Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

MESLEK STANDARTLARI VE POLİS MESLEK STANDARTLARI

 

 

Uğur MERAL

Komiser

Eğitim Dairesi Başkanlığı

 

Çağımızda tüm ülkeler, işgücünü en ekonomik bir şekilde kullanarak üretim artışını sürekli hale getirmeye ve toplumlarının refah düzeylerini yükseltmeye çalışmaktadırlar. Bunun için de insan gücünün yetiştirilmesine, ar-ge faaliyetlerine ve teknolojik gelişmelere önem vermekte, bu alanlara daha fazla yatırım yapmakta ve yeniden yapılandırmalara gitmektedirler. Bunun yanı sıra teknolojinin hızla gelişmesi dünyanın sanayi toplumundan, bilgi toplumu sürecine girmesini sağlamıştır. Buna paralel olarak bilişim teknolojisinin gelişmesi ve bilginin hızla yayılması ise ülkeler arasındaki ticaret sınırlarını ortadan kaldırmış ve uluslar arası rekabet ön plana çıkmıştır. Ülkelerin uluslar arası alanda rekabet edebilme gücü, insan gücünün nitelikleri ile doğru orantılıdır. İnsan gücünün niteliklerinin ölçülebilir ve karşılaştırılabilir olması ancak ortaya konacak standartlar ile mümkün olabilecektir.

Bu durumu fark eden gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler eğitim ve işgücü piyasa sistemlerini gelişen ve değişin şartlara göre yeniden yapılandırmakta ve uluslar arası alanda kabul görecek meslek standartları oluşturma yoluna gitmektedirler. Uluslar arası düzeyde  ABD, Kanada, Almanya, İngiltere, Danimarka, Japonya ve Avustralya başta olmak üzere AB ülkelerinde meslek standartları oluşturma, meslek standartlarına dayalı eğitim verme ve belgelendirme çalışmalarının yapıldığı görülmektedir.[1] Örnek olarak; AB ülkelerinde, meslek belgeleri bir anlamda mesleki yeterlik pasaportu niteliği taşımakta, AB meslek belgelerinden birine sahip olan çalışanlar kendi düzeylerine uygun işler için tekrar sınava girmeden kendi ülkeleri ile birlikte diğer ülkelere de başvuruda bulunabilmektedirler. Görüldüğü gibi günümüzde tek başına nitelikli insan gücüne sahip olmak yeterli olmamakta, insan gücünün niteliklerini gösteren meslek standardı ve nitelikli olduğunu ispatlayan belgeye ihtiyaç duyulmakta ve bu iki unsurun uluslar arası niteliklere uygun şekilde akredite edilmesi gerekmektedir.

Bir ülkenin ekonomideki rekabet gücünü belirleyen en önemli faktörlerin başında mesleki eğitim sistemi gelmektedir. Çünkü yukarıda belirtilen nitelikli insan gücüne sahip olmanın ilk yolu mesleki eğitim sisteminden geçmektedir. Yani işgücü piyasasına insan gücü yetiştiren mesleki eğitim sistemi ne kadar nitelikli olursa ortaya koyduğu ‘ürün’ yani ‘insan gücü’ o kadar nitelikli olmaktadır. Bunun için mesleki eğitim sisteminin işgücü piyasasının talepleri doğrultusunda sürekli olarak kendisini yenilemesi gerekmektedir. Çünkü mesleki eğitim sistemi, iş hayatının becerili ve teknik insan gücü taleplerine nitelik ve nicelik yönünden cevap verebildiği ölçüde başarılıdır. Mesleki eğitim sisteminin, iş hayatının ve hedef kitlenin istekleri doğrultusunda tasarlanması ve değişen ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilmesi iş hayatı ile mesleki eğitim arasında ki uyumu sağlayacak önemli bir husustur. Zaten mesleki eğitim geniş anlamda iş ile birey arasında uyum sağlama sürecidir.[2] Bu uyumun sağlanması da ilgili tüm tarafların onayladığı ve üçlü yapı olarak adlandırılan ‘devlet, işgören ve işveren’ kesimlerinin işbirliği ve uzlaşmasıyla hazırlanmış meslek standartları ile mümkün olabilecektir. Mesleki eğitim sisteminin, oluşturulacak meslek standartlarına uygun olarak yapılandırılması ‘bireye göre iş’ anlayışından ‘işe göre birey’ anlayışınageçilmesini ve iş piyasasının aradığı nitelikli iş gücünün oluşturulmasını sağlayacaktır. “Mesleki eğitim bir zincirin halkaları gibidir”.[3] Zincirin en önemli halkalarını ise eğitimi verilecek mesleğin standardı ve bu standart ile uyumlu eğitim programı oluşturmaktadır.

