Avrupa Polis Etiği Yönetmeliğine Göre Polis Etiği Ve Eğitimi
Oğuz İNCİ
1.Sınıf Emniyet Müdürü
A.Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü
Bilim ve Teknolojinin artan bir hızla gelişmesi, çağdaş insanın yaşamını çevresini etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu değişiklik ve gelişmelere ayak uydurabilmek, ileri düzeyde bilgi ve mesleki yeterlilik getirmektedir. Bu bağlamda kamu görevlerinin çağımıza uygun bir yapıya getirilmesi Devletimizin başta gelen sorumluluklarından birisidir. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin baş döndürücü bir hıza ulaştığı günümüzde, toplum yaşamının ve buna paralel olarak güvenlik hizmetlerinin bunun dışında kalması düşünülemez.
Çağdaş bilim ve teknolojik gelişmeler, bir taraftan mevcut bilgilerin bir kısmını geçersiz kılarken diğer taraftan yeni buluşlar ve çalışmalar bir çok bilinmezi açığa çıkarmaktadır. Günümüzde iletişim araçları ve uluslararası ilişkilerdeki gelişmeler, teknik ve toplumsal alandaki ilerlemeler, kişi ve kurumları bu hareketliliğe ayak uydurmaya zorlamaktadır. Değişmeye uyum sağlamanın en etkili aracı ise kuşkusuz eğitimdir.
Avrupa Polis Etiği Yönetmeliğinin 26. maddesin de polisin eğitimiyle ilgili: “Çoğulcu demokrasinin temel değerleri, hukuk devleti ve insan haklarının korunması prensiplerine dayanan polis eğitimi, polisin amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik bir program uygulamalıdır.”Denmektedir. Buna göre; Polis hizmet ettiği toplumun korunmasında önemli bir rol oynar ve koruduğu demokratik devletin aynı temel değerlerini paylaşması gerekir. Demokratik devletin değerlerinin polis içinde geliştirilmesi bu nedenle önemlidir ve personel arasında bunu başarmanın en önemli yollarından birisi de eğitimdir. Netice olarak, bu madde, bütün Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin temel değerlerini polisin eğitiminin bir parçası haline getirmektedir.
Polisliğin temelinde yatan prensiplerin daha iyi kavranmasını sağlamak için, eğitim, polisin görevinin etik ve insan hakları yönü de dahil edilerek, problem kaynaklı, pratikte yaşanan örnek olaylara dayalı olarak verilmelidir. Her ne kadar üye ülkeler insan hakları eğitimine ciddi olarak eğiliyor olsalar da, hala, bu noktada, özellikle eğitim metotları ve materyali konusunda, polislik eğitiminin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Bu hususta oldukça aktif olan Avrupa Konseyi, polis eğitiminde insan haklarının nasıl verileceği konusunda pratik bilgiler sunan bir çok el kitabını uzmanlara hazırlatmıştır.
Ayrıca madde 27’ye göre “Genel polis eğitimi halka olabildiğince açık olmalıdır.” Buna göre; Polis teşkilatındaki açıklık ve şeffaflık polisin eğitiminde de olmalıdır. Görevlerini halkın yardımı ile yerine getirmek isteyen polis, personelini sosyal realitelere olabildiğince yakın bir ortamda eğitmelidir. Bu yakınlık, eğitimin sunulduğu yerin fiziksel olarak halka yakın olmasının yanı sıra eğitimde kullanılan bilgilerin sosyal hayata yakınlığını içermektedir.
Polisin topluma karşı açık olması eğitimi dinamik ve canlı tutmak için de gereklidir. Özellikle, problem merkezli eğitimde, toplumdaki sorunlar eğitimde örnek olaylar haline getirilerek kullanılmalı ve eğitim etkili hale getirilmelidir.
Aynı yönetmelik madde 28’de “Genel eğitimi, düzenli aralıklarla staj eğitimi ve gerektiğinde, uzmanlık, yönetim ve liderlik eğitimi takip etmelidir.”denilmektedir. Bu maddeye göre, polis kural olarak, öncelikle genel bir eğitim aldıktan sonra, gerekirse, ihtiyaca göre, uzmanlık eğitimine tabi tutulmalıdır. Bu şekilde, bütün polis teşkilatı aynı temel değerleri öğrenecek ve uzmanlık alanına göre farklı görevleri yerine getirme kabiliyetine sahip olacaktır. Madde, ayrıca, genel eğitimin düzenli aralıklarla staj eğitimi ile desteklenmesi ihtiyacına dikkati çekmektedir.
Avrupa’da İngiltere örneğinde olduğu gibi, polisi bir bütün olarak temel eğitime tabi tutan ve daha sonra meslek içinde yükselmeyi kabul eden ülkeler olduğu gibi Kıta Avrupa’sındaki gibi, polis memurunu ve amirini farklı eğitime tabi tutan ülkeler vardır. Bu maddede ki prensipler her iki sistemi uygulayan ülkeler için geçerlidir.
