ARTVİN İLİ
Tuncer ÖZYER[*]
|
5000 yıllık geçmişe sahip, tarih içerisinde yörede yaşamış çeşitli uygarlıkların izlerini taşıyan Artvin, Doğu Karadeniz Bölgesinin en doğu kesiminde bulunan bir sınır ilimizdir. Öteden beri Türk Boylarının yerleşim yeri olarak gördüğümüz bölgede hayat, çok eski çağlara dayanır. Şavşat ve Yusufeli’nde bulunan bakır baltaların M.Ö. 4000-3000, Tunç baltaların ise M.Ö. 3000-2000 yıllarına ait olduğu saptanmıştır.
M.Ö. 831 yıllarında Huriler-Urartular, M.Ö.150 yıllarında İskitler, 75 yıllarında Arsaklılar bölgede hakimiyet kurarak yaşamışlardır. Daha sonra Arsaklıların batı kesimi olan Erzurum ve Çoruh bölgesi Bizans idaresine geçmiştir. Bir müddet Bagratlı hakimiyetinde kalan Artvin tekrar Bizanslıların egemenlikleri altına girmiştir. İslam ordularının 636 yılında yaptıkları Kadisiye ve Nihavend savaşlarında bölge İslam ordularının eline geçmiştir. 876-877 yıllarında Bagratlılar, Bağdata bağlı bir krallık olarak Şavşat ve Ardanuç bölgelerinde hüküm sürmüşlerdir.
Selçuklular Anadolu’ya yaptıkları akınlarda 1064 yılında Ardahan’ı, ertesi yıl Ardanuç, Artvin, Borçka ve Yusufeli’ni ülkelerine katmıştır. Artvin ve çevresi daha sonra sırasıyla Timur, Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerinin hakimiyetine geçmiştir. 1502 yılında Safevilerin eline geçen Artvin Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran zaferinden sonra 1536 yılında Ardanuç kalesinin, Kanuni Sultan Süleyman’ın İran üzerine yaptığı seferler sırasında 1549 yılında Tortum kalesinin alınmasıyla bölgede Osmanlıların ilk Ardanuç sancağı kurulmuştur.
Artvin-Yusufeli-Ardanuç-Şavşat bölgeleri bu sancağa bağlı iken, Borçka-Hopa-Arhavi bölgeleri de Trabzon eyaletine bağlı Batum sancağı içinde bulunmuştur.
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının sonunda 3 Mart 1878 Ayastefanos (Yeşilköy) anlaşmasının 19.maddesi ve daha sonra imzalanan Berlin kongresinin 58.maddesi gereğince Kars, Ardahan, Oltu ve Batum-Artvin ile birlikte savaş tazminatı yerine çarlığa bırakılmıştır.
Ankara hükümetinin Gürcü işgalinde bulunan yerlerin boşaltılmasını bir nota ile Gürcistan hükümetine bildirirken Şark cephesi komutanlığına bu yerlerin silah zoruyla da olsa işgal edilmesini emretmiş ve 21 Şubat 1921’de Artvin ve bölgesi Gürcü işgalinden boşaltılmıştır. 7 Mart 1921 günü de fiilen kurtuluş tahakkuk etmiştir. 1936 yılında Çoruh olarak adlandırılan ilimiz, 1956 yılında Artvin olarak isimlendirilmiştir.
Doğu Karadeniz bölgesinin bir hudut ili olan Artvin, Doğu Karadeniz Dağları üzerinde engebeli bir araziye sahiptir. Yüzölçümü 7436 km2 dir. Kuzeydoğuda Gürcistan, Kuzeybatısında Karadeniz, Güneyinde Erzurum ili, doğu ve güneydoğusunda Ardahan ili ile sınırlıdır.
Artvin ilinin merkez ilçesi dışında, Ardanuç, Arhavi, Borçka, Hopa, Murgul, Şavşat, Yusufeli olmak üzere 7 ilçe kuruluşu bulunmaktadır.
İlimizin nüfusu, 2000 yılında yapılan nüfus sayımının kesin olmayan sonuçlarına göre 191.934 kişi olarak belirlenmiştir. Merkez ilçe nüfusu ise (Merkeze bağlı köyler dahil) 84.201 kişidir.
5000 yıllık geçmişe sahip, tarih içerisinde yörede yaşamış çeşitli uygarlıkların izlerini üzerinde taşıyan Artvin, zengin doğa güzelliklerine ve dorukları buzul ve krater göllerle kaplıKaçkar ve Karçal dağlarına ayrıca Çoruh nehri ve Barhal çayı gibi akarsu sporlarının yapılabileceği uygun parkurlara sahiptir.
İlimiz başta Turizm amaçlı Rafting ve Trekking olmak üzere, Kültür Turizmi, Yayla Turizmi, Av Turizmi ve Doğa Turizmi ayrıca Karavan ve Kamp Turizmi gibi birçok turizm çeşitliliği ve henüz bozulmamış doğal yapısıyla da ilgi çekici özelliğini korumaktadır.
Kafkasör yaylasında yapılan Boğa güreşleri, Sahara Curusbil, Aydın köyü ve Satave yaylalarında yapılan geleneksel festival ve şenlikler, kültür ve üretime dayalı toplum yaşantısını yansıtmaktadır.
Doğası, yer altı ve yerüstü madenleri ve güzellikleriyle, eğitim düzeyi, folklörü, yaşayan el sanatları, tarihi camileri, kaleleri, kiliseleri, milli parkları, doğal ormanları ile insan gücü ve müteşebbisleriyle, Barajlar ve Karadeniz Otoyolu katkısıyla, yeniden yapılanma sürecinde her alanda gelişmeler yaşanmaktadır.