Bu yazıda, dünya arenasında bulunduğu konum itibariyle önemli bir yere sahip olan ülkemizde, AB’ye giriş süreci de göz önünde bulundurularak meslek standartları ile belgelendirme sisteminin oluşturulması yönünde ne gibi çalışmalarda bulunulduğu üzerinde durulacak ve bu kapsamda Emniyet Teşkilatı içerisinde başlatılan “Polis Meslek Standartları” çalışması ele alınacaktır.

Meslek Standartları

Standart Türkçe’ye İngiliz dilinden geçen bir kelimedir ve belli bir tipe göre yapılmış ya da ayrılmış, belirli ölçülere uygun, yasaya, kullanıma uygun olan, örnekya da temel alınabilen, tek biçim anlamlarına gelmektedir.[4] Fransızca’daki karşılığı ise ‘norme’ dir. Türkçe’de de zaman zaman standart kelimesine eş anlam olarak ‘norm’ kelimesi de kullanılmaktadır. Standartlaştırma eylemi, ‘bir örneklik’ anlamına gelen yöntem ve kuralların tümünü kapsayan bir kavramdır. Ölçütleri önceden tespit edilmiş, tanımlamaları yapılmış, ölçü ve tanımlamalara uygunluk seviyeleri ve şekillerinin hangi yöntem ve kurallara göre sınacağı belirlenmiş her iş bir standart konusu olarak ele alınabilmektedir. Standart ‘bir örneklik’ kavramı; yapılışta, anlayışta, sınamada ve denemede birlik anlamına da gelmektedir. Uluslararası Standartlaştırma Örgütünün tanımına göre standartlaştırma “belirli bir faaliyetin, o faaliyetle ilgili bulunan ve özellikle ekonominin yararına olarak yapılabilmesi için tüm tarafların katkı ve işbirlikleri ile belirli kurallar koyma ve bu kuralları uygulama işlemi” olarak tanımlanmaktadır.

Meslek standartları ise, belirlenmiş bir işi tam olarak yapabilmek için gereken bilgi ve becerilerle ilgili asgari nitelikleri tanımlayan standartlardır. Meslek standartları, “çağdaş eğitim esasları, ekonomik yapı ve istihdam piyasası gerekleri dikkate alınarak bir mesleğin başarıyla icra edilebilmesi için yapılması gereken görev ve işlemler, sahip olunması gereken bilgi ve beceriler ile sergilenmesi gereken tutum ve davranışları gösteren asgari normlardır”.[5]

Meslek standartları; standart meslek unvanları ile standart meslek kodları belirlenerek ulusal ve uluslararası ortak dil kullanım birliğini ve işgücü transferlerinin doğru olarak yapılmasını, istihdam edilen işgücünün mesleklere göre dağılımı ve istatistiki sonuçlarının ortaya çıkartılarak, uluslararası istatistiki sonuçlarla mukayesesini sağlar. Ayrıca ulusal meslekler sözlüğü hazırlanarak, meslekler hakkında bilgi almak isteyenlere, iş piyasasına katılacak olan yeni işgücünün, yeteneklerine uygun mesleği seçmesine ve meslek değişimine ihtiyaç duyanların, meslek değiştirmelerine yardımcı olur.

Ancak meslek standartlarının yukarıda belirtilen konularda faydalı olabilmesi için ulusal düzeyde geçerli olması ve tüm ülke dahilinde genel kabul görmesi gerekmektedir. Bunun için meslek  standartlarının ‘devlet, işgören ve işveren’ kesimlerinin işbirliği ve uzlaşmasıyla hazırlanmış ve ilgili taraflarca onaylanmış olmasına bağlıdır. Bu şekilde hazırlanan meslek standartları, temsil ettikleri toplum kesimleri için büyük faydalar sağlamaktadır.

1. Meslek Standartlarının Faydaları

Meslek standartlarının, işgücü piyasasında rol oynayan ‘devlet, işgören ve işveren” açısından birçok faydası bulunmaktadır.

