Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

BİR GECEKONDU KENTİNDEN MODERN BİR KENTE

 

K E Ç İ Ö R E N

 

 

Dr.Kemal SARIDAĞLI

Emekli Emniyet Müdürü

 

1975 yılından itibaren Ankara-Keçiören Kalaba Mahallesi’nde oturmaktayım. O yıllarda Keçiören gelişmemiş hatta oturduğum semtte de sayıları belli apartmanlar vardı. Görünüm olarak da gelişmemiş gecekondu semti idi.

Hatta Ankara’nın Dışkapı Semti’nden, Keçiören’e gelirken şimdiki Keçiören köprüsünün bulunduğu yere gelindiğinde, burnumuza öyle bir kötü pis kokular gelirdi ki, otobüste olsun, özel otonuzda bulunun o kokuyu hissetmemeniz mümkün değildi. Hatta bazı insanların rahatsız olduğuna şahit olmuşumdur. Ta ki, ortadan akan Çubuk Çayı’nı geçinceye kadar.

Hiç unutmam babam memleketten ziyaretime gelmişti. Bana sordu; oğlum bula bula bu pis kokulu dere yatağındaki gecekondu mahallesini mi buldun? Yoksa kıran mı geçti? Ankara’da başka bir semtte ev bulamadın da mı burayı seçtin? Sorusu üzerine bende maddi imkanlarımın el vermediği için ancak buradan ev alabildiğimi söyledim. Babam her ne kadar kabul etmiş gözükse de, içinden yine homurdanarak zoraki kabullendi. Görevim icabı çeşitli illeri dolaştıktan sonra tekrar Keçiören’deki eski evime döndüm. Ama bunca sene zarfında çeşitli belediye başkanları gelip geçmiş ama bir arpa boyu yol almamışlar. Fakat gel görelim ki, 1994 yılında göreve gelen Sayın Belediye Başkanı Turgut Atınok, bu gecekondu beldesinin modern bir kente dönüştüren mimarı olmuş. Benim gördüklerim ve bildiklerim bunlardan ibaret olup, bakalım bir de bu hiçbir özelliği ve güzelliği olmayan çirkin yapılı, pis kokulu gecekondu mahallelerini modern bir kent haline getiren Sayın Başkanımızın kendi ağzından ne yaptıklarını ve yapmak istediklerini görelim.

“Başkent Ankara’mızın 8 metropol ilçesinden biri olan Keçiören, resmi rakamlara göre 625 bin, fiili olarak yaşayan 1 milyona yakın nüfusuyla 74 ilimizden daha büyük bir kent durumundadır. Bugün taraflı tarafsız herkesin takdir ettiği, gıpta ettiği Keçiören’in bu duruma gelmesi kolay olmamıştır. Göreve geldiğimiz 1994 yılında Keçiören hiçbir özelliği ve güzelliği olmayan, girişi kayalık ve mezbelelik alanlardan oluşan, 6/5’i gecekondularla kaplı 5.sınıf bir ilçe idi. Devraldığımız Keçiören Belediyesi de bitmiş, tükenmiş, hizmet üretemeyen Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden biriydi. Kaynaklar çarçur edilmiş, taşınmaz malların önemli bir bölümü satılmış, buna karşılık gözle görülür bir hizmet yapılmamıştı. Bugün geldiğimiz nokta ise Keçiören temizliğiyle, modern yapılaşmasıyla, parklarıyla, şelaleleriyle  örnek bir ilçedir. Çöplüklerin ve çirkinliklerin nasıl güzelliklere dönüştüğünün, bir kentin kabuğunu kırarak yeniden doğuşunun güzel bir örneğidir. Keçiören yaya kaldırımıyla, bordürüyle, asfaltıyla, temizliğiyle Avrupa’nın değil dünyanın en temiz kentleri arasındadır. Göreve geldiğimiz 1994 yılından bu yana Keçiören’e 300’e yakın park kazındırarak Keçiören’i Ankara’nın en yeşil ilçesi yaptık. Keçiören, spor kompleksleri, kütür merkezleri ve kütüphaneleri ile insanlarımızın nefes aldığı, tabiattaki bütün güzellikleri doya doya gördükleri yaşadıkları bir şehir durumuna geldi.

1994 yılında Keçiören’in gelişmesindeki en önemli engel imar problemi ve gecekonduların yoğunluğuydu. Öncelikli olarak imar problemini çözüme kavuşturarak 9 yıllık süre içerisinde 28537 vatandaşımıza tapularını verdik. Bu durumun Keçiören’deki hızlı gelişmenin temelini oluşturmaktadır. 1994 yılından bugüne kadar toplam 4753 binaya inşaat ruhsatı verdik. Böylece göreve geldiğimizde 6/5’i gecekondulardan oluşan Keçiören’de bu oran 6/1’lere gerilemiş durumdadır. Keçiören’deki yıllık yapılaşmanın bedeli 1 katrilyon civarındadır. 4-5 yıl sonra Keçiören’deki gecekondu sayısı parmakla gösterilir hale gelecektir.

