ADLİ NİTELİKTE SES VE KONUŞMACI TANlMA
Selçuk KOÇ
Kom.Yrd.
Ses ve Görüntü İnc. Asistanı
Kriminal Polis Lab.Dairesi Başkanlığı
GİRİŞ
Gelişen ve değişen dünya şartları içerisinde artan suç ve suçlularla birlikte suçların nitelikleri de değişmektedir. İletişim teknolojisinin çok yüksek seviyelere ulaşmış olması ve dolayısıyla da ses kayıt cihazları ve telefon kullanımının yaygınlaşması ile birlikte ses iletişimi ile işlenen suçlarda artış gözlenmektedir. Ayrıca kayıtlı seslerin, maddi hakikatı ortaya koymak açısından delil olarak değerlendirilme zorunluluğu da kendini hissettirmektedir.
Bunlarla gerektiği şekilde mücadele edebilmek için her türlü bulgunun değerlendirilebildiği, yeni ve teknolojik gelişmelere ayak uydurabilen, gelişmiş, teknik donanımlı Adli Bilim Laboratuvarlarıyla birlikte bu laboratuvarlarda çalışabilecek her bakımdan eğitilmiş, tecrübeli, bilgili, yetişmiş uzman personele ihtiyaç duyulmaktadır. Bu açıdan, adli bilimler alanındaki başarılı çalışmalarıyla tüm adli sistemimizin güvenini kazanmış olan Kriminal Polis Laboratuvarlarımız bünyesinde adli amaçlı ses analizlerini gerçekleştirecek bir ünitenin oluşturulmasına karar verilmiş ve yaklaşık olarak dört yıl süren detaylı araştırma ve eğitim çalışmaları sonunda, Merkez Kriminal Polis Laboratuvarı bünyesinde bir birim ihdas edilmiş ve 1997 senesinde, ekspertiz hizmetlerine fiilen başlanmıştır. Konunun halen mevcut uzmanlık bölümlerinden farklılığı, bir tek merkez Iaboratuvarımızda kurulup ülke çapında hizmet yürütmesidir.
Çalışmalar sırasında bu tekniği adli amaçlı olarak kullanan İtalya ve Polonya Güvenlik örgütleri nezdinde incelemeler yapılmış; ABD, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi ve TRT ( Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu) den özel eğitimler alınmıştır.
Tekniği uzun zamandır uygulayan ABD, Kanada, Japonya, Güney Afrika, İsrail, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, İspanya, Tayvan, Polonya, Almanya, İngiltere, Fransa ve Romanya ‘ daki konuya ilişkin çalışma ve gelişmeler takip edilmektedir
Şu anda ünitenin temel analiz cihazları (DSP Sona Graph, CSL (computerized speech lab.), DAC ses iyileştirme sistemi, stereo, mono, mikro ve dijital teyp kayıt cihazları, CD çalar ve duplukatörler parametrik ve grafik ekolayzırlar, mikroskop, televizyon, video, tuner vb. ekipmanlar) temin edilmiş olup, kayıt güvenilirliği, kayıt iyileştirme, kayıtların deşifre edilmesi ve de en önemlisi kayıtlar içerisinde yer alan konuşma örneklerinin aidiyetinin tespit edilmesi ya da diğer bir ifadeyle konuşmacı teşhis ve tanıma konularındaki çalışmalarına devam etmektedir
SES
Konuşma organlarının düzenli çalışmasıyla, anlamlı sözcükler ve tümceler oluşturmak için ağzımızdan çıkardığımız birimlere ses denir. İnsan ses yolu yaklaşık 1-7 cm uzunluğunda bir ucu kapalı boru şeklinde bir yapıdır. Bu borunun biçimi, ses organlarının devinimiyle değişir. Ağız, burun, boğaz boşluğundaki organlar aracılığıyla ciğerlerden çıkan hava, başka deyişle konuşmanın ham öğesi olan soluk, biçimlenir ve sessel birimlere dönüşür. Sözkonusu organlar seslerin çıkışını gerçekleştirmek için kımıltılar yaparlar. Salt sesin konuşma sesine dönüşmesinde adı geçen organlar sesi sanki yoğurur, işler, konuşma sesi biçimine sokar. Ses telleri ötümlü seslerde belli aralıklarla açılıp kapanırlar. Bu açılıp kapanma erkeklerde saniyede ortalama l30 kez (frekans=l30 Hz) kadınlarda ise 220 kez (frekans=220 Hz) tekrarlanır. Açılıp kapanma frekansı sabit olmayıp çıkarılacak sese ve vurguya göre değişebilmektedir .
