ATIŞ TEKNİKLERİ HAYATIMIZI KURTARIR ( III)

                                                                                       M.Tayfun ACARLI

                                                                                        Hukuk Müşaviri

             Derginin 11.sayısında;

            Masrafsız eğitim için bazı maddeler sıralamıştım. Bunların başında da yarı açık poligon demiştim.

            Ülkemizde ve teşkilatımızda poligon denilince en lüksünü yapmak öncelikli sırayı kapsıyor. Poligonlar lüks olmaz. Teknolojik olur. Hele amaç eğitim poligonu ise lüks hiç aranmamalıdır.

            Dünyanın bütün ülkelerine gidin, poligonları görüp inceleyin. Olimpiyat yarışmalarının yapıldığı tesislere bakın, lüks yoktur. Emniyet vardır, havalandırma vardır, aydınlatma vardır, ses izolasyonu vardır, elektrolize edilmiş bilgisayarla desteklenmiş atış sistemleri vardır ve yarı açıktır.

            Niçin yarı açık poligonlar diye ısrar ediyorum?

            1-Yarı açık poligonlar adı üstünde yarı açık, yani atış eğitimi alacakların bulunduğu yer kapalı, diğer taraflar açık olduğundan inşaat maliyeti çık ucuzdur.

            2-Poligonların en büyük korkusu zamanla biriken barut artıklarının ve kurşun monoksit gazının bir kıvılcım nedeniyle alev topuna dönüşüp her yeri kavurmasıdır. (Bunun örneğinin İstanbul Etilerde yaşadık.

            3-Kapalı poligonlarda sadece masraflı aydınlatmalarla atış yapılırken yarı açık poligonlarda günün her saatinde atış yapılabilir.

            4-Kapalı poligonlarda çekirdek tutucu olarak çelikten panjur sistemleri, önüne lastik perdeler vs. masraflı tedbirler alınır.

            Yarı açık poligonlarda sekme hattına kumdan tepe, kum çuvalları üst üste dizilerek duvar ve hatta çapı 20-30 cm’den az olmayan kütükler ust üste sıralanarak emniyetli ucuz bir ortam sağlanabilir.

            5-Yarı açık poligonlarda atış yapılan alanın zemini, kum veya yumuşak toprak yapılacağından hem bir çok atış pozisyonları rahatça uygulanabilir, hem de hiçbir masraf (kapalı poligonlarda kullanılan sekmeleri engellemek için pahalı zemin kaplama) gerektirmez.

            6- Kapalı poligonlarda ses izolasyonu çok önemlidir. Hele ülkemizde petrol türevi malzemeler (sünger) kullanıldığından 2.maddede izaha çalıştığım yangınlara çanak tutulmaktadır. Oysa yarı açık poligonlarda ses izolasyonu sadece kulaklıklarla sağlanır. Bu da maliyeti önemli ölçüde düşürür.

            7-Kapalı poligonlar, hem poligon görevlilerinin hem yoğun atış yapılan günlerde atıcıların sağlığını tehdit eder.

            Yanan barut gazı, yanmayan barut artıkları ve kurşun monoksit gazı insanları zehirler.

            Yarı açık poligonlarda bu tehlikelerin hiç biri olmaz. Atışlar son derece temiz ve sağlıklı ortamlarda yapılır.

            8-Polis; yaz, kış, soğuk, sıcak, gece-gündüz, yağmur-kar, kalabalık demeden görev yaptığına göre ve silah kullanma zorunluluğu hissettiğinde bu ayrımlara bakmaksızın silahını kullanıyorsa veya kullanmak mecburiyetinde ise eğitimcilerin bütün ortamlarda silah kullanma becerisini verecek, pekiştirecek bir eğitim öğretmeleri gerekir.

            Bu da ancak yarı açık poligonlarda gerçekleşecektir.

./…

            Yarı açık poligonlarda bu tehlikelerin hiç birisi olmaz. Atışlar son derece temiz ve sağlıklı ortamlarda yapılır.

            Bu farkları arttırmak mümkün, farklar arttıkça da 1 kapalı poligon tutarına 2.5-3 yarı açık poligon yapılabilir gerçeği daha çok ortaya çıkacaktır.

            Yine geçen yazımızda diabol saçma tutarıyla 9 mm’lik bir merminin ve 22 calibrelik bir merminin tutarlarını piyasa fiyatlarına göre karşılaştırmıştım.

            Bir de bunlara, teşkilatımızın depolarında senelerdir hiç kullanılmadan bekleyen havalı tabancalarda eklenince yapılacak yatırımlardan elde edilecek tasarrufun hiç de küçümsenecek boyutta olduğu görülecektik.

            Tabanca eğitiminde tasarruf derken, bir eğitim sürecinde bu eğitime ayrılan zamandan da tasarruf edilmesi söz konusu olmamalıdır.

            Aksine zaman dilimi çoğaltılmalı ve bu zaman diliminde ne öğretileceği gözden geçirilmelidir. Silah tamircisi yetiştirmek ister gibi silahların en küçük vidasına veya yayına kadar ezberletme yerine kullanıma yönelik bir eğitim programı uygulanmalıdır.

            Eğitim kurumlarında temel konular ve tabanca kullanılması öğretilmeli, daha sonra kişinin görev yapacağı birimin özelliğine göre yeniden bir kurstan geçirilerek birimin hassasiyetine göre yetiştirilmelidir.

            Yıl içinde, iki kez bütün personele yaptırılan atış eğitiminde, çok komik ve zavallı görünüşler sergilenmektedir. Bir çok ilimiz veya ilçemizde poligon bulunmamasından, atış uzmanı olmamasından yıllık mermi adedinin yetersiz olmasından ve iyi atış yapanların değerlendirilmesi gibi bir usulün olmamasından yıllık artış zoraki yapılan, yasak savılan bir iş görünümündedir. Bu durumdan hemen kurtulunması gerekmektedir. Ciddi tedbirler alınmalı ve özendirilmelidir.

            Eğitim kurumlarımızda ve meslek içi kurslarda da eğitim verilirken eğitim alacakların adedi çok önemlidir. Polis akademisi olsun Polis Meslek Yüksek Okulları olsun sınıflar en az 40-45 kişiliktir. Böyle kalabalık sınıflarda ne yabancı dil dersi, ne yakın savunma dersi ne de silah dersi başarılı olarak verilebilir öğretilebilir.

            Saydığım ve benzeri derslerin 10-15 kişilik gruplar halinde işlenmesi halinde başarılı olunacağına inanmaktayım.

            Ne kadar çok pratik yaptırılırsa başarı o kadar çok artacaktır.

            Eğitim kurumlarımızda sınıfların kalabalık olması, atış eğitimine gereken önemin verilmemesi ve yıl içinde 2 sefer yapmamız gereken atışlara emir gereği katılmamız gibi nedenlerden dolayı geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Fatih köprüsü civarında bir meslektaşımızın suçsuz-günahsız bir vatandaşımızın ölümüne neden oldu.

            Böyle üzücü olayların meydana gelmemesi için Teşkilat olarak bazı sorular kendimize sormamız ve gerçek suçluyu ortaya çıkarmamız gerekmektedir.

                                                                                                         Saygılarımla