Madde 23’e göre; “Polis, mantıklı karar verebilmeli, açık, dolgun, adil olmalı, iyi iletişim kurabilmeli ve gerektiğinde, liderlik ve yönetim kabiliyetlerine sahip olmalıdır. Ayrıca, içinde bulunduğu sosyal kültürü ve toplumsal problemleri bilmelidir.” Buna göre; Demokratik bir devlette, maddede sayılan kişisel kabiliyetler bir polis için oldukça önemlidir. Şüphesiz, listede sayılan özelliklere yenileri ilave edilebilir. Burada amaç, hizmet ettiği toplumun problemlerinden anlayan ve polislik mesleğinin gereklerini yerine getirebilecek davranışları gösterebilecek bir polise sahip olmaktır.
Avrupa Polis Etiği gibi böyle bir uluslar arası belgenin keyifliği önleyeceği, şeffaflığı, işbirliğini ve eğitimde standardı sağlayacağı hususlarının, bugünkü Avrupa Polis Etiği Yönetmeliği’nde ve gerekçelerinde yer alması gerçekte Türk Polisi’nin henüz yazılı olmasa da vizyonunun boyutlarını göstermesi açısından önem arz etmektedir.
Çağdaş işbölümünü yansıtan her meslek, belirli bir sosyal ihtiyaca hitap eden, hizmet öncesi-hizmet içi eğitimle kazanılması gereken uzmanlık kültürü temelinde işin etiğini oluşturan değerler ve normlar kılavuzluğunda icra edilen sürekli uğraştır. Tanımının açılımı, her işin ve herkes tarafından yapılan işin profesyonel meslek etiğine haiz olmadığı, bu kavramlaştırmaya uyan işin, sıkı bir giriş denetimi, uzmanlık kültürü, çalışma hürriyeti, açıkça tanımlanmış özlük-sosyal haklar, mesleki dayanışma ve örgütlenme imkanı, toplumda meslek olarak algılanma ve her şeyden önemlisi, mesleki faaliyeti disiplinleştiren etik kurallar ihtiva etmesi gerekliliğidir.
Genelde “etik” ve “ahlak” terimleri çoğu kez karıştırılmaktadır. Meslek etiğinin dini ve ahlaki değerlerden farklı olduğu, polis meslek etiği kavramının Avrupa ve Amerika’da son 15 yıldır gelişmeye başlayan bir kavram olduğu, görevdeki davranışların hangisinin etiğe uygun, hangisinin olmadığının tespit edildiği, ancak güvenilir polise yardım edileceği, polisliğin sadece bir meslek değil, sosyal barışı sağlamaya yönelik önemli sorumluluklar getiren ve adanmışlık gerektiren bir uğraş olduğu (Kleining), polisin korkmadan ve inandığı şeylerin farkında olarak davranması gerektiği, etiğin profesyonelliğe götürdüğü, İrlanda’da polis meslek etiği standartlarının her 12 ayda bir gözden geçirildiği, etiğin hayata geçirilmesi için liderlik unsurunun çok önemli olduğu, etik kurallar olmadan profesyonelliğin de olmayacağı, polisin insan haysiyetine ve bütün vatandaşlara saygı göstermesi ve sosyal düzene uymayı teşvik ettiği ölçüde profesyonel olacağı gerçeği herkes tarafından bilinmelidir.
Yukarıdaki ölçütlere göre polisliğin çağdaş anlamda meslek olmanın şartlarını ihtiva eden profesyonel bir uğraş olduğu söylenebilir. Çağdaş toplumun özellikleri ve öncelikleri, bu uğraşı, genel güvenlik hizmetlerinden ayırmış ve müstakil bir hizmet-meslek statüsü olma noktasına taşımıştır.
Dikkatlerin yoğunlaştırılması gereken daha önemli bir husus, çağdaş kültür ve yaşam biçiminin polisiye hizmetlere yüklediği yeni anlam ve misyondur. Bunun açılımı, çağdaş toplumda insana bakış açısı, suç ve suçluluğun değişen niteliği, devlet-vatandaş ilişkilerinde yükselen değerler, demokratik idealler, hukukun üstünlüğü ilkesi, polisiye hizmetlerin yönelmesi gereken amaçlar ve bu amaçlara ulaştırıcı teorik-sosyal-teknik araçlar, genel olarak toplumun polisten beklentileri, kısacası çağdaş toplumdaki titreşimler ve buna tekabül edecek polisiye rol davranışları takımının içeriğidir.
Gün geçtikçe profesyonelleşen demokratik, çağdaş Türk Polisinin daha ileriye gideceğini, Avrupa Polis Etik Yönetmeliği kurallarına kısa sürede uyum sağlayacağını biliyoruz.