Bu konudaki çalışmalar 2. Dünya Savaşı yıllarına kadar uzanır. Bir suç unsuru olarak ses, aşağı yukarı bütün kriminal olaylarda kullanılmaktadır. Kasede kaydedilmiş olan bir ses, olayın ortaya çıkarılıp aydınlatılmasında eldeki mevcut tek delil olabilir. Böylece şüpheli yada şüpheliler ortaya çıkarılarak işlenen suçun faillerinin bulunmasında kolaylık sağlayabilir. Günümüzde bu tekniğin uygulanmasıyla terör eylemleri, cinayetler, kaçırma, tehdit, şantaj, tecavüz, organize suçlar ve telefonla rahatsız etme olayları aydınlatılabilmektedir .
-1-
Ses tanıma ve tanımlama işlemi, bütün işitsel ve görsel duyuların kullanıldığı çok yönlü bir
işlemdir. Bu işlemi, bilinmeyen bir sesin bir veya daha fazla bilinen sesle tanınması veya elenmesi amacıyla işitsel veya görsel olarak karşılaştırılması şeklinde tanımlayabiliriz. Bu olayın temel olarak dayandığı varsayım; seslerin, kendi başına sahip olduğu karakteristikler ve özellikler yardımıyla çeşitli analiz teknikleri ve yöntemleri uygulanarak diğerlerinden ayırt edilmesidir .
Elimizde bulunan kayıt içerisinde yer alan konuşmaların sahibini bulmak ya da kimliğini ortaya çıkarmak için birtakım metot ve tekniklerden faydalanılmaktadır. Kullanılan bu teknikleri kısaca işitsel (aural) ve görsel (visual) teknikler olarak adlandırabiliriz.
Seslerin işitsel olarak yapılan inceleme ve değerlendirme işlemlerinde seslerin söyleyiş özellikleri içinde yer alan konuşma stili, lehçe, kavşak, durak, kullandığı jargon (aynı meslek grubuna has bir alt dil sistemi) kekeleme, konuşma hataları, konuşma sırasında duraksamalar gibi dilsel özellikler incelenir. Seslerin görsel olarak yapılan karşılaştırılmasında ise genel formant şekli ve pozisyonu, perde periyot düzeni, enerji dağılımı, sızmalı, patlamalı sesler, formant aralıkları gibi özellikler incelemeye tabi tutulur.
”Ses izi” olarak tanımlanan Spektrogram bir çok ülkede konuşmacı tanımada yaygın olarak kullanılmaktadır. Spektrograma bakarak kimlik teşhisinde bulunabilmek, aynı heceye (kelime veya ses grubu) karşılık gelen formant frekanslarının zaman içindeki değişimini incelemek yoluyla olabilir. Konunun ABD’de Spektrografik yöntemle incelendiği, Avrupa ülkelerinde bu yöntemin tek başına kabul görmediği ve daha ziyade Lingual + fonetik + spektrografik inceleme ve analizlerin bir arada ve bağlantılı olarak yürütüldüğü belirlenmiştir. Dolayısıyla laboratuvarımızda ses analizi, bir veya daha fazla bilinen sesle, bilinmeyen bir sesin tanınması veya elenmesi amacıyla aural (işitsel) veya spektrografik (görsel) olarak karşılaştırılması yapılmaktadır.
