AMASYA BELGELERİNİ YENİDEN OKUMAK
A.Haluk TARHAN[*] |
Belge okumak tarih yazınında temeldir. Ancak sadece okumak yeterli değildir. Onları yerli yerine oturtmak gerekir ki, Prof. Dr. Hikmet ÖZDEMİR ’in bu kitabının temel özelliği de bu olsa gerekir.
Türkiye’nin siyasi tarihi ve kurumları üzerine yayımlanmış 16 kitabı olan yazarın, yeni kitabının yazılma öyküsü Amasya Valisi Sn. Hüseyin POROY’ un, “Amasya Tamimi” nin 85.yıl dönümüne konferans vermek için davetiyle başlıyor,konferans metni, Amasya Valiliği tarafından kitap olarak yayınlanıyor. Kitabın kapağından başlayarak, sayfa düzeni ve baskısı alışıldık resmi yayınlardan farklı oluşu ile dikkat çekmektedir. Kitabın Amasya Valiliği’nden temin edilebileceğini belirtelim.
Kitap esasen bir konferans metni olduğundan, klasik bölümlemelere rastlanmıyor. Ancak bu, kitabın sağlam tutulan sistematiğine güvenden olsa, kitaplaştırılırken gerek görülmediği anlaşılıyor. Ancak içindekiler kısmında temel konu ve belge başlıkları, sayfa numaraları belirtilmiş. Kitabın, çoğu “bilimsel” kitapta olmayan titiz bir çalışma olduğunu gösteren diğer bir yönü de dizin bölümünün bulunması.
“Puzzle” Parçalarını Yerine Koymak
Yazar, “1919 yılında bir Nisan günü İstanbul’da Harbiye Nezaretinde Dokuzuncu Ordu Kıtaları Müfettişliğine yapılan bir görevlendirmenin tarihin en eski milletlerinden birinin kaderini ne kadar çabuk değiştirdiği herkes tarafından kabul edilmektedir. İşte o an, o general ve o millet için “yıldızın parladığı an” olarak görülebilir.
“Tarih yazımında ‘yıldızın parladığı an’ yalnızca bir ayrıntıdır. Bu nedenledir ki tarihte ayrıntılar önemlidir ve her bir ayrıntı tarihi yazan ve okuyan tarafından ilgiyle izlenir. Ayrıntıların yeterince bilinmediği durumlarda, doğal olarak belirsizliklerin hüküm sürmesi kaçınılmazdır” diye yazmaktadır.
Devrim tarihimizde bu olay çerçevesinde marjinal grupların ileri sürdükleri tezleri çürüten benim okuduğum birkaç çalışma var. Ancak bu çalışmalar, konunun uzmanı olmayan kişileri yaracak içerikte. “Amasya Belgelerini Yeniden Okumak” çalışması bu konuda 2+2=4 tarzında, bütün tereddütleri bertaraf edici mantık örgüsünde. Çocukların oynadığı ‘puzzle’ parçalarını yerli yerine koymaları gibi. İşte bir bilim adamı tespiti,”20/21Haziran gecesi ve 22 Haziran günü Amasya’da Mustafa Kemal Paşa ile buluşan kişilerden Rauf Orbay ve Ali Fuat Cebesoy’ un bu süreçle ilgili olarak anılarında aktardıkları hususlar- ayrıntılarda biraz farklılıklar taşımakla birlikte-1927 yılında “Nutuk” ta açıklanan öteki hususları ortadan kaldırmamaktadır.”
Özgün Bir Saptama:”İLK MİLLİ STRATEJİ BELGESİ”
Yazar kitabında bir soru sorar:
1919 Haziran ayında Amasya’da ortaya çıkan belgelerden hareket ederek;”Amasya Kararları” ile “Amasya Tamimi” şeklinde bir ayrım yapmak acaba hangi ölçüde uygun düşer?
Ardından yanıtı şöyledir:
“Tamim” 22 Haziran günlüdür ve kararlardan ancak ilk üçünü kapsamaktadır;”Kararlar” ise 21/22 Haziran gecesi imzalanmıştır, demek suretiyle böyle bir ayrım teknik anlamda yapılabilir. Fakat, hedef, içerik ve söz konusu olayın ulusun kaderinde oynadığı rol açısından düşünüldüğünde; Türkiye devletinin “ilk Milli Strateji Belgesi” olarak kabul edilebilecek tek bir metin vardır:
22 Haziran 1919 tarihli Amasya Tamimi…
Yine aynı günlerdeki dış konjonktür, Orta Asya ve Kafkasya’daki yeni güç dengeleri açısından Bolşeviklerle ilişkiler, özellikle Ermeniler konusu temelinde esaslı bir değerlendirmeye rastlıyoruz. Türk İhtilali’ni başlatan kadronun Ermeni konusuna bakışını öğrenebiliyoruz. Zaten Prof. Özdemir’ in Türk Tarih Kurumu Ermeni Araştırmaları Başkanı olması yazılanların dikkatlice okunması için artı bir durum.
Bu kitabı okuyana kadar, Türk Devrim Tarihi kitaplarında, incelenen dönemle ilgili olarak “İkili İktidar” dan söz edilmektedir ki bu kavramın ders kitaplarında yer alması bile çok yenidir. Bu kitap “Anadolu’da Üç İktidar” saptamasında bulunarak alana başka bir özgün katkı daha getiriyor.
Kitabın “Sarayda Bir Zirve” bölümü ve ortaya konulan belgeler,”Lozan Zafer mi, Yoksa Hezimet mi?” sorusuna yanıt arayan bazı çevrelerin mutlaka okuması gereken bir bölüm olma özelliğini de taşıyor.
Kitabın en son bölümü “Amasya’dan Notlar”. O günlerde İstanbul Hükümeti’ni temsilen Bahriye Nazırı Salih Paşa ile buluşmak için Sivas’tan Amasya’ya gelen Mustafa Kemal Paşa ve Rauf Bey’le yapılan görüşmelerin bir kısım notları ve Ruşen Eşref Bey’in izlenimleri Üç gün(23-24-25 Ekim 1919) süren bir dizi yazı halinde İstanbul’da Tasvir-i Efkar gazetesinde yayınlanan yazıları yer alıyor ki yine bazı marjinallerin ortaya attıkları “Mustafa Kemal’in Çanakkale’de kahramanlığı sonradandır” saçmalığına da belgeli güzel bir yanıt oluyor.
Çalışkan bilim adamı Prof. Dr. Hikmet ÖZDEMİR’ i kutlarken, mutlaka okunması gereken bir kitap olarak öneriyoruz.