DİYARBAKIR A.GAFFAR OKKAN POLİS MESLEK YÜKSEK OKULU MÜDÜRÜ OĞUZ İNCİ’NİN ATATÜRK ANITI AÇILIŞ TÖRENİ KONUŞMASI

Oğuz İNCİ

     1.Sınıf Emniyet Müdürü

                            Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü

Polis Meslek Yüksek Okulumuzun yeniden dizayn edilmiş Atatürk anıtının yapımı  nedeniyle bugün gerçekleştireceğimiz açılış törenimize teşriflerinizle bizleri onurlandırdınız. Okulum adına teşekkürlerimi sunuyor ve hepinize hoş geldiniz diyorum.

Öncelikle Polis Meslek Yüksek Okullarımızın Kuruluş Amacı: Öğrencilerimizi; Atatürk ilke ve inkılaplarına ve Atatürk milliyetçiliğine bağılı olarak, yetiştirmektir.Türk Polisi, eğitiminin ana temeli olarak Atatürk ilkelerini ve Atatürk milliyetçiliğini esas almıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, modern Türk toplumunun yaratıcısı Yüce Atatürk, 20.yüzyılın en önemli önder, komutan ve devlet adamlarından biridir. Tarihe damgasını vuran tek lider Atatürk’tür onu sonsuza dek yaşatacak olan husus “Tutarlı, dengeli, uygulanabilir bir düşünce sistemine” sahip bulunmasıdır. 

Atatürk, tüm devrimlerinde akıl ve bilim yolunda yürümeyi, ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine hatta onun da üstüne çıkarmayı istemiştir. Atatürk bu düşünceyle 1924 yılında “Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” Demiştir.

Çağdaş uygarlığın temel ilkeleri; barış, demokrasi, insan haklarının herkese uygulanması, ekonomik kalkınmanın sağlanması, yoksulluğun ortadan kaldırılması gibi tüm insanlığın paylaştığı değerlerdir. Dünya ekonomik bunalımının yaşandığı bir dönemde; tarımın modernleşmesi, sanayi kuruluşlarının kurulması yoluyla ülkesini bunalımın etkisinden korumuş, geleceğin sanayileşmiş Türkiye’sinin temellerini atmıştır.

“Yurtta barış, dünyada barış” ilkesini Türkiye Cumhuriyeti’nin değişmez politikası durumuna getiren Atatürk, evrensel barış düşüncesini Cumhurbaşkanlığı döneminde başarıyla uygulamıştır. Bu bağlamda 1932 yılında yurt içinde milli birlik ve beraberliğin tesis edilmesi için milliyetçilik ilkesinin bir gereği olarak bir söylevinde“Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir soyun evlatları ve hep aynı cevherin damarlarıdır.” Demiştir.

 Atatürkçülük, Türkiye’nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk milletinin iradesi ile oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür. Atatürkçülük bir kurtuluş, milletçe bağımsızlığa kavuşmadır. Atatürkçülük, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmadır, batılılaşmadır; bir diğer anlamda da modernleşmedir. Hür düşünceyi temsil eder; hürriyet ve demokrasi anlayışıdır. Atatürkçülük, modern bir toplum hayatı yaşama demektir. Laik bir düzen kurma, müspet bilim zihniyetiyle devleti yönetmektedir.

 Atatürkçülük, Türk toplumuna uygun sosyal ve siyasal kurumları kurma ve modern toplum olma demektir. Atatürk bu bağlamda yaptığı devrimleri 1925 yılında şöyle dile getiriyor. “Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların, (devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır.”

Türk milleti için Atatürkçü düşünce; varlığını korumak, geliştirmek ve devam ettirmek için sonsuz bir kaynak, ulaşılması gereken bir hedeftir.Türk milleti için Atatürkçü düşünce bir hayat tarzıdır. Bu düşüncenin meydana getirdiği kültür çevresi bu yüce milletin hürriyet içerisinde bağımsız yaşaması için vazgeçemeyeceği, birlik, bütünlük ve medenilik ortamıdır.Atatürk; düşüncesiyle, davranış ve eylemleriyle, uygulamaları ve hatta uygulayamadıkları ile, Türk milletinin ebedi refah ve mutluluk şartıdır milletin simgesidir.Tamamen bizim olan bu simgeyi korumak, kollamak, yaşatmak ve sonsuza dek bekasını sağlamak her Türk evladına düşen en kutsal görevdir.