İşverenler için faydaları şöyle sıralanabilir: İş görenin verimliliğini ve performansını artırır; iş görenin bulma, seçme ve eğitim maliyetlerini azaltır; uzun vadeli işgücü sürekliliğini ve elde tutulmasını sağlar; kolay ulaşılabilir ve uygulamaya elverişli öğretim bilgi ve malzemelerini sağlar; işverenin, iş gören performansındaki beklentilerini ortaya koyar; iş görenin çalıştığı alandaki yükselme olanaklarını göz önüne serer; işletme içi iş tanımlarının meslek standartları ile ilişkilendirilmesini sağlar; iş başvurularının daha kolay değerlendirilip uygun adayların seçilmesini sağlar; işgücünün standartlara uygun olarak gelişimini sağlar; işçi sağlığı ve iş güvenliğini artırıcı önlemler alınmasına katkıda bulunur; iş görenin becerilerini sürekli olarak artırması konusunda motive eder.

İş görenler için faydaları ise şunlardır: Çalıştığı alandaki olası başarıların, neler olduğunu anlamasını sağlar; bilgi ve becerilerinin düzeyini sınamasına olanak verir; işbaşındaki performansını belgeler; başka işlerde de kullanabileceği becerileri geliştirir; almış olduğu eğitim ve öğretimin yeterliliğini ve etkinliğini onaylar; yaşam boyu öğrenme ve beceri geliştirmeyi kendisine hedef olarak benimsemesini sağlar; çalıştığı kuruluşun ve iş arkadaşları grubunun verimli bir üyesi haline gelmesini sağlar; uygun meslek seçimine katkıda bulunur, iş başvurularında daha başarılı olmayı sağlar.

Devlet  için faydaları da şu şekildedir; İşbaşında hangi becerilerin gerekli olduğunu belirler; eğitim programlarıyla iş yaşamının talepleri arasındaki uyumu sağlar; kariyer planlamasında ve seçimlerde uygun ve doğru bilgilerin verilmesini sağlar; istihdam edilebilir becerilerin tanımlanmasını sağlar; mesleki eğitim ve diğer eğitim kurumlarının endüstri kuruluşları arasındaki işbirliğinin artışını sağlar; çalışanların ve öğrencilerin gereksinimlerine tam olarak karşılık veren eğitim ve öğretim programlarının hazırlanmasını sağlar.[6]

2. Sınavlar ve Mesleki Belgelendirme (Sertifikasyon)

Mesleki niteliğin yükseltilebilmesi ve nitelikli insan gücünün yetiştirilebilmesi için mesleki eğitim programlarının uygulama sonuçlarının test edilmesi, sağlanacak verilere dayalı olarak var ise kusurların düzeltilmesi, noksanlıkların tamamlanması gerekmektedir. Meslek standartları, mesleki eğitim sisteminin çıktısının test edilmesinde ölçüt niteliğindedir. Çünkü meslek standartları ile ortaya konan ölçütler dikkate alınarak, öğrenme-öğretme sistemin giriş, süreç ve ürün aşamalarında birey davranışlarının ölçülmesi ve ölçme sonuçlarına göre tasarım ve uygulamalarda düzeltme yapmak mümkün olabilmektedir. Bu nedenle meslek standartlarına uygun olarak söz konusu meslek standartlarında belirtilen bilgi ve becerileri ölçmek amacıyla sınavlar yapılmalı ve sınav soru bankaları oluşturulmalıdır.

Mesleki belge ise, diğer bir deyişle sertifika “Bir kimsenin niteliğini veya kendisine verilmiş olan bir hakkı belirten resmi kağıt veya belge” olarak tanımlanmaktadır. Sertifikanın eşanlamları ‘tasdikname ve şahadetname’dir ve Latince ‘certificatum’dan türemiştir. Mesleki sertifika ise, herhangi bir meslek grubunda belirlenen standartlara ve seviyelere göre test edilen adaylara verilen belgedir ve belge sahibinin aranılan niteliklere sahip olduğunun kabul edilmesi anlamına gelmektedir.

Türkiye’de ulusal bir sertifika sistemi yoktur. Bu nedenle her kuruluş kendi nitelik değerlerini kendi belirlemekte ve ölçmektedir. Bu nitelik değerlerinin birbirinden ne kadar farklı olduğunu gösteren ulusal bir ölçüm merkezi de bulunmamaktadır. Ulusal belgelendirme sistemi, becerileri sertifikalandırmış elemanları farklılaştırma olanağı sağlayabilmekte, ücretlerini ve mesleki kariyerini yükseltme konularında fırsatlar yaratabilmektedir.

