İnsan İlişkileri ve POLİS
Fettah ÜNSAL
2. Sınıf Emniyet Müdürü
Sos. Hiz. Daire Başkan Yrd.
Milenyuma girdiğimiz şu günlerde görülen ve artan bir hızla oluşan teknolojik, sosyal ve iktisadi gelişme, Teşkilatımızı da bu duruma uymaya ve çağdaş yöntemlere göre yönetmeye sevk etmektedir. bunun başında ise insani ilişkiler yer almaktadır. İnsanların birbirleri ile olan ilişkilerinin tümüne birden insani ilişkiler denilebilir. Bu ilişkilerin bir kısmı emredici hukuk kuralları ile bir çoğu da emredici olmayan kaidelerle düzenlenmiştir. Emredici olmamalarına rağmen bu kaidelere uymamak, onları bilerek göz ardı etmek insanı çevresinde kaba ve sevimsiz kılar. Bu durum insanı toplum dışına iter. Bu kurallara uyulduğu toplum içerisinde sevgi, saygı ve güven duygusunun yerleşmesi, insani ilişkilere ait kuralların çok iyi bilinmesi ve bizzat yaşanmasıyla sağlanır. Bu aynı zamanda hukuki ihlalleri de azaltacaktır.
İnsanlığın temeli olan ailede; karşılıklı sevgi, saygı anlayışı, yardımlaşma, gerekitğinde canının verme gibi duygular oluşmaktadır.
Ailede kazanılan ve yaşadığımızı toplum içerisinde geliştirilen beşeri münasebetlerde dikkat edeceğimiz hususlardan bazıları şunlardır.
– Ciddi ve disiplinli olmak
– Yapılan işe gereken önemi vermek
– İnandırıcı olmak
– Verilen sözü yerine getirmek
– Kendine güvenen bir kişi olarak görünmek (bilgili olmak)
– Sır saklamak
– Müsrif olmamak
– Güler yüzlü olmak
– Normal bir ses tonu ile konuşmak
– Karşımızdakinin sözünü kesmemek
– Eleştirileri saygı ile karşılamak
– Yeniliklere ayak uydurmak v.s.
Yukarıda sayılan hususlara bir çok ilaveler yapılabilir. Ancak, burada önemli bir konu olan kişilik üzerinde kısaca duracağız.
Kişilik ve İş Hayatındaki Önemi
Kişilik, basit olarak, işleri yapma, düşünme, kişisel davranışlar ve mizacımızın karakteristik şeklidir tarzında tanımlanabilir Konuşmamız, yürümemiz, gülmemiz, oturuşumuz, sevmemiz, giyinişimiz, hareketlerimiz, dikkatli ve ya dikkatsiz oluşumuz ve benzeri bütün yaptığımız diğer sayısız şeyler bizim kişiliğimizin unsurlarıdır.Kişilikte değişiklik yapmama alışkanlığı da kişiliğin bir parçasıdır.
Kişilik genellikle bazı şeyleri yapma biçimimizdir. Her birimizin kişiliği vardır, ama bazen beşeri ilişkiler ve şahsi başarıyı sağlayan bazı değerlerden ne yazık ki yoksunuz. Kişiliğin doğumla kazanıldığı ve değişmesini mümkün olmadığı şeklinde görüşler mevcutsa da, bilim adamlarının çoğu kişiliğin % 80’ninin sonradan oluştuğu fikrinde karar kılmışlardır. Kişiliğimizin büyük bir kısmını başkalarını taklit ederek ve önceki tecrübelerimizden kazanırız.
Yalnız başına bir adada yaşayan bir insan için halkla ilişki konusunda bir sorun yoktur. Ancak nüfus artışı ile insanlar arasındaki ilişkilerde sorunlar artmıştır. Toplumda ilişki içerisinde bulunduğumuz kişilerle münasebetlerimizi iyi olmalıdır. Çok bilgili olmalarına rağmen insanlarla birlikte nasıl çalışılacağını bilmedikleri için başarısızlığa uğrayan birçok iş adamı mevcuttur. Başkaları ile geçinmemiz de en önemli rol kişiliktir.
Vatandaşın can ve mal güvenliğini koruma, toplumda huzur ve düzeni sağlama gibi önemli görevleri olan teşkilatımızda başarıya ulaşmanın yolu yukarıda izaha çalıştığımız prensipleri en alt kademelere kadar iletilmesidir. Bu da hizmet içi eğitimin gerekliliğini bütün ağırlığıyla ortaya koymaktadır. Bu tür çalışmaların yapıldığını büyük bir memnuniyetle müşahede etmekteyiz.