Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

Emniyet Teşkilatı Personel Yasasına Duyulan İhtiyaç

polis_dergi_ocak_2014_037 polis_dergi_ocak_2014_038 polis_dergi_ocak_2014_039Güvenlik hizmetleri devlet ve toplum yaşamında belki de en vazgeçilmez bir kanun hizmeti unsurudur. Bunun sebebi de toplumların bir arada yaşayabilmesinin asli şartı olan kamu düzeninin varlığı ve bozulmasının önlenmesi, bozulan kamu düzeni ve güvenliğinin ise yeniden sağlanmasının zorunlu olmasıdır.

Geçmişten günümüze toplumlarda kamu düzenini bozan çeşitli davranışlar her zaman var olduğundan, insanların huzur ve güvenliğini sağlamak için bir otoriteye ihtiyaç duyulduğundan devletin ilk ve en önemli fonksiyonu halkın huzur ve emniyetini koruyup güvenliğini temin etmedir. Devletler bu hizmetleri emniyet teşkilatları aracılığı ile ve 24 saat kesintisiz olarak sunmak zorundadırlar. Güvenlik ihtiyacı arzu edilen şekilde karşılanamaz ise diğer ihtiyaçlar (fizyolojik olanlar hariç) ihtiyaç olarak ortaya çıkmaz.

Devlet hukuki-manevi bir şahsiyettir. Devleti somut bir kamu gücü haline getiren unsurlardan biri de, her devlette, kamu gücünü temsil eden polistir.

Polisin görevlerinin eksiksiz bir liste halinde gruplandırılmasının zorluğu yanında,  polise biçilen temel rol ve görevleri, klasik şekliyle, şöyle sınıflandırabiliriz.

Can ve mal güvenliğinin sağlanması, kamu düzeni ve toplumsal huzurun temin edilmesi, suçların önlenmesi, suçluların yakalanıp adalete teslim edilmesi, mağdura yardım edilmesi, anayasal hak ve özgürlükler ile insan haklarının korunmasını sağlaması v.b. gibi:

Çağımızda ise, bilgi teknolojilerinin gelişerek insanların yaşamlarına fazlaca girmesiyle “Bilgi Toplumu” haline gelen ülkelerdeki ve ülkemizdeki vatandaşların, klasik devlet anlayışı ile işleyişini sorgulamaya başlamalarıyla, devletten tüm alanlarda vatandaş memnuniyetine dayalı hizmet bekledikleri bir süreç yaşanmaktaolduğundan, klasik manadaki güvenlik anlayışı da değişime uğramıştır. Hizmetlerin sunumunda insan haklarına saygılı, vatandaş memnuniyetine ve toplum desteğine dayalı, sürekli gelişen, etkin, verimli ve hukukun üstünlüğünü esas alan, çağdaş bir anlayışın benimsenmesi zorunluluğu doğmuştur.

Ülkemizdeki güncel olaylarda, toplumların hak ararken şiddet ve zorbalığı bir yöntem olarak kullanmalarından dolayı toplumların demokratik olabilmelerinin yolunun tıkandığı herkesçe bilinmesine rağmen, her şeyin giderek siyasallaştırılıp kutuplaşmaların derinleşip katılaştığı, baskı ve haksızlıklarında insanları çileden çıkarttığı ve bu durumlardan çeşitli şekilde şekillerde istifade etmeye kalkanların çoğaldığının da izlenmekte olduğu, bu nedenle de vatandaşın gözündeki polisin devletin ve rejimin imajı olarak görülüp algılanmasından ve bu kamplaşmaları arttıracak şekilde siyaset yapılıp yapılan çağrılar ve suçlamalarla da çok kolay taraftar bulduğu günümüz toplumlarında yapılacak ilk iş kişilerin güvenliği ile kamu düzeninin sağlanması olduğundan, toplum barışının ve düzeninin sağlanması için;

Yasaların uygulanmasında yetki kullanan kurumlar ile kişilerin (görevlilerin) “TARAF” olmayacağına dair kanatın oluşup güven duygusunu topluma yerleşmesiyle, vatandaşların veya toplumun talep ve davranışları ne olursa olsun devlet gücünün her zaman ve her ortamda meşru ve yasal zeminde kullanılacağının bilinmesiyle mümkündür.

Polis, ülkemizde yaşanan politik uzlaşmazlıkların ve çözümsüzlüklerin neden olduğu birçok durumlarda sorumlu arayan ortamların bulup öne çıkardığı bir SORUMLU dur:

Polis yasaları doğru olduğu için değil, yürürlükte olduğu için uygular. Bir yasa doğru olmasa bile mutlak uygulanır. En güç olayların çözümünde polisin gösterdiği başarı çoğu kez kimsenin dikkatini çekmez ama, çözümü geciken veya engellenen bazı olayların gerçekleri bir yana bırakılarak polis hakkında bir takım olumsuz senaryolar üretilir.

Polis her zaman ve her an ölüm tehlikesiyle karşı karşıyadır. Üstelik silahlı polis katillerinin ülkemizde inanılmaz sayıda dostu ve koruyucusunun olduğu da bir gerçektir.