SES ve SPEKTROĞRAM
Seslerin görsel olarak yapılan incelemelerini kolaylaştırmak amacıyla ses spektrografı adı verilen cihazdan elde edilen ve spektrogram olarak adlandırılan resimsel görüntülerden ve ses dalgalarından yararlanılır. Ses spektrografı yatay eksende zaman, dikey eksende frekans ve de farklı ölçü ve renklerde ses enerjisini gösteren sesin görsel grafiğini (spektrogram) ortaya koyan bir cihazdır. Bu cihaz, araştırma çalışmalarında yalnızca sesli harflerin karakteristikleri, fiziksel konuşma anomalileri vb. alanlarda kullanılan ve bu alanda kabul edilmiş bir cihazdır.
Spektroğram çıktılarında yatay eksen tepeye yakın kısa dikey çubuklar tarafından saniyede 0.1 ‘lik bölümlere ayrılan zamanı gösterir ve dikey eksen her 1000 hertz de yatay çizgilerle birlikte 80 hertz den 4000 hertz’e kadar olanlar çizgisel olarak sıralayarak frekansı gösterir. Konuşma enerjisi siyahtan beyaza doğru değişen şekilde gri alanı gösterir. Sesin frekans aralığı, müzik aletinin frekans aralığıyla benzerdir. En düşük işaret en düşük frekansta ve en büyük işarette en büyük frekansta yer alır. Ekseriye yatay eksendeki koyu şeritler formant olarak adlandırılan ses tınılarını gösterirler. Birbirine yakın dikey çizgiler ortalama frekansı veya ses tellerinin gerçek titreşimlerini gösterirler
Spektrografik teknik, ses örneklerinde yer alan benzer kelime ve ibarelerin birbirleriyle karşılaştırılması ve neticede elde edilen verilere dayanarak bir karara varılmasını ifade eder. Konuşmacıların seslerinin gürlüğü ünsüzler için dikey işaret izleri ve belirtileri şeklinde, ünlüler içinde yatay şekil ve formlarda gösterilir. Görünür durumdaki şekiller, konuşmacıların ürettiği kelime ve cüm1elerin telaffuz özelliklerini gösterir. Ses spektri’nin (tayf) frekans/zaman boyutundaki haline ”spektrogram” denir.
Ses spektrograflarının doğruluğu ve güvenilirliği hususunda bugüne kadar mahkemelerde herhangi bir problemle karşılaşılmadı ve ses tanıma ve tanımlama işleminde delil olarak kabul edilebilirliği Spektrogramlar, konuşulan seslerin daimi kaydı gibi çalışarak bilinen ve bilinmeyen konuşmacılara ait benzer kelimelerinin görsel olarak mukayesesinde yardımcı olurlar. Spektrogram bir çok ülkede halen konuşmacı tanımada yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu konuda çalışma yapan
-2-
insanların ”ses izi” (voice print) dedikleri şey bu spektrogramlardır. Spektrograma bakarak kimlik teşhisinde bulunabilmek aynı heceye (veya kelime veya ses grubu) karşılık gelen formant frekanslannın zaman içerisindeki değişimini incelemek yoluyla olabilir.
Ses spektrograflarının doğruluğu ve güvenilirliği hususunda bugüne kadar mahkemelerde herhangi bir problemle karşılaşılmadı ve ses tanıma ve tanım1ama işleminde delil olarak kabul edilebilirliği hususunda da herhangi bir sorun yaşanmadı. Problem ya da mücadeleler, spektrogramların yorum ve izahlarından kaynaklanmaktadır .
Ses ve Görüntü İnceleme Şube Müdürlüğü
Kriminal Polis Laboratuvarları Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Ses ve Görüntü İncelemeleri Şube Müdürlüğü’nün faaliyet alanı içerisinde yer alan konular aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir.
1- Konusmacı Teshis ve Tanıma: Bu çalışmada teyp, video vb. her türlü ses ve görüntü kayıtları içerisinde yer alan konuşma örneklerinin hangi konuşmacı veya konuşmacılar tarafından üretildiğinin ortaya çıkarılmasına çalışılmaktadır .
