TRAFİK GÜVENLİĞİ
Abdullah BOLCU
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı
Trafik Hizmetleri Başkanlığı
Ulaşım; insana sunulan en önemli hizmetlerden birisidir. Ülkelerin coğrafi koşulları ve ekonomik olanaklarına göre tercih etmeleri gereken ulaşım sistemlerindeki doğru kararlar (tercihler) ulaşımı; insan hizmetine olumlu sunduğu gibi aksi yani ulaşım hizmetlerindeki yanlış tercihler ulaşımı sorun olarak karşımıza çıkarmaktadır.
Gelişmiş ülkeler sorunu, bu alana yatırım yaparak en aza indirmişler yada tamama yakınını çözmüşlerdir.
Ülkemizde ise nüfus, sürücü ve araç sayısındaki hızlı artışa rağmen trafik güvenliğine yönelik yeterince yatırım yapılamaması, trafiği bir sorun haline getirmiştir. Bu sorun başta trafik kazaları olmak üzere, hava ve gürültü kirliliği, zaman kaybı vd. şekillerde karşımıza çıkmaktadır.
Her yıl trafik kazaları sonucunda binlerce insanımız ölmekte, yüzbinlerce insanımız yaralanmakta ya da sakat kalmaktadır. Trafik kazaları sonucunda ölen ya da yaralananların yakınlarının psikolojik olarak etkilendiklerini de düşünürsek olayın boyutlarının daha da büyüdüğü ve geniş bir yelpazeye yayıldığını görmekteyiz.
Uluslararası trafik literatüründe trafik güvenliği; altyapı (mühendislik) hizmetleri, ilkyardım- acil müdahale- kaza sonrası kurtarma hizmetleri, eğitim, yasal mevzuat ve denetim hizmetlerinin yerine getirilmesinden oluşan bir bütün olarak tanımlanır. Nasıl ki bir orkestrada bulunan değişik enstrümanların aynı anda hepsinin uyumlu ve güzel ses çıkarmasıyla iyi bir müzik parçası elde edilirse, trafik güvenliği de yukarıda sayılan 4 değişik unsurun bir arada, uyumlu ve tam olarak yerine getirilmesi ile sağlanır. Bunun için de 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 9 Bakanlığa ayrı ayrı görev, yetki ve sorumluluk vermiştir.
Ancak ülkemizin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik şartlar, özellikle köylerden kentlere yapılan göçler ve bunun sonucundaki çarpık ve plansız yapılaşma, trafik sorununu daha da ciddi boyutlarda karşımıza çıkarmaktadır.
Başta İstanbul olmak üzere metropol illerimizdeki bu çarpık yapılaşma sonucunda altyapı (otopark, karayolu, yatay ve düşey işaretleme, alt-üst geçitler vd.) hizmetlerinin yeterince yapılamaması, zaten yetersiz olan yolların kapasitesinin altında kullanılması, trafiğin akışını zorlaştırmakta ve bazı yerlerde de engellemektedir.
Trafiğin yönetimi ve akışının teknolojik imkanlarla (şehirler arası ve şehir içi yollarda ki trafik yoğunluğu ve kazalar gibi unsurlar dikkate alınarak belirlenecek yollara yerleştirilen geçici ve sabit kameralar ile alınan görüntülerin komuta merkezlerinde değerlendirilmesi gibi) yapılamaması, trafik zabıtasının yoğunlukla denetim yerine, trafiğin yönetimine ve akışına yönlendirilmesi zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Başta İstanbul olmak üzere metropol illerimizdeki trafik polisi; en verimli ve etkili kullanılabilmesi amacıyla, sürücülerin ve yayaların yoğun olarak kullandıkları ana arterler ile önemli bulvar, cadde ve sokaklardaki trafik akışını sağlamakla görevlendirilmektedir.
Her ne kadar trafiğin yönetimi ve akışı önemli ise de asıl önemli olan trafiğin denetimidir. Trafik kurallarının ihlal edilmesi tehlikeli sonuçlar doğurursa da, trafik kural ihlallerini yapan sürücünün tespit edilememesi ve cezalandırılamaması daha da tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarır. Çünkü trafik kural ihlallerinden sonra trafik kazaları, ölümler ve yaralanmalar meydana gelmektedir.
Trafik Hizmetleri Başkanlığı olarak ana ve ilk hedefimiz kaza sonrası meydana gelen yaralanma ve özellikle ölümlerin, uzun vadede “0” kısa vadede ise en aza indirilmesidir. Çünkü insan bizim için en önemli unsurdur.
