Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

GELDİK GİDİYORUZ…

Dr. A. Nihat DÜNDAR

APK Daire Başkanı

 

“İnsanları beğenmeyebilirsiniz, verimli ve çalışkan bulmayabilirsiniz,hatta layık bulmayabilirsiniz ama ikramiyede 6- 7 milyar gibi önemli bir fark rütbeler arasında varsa ve aynı fark emekli maaşlI1da da yansıyorsa ,sağduyulu,olaylara objektif bakabilen ve hümanist olan her yönetici gibi siz de düşünmek durumundasınız. Acaba emekli olmak isteyen mensuplarımıza bir üst rütbeyi versek de emekli etsek nasıl olur? Çünkü kişinin maaşı ve ikramiyesi kendisinin değil çoluk çocuğunun da nafakasıdır. Onları cezalandırmamalıyız,tam tersine imkan varsa ödüllendirmeliyiz anlayışından hareket ederek onları terfii ettirmeliyiz,zaten atama ve terfiler de büyük bir çoğunlukla tavassutun etkisi görülmüyor mu? Her hakeden hakettiğini alabiliyor mu? Acaba kimi kimsesi olmayanları yada tavassut ettirmeyenleri birkez de biz mi cezalandırıyoruz.

Yukarıda özetlemeye çalıştığım bu ve benzeri düşünceler ilk kez sayın Bakan BAŞESKİOĞLU zamanında,zamanın Emniyet Genel Müdürü Necati BİLİCAN, Genel Müdür Yardımcısı Ersin YILMAZ, APK Daire Başkanı Dr.A.Nihat DÜNDAR, Personel Daire Başkanı Zeki URGANCIOĞLU tarafından benimsenerek hayata geçirildi ve emekli olmak isteyen 2.Sınıf Emniyet Müdürlerine terfi imkanı sağlanarak emekli olmalarına imkan tanındı.

Dürüst ve maaşıyla geçinen insanlar için ikramiye ve emekli maaşında ortaya çıkan bu önemli farkın ortadan kaldırılması,herkese bu imkanın sağlanması kanaatimce büyük bir nimetti ve bu imkanlardan faydalananlar bu uygulamayı unutmadılar..

1999-2000 yıllarında İçişleri Bakanı Sn. TANTAN Em. Gn.Md. Sn. Turan GENÇ,Gn.Md. Yrd.Sn. Tahsin BAŞ döneminde Resen Emeklilik Kanunu çıkarıldı. O kanunda resen emekli edileceklere yaş haddine kadar belli bir miktar fazla ücret alma imkanı getiriyordu ama yukarıdaki uygulamadan farkı isteğe

bağlı olmayışı insanların onuruyla oynanması vb. düşüncelerdi. Teşkilatımızda çok büyük olaylara yol açabilecek kanaatimizce bu hatalı uygulama Anayasa Mahkemesince durduruldu.Bu uygulamayı savunanlar da yönetimden ayrıldılar, en azından şimdilik daha etkin olmayan görevlerde bulunuyorlar.

İçişleri Bakanı Sn.R.Kazım YÜCELEN, Em.Gn.Md.l.Kemal ÖNAL, Gn.Md. Yrd.Ertuğrul ÇAKIR ve bugünkü yönetim olaylara kin ve nefretle değil, 4 yıl öncesinin hümanist yaklaşımıyla baktılar ve 4 yıl önce uygulanan uygulamanın benzerini gene onların yararına olarak uyguladılar.

Polisin özlük haklarının iyileştirilmesinde özellikle Maliye Bakanlığında Maliye Bakanı ile yapılan görüşmenin canlı tanığı olarak özellikle belirtmeliyim ki ben bugüne kadar polisi için Bakanlık kariyerini ortaya koyan direnen nadir Bakanlarımızdan birisi olan Sn. YÜCELEN kendiliğinden talimatını vermiş ve bu talimatı yerine getirerek, Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığına bağlı bir emekli bürosu kurulmuş, emekli olanlara hediye tabanca verilme uygulamasına da 2002 ocak ayından itibaren başlanmıştır.

Bu iyi niyetli ve hümanist uygulamayla 130,2.Sınıf Emniyet Müdürü terfi etmek suretiyle emeklilik hakkı kazanmıştır.

Bu sene (2002 yılında) bir ilk daha yaşanmıştır.Polis Enstitüsünün ilk (1964 yılı) mezunları yaş haddinden emekli olmaya başlamışlardır. 1942 yılı mezunlarından kimileri emekli oldu, kimileri gün sayıyor. Sn.Necdet ADIBELLİ, Sn.Halit KARABULUT, Sn. İlhan LOSTAR, Sn.Güner KALKANDELEN Bu abilerimizden bazıları 2003 yılında 1965-2004 yılında 1966-2005 yılında 1967-2006 yılında 1968-2007 yılında 1969-2008 yılında 1970 mezunları emekli olacak şurada 5,5 yıl da bizim kaldı.

Sistem artık kendi kendini amorti etmeye başladı. Kimsenin üzülmesine gerek yok. Dün gibi hatırlıyorum, devamlı hesap yaptığımı emekliliğime ne kadar kaldı diye. Hala her gün dua ederim her emeklinin evrakını imzaladığımda  “Allahım hayırlısıyla bize de nasip et, biz de görelim emekliliği, alacağımız ikramiye ve maaşı ağız tadıyla yiyebilmeyi bize de göster.”

Sonumuz ne olur bilemem ,inşallah temennilerimizdeki gibi olsun, ama biz kimleri görmedik ki, kimlerin evrakına imza atmadık ki. ..Vali olarak atananlarını, görevden ayrılanlarını, ihraç edilenlerini, emekli olduğu gün

rahmetli olanlarını, emekliliği görmeden aramızdan ayrılanlarını.

Ama bu teşkilattan herhangi bir olaya karışmadan, şaibesiz sessiz ayrılan, emekli olan insanları hep hatırlarım. Hep hatırlarım gözlerindeki çok anlamlı o gülümsemeyi, hep hatırlarım mutlu ve gururlu o bakışları…

Geldik gidiyoruz, hepimiz de birbirimizi tanıyoruz.İster Vali olsun, ister

Genel Müdür, ister Bakan, ister Başbakan biz hepimiz birbirimizi tanıyoruz.

Kapasitemizi, bilgimizi, becerimizi, yeteneklerimizi, varlığımızı, Ailemizin zengin olup olmadığını, kazandıklarımızı, kaybettiklerimizi biz hepimiz birbirimizi tanıyoruz ve bizim aramızda hepimizin bir rütbesi var. Sevgi ve saygıya dayalı, o rütbe emeklilikte de var , hiç geri alınmıyor. Kendisi için değil Devleti, milleti, vatanı için dürüstçe çalışanlar hep biliniyor, onlar hiç yalnız kalmıyorlar, onlara gösterilen saygı hiç azalmıyor, onlar hep saygı ile anılıyorlar Böyle emeklilik Allah hepimize nasip etsin, bu rütbeye yükselmemizi sağlasın yeter.