Hiçbir meslekte insan olarak yanılma ve hata yapma ihtimalinin polis mesleğindeki kadar çok olmadığı gibi hiçbir mesleğin disiplin kuralları da polisinki kadar katı değildir.

Ülkemizin güvenliği ve huzurunun sağlanmasında birinci derecede görevli kılınan güvenlik güçlerinden Emniyet Teşkilatı personelinin, bu güne kadarki uygulamada, pek çok aksaklıklar ile maddi yönden de pek çok mağduriyetinin olduğu herkesin malumudur. İyileştirme çalışmaları yapılmaya başlanmış ise de herhangi bir sonuca ulaşılamamıştır.

657 sayılı temel yasanın ek geçici 54.üncü maddesinde:

“Emniyet Teşkilatı için ayrı bir Emniyet Personeli Yasasının çıkarılmasının gerektiği ve yasa çıkarılana kadar Emniyet Teşkilatı personelinin özlük hakları bakımından 657 sayılı yasaya tabi olacağı” nın amir hüküm olarak belirtilmesine rağmen, 1971 yılından bu güne kadar, Emniyet Teşkilatı için ayrı bir personel yasası çıkarılamamıştır ve bunun sonucu da emniyet teşkilatı personelinin mağduriyetleri de giderilememiştir.

Emniyet Teşkilatı Personeli ile aynı tür veya benzer görevleri, rütbe esasına ve üniformalı olarak, ifa eden veya görevinin özelliği gereği bazı kurumların ayrı personel yasaları olduğundan bu kurumların personeline, görevlerin özelliği dikkate alınarak, birkaç defa ekstra (genel iyileştirmeden ayrı olarak) ücret iyileştirmesi yapılabilmişti. Ancak bu tür ekstra iyileştirmeler emniyet personeline yapılamamıştır.

İyileştirme yapılamamasının sebebine gelince;

Özlük hakları bakımından 657 sayılı yasaya tabi olan Emniyet Personelinin özlük haklarından ekstra bir iyileştirme yapılması için teklif yapıldığında, özlük hakları 657 sayılı yasaya tabi olan diğer kurum personellerinin de emniyet teşkilatı personeline yapılacak iyileştirmeden, Anayasanın eşitlik ilkesi gereği, aynı şekilde ve aynı oranda yararlanmak istemeleri nedeniyle, genel iyileştirme dışında, emniyet personeline herhangi bir maddi iyileştirme yapılamamaktadır.

Emniyet Personelinin, rütbe esasına ve çoğunluğu üniformalı olarak ve de 24 saat devamlılık arz edecek şekilde yerine getirdiği görevinin zorluğu ve ifa ediliş şekilleri ile riskleri 657 sayılı yasaya tabi diğer kurum personelinin görevlerine benzemediğinden ve ayrıca benzer ve özelliği olan görevleri ifa eden kurum personelinin ayrı personel yasalarının olduğu ve bu nedenle bu kurumların personeline birkaç defa ekstra iyileştirme yapıldığı ile polisin içinde bulunduğu maddi ve manevi sıkıntılarının da dikkate alınarak, acilen ayrı bir personel yasasına ihtiyacı vardır. Buna paralel olarakta;

Yamalı bohçaya dönen ve günün ihtiyaçlarına cevap veremeyen mevcut Emniyet Teşkilatı yasası ile diğer mevzuatın da günün şartlarına cevap verecek şekilde yeniden yapılmasına da ihtiyaç duyulmaktadır.

Emniyet Teşkilatı personelinin ihtiyacı olan personel yasası acilen çıkarılmalı ki;

Genç beyinler beline taktıkları silahlarının cazibesiyle değil, kamu hizmetlisi olmanın gerektirdiği davranış biçimleri ve düşüncesiyle donanmalıdır. Donanmalıdır ki yeni polislerimiz önceleri sadece işleri olarak gördükleri polisliği çok kısa zamanda mesleği olarak benimsesin. İşini aldığı parayla kıyaslamasın. Görev yapmanın sıkıntısını ve soğukluğunu değil, ülkesine ve topluma hizmet etmenin hazzını duysun.

Vatandaşımızın huzur ve güvenini sağlama adına büyük bir özveriyle görevlerini yerine getiren Emniyet Teşkilatı personelinin motivasyonu, iş veriminin sağlıklı şekilde artması, özgüvenlerinin sağlanması, özellikle genç kuşakla köprü oluşturabilmesi için, teşkilatımız personeli ile 4 milyonu bulan aile ve yakın çevresinin yıllardır beklentisi olan Emniyet Teşkilatı Personel Yasasının ayrı bir yasa şeklinde (657 sayılı yasa dışında) düzenlenmesi yönündeki dileğin çok acilen yerine getirilmesi ve hazırlanacak personel yasasında çalışırken ödenen bazı ek ödemelerden de Sosyal Güvenlik Kurumu kesintisi yapılıp bu ödemeden emekliliğimize yansıtılması dileğimiz ve acil beklentimizdir.