3. Türkiye’de Meslek Standartları, Sınavlar ve Belgelendirme Sistemiyle İlgili Yapılan Çalışmalar

Türkiye’de meslek standartları, sınavlar ve belgelendirme sistemi ile ilgili çeşitli çalışmalar yapılmış, raporlar yazılmış ve bu konuya Beş Yıllık Kalkınma Planlarında da yer verilmiştir. Örnek olarak Yedinci ve Sekizince Beş Yıllık Kalkınma Planlarında standartlar, yeterlilik sınavları ve belgelendirmeye ilişkin amaç ve politikalara yer verilmiştir. Ayrıca Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan planlılık ilkesinde de meslek standartlarına atıfta bulunulmuştur. Yine bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı, Endüstriyel Okullar Projesi kapsamında Türk ve yabancı uzmanların birlikte yaptıkları araştırmaya dayalı olarak hazırlanan ‘Mesleki ve Teknik Eğitim Raporu’nda meslek standartlarının oluşturulmasının gerekli olduğu belirtilmiştir. Ayrıca 1999 yılında toplanan On Altıncı Milli Eğitim Şurası’nda mesleki ve teknik eğitim ayrıntılı bir biçimde incelenmiş ve bir dizi kararlar alınmıştır ki bu kararlarda meslek standartları, sınavlar ve belgelendirme sistemi hakkındadır. Karaağaçlı tarafından hazırlanan ‘İkili Meslek Eğitimi ve Meslek Standartları Karşılaştırmalı Araştırma’ raporunda da ulusal düzeyde uluslar arası meslek standartlarının oluşturulması ve belgelendirme sisteminin oluşturularak AB’ye uyum sağlanmasından bahsedilmiştir.[7] Ancak yapılan bu çalışmaların henüz uygulamaya geçirilemediği ve sadece öneride kaldığı görülmektedir.

Türkiye’de meslek standartları ve belgelendirme sistemiyle ilgili en önemli girişim, insan gücü kaynaklarının geliştirilmesi, istihdamın planlanması, istihdam-eğitim arasında sağlam köprüler kurulması amacıyla oluşturulan ‘İstihdam ve Eğitim Projesi’dir. Projenin ikraz anlaşması Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Dünya Bankası arasında 01 Şubat 1993 tarihinde imzalanmış ve 4 Mayıs 1993 Tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Proje sekiz bölümden oluşmakta ve en önemli bölümlerinden birini ‘Meslek Standardları ve Belgelendirme’ bölümü teşkil etmektedir. Meslek Standartları ve Belgelendirme Bölümünün amaçları; 250 meslek için meslek standardı hazırlamak, bu mesleklerde sınav soru bankaları oluşturmak, sınav ve belgelendirme sistemini geliştirmek, uygulamak, mesleki yeterlilik belgelerinin işgücü piyasasında geçerliliğini sağlamak olarak belirlenmiştir.

Meslek standartları ve belgelendirme sistemini kurmak ve çalıştırmak konusunda devlet, işgören ve işveren kesimini temsil eden kuruluşlar, 17 Eylül 1992 tarihinde ‘Meslek Standardları Millî Protokolü’nü imzalayarak genel bir uzlaşmaya varmışlardır. Protokol uyarınca, ilgili bütün tarafları içine alan ve yapılacak çalışmalardan birinci derecede sorumlu olacak bir karar organı olarak, Meslek Standardları Komisyonu (MSK) oluşturulmuştur.

Bu komisyonda: Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB), İş ve İşçi Bulma Kurumu (İİBK), Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı (MEKSA-gözlemci üye) temsilcileri bulunmaktadır.

Meslek standartları ve belgelendirme ile ilgili çalışmalar, Meslek Standardları Komisyonu (MSK)’nun koordinatörlüğünde ve bu komisyona teknik destek vermek üzere kurulan Araştırma ve Teknik Hizmetler Birimi (ATHB) tarafından yürütülmüştür. Projenin bu bölümüne Almanya’da faaliyet gösteren Federal Mesleki Eğitim Kurumu (BIBB) teknik yardım hizmeti vermiştir.[8]

MSK tarafından saptanan öncelikli sektör ve iş kollarında 250 meslek belirlenerek meslek standardı ve sınav sorusu geliştirme çalışmaları başlatılmıştır. Meslek standartları, sınav ve belgelendirme konusunda örnek modele sahip Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İngiltere’de uygulanan sistemler incelenmiş, Türkiye şartlarına uygun meslek standardı geliştirme ve sınav soru bankalarını oluşturma yöntemleri geliştirilmiş, geliştirilen yöntemlerle 10 meslek için pilot çalışma yapılarak sistem denenmiş ve edinilen tecrübeler ışığında meslek analizi geliştirme yöntemleri yeniden gözden geçirilmiştir. Bugüne kadar MSK tarafından 250 mesleğin standartları onaylanmıştır.

