GÖZLEM
Özdemir BAŞAT[*] |
İNANMAK ÜZERİNE
– İnanmak erik seçmeye benzer. Yeşili de var, sarısı da, kırmızısı da.
– Çok inandığım bir şey var, lezbiyenler çocuk doğurmak istemiyor.
– Bankalar inandığı için borç verir. Ama bir kısmının geri dönmeyeceğine de inanırlar.
– Bütün partiler iktidara geleceğine inanır. Yeşiller hariç.
– Karşılıksız inanmak, balık tutmak gibi tek taraflıdır.
– Tek taraflı inanmak ise, yalnız başına dans etmeye benzer.
– Kadın dört kez evlendiyse, dört kez inanmış mı oluyor, üç kez aldanmış mı?
– İnanın, bizim baldızın ikizleri birbirine çok benziyor.
– Şeriata göre, zinaya inanmak için dört tanık gereklidir. Kadının hakkını korumak içinse doğru, kanıtlamak zorlaşıyor. Ama zinayı sürdürmek de kolaylaşıyor.
– Kuşları havada tutan, aerodinamik olayı değil, başka bir inançtır.
– Dörtlü pokerde herkes kanacağına inanarak başlar, en azından biri mutlaka kaybeder.
İNANMAMAK ÜZERİNE
– “Telefonun az sonra kapanacak” dedim, “inanmazsan koy da dene”. Denedi salak, kapandı.
– “Abi bunlar sana inanmayacak” dedi. “sünnetli” kuyruğunda bekliyorsun.
– En inandırıcı sesiyle “inanmazsın ama….” Diyordu hınzır.
– İnanmazların müziği Mozart’ındı, ama nasıl bir şeydi yahu?
– Toplumda “karşılığı ödenmeyenler”den biri de inanmamaktır.
– İnanmamak dondurma seçmeye benzemez. Fıstıklısı, çileklisi yok.
– İnanmazsınız ama, bizim baldızın ikizleri birbirine benzemiyor.
– İnanmamak için önceki sayfada “inanmak” laflarını okuyun yeter.
İNŞALLAH ÜZERİNE
(Tanrı’nın işi çok, bakın herkes neler istiyor ondan.)
– İnşallah bir daha deprem olmaz değil mi muhterem Müftü’m?
– İnşallah kazanacağız diyor “A” takımı da “B” takımı da. Onun yerinde olsam berabere bıraktırırdım.
– Ameliyattan çıkan doktor “inşallah iyi olacak” dedi. Bu, “belki” demektir.
– “Kaza yapanı oyarım!” dedi en yetkili kişi. (Tabutçu: İnşallah öylesi de para getirir, böylesi di).
– İnşallah görmezler. Ay….ıhı……dursana!
– Yeni mayosunu gösterdi. O kadar zayıflayacakmış inşallah.
– İnşallah zam gelmez. (içki kötülüklerin anasıdır ve biz de anasıyla ilgileniyoruz, amme hizmeti olarak).
– Seçimden başarıyla çıkacaklarmış inşallah. Zırvalamayın da bağış kuyruğunda sıra tutun.
– Önce bıyıklara ve de bıyıksızlara çeki düzen vereceğiz inşallah, dahi alimallah.
– Bizim uğursuz yeğene de “Adam olur inşallah” demişti sünnetçi.
– Trafikte ölenlerin çoğu inşallah demeyenlerdir.
– Kadroya 5 kişi alınacaksa 500 kişi birden inşallah deyip zorda bırakmayın birader!
– Eskileri öldürün. Yeni yazarlar bize yeter inşallah.
KONUŞMAK ÜZERİNE
– Sizce konuşmayı sürdürebilir miydim acaba? Adamın kızını istedim, “Neyine gerek?” dedi.
– Dale Carnegie “konuşma sanatı” konusundan konuşarak değil, kitabını satarak para kazanmıştı.
– Oğlum konuşmaya (iyi ki) geç başladı. “çekil oradan, annemin yanında ben yatacağım” diyordu.
– Savcıya “konuşmak” zorunda değilsin; “öt bakalım” diyor.
– Açık oturumlar “konuşma ustalığı” mı, yoksa “konuşturma ustalığı “ mı gerektiriyor?
– İnternete olumlu tavrım çok yüksek. Çünkü “konuşmaya dayalı kültür” den “görsel kültür”e pat diye geçişte en büyük boşluğumuz olan “yazılı kültür”ü yerleştiriyor. Yaniküfürün bini bir para.
– Şu anda hemen konuşamıyorsanız yazdıklarımı bir daha okumalısınız.
– Yazdıklarımı bir daha okuduysanız konuşmanıza gerek yok, anlamamışsınız demektir.