Keçiören’in modern bir şehir olmasında dikkat ettiğimiz en önemli konulardan biri de yeni yapılan binalarda başlattığımız mimari estetik ve cephe düzenlemesi uygulamalarıdır. Güzel ve estetik binalar şehirlerin süsüdür. Bu açıdan binaların kent dokusuna uygun olmasına ve estetik güzellik taşımasına dikkat ediyoruz.

Makus talihini yenen ve artık kabuğunu kıran Keçiören’de görevde bulunduğumuz süre içerisinde bir çok önemli projeye imza attık. Bunlardan en önemlileri Türkiye’nin ve dünyanın en büyük yapay şelalesi, Başkent Ankara’da önemli bir eksiklik olan Türk Tarihi Kültür ve Sanat Müzesi’ni de barındıran Estergon Kalesi, içerisinde çeşitli sosyal ve spor tesislerinin de yer aldığı Kalaba Vadisi Projesi,Keçiören ve Ankaramızın değişik bölgelerinden insanlarımızın dinlenmek ve spor yapmak için akın akın geldiği Atatürk Botanik Bahçesi bir çok aktiviteye de imkan verecek olan Türkiye’nin en büyük kulesi olacak olan ve yakında temelini atacağımız Cumhuriyet Kulesi ile,Estergon Kalesi ve Subayevleri arasında turistik amaçlı olarak hizmet verecek olan teleferik projesidir.

Türk tarihi kültür ve sanat merkezi olacak Estergon Kalemiz başkentimizdeki bir açığı ve ayıbı kaldıracak ve kapatacak. Kökleri çok derinlere dayanan, dünyanın en eski medeniyetine sahip bir milletin evlatları olmamıza rağmen başkent Ankaramızda Türk tarihini yansıtan Türk tarihi müzemiz maalesef yoktu. İşte Estergon Kalemiz bir çok yönüyle Türk tarihi sanat ve kültür merkezi olarak Ankara’daki bu ayıbı kaldırıyor. Başkentimize muhteşem bir Türk tarihi sanat ve kültür merkezi kazandırıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin başkenti Ankara’ya giriş veren ve protokol yolu olarak da bilinen Havaalanı Yolu ülkemize yakışan bir durumda değildir. Havaalanı Yolu’nun Keçiören bölgesinde kalan kısmında başlattığımız Vadi projemiz devam ediyor. Ülkemize gelen yabancı devlet adamları sırf bu çirkin manzarayı görmemeleri için ya helikopterle ya da gece saatlerinde Ankara’ya getiriliyordu. Bir şehrin bir ülkenin girişi o ülkenin gelişmişlik ve kalkınmışlıktaki en önemli göstergesidir. Havaalanı Yolu Projemiz hemKeçiören’imiz hem de Ankara’mız için çok önemli bir projedir. Şu anda bir bölümdeki iyileştirmeyi tamamladık. Çalışmalarımız devam ediyor. Ama bir bölümüyle ilgili engeller var.

Bir turizm şehri olma yolunda hızlı mesafeler alan Keçiören’imize önemli bir güzellik kazandıracak bir proje de Ankara’nın en yüksek kulesi olacak olan Cumhuriyet Kulesi 150 metre yükseklikte olması planlanan Kulemiz klasik bir kule değil, bir çok aktiviteye imkan verecek şekilde planlanmıştır. Giriş katında Ankara’nın en güzel sergi salonlarından biri bulunacak kulemiz kafeterya ve müzeyi de bünyesinde barındırarak bir çok aktivitenin yapılmasına imkan verecek. Kulemizde ayrıca gençlerimizi ve çocuklarımızı bilgi ve teknolojiye yönlendirecek uzay katı da bulunacak. Kulemizin en üst katında ise teleskop ve dürbünlerle gökyüzünü seyir imkanı veren seyir teraslarının yanı sıra 300 kişilik çok amaçlı resepsiyon, toplantı ve düğünlerin yapılabileceği salon ve 30-40 kişilik Vip salonu yer alacaktır.