Bu çalışmanın yapılması sırasında; mukayese sesler, bilinmeyen seslerle yapılan analiz işleminde doğru bir karşılaştırma yapılabilmesi açısından çok önemlidir. Dolayısıyla mukayese seslerin istenilen özellik ve niteliklerde olmak üzere konuyu bilen, ehil kimseler tarafından alınması gerekmektedir . Mukayese sesleri alacak kimselere yardımcı olması ve kılavuzluk etmesi amacıyla dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıda maddeler halinde açıklanmıştır. Belirtilen bu hususların uyulması ve uygulanmasında azami derecede dikkat edilmesi gerekmektedir .
1-1 Konuşmalar kaydedilmeden önce sistem muhakkak bir kontrolden geçirilmelidir .
1-2 Mukayese örnekleri alınmadan önce şüpheli şahsa yazılı metin veya özeti incelettirilmelidir. Bu tanışıklık (aşinalık) metnin okunmasını rahatlatacak ve şüphelinin normal sesini alma ihtimalini de arttıracaktır. Bazen de bilinmeyen konuşmada mevcut olan şartlarda ve ortamda kelimeler ezberden okunarak şüpheli şahsın da aynı şekilde tekrar etmesi istenir. Mukayeseyi alan kişi, kendisini tatmin edecek derecede örnekler alana kadar ister ezberden, isterse metne bağımlı olarak metni istediği süre ve şekilde şüpheliye okutabilir veya tekrar ettirebilir .
1-3 Mukayese ses kaydı hazırlarken, tetkik konusu kayıtta yer alan konuşma örneklerindeki özelliklerin dikkate alınması gerekir. Bunları şu şekilde belirtebiliriz:
a- Konuşma şekli, şivesi,
b- Stres, vurgu, şiddet,
c- Konuşma oranı,
d- Açık vokal değişiklikler ,
e- Konuşmacıya ait konuşma usul ve tarzı,
f- Sinirlilik, heyecanlılık, aşırı monotonluk, ağlama vb. şeklinde ortaya çıkan psikolojik durum, gibi Konuşma sırasında ortaya çıkan (peltekçe konuşma, bazı harfleri söyleyememe vb.) bazı anormallikler .
1-4 Mikrofon kayıt esnasında ağza direk olarak tutulmamalı, ağızdan yaklaşık olarak 30 cm. uzakta ve yaklaşık olarak 70 cm. lik bir açıyla tutulmalıdır .
1-5 Eğer mümkün olursa bilinmeyen orijinal kayıt hangi mikrofon sistemiyle elde edilmişse, mukayeseler de elde edilirken aynı sistemden istifade edilmelidir .
1-6 Mukayese kayıtları sessiz bir ortamda nispeten az yankılanan bir ortamda yapılmalıdır .
1-7 Mukayese alınırken mutlaka iyi özelliklere sahip kaliteli kayıt sistemleri kullanılmalıdır. Bilinmeyen konuşmada kullanılan kayıt sisteminin aynısını elde etmeye gerek yoktur .
1-8 Mukayese için ses kayıtları alırken sorulan kayıt hangi şartlarda (tavır, tarz, psikolojik durum vs.) ve yollarla (telefon, direk kayıt vb.) alınmışsa aynı ortam ve şartların oluşturulmasına dikkat edilmelidir.
-3-
1-9 Mukayesesi alınan konuşmacının kayıt işleminin başında kendi ismini belirtmesi gerekir.
1-10 Eğer mevcut olanlardan başka sorulan sesde konuşma karakteristiklerini yansıtan işitsel veya görsel özellikler varsa, bunların mukayaselerde de elde edilmesine çalışılmalıdır .