Meslek standardı hazırlama çalışmaları her bir meslek için iki ya da üç gün sürmüş ve mesleği bizzat yürüten uzmanlardan seçilen 6-8 kişilik bir grup ve meslek analiz uzmanlarının katılımlarıyla gerçekleştirilmiş, hazırlanan meslek standardı, yaklaşık 50 – 60 uzman kişi ve kuruluşa gönderilip görüşleri alınmış, gelen görüşler değerlendirilerek standarda son şekli verilmiş ve MSK’nın onayına sunulmuştur. Meslek standardı geliştirme çalışmalarına paralel olarak, söz konusu meslek standartlarında belirtilen bilgi ve becerileri ölçmek amacıyla yapılacak yazılı ve pratik sınavlarda kullanılmak üzere sınav soru bankaları da oluşturulmuştur

MSK tarafından onaylanan bazı meslek standartları şunlardır: Ağaç Tornacı, Ahşap Doğramacı, Arıcı, Asayiş Polisi, Camcı, Emlakçı, Fotoğrafçı, Garson, Hasta Hizmetlisi,  Kasap Nakışçı, Sıvacı, Terörle Mücadele Polisi, Tıbbi Sekreter, Trafik Polisi, Ütücü, Yat Elemanı, Zirai Sulamacı.[9]

4. Türkiye’de Meslek Standartları İle İlgili Son Durum

Şu anda 250 meslek için meslek standartları belirlenmiş ve standardı belirlenen mesleklerde soru bankaları oluşturulmuştur.

Ulusal Meslek Standartları Kurumu Kanun Tasarısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca hazırlanarak tasarıya son şekli verilmiş, Başbakanlığa ve TBMM’ye sunulmuştur. Şu anda tasarı TBMM’de görüşme aşamasındadır.

Bu arada Araştırma ve Teknik Hizmetler Birimi (ATHB) kapatılmış ve hazırlanan meslek standartları İş-Kur’a devredilmiştir. Ancak çalışmaların bırakılan noktada kaldığı araştırmalar sonucunda öğrenilmiştir. Meslek Standardları Komisyonu ise (MSK) ara sıra toplanmaktadır.

Hazırlanan meslek standartları ise, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme Projesinde (METGE) ve Mesleki ve Teknik Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nin (METARGEM) çalışmalarında kullanılmış ancak bunun dışında bu standartlar esas alınarak her hangi bir mesleki eğitim programı hazırlanmamıştır.

Ayrıca şu anda Türkiye’de MSK haricinde Türk Standartlar Enstitüsü (TSE) de meslek standartları hazırlamaktadır. Ancak bu çalışmada bu meslek standartlarına değinilmemiştir.

Bu iki kurum kıyasıya bir meslek standardı oluşturma yarışını uzun zaman sürdürmüş; aynı meslekler için ayrı ayrı uzman kadrolarla çalışmalar yapmışlardır. TSE, şu şartlarda yarışı kazanmış gibi görünse de Ulusal Meslek Standartları Kurumu Kanun Tasarısı TBMM’den geçince durumun ne olacağı tam olarak bilinmemektedir.

Bugünlerde TSE meslek standardı oluşturma çalışmalarını sürdürmektedir. MSK ise kanun tasarısının TBMM’den geçmesini beklemektedir.         

 

 

                                                                                                          Sürecek……

 

 

 

 



[1] Mustafa Karaağaçlı, 1996, s.8.

[2] S.İlhan Sezgin, 2002, s.1.

[3] İrfan Mısırlı, 2001, s.1.

[4] TDK, 1983, s.1084.

[5] Ulusal Meslek Standardları Kurumu Kanun Tasarısı.

[6] İŞKUR web sitesi, 2003

[7] Mustafa Karaağaçlı, 1996, s.25.

[8] ATHB, 1998.

[9] İŞKUR web sitesi, 2003