 Sevgili Öğrenciler,

Meslek hayatınız boyunca gerek görevinizde gerekse çocuklarınızın yetiştirilmesinde yolunuz Atatürk’ün yolu olmalıdır. Atatürk ilkelerini öğrenmek kadar öğretmek de gönül borcumuzdur. Uygarlık yolunda en güvenilir rehberiniz Büyük Atatürk olduğunu aklınızdan çıkarmayınız.Tüm yaşamınız boyunca gönlünüzde ve benliğinizde Atatürk heyecanını taşıyınız. Çünkü o Türk Ulusu için idealdir. O devlet idaresinde ve toplum anlayışında fikirdir. Yüce Atatürk’ün fikirleri, ilkeleri geleceğinizin ışığıdır.

Büyük Atatürk,

Kurucusu olduğun Türkiye Cumhuriyetinin bekasının teminatı olan Türk Emniyet Teşkilatının mensubu olarak, ilke ve inkılaplarının aydınlığında demokratik, laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin daima bekçisi olacağız. Bizlere gösterdiğin hedefe doğru yürüyerek ülkemizi muassır medeniyet seviyesine çıkarmak için Türk Polisi olarak üzerimize düşen görevleri azim ve kararlılıkla yerine getireceğiz.

Bu bakımdan, Dünyanın 2000’li yıllarda; bilgi ve teknolojinin geleceğini gören ve yetişmiş insan gücü için Türk Milletine hazırlıklı olması uyarısını yapan ve“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.”diyen başta Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu güzel vatanı ve Türkiye cumhuriyetini canı ve kanı pahasına bizlere armağan eden  tüm şehitlerimizi, binlerce kefensiz yatan şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz.

Değerli Konuklar,

Ulu önder Atatürk’ü ve ilkelerini gönlünüzde yaşatmanız kadar onun yüceliğini de daima görmek gerekmektedir. İşte bu amaçla daha önceden yapılmış Atatürk büstümüzün yerine Atatürk’ün yüceliğini daima görülme ve yüreklerde hissedilmesi için anıta çevrilmesi istek ve talebimizi kırmayarak anıtın yapımında bizden destek ve yardımını esirgemeyip Atatürk Anıtının yapımını sağlayan Diyarbakır Valimiz Sayın A.Cemil SERHADLI’ya huzurlarınızda teşekkürlerimi sunarım.

Bu duygularla Okulumuzun bu anlamlı gününde törenimize katıldığınız için siz konuklarımıza tekrar teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

SEN MUSTAFA KEMALSİN

Sen Mustafa Kemal’sin

Söyler türkünü aydınlıklar

Söyler Asya, Afrika

Engin bozkırların yoksul çocuğu

Defne dallarında barış

Söyler türkünü.

Sen Mustafa Kemal’sin

Bir devrim ağacı

Yeşillerle mevsim mevsim

Bir kuşak us dolu yarınlarda

Elif elif yüreklerde çiçek

Bir yosun evrensel sonsuzlukta.

Sen Mustafa Kemal’sin

Şafak göklerinde açan güneş

Yağmur yağmur bereket

Dağlarda, ovalarda ses, mutluluk

Salkım söğütlerde yurt kokusu

Toprağın şahdamarısın.

Sen Mustafa Kemal’sin

Açmış bahçende uygarlık çimenleri

Newton, Galile ışımış gecelerinde

Sen ey Anadolu insanı

Öpmüş alnından baştan başa Avrupa

Sen… Sen…

Sen Mustafa Kemal’sin

YAZARI         : M.Güner DEMİRAY

OKUYAN      : E- 210132 nolu öğrenci Aydın GÖÇMEN

MUSTAFA KEMAL’E GİDEN YOL

Karşıda bir ışık, bir ümit yolu

Kollarını yarına güvenle açacağım,

Karşıda bir ışık, bir ümit yolu

Bırakın, Mustafa Kemal’e varacağım

Ellerimi uzatıyorum, daha ötede

Son duraktan biraz daha ötede

Gücümün, kuvvetimin kesildiği yerde

Karşıda Mustafa Kemal’i görüyorum

Gün geçer, devir değişir

En olmaz istekler biter,

Bir ses bırakmaz kişi yerinde

Mustafa Kemal’in sesi “İleri!” der.

Boyuna yeniliğe, ileriye

Boyuna en yüce gerçeklere doğru !

Apaydınlık bir yoldasınız, basın

Karşıda Mustafa Kemal, Mustafa Kemal yolu.

Attığım her adımı biliyorum

Yarın daha güzel, daha aydınlık!

Nasıl durabilir, Mustafa Kemal sesleniyor

Uzattım ellerimi varıyorum.

Yürüyorum, durmadan yürüyorum

Karşıda bir ışık, bir ümit yolu-

İşte, ışıklar içinde büyüyen

Mustafa Kemal’i görüyorum

YAZARI    : Mustafa CANPOLAT

OKUYAN  : H-206 Nolu Öğrenci ALİ ERDOĞAN