1-11 Eğer mukayese sesi alan kişi konuşmanın oranına, perde periyoduna veya telaffuzuna bağlı olarak ortaya çıkan ses bozukluğu gibi herhangi bir sebepten dolayı tatmin olmamışsa, suçlu ve sanıktan istediği kadar (tatmin olduğu ölçüde) konuşmayı tekrar etmesini isteyebilir.
1-12 Bilinen ve bilinmeyen ses örneklerini içeren kayıtların orijinal kayıt olmasına dikkat edilmelidir .
1-13 İki ses örneği arasında en azından 10 adet karşılaştırılabilir kelimenin bulunması gerekir.
1-14 Çok uzun konuşmalar hariç diğer konuşmaları en az iki veya üç defa tekrar etmelidir .
1-15 Şüpheli veya sanıklar ayrılmadan önce kayıt tekrar dinlenilmelidir. Bu sayede uzman kişi mukayeselerde herhangi bir eksiklik veya yetersizlik varsa bunları düzeltme imkanına sahip olabilir .
1-16 Kaydedilen delil hükmündeki kaydın manyetik alandan uzak tutmak için düzgün ve güvenli bir şekilde paketlenip korunması gerekir .
1-17 Kasetlerin incelenmek üzere uzmana gönderilirken herhangi bir zarara uğramaması için düzgün olarak dağıtılması, postalanması ve içeriği hususunda uygun bir şekilde tanıtımının içeren etiketler yapıştırılması gerekir.
2- Kayıt Güvenirliliği (kurgu ve montaj aranması): Teyp, video vb. her türlü ses ve görüntü kayıtları içerisinde yer alan konuşma örnekleri üzerinde herhangi bir müdahalenin (eklenti-silinti vb.) yapılıp yapılmadığının ortaya çıkarılmaya çalışılması.
3- Kayıt İyileştirme (filtreleme): Teyp, video vb. her türlü ses ve görüntü kayıtları içerisinde yer alan konuşma örnekleri her zaman anlaşılır, net bir şekilde olmayabilir . Bu durumda kısaca filtreleme denen olayla da kayıt içerisinde yer alan, konuşmanın anlaşılmasını engelleyen istenmeyen ses ve gürültülerin ortamdan uzaklaştırılmasına çalışılması.
4- Çözümleme (deşifre İşlemi): Ses ve Görüntü kasetleri içerisinde yer alan konuşmaların yazılı metin haline getirilmeye çalışılması, diğer bir ifade ile çözümleme yapılmasıdır.
Tanımlama Kriterleri:
Parmak izi tanımlamasında olduğu gibi ses izi tanımlamasında da, tanımlama konusunda gerekli sayılan kelime sayısı konusunda ulusal bir standart mevcut değildir. Değişik kuruluşlara göre bu oran minimum on ila yirmi arasında değişmektedir. Ulusal Gelir Servisi (lnt. Rev. Service), bilinenler ile bilinmeyen ses ömekleri arasında yapılan karşılaştırma işleminde en az yirmi veya daha fazla benzer ses örneğinin olması gerektiğini kabul etmiştir. Karar konusundaki kesinlik derecesi ise, delil olarak incelenen kaydın özelliğine ve yapılan işlemin başarı derecesine göre, değişiklik gösterebilir .
Analiz işlemi neticelendiğinde uzman, işitsel ve görsel analiz ve incelemeler neticesinde elde ettiği bulguları tamamlayarak bir araya getirir ve bu konudaki kanaatını ortaya koyar. Uluslararası Tanıma Birliği (IAI) nin alt komitesi olan Ses Tanıma ve Akustik Analiz Kurulu, kaydedilmiş ses ömeklerinin karşılaştırılması işleminde uzmanın özellikleri, delillerin değerlendirilme şekli, mukayeselerin hazırlanması, kopyaların hazırlanması, incelemenin başlangıcı, spektrograrnların hazırlanması, spektrografik ve işitsel analiz, çalışma notları, şahitlik, sertifika verilmesi gibi konularda bir takım standartlar ortaya koyarak bunları 1991 yıllarının Temmuz ayında yayınlamıştır (IAI).
