakini can kulağıyla dinler. Dinlemeyi bilir.

         Türk Polisi bir birey olarak empatik duygular içinde ilk önce danışmayı, dinlemeyi, fikir almayı öğrenmelidir. Bundan sonraki aşama birlikte karar vermektir. Çünkü hiçbirimiz “hepimiz” kadar akıllı değiliz. Teşkilatımızı ileriye götürmenin, halkımızın gözünde daha güvenilir hale getirmenin yolu; empatik düşünmektir. Kendimizi başkalarının yerine koymak; sevinci ve üzüntüyü paylaşmak, başkaları gibi düşünmeyi başarabilmek, kendi düşüncelerimizin kalıbından çıkıp başkalarına da kulak vermektir. Kadın- erkek, genç- yaşlı, zengin- fakir ayırt etmeden “bir bildiği var elbet” diyebilmektir.

        Polis olmak kolay bir iş değildir. Hele hele polisliğin hakkını verebilmek; toplumu barış, huzur ve güven ortamı içinde yaşatabilmek. Üstelik kendi durumunu, sağlığını, huzurunu düşünmeden bunları gerçekleştirebilmek çok ama çok zordur. İşte burada EMPATİ’ye zorunlu ihtiyaç vardır. Yani empati; toplumda olmazsa olmaz duygulanım biçimidir. İnsanları hayata ve birbirlerine bağlar. Empatik davranış biçimini anlar ve bunu tüm toplum yapabilirse o zaman hepimiz aynı dili konuşuruz. Arzumuz daha iyi bir iletişim değil midir? VE BİR GÜN SİZE DE GEREKMEZ Mİ?

 

       “Toplum Destekli Polis” Projesinde çalışmalarımıza bir başlangıç olarak ilginize sunuyorum. Giresun Polisi sizin polisiniz, SİZİNLE BERABER…

 

 

 

 

 



[*] Polis Memuru, Giresun Emniyet Müdürlüğü