Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Güvenlik Perspektifinden

 

 

                    Hulusi ÇELİK

3.Sınıf Emniyet Müdürü

               Polis Koleji Müdürlüğü

 

      Ülke güvenliği, toplum güvenliği, can ve mal güvenliğinin sağlanmasında kanunlarla görevli kılınan güvenlik birimleri görevlerini teknolojik gelişme ile birlikte sağlama zorunluluğu kaçınılmaz olmuştur.

     Bir kişinin cep telefonundaki bilgilerin muhafazasından veya  şirketlerin, teknik teknolojik araştırma raporları, gelişim planları, ülke insanlarının genetik yapısı,sebze,meyve ve tahıl ürünlerinin genetik yapılarıyla oynayarak damak zevklerini planlama, hatta bağımlı hale getirme, iletişim araçlarının kontrol altına alınması veya yönlendirme çalışmalarıyla devletlerin güvenlikleriyle  oynanma veya bu emellerinden uzak tutacak teknolojilerle donanımlı olmalı Merkezi yönetimin çok duyarlı ve mevcut yapımızın duyarlılığını arttırma adına bütün verileri değerlendirme, sonuç çıkararak yerel bazlarda oluşturulacak kulüplerince yorumlanmasına, tartışılmasına toplu güç adına ihtiyacın belirmesi, merkezi yönetimin talimatları kamu kurum ve kuruluşlarına duyarlı kılmakla birlikte,halkın katılım payını zayıflatmak yerine .İllerimizde gerçekleştirilen asayiş toplantıları merkezi idarenin bakış açısı doğrultusunda hizmetlerin kurumlar aracılığı ile halka ulaşma şekilleri toplumun da sosyal yapısının değişmesine göre kendini yenileyebilme ihtiyacını toplu hissetme zorunluluğu doğurmaktadır. İfade özgürlüğündeki karmaşıklılık veya çelişkili anlayış, kafası karışık yönetim, ekonomik gelişmeyi olumsuz etkilediği, toplumun güvenlik maliyetini artırdığı, yeni sistemleri bile aylar içerisinde eskittiği,personel eğitimlerinin çağı yakalamada geciktiği, eğiticilerin,eğitimcilerin uzmanlık alanlarında yetinmeyip boşlukları kapatmak için yeni ortaya çıkan bilimsel gereksinimleri dili döndüğünce anlatma zorunda hissedip, dinleyen ve gözleyenlerin kafasının karışmasına hedeflerin kaybolmasına neden olmalıdır. Saygınlığı ve kendine güveni ulusal değil uluslar arası düzeye taşıma zorunluluğu vardır. Bu da devlet adalet anlayışını milli yargıçlarla değil, evrensel çizgilerdeki karar donatmalı adalete güveni tesis edecektir. Coğrafyamızdaki her devletin vatandaşlarını Türkiye’deki uygulamalardan etkilenmesini sağlayacaktır, İstikrarın kaybolması çevremizi de etkileyebileceği gibi suç ve suçlular bu belirsizliklerde daha rahat dolaşma cesaretini bulacak, hatta zaman zaman doğru ile yanlışı ayırmak için mevcut yasal düzenlemeler yetersiz kalacaklar ,tedbirler almak zorunda kalan idareciler bile mevzuat harici görevleri vicdanı görev sayacaktır.

        Mustafa Kemal Atatürk ”İstiklal göklerdedir.” diyerek bir mesaj vermiş şimdilerde biz görüyoruz ki, iletişim, ulaşım, güvenlik, hatta yağmur bombalarıyla tarım gibi alanlarda göklerin ve gezegenlerin önemi gittikçe artmakta, uydularla bütün dijital devreler ve enerji kaynakları kontrol altına alınmakta veya yönlendirilebilmektedir.

      Sınırların çizilmediği uzayda, teknolojisi yüksek olanların sahip olacakları açıktır. Buna engel bütün tabuları geldikleri yer veya zamana ışınlanmak isterdim ama , tabularımız buna engel oluyor malesef.

    Güç teorisyenleri, memnun olmayanlar mevcut sistemi etkilemediği sürece sistemin işlediğini söylerler. Tarihin her döneminde güç dengesi sistemi konulmaya çalışılmış ancak imparatorluk sistemi buna yapısı itibariyle engel olmuştur denilmektedir. Bunun içindir ki cumhuriyet yönetimi güç dengelerinin ahenksel işlemesi anlamını taşıdığı gibi dünyada da,bu dengeleri iyi kurupta ekonomisi güçlü olanlar lehine denge değişmektedir. Bu da cumhuriyetimizin uzun yaşaması için yargının-parlementonun ve yürütmenin, dengesi zaman zaman silahlı güçlerin, denge teorilerini; hiçbir zaman kendi lehlerine çevirmemelerini  zorunlu kılmaktdaır. Ahenk kaybolduğunda ortaya çıkacak boşlukları tamamlayacak sistem olmadığı için zorunlu her, baskıcı müdahalelerin dünya üzerinde de kabul görmemesi bölgesel olarak yapının bozulmasını bu da dikdatörlük veya imparatorlukların sona erdiği sistem anlayışında dışlanma,ekonomik,kültürel,siyasal,askeri baskıların oluşmasına neden olmaktadır.

      Kısaca devletlerin sahip oldukları araçları onların umutlarına göre daha az ihtirasla yaşama veya aşamalı planları zorunu kılmaktadır.