Yapılan her inceleme aşağıda belirtilen ve standartlar içerisinde yer alan yedi sonuçtan birini ortaya çıkaracaktır. Belirtilen bu yedi derece aşağıda sıralanrnıştır .
Tanımlama: Karşılaştırılabilir kelimelerden en azından %90’ı işitsel ve görsel olarak birbirine çok benzer olmalıdır ve bu benzerlerin içerisinde de en azından 20 tanesi de aynı olmalıdır. Her kelimenin üç veya daha fazla incelenebilir düzeyde formantının olması gerekir. Her örnekte açıkça ses olarak veyahut elektronik olarak bir değiştirme kastı varsa ve yahut mukayese yapılacak örnekler arasında altı yıldan daha fazla bir süre varsa bu belirtilen karar verilemez.
-4-
Kuvvetle Muhtemel Tanımlama: Karşılaştırılabilir kelimelerin en az %80’i işitsel ve görsel olarak birbirine çok benzer olmalıdır ve bu benzerlerin içerisinde de en azından 15 tanesi de aynı olmalıdır. Her kelimenin iki veya daha fazla incelenebilir düzeyde formantının olması gerekir .
Muhtemel Tanımlama: Karşılaştırılabilir kelimelerin en az %80’i işitsel ve görsel olarak birbirine çok benzer olması gerekir ve bu benzerlerin içerisinde de en azından 10 tanesi de aynı olmalıdır. Her kelimenin iki veya daha fazla incelenebilir düzeyde formantının olması gerekir
Karar Verememe: Muhtemel Tanımlama veya Muhtemel Eleme kriterlerinin altına düşüldüğünde veya değişik etkenlerden dolayı incelemeyi yapan uzmanın anlamlı bir neticeye varamaması durumunda bu belirtilen karar verilir. Mukayeseler neticesinde işitsel benzerlikler ile görsel farklılıklar veya tam tersi bir durum ortaya çıktığında da bu karar verilmelidir.
Muhtemel Eleme: Karşılaştırılabilir kelimelerin en az %90’ı işitsel ve görsel olarak birbirinden çok farklı olmalıdır ve bu farklı olanların içerisinde de en azından 10 tanesi de hiç benzemiyor olması gerekir. Her kelimenin iki veya daha fazla incelenebilir düzeyde formantının olması gerekir .
Kuvvetle Muhtemel Eleme: Karşılaştırılabilir kelimelerin en az %80’i işitsel ve görsel olarak birbirinden çok farklı olmalıdır ve bu farklı olanların içerisinde de en azından 15 tanesi de hiç benzemiyor olması gerekir. Her kelimenin iki veya daha fazla incelenebilir düzeyde formantı nın olması gerekir.
Eleme: Karşılaştınlabilir kelimelerin en az %90’ı işitsel ve görsel olarak birbirinden çok farklı olmalıdır ve bu farklı olanların içerisinde de en azından 20 tanesi de hiç benzemiyor olması gerekir. Her kelimenin üç veya daha fazla incelenebilir düzeyde formantının olması gerekir. Her örnekte açıkça ses olarak ve yahut elektronik olarak bir değiştirme kastı varsa ve yahut mukayese yapılacak örnekler arasında altı yıldan daha fazla bir süre varsa bu belirtilen karar verilemez.
Sonuç
İşitsel ve görsel olarak ses ömeklerinin birbiriyle karşılaştınlması işlemine dayanan konuşmacı tanıma ve tanımlama tekniği, henüz hukuk alanında tam manasıyla yerleşmiş bir konu değildir. Buna rağmen mahkemelerde yerini almaya başladığı 1860’lı yılların ortalarından beri oldukça büyük mesafeler kat etmiştir.