Kaza sonrası meydana gelen ölüm ve yaralanmaların azaltılması amacıyla bilimsel metot ve yöntemlerle trafik kaza bilgileri bilgisayar ortamında değerlendirilmekte ve istatistiki sonuçlar çıkarılmaktadır. Tespit edilen kaza sebepleri, değişen zaman, yer ve diğer unsurlarda dikkate alınarak denetim ve kontrol şekilleri geliştirilmektedir. Son zamanlarda Avrupa Birliği standartlarında video-kamera radar, alkol metre vd. araç ve gereçleri ile donatılmış trafik ekipleri ile etkili denetimler yapılmaktadır. Başta trafik ekip otoları olmak üzere tüm polis oto sürücülerinin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait araçları kullanan sürücülerin, kanuni zorunluluk halleri dışında her zaman ve her yerde trafik kurallarına uymaları ve diğer sürücülere örnek olmaları genelgelerle bildirilmekte ve ayrım yapılmadan bütün sürücüler denetlenmektedir.
Dünya Bankasından sağlanan kredi ile alınacak ve tamamen teknolojik araç-gereçlerle donatılacak 121 ekip otosu da yakın zamanda, trafiğin ve kazaların yoğun olarak meydana geldiği şehirlerarası karayollarında görevlendirilecektir.
Amacımız insan unsurundan kaynaklanan hata veya yanlış davranışları en aza, mümkün olursa da ‘0’ noktalarına indirmektir.
Denetim yapan personelin hatalarını en aza indirebilmek amacıyla hız denetimlerini, görüntü alabilen video-kameralı radarlar ile, alkol denetimlerini de doküman (printer) veren alkometre ile yapmaktayız. Bu araç-gereç ile yapılan denetimler sonucunda polis-vatandaş tartışması yok denecek kadar azaltılmış, aynı zamanda yargılamada da kullanılabilecek delil niteliğinde belgeler de düzenlenmiş olup ihtiyaç halinde kullanılmaktadır.
Bunun yanında sürekli gelişen ve değişen şartlara uyumlu görevin yerine getirilebilmesi, trafik personelinin ciddi ve sürekli eğitime tabi tutulması ile mümkün olur. Gerek ilk kez görevlendirilecek, gerekse halen çalışmakta olan personelin eğitim ihtiyacının karşılanabilmesi için çeşitli eğitim programları uygulanmaktadır.
Bu eğitimler, Eskişehir Trafik Polis Eğitim Merkezi ile yerinde (illerde) eğiticilerin eğitim formasyonu almış görevlilerimizce (rütbeli amir sınıfı personelce) verilmektedir. Bu eğitimlerin ana hedefi personelin mesleki bilgi, tutum ve davranışlara sahip olmaları, bu bilgilerin ışığında insan haklarına saygılı, halkla ilişkilere de azami önem vererek görevlerini yerine getirmelerini sağlamaktır.
Personelimizin eğitiminin yanı sıra, trafik eğitiminden sorumlu olan Milli Eğitim Bakanlığına yardımcı olmak amacıyla, sürücü ve yayalara da eğitim verilmektedir. Bu kapsamda bugüne kadar 1.596.000 yaya ile 503.741 sürücü olmak üzere 2.099.741 vatandaşımız eğitilmiştir.
Tüm bu eğitim hizmetlerimizde; trafik polisinin sadece suçlularla değil, toplumun her kesimi ile muhatap olduğu, dolayısıyla herkese karşı hukuken ve nezaketen uygun bir üslup ile hitap etmesi hatırlatılmakta ve genelgeler yapılmaktadır. Ancak her ne kadar istenilmese de, münferit de olsa bazen bu hatırlatma ve genelgelerimize aykırı davranan görevlilerimiz çıkmakta ve yapılan tahkikat sonucunda da cezalandırılmaktadır. Emirlerin yerine getirilişi veya uygulamada ortaya çıkabilecek aksaklıkların giderilebilmesi amacıyla, Merkezde ekipler oluşturulmakta, haberli ve habersiz denetimler yapılmakta ve denetim raporlarına göre personel olumlu davranışlarından dolayı ödüllendirilmekte yada olumsuz-yanlış davranışlarından dolayı cezalandırılmaktadır.
Sonuç olarak; Trafik Hizmetleri Başkanlığı olarak yapılacak ya da yapılan her türlü faaliyetin ana temasını insan unsuru oluşturmaktadır. Alınan tüm önlemler; trafiğin insanlarımıza zarar vermeden kullanımına sunulması yönündedir.
Trafik güvenliği; sorumlu kurum ve kuruluşların görevlerini yerine getirmesi, sürücü, yolcu ve yaya olarak her an trafikte bulunan tüm insanlarımızda trafik kültürü ve bilincinin oluşması ve herkesin trafik kurallarına uyması ile sağlanabilir.