Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ VE TÜRKİYE BOYUTU

Ramazan ER

Emniyet Genel Müdür Yardımcısı

 

         Ülkemiz ; Cumhuriyetin ilanından sonra birçok uluslararası anlaşmalara taraf olan ülkelerden biridir.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 4 Kasım 1950 tarihinde kabul edilmiş 3 Eylül 1953 yılında yürürlüğe girmiş, 10 Mart 1954 tarihinde iç hukukumuzda yasalaşarak mer-i’yete girmiş bulunmaktadır.Bu güne kadar 49 ülke bu anlaşmaya taraf olmuştur.

–         Türkiye 28 Ocak 1987 tarihinde Türk Vatandaşlarına Avrupa İnsan Hakları komisyonuna bireysel başvuru hakkını tanımıştır.

–         26 Şubat 1988’de Avrupa Konseyinin üyelerinden biri olarak İşkence ve İnsanlık dışı veya onur kırıcı davranış veya cezanın önlenmesi Avrupa Sözleşmesini imzalamış bulunmaktadır.

–         22 Ocak 1990 tarihinde Avrupa İnsan Hakları divanının zorunlu yargı yetkisinin tanımıştır.

–         6 Kasım 1990 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kişisel başvuruya imkan tanıyan AİHS  Ek-9 numaralı protokolü imzalamıştır.

–         21 Kasım 1990’da Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Paris Şartını imzalamıştır.

–         26 Haziran 1993’te Viyana Deklarasyonu sürecine iştirak etmiştir.

 

Ayrıca, 11 Mayıs 1994’te İnsan Hakları Komisyonu ile İnsan Hakları Mahkemesinin birleşmesini sağlayan AİHS’ne Ek-11 numaralı protokolü imzalayarak Milletlerarası Denetim Mekanizmasına girmiş bulunmaktadır.

            Yukarıda sıralanan Milletlerarası hukuki metinler ; Anayasamızın 90. maddesine göre iç hukukumuzun ayrılmaz bir parçasıdır.

 

            Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru ön şartları ve dilekçenin kabulü için ;

1-     Ulusal düzeyde etkili tüm kanun yollarının bitmiş olması,

2-     Ulusal düzeyde verilmiş olan kararın ilgiliye tebliğ edilmesi ; Tebliği mütakip 6 ay içinde AİHM başvurması,

3-     Aynı konuda önceden AİHM’ne veya uluslararası bir kuruluşa başvurulmamış olması,

4-     Başvurusunun sözleşme ile güvence altına alınmış olan bir konuda yapılmış olması gerekmektedir.

 

Türkiye aleyhine bugüne kadar yapılan bireysel başvuru sayısı 5000 civarındadır.Ayrıca iki devlet başvurusu vardır. ( Danimarka ve K.Kıbrıs Rum Yönetimi )

      Ülkemiz aleyhine yapılan başvurulardan 166’sı sonuçlanmış; Bu mahkeme kararlarının 157’si aleyhimize, 9 başvuru lehimize, 73 başvuru dostane çözümle sonuçlanmıştır.Ülkemiz çeşitli para cezaları ile cezalandırılmış bulunmaktadır.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ülkemiz yargıç düzeyinde temsil edilmekte olup, mahkemenin kararları kesindir, itiraz yapılamaz.

AİHM’nin kararları sadece ülkemiz aleyhine olmayıp çeşitli ülkeler aleyhine de kararları mevcuttur.

AİH Mahkemesi başvuruları incelemek üzere, 3 yargıçlı Kurullar, 7 yargıçlı Daireler, 17 yargıçlı Büyük Daire şeklinde toplanır.

Ülkemiz aleyhine sonuçlanan kararlar incelendiğinde ;

1-              Kişi özgürlüğünün kısıtlanması ; yakalama , ifade alma, gözaltına alma yönetmeliğine uyulmaması,

2-              Gözaltına alınan kişinin nezarethane defterine kayıt edilmemesi,

3-              Dr. Raporu alınmaması ( İşkence iddialarına sebep olmaktadır. ),

4-              Gözaltı süresinin aşılması,

5-              Yargılama süresinin uzaması,

6-              Gözaltına alma sebebinin ortadan kalkması halinde serbest bırakılmaması,

7-              Hazırlık soruşturmasının gizliliğine riayet edilmemesi,

8-              Masumluk karinesine uyulmayarak sanığın basın yoluyla teşhir edilmesi,

9-              Arama kurallarına uyulmaması,

10-          Belge düzeni kurallarına uyulmaması,

11-          Orantısız zor kullanma, gereksiz güç kullanımı gibi ithamlarla karşı karşıya kalmaktadır.

 

İnsan hakları bağlamında eğitim çalışmalarımız kararlı ve sürekli olarak devam etmektedir.Amacımız ülkemiz aleyhine olan iddia ve ithamları kaldırmaktır.