Beton yığınlarıyla kaplanan şehirlerin oksijen kaynağı olarak gördüğümüz yeşil alan ve ağaçlandırma çalışmalarına da çok büyük önem veriyoruz. Bizden önceki geçmiş on yılda Keçiören’e yapılan 60 parka karşılık biz görevde bulunduğumuz süre içerisinde 274 parkı Keçiören’e kazandırarak bir rekora imza attık. Yine bizden önceki yeşil alan miktarını 246.777 m2’ den 1.250.000 m2’ye çıkarttık.Keçiören’de boş bulduğumuz her alana ağaç diktik. Dikmeye de devam ediyoruz. Şu anda Türkiye’de Orman Bakanlığı’ndan satın alarak en fazla ağaç diken belediye Keçiören Belediyesi’dir. Bugüne kadar başta karaçam, sarıçam, ladin, köknar, sedir, selvi, ıhlamur olmak üzere 215 bin adet ağaç dikildi. Ayrıca Keçiören’in girişi Atatürk Botanik Bahçesi ve Belediye Binası önü başta olmak üzere diktiğimiz 20 bin gül ve diğer çiçeklerle Keçiören’imizi süsledik. Keçiören Türkiye’de en çok gülün bulunduğu ilçe durumuna geldi. Özellikle gençlerimizin yoğunlukta bulunduğu ilçemizde gençlerimizin spor yapabilecekleri mekanlar oluşturmak amacıyla KeçiörenBelediyesi olarak geçmiş 10 yıllık dönemde yapılan 11 spor kompleksine karşılık bugüne kadar, başta Kalaba Vadisi, Fatih Terim Parkı ve Gazino Osmanlı Spor Tesisleri olmak üzere ilçemizdeki çeşitli mahallelere 66 adet spor kompleksi inşa ettik. Halen yapımı devam eden Kalaba Vadisi Projesi kapsamında Fitnes Salonları, step, aerobik salonları, 2 squaj, 3 tenis kortu, masa tenisi, koşu yolu, 2 adet açık yüzme havuzu, 1 adet kapalı yüzme havuzu, 2 adet basketbol sahası, 2 adet halı saha, 1 adet voleybol sahası, Aqua park içinde, 1 büyük ve 1 küçük olmak üzere 2 adet yüzme havuzu ve minik hayvanat bahçesinin bulunduğu dev projeyi Keçiören’imizekazandırıyoruz. Gölet ve Kuğu Havuzu projesinde de son aşamaya geldik.

Keçiören Belediyesi olarak önem verdiğimiz bir diğer konu da eğitim ve sağlık hizmetleridir. Bu konuda konunun asıl sorumlusu olan Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları ile iyi bir diyalog içerisinde çalışarak ilçemizde bu alanda yapılan hizmetlere büyük katkılar sağladık. Şöyle ki, 1984-1994 yılları arasında Keçiören’de yapılan 6 adet sağlık ocağına karşılık 9 yıllık görev süremizde 35 adet yeni sağlık ocağı binası yaptık. Bunlardan 19 tanesini Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’ne devrederek hizmete açılmalarını sağladık. Geri kalanlarında da Belediye olarak bir hizmet vermek suretiyle her mahalleye bir sağlık ocağı hedefimize yaklaştık bunun yanı sıra Türkiye’de 50 yıl sonra ilk defa bir belediye tarafından yapılma özelliğini taşıyan 250 yataklı, içinde her çeşit teknik donanımı bulunan hastaneyi yaparak SSK’ya devrettik. Bu hastane şu anda Keçiören’e ve Ankara’ya hizmet vermektedir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak Etlik Osmanlı İş Merkezi’nde hizmet veren Ankara’nın ikinci büyük Ağız-Çene ve Diş Sağlığı Merkezi’nin yerini Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’ne tahsis ettik.

Genç nüfusun fazlalığı dikkati çeken ülkemizin en önemli ihtiyaçlarından biri de çocuklarımızın eğitim görebileceği okulların sayısının artırılması meselesidir. Keçiören Belediyesi olarak biz bu konuda Milli Eğitim Bakanlığımıza her türlü desteği sağlayarakKeçiören’i Ankara’da en fazla okulun yapıldığı ilçe durumuna getirdik. Okullarımıza arsa tahsisi ve hafriyat konusu başta olmak üzere her konuda destek veriyoruz. Keçiören’deki tüm okulların çevre düzenlemesini yaparak çoğunun bahçesine de basket potalara yerleştirdik.

Keçiören Belediyesi olarak bu hizmetleri gerçekleştirirken hiçbir iç ve dış kredi kullanmadık. Tamamen kendi öz kaynaklarımızla bu hizmet ve yatırımları yaptık. Azami tasarrufa giderek yolsuzluk ve vurgunların önüne geçerek, daha önceleri bir başkasının cebine giren paraların belediyemizin kasasına girmesini sağladık ve bunları Keçiörenlilere hizmet olarak döndürdük.”

Gönlümüzün isteği, Sayın Başkanımızı Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görmek ve diğer gecekondularının da Keçiören gibi modern bir kente dönüştürülmesidir.