Üst Menu
Search
Generic filters

Ana Menu

75. Yılında Polis Koleji

polis_dergi_aralik_2013_int_035 polis_dergi_aralik_2013_int_036          75. yaşına ulaşmanın gururunu yaşayan Polis Koleji, Atatürk’ün gösterdiği yolda polis amirleri yetiştirmeye devam ediyor. 1938 yılından bu yana Emniyet Teşkilatının amir kısmının çoğunluğuna kaynaklık eden bu güzide eğitim yuvası, bu görevini günden güne gelişen yapısıyla birlikte başarıyla yürütüyor. Köklü mazisinden kazandığı tecrübesini zamanın gereklerine rehber kılarak Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı donanımlı polis amirlerini daha lise düzeyindeyken eğitmeye başlıyor ve “Ağaç yaşken eğilir” atalar sözünden hareketle “genç” fidanları bir bahçıvan hassasiyetiyle yetiştiriyor. Bilmeyen ve tanımayan varsa buyurun beraber gezelim koleji. Mihmandarınız, eski bir kolejli olarak ben, sizlere eşlik edeceğim.

          Bir sınıfın kapısından içeri uzanıyor bakışlarımız. “Boş vakit” diye bir kavramın olmadığı bu atmosferde sırasında kitap okuyan bir çocuğu dinliyoruz şimdi: “Koleje girmemizle birlikte <<Polis Koleji öğrencisi kitap okur>> düsturu kitap serüvenimizin başlangıcı oldu. Bu zamana kadar yabancı olduğumuz bu değerli dostlarımızla hemhal olduk burada. Sadece okumakla kalmıyor, şuurlu bir okumanın zevkini tadıyor, fikir dünyamızı genişletiyor ve bunları yazıya dökme becerisine eriyoruz. Bunları bu yuvaya borçluyuz.”

          Bu kitap kurdunun hemen yanındaki arkadaşına tecessüsî bir bakış fırlattığımızda konuşmaya başlıyor kolejli: “Geleceğin dünyasının güvenlik anlayışını şekillendirecek olan bizler, kolejde sadece İngilizce öğrenmekle yetinmiyor, ikinci bir lisanda kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Bize bu ufku veren de Polis Koleji’nden başkası değil. Bu çatı ne kadar küçük görünse de geleceğin dünyasına açılan büyülü bir kapı hükmünde bizim için.”

     Sınıftan sessizce ayrılıp koridorda yürümeye başlıyoruz şimdi. Müzik odasından koridora yayılan “Kolej’in Armonisi”yle kulaklarımızın pası siliniyor. Çocukları rahatsız etmeden manzarayı tasvire gireyim sizin için. Öğrenciler enstrümanları dillendiriyorlar hep beraber. Biri keman çalıyor,  biri gitar, biri bağlama, biri ney hatta biri de kanun… Bir başkası da bir şarkının güftesini bu enstrümanların cümbüşüne katıyor. Hayranlıkla geçiyoruz yanlarından.

          Derken yanımdan koşup geçen çocuklara takılıyor gözlerim. Antrenmana yetişmeye çalışan çocuklar olduğunu anlıyorum sonradan. Nefes nefese kalan birinin kolundan yakalayıveriyorum: “Kolej’de birçok spor dalından (yaklaşık 18 branş) istediğimizi profesyonel anlamda yapma fırsatı buluyoruz. Sadece spor yapmakla kalmıyor kendi branşımızda yerel ve ulusal müsabakalarda okulumuzu temsil ediyoruz. Hatta uluslararası yarışmalara katılma başarısı gösteren arkadaşlarımız bile var. Hepimiz bu çatının altında spor yapıyoruz.”

          Bilgisayar laboratuarına da uğramadan geçemeyeceğim. Kendini bu alanda geliştirmeye çalışan öğrenciler, sanal dünyanın kodlarına şekil veriyorlar burada. Birçok proje gerçekleştirdiklerini duvarda asılı olan başarı sertifikalarından anlıyorum. Ne de olsa çağ bilişim çağı. Bu çocuklar da emin bilişimciler olma yolunda sanal dünyanın dilini öğreniyorlar.

          Beraber yaptığımız bu ufak gezintinin sonunda gördüğünüz gibi yürekten gelen bu sesler nasıl donanımlı bir polis amiri yetiştirildiğinin sırlarını fısıldamakta. 75 yıllık sağlam temellere dayanan bu okul, Atatürk’ün izinde modern bir eğitim anlayışıyla vazifesini layıkıyla devam ettirmeye çalışıyor.