Bütün Adli Bilim dallarında kullanılan metot ve sistemlerde olduğu gibi bu sistemin de birçok eksiklik ve kusurlarıyla birlikte güvenilirliği konusunda bazı fikir ayrılıkları söz konusu olabilir. Gerek metotların tek olarak kullanılmasında ve gerekse her ikisinin (sübjektif ve objektif) birlikte kullanılmalarında dahi hata ihtimali her zaman mevcuttur.
Halen günümüzde kullanılan ”konuşma örneklerinin işitsel ve görsel incelenmesi” şeklinde tarif edebileceğimiz bu sistemin dünyada kabul edilebilirliği yönünden herhangi bir şüphe yoktur. Çünkü bu sistem teknik hakkında gerçekten ve tam olarak bir bilgi sahibi olmadan, sistemin çalışmayacağını iddia eden bazı muhalif kişilerin fikirlerinin aksine yasal sistemin gözardı edilemeyecek bir ihtiyacının yerine getirilmesini sağlar.
İnceleme ve değerlendirmeler sonucunda elde edilen sonuç, elde edilen verilerin işlenip değerlendirildiği bu metodun ortaya çıkardığı tek ve kesin sonuç değildir. Ancak şu da açıkça ortaya çıkıyor ki; iyi bir şekilde eğitilmiş, bilgili, tecrübeli bir uzmanın uluslararası alanda kabul edilmiş standartlara bağlı kalarak yaptığı çalışmalardan yüksek doğruluk oranına sahip sonuçlar elde edilmektedir .
Bugünün ihtiyaçlarının karşılanabilmesi ve örneğin yaygın biçimde kullanılan hücresel telefonlar ve elektronik ses taklit sistemlerin çok yakında karşımıza çıkartacağı son derece zorlayıcı adli gerçek şartların üstesinden gelebilmek için yeni ve daha iyi tekniklerin geliştirilmesi gerekecektir. Bunun yapılabilmesi için ise bu alandaki araştırma ve geliştirme faaliyetleri için ortak bir yön oluşturulması gerekecektir. Bu alanda mühendisleri, özellikle adli alanda uzman dil bilimcileri ve bilgisayar uzmanlarını bir araya getiren konular arası araştırmalara acil ihtiyaç vardır. Problemin bilimsel ve teknolojik boyutları düşünüldüğünde, ancak uluslararası işbirliği ve çabaların paylaşımının ümit verici bir perspektif olduğu görülecektir.
-5-
Kaynakça
Cain, S. (1990). Voiceprint Identification, The Legal Investıgator, November 1990: 16-19.
IAI. (Joumal of Forensic Identification)., The Official Publication of the Intemational Association for Identification, Vol. 41, No:5,September/October 1991.
Kent, R.D., Read, C. (1992). The Acoustic Analysis of Speech. Singular Publishing Group, Inc. San Diego, Califomia.
Koca, Ö., Boyacı, Z. (1996). Ses ve Ses Hastalıkları. Ekin Tıbbi Yayın. Spektrogram ve Fonetik Analiz, Ed.: A. Oğuz, A. Demİreller.,5: 52-60.
Koenig, B.E. (1986). Spectrographic Voice Identification: A Forensic Survey, J. Acoustic. Soc. Am. 79: 2088-2090.
Saferstein, R. (1982). Forensic Science Handbook, Lightning Powder Co., Inc. Regents/Prentice Hall, Englewood Cliffs, New Jersey.
Smrkovski, L. (1975a). Forensic Sciences (Study of Speaker Identification by Aural and Visual Examİnation of Non-Contemporary SpeechSamples), Joumal of the AOAC, 59: 927931.
(1995b). Forensic Sciences (Collaborative Study of Speaker Identification by the Voiceprint Method), Joumal ofthe AOAC, 58: 453-456).
(1996). Investigative, Technical, and Legal Aspects of Forensic Voice Identification and Introduction to AudioNideo Enhancement andAuthentication, Applied Forensic Technologies Int’l, Lake Geneva, Wisconsin.
Tosi, O. (1979). Voıce Identification, Theory and Legal Applications, University Park Press, Baltimore, Maryland.
-6-