Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Polislik-Şahsiyet İlişkisi-4

 image002

Bugün birçok insanın düştüğü bir yanlış “toptancı” davranmaktır. Bir ferdi yüzünden bir teşkilatı, bir davranışı yüzünden bir ferdi yanlış bir tümevarım yoluyla “tanımlamaya/etiketlemeye/itham etmeye” çalışmak, toptancı davranmaktır. Toptancılık, elbette kolaydır ve de kolaycılıktır.

Toptancı davranmamak için, analitik düşünmek, özel ve/veya tüzel kişiliğin lehine ve aleyhine olan noktaları eşzamanlı değerlendirmek gereklidir. Bu da elbette kolaycı tutumun zıttı olan tutumdur ve çoğu insan bu ‘zahmete’ katlanmadan toptancı hükümler verir.

Polislik, toptancı hüküm vermenin en tehlikeli sonuçları doğurabileceği bir meslektir. Polisin kalemi, sabıkaya işleyeceğinden analiz edilmeden, lehte ve aleyhte olanlar toplanmadan yürütülecek her sürecin sonucu hüsran olacaktır.

Polislik mesleğinin toptancılığı reddeden bu karakteri, insan karakterine yansıdığında tam da isabetli bir şahsiyet profili çıkar karşımıza. Polis, mesleğinin bu müstesnâ yapısını, kendi şahsî yapısına kazandırdığında, bir kişi yüzünden bir kurumu siyah/flu görmeyecek, her nasılsa suça/kabahate bulaşmış bir ferde “battı balık yan gider!” nazarıyla bakmayacaktır.

“Terazi mantığı” işleyecek ve artısı eksisinden fazla ise hüküm ona göre verilecektir. Bugün, sosyal yaşamda ihtiyacımız olan asgarî yaklaşım tam da “Terazi mantığı” dır… Adaletin de yine terazi ile sembolize edildiğini hatırlamanın tam yeridir.

Terazi iki taraflıdır ve toptancılık illetine çözümdür. Terazinin bir tarafından eksiltip diğer tarafına aktarmak, anlayışımızın “kaldıraç” a dönüşmesi demektir. Yani, haklı bir şekilde ölçüp tartmak değil, gücü bir tarafta toplayıp diğer tarafı havaya uçurmaktır böylesi bir tutum.

Oysa kaldıraç mantığını kendimize işletmemiz gerekir. Yanlışlarımızı düzeltip doğru tarafa kazandırırsak havaya uçurabiliriz onları. Şahsiyetli tutumun başkalarına yansıması, (iki mekanizma birbirine çok benzese de) kaldıraç değil terazi olmalıdır.

Polislik, terazi mesleğidir. Bu mantığı şahsiyetimize kazandırırsak, ‘ağırlığımızı’ koruruz…